K
O N U L A R
|
ANA
MENÜ |
ULUSLARARASI
TERÖRİZM |
OSAMA
BİN LADEN BİN MUHAMMED |
ULUSLARARASI
TERÖR ÖRGÜTLERİ |
ULUSLARARASI
TERÖR ÖRGÜTLERİ - TÜRKÇE
- |
ÜLKE
ETÜDLERİ |
T
Ü R K İ Y E |
KUZEY
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ |
YUNANİSTAN |
BATI
TRAKYA |
ERMENİSTAN |
GÜNEY
KIBRIS RUM KESİMİ |
I
R A K |
KUZEY
IRAK |
İRAN
İSLÂM CUMHURİYETİ |
RADİKAL
İSLÂMİ HAREKETLER |
SURİYE |
FİLİSTİN |
ALEVİLİK |
AZINLIKLAR |
ASURİLER,
KELDANİLER, YEZİDİLER |
KAFKASYA,
ORTA ASYA,
TÜRK DÜNYASI |
ASYA,
ORTA
DOĞU, ATLAS, KÖRFEZ ÜLKELERİ |
İSTİHBARAT
VE GÜVENLİK KURULUŞLARI |
TÜRKİYE'DEKİ
DİPLOMATİK MİSYONLAR |
ULUSLARARASI
KURULUŞLAR |
DİNLER,
MEZHEPLER, TARİKATLAR |
ANARŞİZM
- ANARŞİSTLER |
BİZANS,
PONTUS, KIBRIS, ANTİ-TÜRK |
ORGANİZE
SUÇLAR |
ÖNEMLİ
GÜNLER |
YAZILAR |
FORUMLAR |
ÇEŞİTLİ |
INTERNET
MEDYA |
D O W N
L O A D |
|
|
GÖRÜŞ,
ÖNERİ VE KATKILARINIZ İÇİN |
tangoweb@hotmail.com |
|
|
Kuruluş |
30 Ağustos 1999 |
Güncelleme |
24 Mart 2002 |
|
|
|
|
|
| |
OSAMA
BİN LADEN BİN MUHAMMED |
|
|
BİN LADİN HAKKINDA BİLİNMEYENLER |
Her ne kadar bütün dünya Eylül ayının 11’inde 11 uçuş
numaralı birinci Boeing'in 11 şeklindeki ikiz kulelerin ve harflerinin
sayısal toplamı 11 yapan The Pentagon’un vurulması ile medyatik bir
bakışla Usame bin Ladin’i bir terör efsanesi haline getirse de, bazı
iddialar, bin Ladin’in efsane olmaktan fersahlarca uzakta olduğuna işaret
ediyor.
Parçaların birleştiği zaman ortaya çıkardığı tablo, Usame
bin Ladin’in çeşitli istihbarat faaliyetlerinde kullanılan bir maşa
olduğunu ortaya koyuyor.
Almanya’da yayınlanan Neue Solidaritaet
Dergisi, Usame bin Ladin’in “Mr. No" veya "Goldfinger” olmamakla
beraber “James Bond" gibi "Büyük Britanya’nın
Majesteleri'nin hizmetkârı olduğunu” savunuyor.
Dergi, 1998 yılında yayınlanan 38
numaralı sayısında EIRNA Haber Ajansı’nın Temmuz 1996’da, bin
Ladin’in dünya kamuoyu tarafından keşfedilmesinden çok önce bin
Ladin’i “İngiliz İstihbarat Servisi'nin kolay manipule edilebilir ve
ikâmesi kolay casusu” olarak nitelendirdiğini yazmıştı.
Neue
Solidaritaet ’e göre EIRNA aynı tarihte bin Ladin’in “mevcut ağda
finansman, propaganda ve yanıltma konularında ikinci derece rolde”
olduğunu yazmıştı.
Bu arada Londra’da yayınlanan Arapça Al Quds Al
Arabi’ye demeç veren bin Ladin, “füzelerinin ABD ve İsrail’i
hedeflediğini, İngiltere’yi hedeflemediğini” söylemiş,
Londra’daki Temsilcisi Omar Bakri de Sharq Al Awsat’a verdiği mülâkatta,
“İngiltere Hükümeti ile bir barış anlaşmamız var” demişti.
Usame bin Ladin, terörizm ve gizli servis maceralarına ilk defa
1980’de katıldı. Yaptığı ilk iş, SSCB’ye karşı Afganistan’da
mücahit grupların direnişini finanse etmekti.
1982’den itibaren mücahitlerin
eğitimi için Pakistan’ın Peşaver kentinde çok sayıda eğitim kampı
kurdu. Bin Ladin zaman zaman bu kampları dolaşarak 57 ayrı mücahit
grubuna çuvallar içinde nakit mali yardım veriyordu. Afganistan’daki
bu gizli savaş, Cecil ailesinin halefi İngiliz Viscount Cranbourne ve
Lord Bethell’in ortaya attıkları “kriz yayı” ile SSCB’yi İslâmın
yardımıyla zaafiyete uğratma projesinin bir parçasıydı. Usame bin
Ladin inşaat konusunda aldığı ihaleler ile bu projede üzerine düşen
finansmanı yerine getirecek malî güce ulaştı.
Bin Ladin’in babası,
Prens Phillip’in “en zenginlerin üyeliğine izin verdiği” Club
1001’e üye olabilen dört Suudiden biri. Şeyh Salim bin Ladin aslında
Suudi değildi, ama Suudi Arabistan’daki en zengin soylu olmayan adamdı.
Şeyh Salim bin Ladin, 1979’da Zapata Oil ve Arbusta Ltd. şirketleri
aracılığıyla George Bush’un henüz Teksas Valisi olan oğlu George
W. Bush’un da ticaret ortağıydı.
Bu gelişmelerin devamında Şeyh
Salim bin Ladin, kara para aklama operasyonları ve uyuşturucu bağlantısı
ile adını çokça duyuran Bank of Credit and Commerce’de (BCCI) büyük
etkinlik kurdu. BCCI’nin o dönemde Washington ve Londra tarafından
Afganistan’daki mücahitlerin dolaylı desteklenmesinde kullanıldığı
biliniyor. O günlerde daha 20 yaşında olan Usame bin Ladin, babası Şeyh
Salim’in iş ortağıydı.
Şahsî serveti daha o günlerde 400 milyon
dolar düzeyine ulaşan Usame bin Ladin, 1988’de SSCB’nin
Afganistan’dan çekilmesinden sonra bölgeden ayrılanların katıldıkları
Orta Doğulu ve Kuzey Afrikalı örgütlerin finansmanına devam etti.
Parasının önemli bir bölümünü Londra’da gayrimenkûle ve sanayi şirketlerinin
hisselerine yatıran bin Ladin, derginin iddialarına göre Teksas’ta da
yatırım yaptı. Uzun süre sesi çıkmayan Usame bin Ladin, resmi
iddialara göre Suudi Arabistan’ın kutsal toprakların sınırlarını
Irak’ı vuracak Koalisyon Kuvvetleri'ne açınca batıya karşı savaşma
kararı aldı.
Bin Ladin’e göre kutsal toprakların savunması Müslüman
olmayan bir orduya verilemezdi. Washington Times Gazetesi, 03.05.1999
tarihli sayısında Jerry Seper imzasıyla yayınladığı bir makalede
Usame bin Ladin’in Kosova Kurtuluş Ordusu UÇK’nın (Ushtria
Clirimtare Kosoves) finansörleri arasında yer aldığını
bildirmişti. Çok farklı bir yapısı olan ve birden çok çevre ile bağlantıları
olan UÇK’nın finansmanında Usame bin Ladin’in Afganistan kaynaklı
eroini İran, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden
Arnavutluk’la sonlanan Balkan Rotası'nı takip ederek Balkanlar'a ve Batı
Avrupa’ya dağıttığı bildiriliyor.
Yazar bu iddiasına kaynak olarak
“bazı servislerin belgelerini” gösteriyor. Makaleye göre 1998 yılında
UCK, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bin Ladin’e yakın ve uyuşturucu
kaçakçılığı ile bağlantılı örgütler listesinde yer alıyordu.
ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadeleden sorumlu kuruluşu
DEA, bin Ladin’in ulaşımını bu rota üzerinde sağladığı uyuşturucunun
çeşitli vasıtalarla Avusturya, Almanya, İtalya, Hollanda, Portekiz, İspanya,
İsviçre ve İngiltere’ye dağıtıldığını bildiriyor. Bu arada bin
Ladin’in kullandığı güzergâhlar arasında Balkan Rotası'nın yanı sıra
Romanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’ni içeren bir diğer yol da
bulunuyor. DEA’nın tahminlerine göre Türkiye üzerinden ayda dört
ila altı ton eroin bin Ladin bağlantılı gruplar tarafından batıya taşınıyor.
Kosova’da uyuşturucu trafiğinin yıllık bilançosu aynı kaynaklar
tarafından yaklaşık 1.5 milyar – 2 milyar dolar düzeyinde tahmin
edilirken, söz konucu yasadışı ticaretten kaynaklanan gelirin 200
dolayında özel banka ve döviz bürosu aracılığıyla aklandığı
kaydediliyor.
Aynı gazete bu yazıdan iki gün sonra yer alan bir diğer
makalede de, Kosova Kurtuluş Ordusu militanlarının Usame bin Ladin’in
terör eğitim merkezlerinde yetiştirildiği ileri sürüldü. Yazıda
1998 yılında Afrika’daki ABD hedeflerine yönetilen ve 224 kişinin
hayatını yitirdiği saldırıların sorumlusu olan bin Ladin’in UÇK
militanlarını Afganistan, Bosna-Hersek ve diğer bazı ülkelerde eğittiği
bilgisi yer aldı. Yaklaşık 30.000 üyesi olduğu tahmin edilen UÇK’nın
başındaki Hırvatistan’ın eski Tuğgenerali Agim Ceku Balkanlar'da önemli
bir güç odağı olarak yükselirken, gazete UÇK’nın bin Ladin ile
beraber Arnavutluk’ta Tropoje’de islâmi teröristlerin yetiştirildiği
bir kampı paylaştığını, “bazı istihbarat raporlarına”
dayanarak açıklıyor. Gazete, aynı kaynaklardan edindiği bilgilerden
hareketle bin Ladin’in El Kaide Örgütü’nün UÇK’nın eğitimine
ve finansmanına katkı sağladığının kesin olduğunu ifade ediyor.
Söz
konusu yazıda UÇK’nın bin Ladin bağlantısı ile İslâmi Cihad
militanlarının Bosna, Çeçenistan ve Afganistan’dan Kosova’ya yaklaşık
50 kişilik gruplar halinde geçişleri aynı kapsamda değerlendiriliyor.
Jane’s Defence Review Dergisi de aynı dönemde bir düzineden fazla
Suudi asıllı gönüllünün Kosova’ya üstlerinde Makedonyalı Arnavut
olduklarını gösteren pasaportlarla girdiklerini belirtmişti.
New York
Federal Savcılığı da 07.08.1998 tarihinde Nairobi’deki ve Tanzanya-
Dar es Salaam’daki ABD Büyükelçilikleri'ne düzenlenen saldırı ile
ilgili olaral Usame bin Ladin ile komutanı Mohammed Atef’i “terör
eyleminin gerçekleştirilmesi için emir vermekle” suçlamıştı.
İddianameye göre bin Ladin’in El Kaide Örgütü İran, Sudan Milli
Cephesi ve Hizbullah ile ittifak halinde.
Hatırlanacağı gibi, dönemin
ABD Başkanı Clinton’un emri ile bin Ladin’in Afganistan’ın
Taliban denetimindeki kesiminde yer alan üsleri ve Sudan’da büyük bir
olasılıkla kimyasal silâh ürettiği kimyevîi ürünler fabrikası
bombalanmıştı.
Fransa Jeopolitik Uyuşturucu Ticareti Gözlemevi’nin
ilgili raporunda da bin Ladin’den destek gören UÇK’nın uyuşturucu-silâh
takasında anahtar örgüt olduğu vurgulanıyor.
Pakistan İstihbarat Teşkilâtı
ISI’nın tek başına olmadan, SSCB’ye karşı güç oluşturmak ve
Moskova’nın sıcak denizlere yönelimini frenlemek için desteklediği
Taliban’ın arkasındaki güç olan Usame bin Ladin’in “militan islâmcılığı
enternasyonalize etme” çabalarının durdurulmaması sonucu, dünya çok
farklı boyutları olan 11 Eylül dönemecine gelmeden önce çok sayıda
kanlı eylem yaşadı. Afrika’daki ve Suudi Arabistan’daki ABD
hedeflerinin vurulmasının yanı sıra Orta Doğudan başka Orta Asya,
Kafkasya ve Balkanlar'da da geniş bir etkiye ulaştı.
Bu arada
Arnavutluk’a da gittiği ileri sürülen Usame bin Ladin’in bir kardeşi
Güney Kıbrıs’ta sahip olduğu off shore şirketi kanalıyla, BAE ve
Sudan’daki ihalelerden Beyrut üzerinden gelen paraları
Yunanistan’dan Balkanlar'a yönlendirirken, Şubat 1999’da Bağdat’ta
ortaya çıktı. Al Hayat Dergisi bu iddiasını öne sürerken, bin
Ladin’in üç karısı ve beş adamı ile beraber Doğu Afganistan’ın
güneyindeki Celalabad’a bağlı Tora Bora Köyü'nden Pakistan sınırına
ve oradan Irak’a geçti. Beraberinde Cihad grubunun lideri Aimen
Zawari de bulunan bin Ladin, Candahar’ın hava harekâtı ile vurulmasından
sonra Meclis-i Ali İslami (SCIRI) Sözcüsü Bajan Japor’un iddiasına
göre “Arap asıllı Afganistan savaşçıları ile Irak’ın komşu ülkelerinde
eylem yapmak için Irak’a gitmişti”.
Bin Ladin’in Arnavutluk’a
gittiği yönündeki iddiaları İsviçre’nin Neue Zürcher Zeitung
Gazetesi’nin 12.04.2000’de Priştine mahreci ile verdiği haber
destekliyor. Habere göre bin Ladin, Kosova ve Metohya’da görüldü.
Beraberinde Aralık 1998’de üç İngiliz turisti öldüren Abu Hasan
olduğu da kaydedilen habere göre, bin Ladin Kosova’ya Arnavutluk’tan
geçti ve burada Korce ile Pogradec’de yaklaşık 500 kişilik bir
birlik kurarak, Presevo, Medvedja ve Bujanovac’ta bir şiddet dalgası
başlatmayı plânlıyordu. |
_____________________________________________________________________________
|
Kaynak : İNAF |
|