F. NEFS-İ MARDİYYE
Bu mertebede Hak Teàlâ kulundan razı olduğu gibi, kul da Allah Teàlâ’dan razı olur. Bu nefis ariflerin nefsidir. Cenâb-ı Hak cümlemize nasip etsin.
Bu nefs-i mardiyyeden olanların sıfatları da şöylece bildirilmektedir:
1. Allah Teàlâ’dan gayriyi terk,
2. Allah Teàlâ’nın mahlûkuna lûtf ile muamele,
3. Tekarrûb-i illallah,
4. Cenâb-ı Hakk’in masnuâtını tefekkür,
5. Allah Teàlâ’nın taksimine rıza,
6. Marifetullah’ın kesbi.
Bunları kazanmak sadece kulun gayreti neticesi değil, Cenâb-ı Hakk’ın kullarına olan lûtf u ihsanı neticesidir. Bizim Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh deyişimiz de buna delâlet eder.
Şunu bir kıssa ile anlatmaya çalışalım:
Sahabe-i kiramdan meşhur Avf’ın oğlu düşmana esir düşmüş. Zavallı baba üzülerek vak’ayı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme anlatmış. O da kendisine, hem teselli, hem de Hakk’ın kudretini müşahedeye vesile olsun diye “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh”a devamını tavsiye etmiş.
Yüreği yanan muhterem baba, kim bilir nasıl heyecanla bu zikre devam etmiştir. Günlerden bir gün ansızın kapısı çalınmış, bir de bakmışlar ki esir olan oğul bir sürü koyunla kapının önünde bekliyor. Oğlunu içeri alan baba:
“—Nasıl oldu da kurtulup geldin?” diye sorunca, çocuğu vak’ayı şöyle anlatmış:
“—Baba, ben esir olunca bir çadıra koydular; ayaklanma zincir vurdular. Bir gün her nasılsa bu zincirleri ayağımdan sökülmüş buldum. Bir de baktım ki, bizi bekleyen muhafız asker uyumuş. Askerin atını alarak kaçmaya başladım. Çölde hayvan gütmekle meşgul çobanları görünce nâra attım; onlar da baskına uğradık diyerek kaçtılar. Ben de hayvanları önüme katarak geldim”.
Bu hayvanların kendilerine helâl olup olmayacağını da Rasûlüllah Efendimiz’den sormuşlar, o da, “Ganimetinizdir” diyerek helâlliğine işaret buyurmuşlardır.
Bunlar öyle esrardır ki, akılla çözmek mümkün olmaz. En büyük hüner, Hakk’ın taksimine razı olup emirlerine uymak ve yasaklarından da son derece sakınıp kaçmaktır. Bu bizim için ne büyük mükâfattır. Cenâb-ı Hak cümlemizi, nefs-i mardiyyeye ulaşan bahtiyarlar zümresinden eylesin. Âmin...
1. Nefs-i Mardiyye Sahibinin Rüyası
Şu rüyalarla da insan kendini anlamaya çalışabilir:
Yedi kat gökler, ay, güneş ve yıldızlar, yıldırım, alevli ateşler, yanan mumlar ve kandiller, gök gürültüleri, hareket-i arz, dağlar, tepeler ve buralarda yalnız bulunduğunu görmek hep nefs-i mardiyyeye alâmettir.
Asıl tâbir, tâbir ilmine vâkıf olanların tâbiridir. Cenâb-ı Hak hepimizi fazl ü keremi ile affedip razı olduğu kullarının arasına kabul buyursun. Âmin...