Tip fakültesi bitti,
asistanlik bitti; ama yazma tutkusu bitmedi.İnatla yazilarimi dergilere göndermege
devam ettim .Onlardan yanit alamayacagimi bildigim halde gönderdim. Mektuplarimi
yanitlayarak beni yüreklendiren ender yazarlarimizdan Tekin Sönmez, Atilla
İlhan ve Aziz Nesin'e duydugum minneti anlatamam.Beni yüreklendirip yol gösterdiler.
Yillar sonra Almanya'da
karsilastigim Tekin Sönmez, bir kez daha bana destek olup, yüreklendirerek
ilk kitabimin yayinlanmasinda yardimci oldu.
Asıl serüven yeni basliyordu.İlk kitabim, sansliydi.Cesitli dergi ve gazetelerde, radyo ve televizyonlarda tanitimi yapildi.Pek çok yazar övgüyle söz ettiler kitabimdan.Bütün bunlar yazma istegimi kamciladi, bana güc verdi.Öte yandan artik "kitapli bir yazar"dim.Bundan sonra yazacagim öyküler asla ilk kitaptaki acemilikleri barindirmamali, daha ustaca yazilmaliydilar. Eskiden "hangi konuyu yazsam" diye düsünürken,artik "hangi konuyu nasil yazsam" diye düsünmege baslamistim.Bicemin önemini kesfetmis ve özgünlüge giden yolun oradan gectigini farketmistim.