Yayınlandığı yer: Tabula-Rasa,
yıl: 1, sayı: 1, ss. 43-55, 2001, (F.Karaca ile
birlikte).
THORSON-POWELL ÖLÜM KAYGISI ÖLÇEĞİ’NİN TÜRKÇE
ÇEVİRİSİNİN NORMAL POPULASYONDA GEÇERLİK VE GÜVENİLİRLİK ÇALIŞMASI
ÖZET
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı, Thorson ve Powell tarafından geliştirilmiş olan “Ölüm Kaygısı Ölçeği”nin Türkçe çevirisinin geçerliğini ve güvenirliliğini araştırmaktır.
Yöntem: Öncelikle ÖKÖ’nün İngilizce metni uzmanlarca Türkçe’ye çevrilmiş, daha sonra en uygun olduğuna karar verilen çeviri metni, örneklem grubuna tek oturumda uygulanmıştır.
Bulgular: Araştırmada elde edilen bulgular istatistik değerlendirmeye alınmış, homojenlik endeksi tekniğine göre hesaplanan güvenirlik katsayısının µ=.84, yarıya bölme tekniği ile hesaplanan güvenirlik katsayısının ise .73 olduğu görülmüştür. Ölçeğin geçerliği saptamak için faktör analizi ve içtutarlılık teknikleri kullanılmış, yapılan faktör analizinde ölçeğin yapısını oluşturan dört temel faktör belirlenmiştir: “fiziksel ve ruhsal fonksiyonları kaybetme kaygısı”, “öte alemle ilgili kaygılar”, “çürüme ve bozulma ile ilgili kaygılar”, “ölüm süreci-acı ve ızdırap çekme ile ilgili kaygılar”. ÖKÖ için içtutarlılık korelasyon katsayıları hesaplanmış, ölçek maddelerinin tamamının aynı yönde (pozitif) ayrıştıklar saptanmıştır.
Sonuç: Elde edilen bulgular, ÖKÖ’nün Türkçe versiyonunun ölüm kaygısını tespit etmek amacıyla yapılacak araştırmalarda kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğuna işaret etmektedir.
Anahtar Sözcükler: Ölüm kaygısı, güvenirlilik, geçerlik, Thorson-Powell Ölüm Kaygısı Ölçeği.
SUMMARY
A Study on The Reliability and Validity of Thorson-Powell’s Death Anxiety Scale in the Normal Population
Objective: The main objective of the present study is to provide psychometric data
on the Turkish Version of the “Death Anxiety Scale” (DAS) developed by Thorson
and Powell.
Method: DAS was translated into Turkish and then the most proper
translation of the English text was applied to a sampling group in one session.
Results: The results of statistical analysis showed that reliability coefficient
calculated by using Cronbach’s ahpha technique was µ=.84.
Reliabilty coefficient found through split-half technique was .73. The data
factor analyzed and calculated internal consistency to determine validity. In
consequence of the factor analysis four main factor revealed: “The anxiety of
loss of physical and psychological functions (not being)”, “The concerns of
life after death”, “The anxieties in relation to decomposition”, and “Fears of
pain-process of death”. The inter consistency coefficient of DAS was calculated
and found that all items correlation were positive. Conclusion: Obtained findings suggest that the Turkish version of
Thorson-Powell’s Death Anxiety Scale is a valid and reliable tool that could be
employed in the researches to measure death anxiety.
Key word: Death anxiety, reliability, validity, Thorson-Powel Death
Anxiety Scale
GİRİŞ
Evrensel olan ölüm korkusunu tanımlama çabaları, Hall’in 1896 yılında yapmış olduğu çalışmaya kadar
uzanmaktadır. 1950’li yılların ortalarında ise psikoloji bilim dalı ölüm ve
ölüm sürecine ilişkin konuları, bilimsel araştırma konusu olarak ele almaya
başlamıştır (Kastenbaum 1965, Kastenbaum
ve Costa 1977, Kurlychek
1978). Bu ilginin işaretleri, sadece ölüm konusuyla ilgili makale ve kitapların
sayısının artmasında değil, aynı zamanda yaşlılık ve ölümle ilgilenen tıp
öğrencilerine, profesyonellere ve paraprofesyönellere verilen seminerlerin
sayısının çoğalmasında da görülebilir. Son 30-35 yılda hızlı bir artış eğilimi
gösteren bu çabalar, birtakım kavramsal ve metodolojik tartışmaları da
beraberinde getirmiştir. Zira bu konuda ortaya çıkan değişik yaklaşımlar, ölüm
kaygısını farklı açılardan değerlendirmişlerdir.
Literatüre
bakıldığında ölüm hakkında yapılan çalışmaların en çok yoğunlaştığı konunun
ölüm korkusu veya kaygısı olduğu söylenebilir. Nitekim bu konuda yapılan teorik
çalışmalardan bir süre sonra ölüm kaygısını ölçme girişimlerinin de başladığı
görülmektedir. Teorik ve metodolojik güçlüklere rağmen, özellikle 1960’li
yıllarda başlayan bu girişimler sonucunda, genellikle uygulamaya, puanlamaya ve
puanlamadaki göreli farklılıkları karşılaştırmaya uygun birçok ölüm kaygısı
ölçeği geliştirilmiştir. Ancak ölüm kaygısını ölçmek için yapılan bu ilk
girişimlerin, genellikle ölüm fenomenini tek bir boyuttan inceledikleri
görülmektedir. (Lester 1967, Handal
1969, Templer 1970, Kalish
1986). Bu girişimlerin çoğunluğunun, kişisel ölüm korkusunun, birtakım farklı
unsur ve faktörlerden oluştuğu tezinden hareket ettiklerini söylemek mümkündür.
Son zamanlarda ise farklı disiplinlerden birçok araştırmacı, ölüm kaygısının
ölçülmesiyle ilgili bazı değişik yaklaşımlarda bulunmuşlardır. (Conte ve ark. 1982, Lonetto ve Templer 1986, Neimeyer 1988).
Templer (1970) tarafından geliştirilen “Ölüm Kaygısı
Ölçeği”nin bu alanda en sık kullanılan ölçek olduğu rahatlıkla söylenebilir (Schumaker ve ark. 1987, Abdel-khalek ve Beshai 1993, Şenol
1989, Yıldız 1998). Ancak farklı faktör yapılarını göstermesine rağmen, bu
ölçeğin sadece genel ölüm kaygısını ölçmek amacıyla geliştirilmiş olduğu
bilinmektedir. Kuramsal ve empirik bilgilerin
gelişmesi, insanın ölüme yönelik psikolojik yaklaşımlarının karmaşık olduğunu
ortaya koymuş ve bazı araştırmacılar bu ölçeğe bazı maddeler ilave ederek,
ölçeği çok boyutlu hale getirmeye çalışmışlardır. Zira tek boyutlu yaklaşımlar,
ölüm kaygısının ölüm hakkında genel kaygıyla karakterize edilen psikolojik bir
fenomen olduğu tezine dayanmaktadır.
Böylece ölüm korkusuyla ilgili olarak geliştirilen
ölçekler, birtakım çeşitlilik ve farklılıklar arzetmiştir.
Bu konuda ortaya çıkan bazı yaklaşımlar, doğrudan ölümden ne kadar korkulduğunu
sorgularken, diğer bazıları da ölümü düşünme sıklığı ve ölüme ilişkin tutumları
araştırmaktadır. Konuyla ilgili araştırmalar çoğaldıkça, aradan geçen zamanla
birlikte bu konuda geliştirilen ölçekler de birtakım değerlendirmelere tabi
tutulmuştur. Marshall (1982) ölüm kaygısını ölçmek amacıyla yapılan çalışmaları
değerlendirdiği araştırmasında, 32 değişik ölçeği incelemiş ve alt ölçeklerle
birlikte bu ölçeklerdeki 71 farklı maddenin olduğunu saptayarak bu maddeleri,
beş kategoriye ayırmıştır. Bunlar; ölüm deneyimini saptayan ölçekler, olması
yakın (beklenilen) ölümle ilgili ölçekler, ölüm kaygısı, korkusu ve kabulü
ölçekleri, ölüm imajları, tehlikeli ilgiler ve yaşama isteği gibi ölüm
yönelimlerinin diğer unsurlarını ölçme amaçlı ölçekler ve ötanazi
veya cenaze töreni planlama gibi ölüme gösterilebilecek tepkiler ve bu konuda
yapılacak işlerle ilgili ölçeklerdir.
Spilka ve ark. (1977) ölüme ilişkin perspektifler
geliştirme konusunda Gardner Murphy’nin rehberliğinde yaptıkları çalışmalarda,
ölümle ilgili ölçeklerde 10 değişik bakış açısı tespit etmişlerdir. Bunlar
ölümün; doğal bir son, ızdırap çekme, yalnızlık, bilinmezlik, cezalandırılma,
bakmakla yükümlü olduğu birini terketme, ölümün başarısızlık olarak görülmesi,
öldükten sonra ödüllendirme, ölüme karşı cesaret ve ilgisizliktir.
Collet ve Lester (1969)
geliştirilen bu ölçeklerden de yararlanarak, ölüm korkusunu dört farklı
boyuttan incelemişlerdir. Araştırmacılar, kişinin kendi ölümünü bir ihtimal ve
bir süreç olarak ikiye ayırırlarken, insanın yakınlarının ölümünden hissettiği
korkuyu da yine kendi ölümlerinden hissetmiş oldukları korku gibi iki kısımda
ele almışlardır.
Florian ve Kravetz’in (1983) İsrail Yahudilerine
uyguladıkları 31 maddelik “Kişisel Ölüm Korkusu Ölçeği”nde (Fear
of Personel Death Scale) ölüm korkusu altı faktöre
ayrılmıştır. Bunlar; benliğin kaybı, sosyal kimliğin kaybı, aile bireyleri ve
arkadaşların akıbeti, aşkın akıbetler (öte dünyada ne olacağı), kişilik kaybı
ve öldükten sonra cezalandırılmayla ilgili kaygılarıdır. Yine bu ölçekte ölüm
korkusu, kişinin bizzat iç dünyası, sosyal münasebetler ve aşkın kaynaklar
ekseninde incelenmiştir. Bu bağlamda benlik ve kişilik kaybı kişinin iç
dünyasında olan, arkadaş ve aile fertlerinin kaybı ile sosyal kimliğin kaybı
sosyal olan, öldükten sonra cezalandırılma ve öldükten sonra neler olacağı
konusundaki bilinemezlik de aşkın olarak değerlendirilmiştir.
Konuyla ilgili diğer birçok ölçeklerden yararlanılarak Conte ve ark. (1982) tarafından geliştirilen 15 maddelik
ölüm kaygısı ölçeği (Measuring Death
Anxiety), güvenirlilik ve geçerlilik araştırmaları
sonucunda yararlanılan diğer ölçekler ile hemen hemen
aynı güvenirlik (.83) ve geçerlilik sonuçlarını ortaya koymuştur.
YÖNTEM
Denekler:
Bu araştırmanın örneklem grubu, Atatürk Üniversitesi’ne bağlı Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi ve İlahiyat Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerden seçkisiz yöntemle seçilen 126 (50 erkek, 76 kız) kişiden oluşmuştur. Örneklemin yaş ortalaması 22.8 (ss.3.43), yaş aralığı ise 17-29’dur.
Ölçme Aracı
Ölüm Kaygısı Ölçeği (ÖKÖ)
Thorson ve Powell (1992) tarafından geliştirilen ve 25 maddeden oluşan “Ölüm Kaygısı Ölçeği”nin 17 maddesi, “Tabutlar beni huzursuz eder” maddesinde olduğu gibi olumlu cümle yapısında[1], diğer 8 madde ise, “kansere yakalanmaktan özel bir korku duymuyorum” maddesinde olduğu gibi olumsuz cümle yapısındadır[2]. Ölçekte 5 dereceli Likert formatı kullanılarak (fikrime çok uygun; fikrime uygun; kararsızım; fikrime aykırı; fikrime çok aykırı), 0’dan 4’e kadar, zayıftan kuvvetliye doğru puanlama yapılmıştır. Ölçeğe olumsuz cümle yapısında yerleştirilen maddeler puanlanırken, 4 ağırlık değerinde olanlar 0’a, 0 ağırlık değerindekiler ise 4’e dönüştürülmüştür. Yani tersine dönmüş ifadelerde 4 değerindeki (fikrime çok uygun) cevaplar düşük kaygıyı, 0 değerindeki (fikrime çok aykırı) cevaplar yüksek kaygıyı göstermektedir. Böylece ÖKÖ’den en düşük 0, en yüksek 100 puan alınabilmekte olup, puanların yüksek olması, kaygı düzeyinin yüksek olduğuna işaret etmektedir.
ÖKÖ’nün bu konuda oluşturulan diğer ölçeklerden farklı iki özelliğinin bulunduğu söylenebilir. Bunlardan birincisi bu konuda daha önce geliştirilmiş diğer ölçekleri de göz önüne alarak hazırlanmış olması itibarıyla bu alanda en yeni ölçeklerden biri olması, ikincisi de ölçeğin çok boyutlu bir ölçek olmasıdır. Nitekim bu ölçek, aslında Nehrke (1973) tarafından, tanatoloji çalışmalarında en meşhur ölçekler olan Templer (1970) ve Boyar’ın (1964) ölçeklerinin birleştirilmesi ve Nehrke’nin kendisinin de buna bir madde ilave etmesiyle oluşmuştur. Nehrke, Templer’in ölçeğinden farklı olarak bu ölçeğin yaş farklılıklarına duyarlı bir ölçek olduğunu göstermiştir.
Thorson ve Powell (1988) bu ölçeği yeniden ele alarak bazı değişiklikler yapmış ve o ölçeğe son şeklini vermişlerdir. Çünkü Nehrke’nin ölçeğinin yarıdan fazlası, birinci faktöre yüklenmiş ve kapalı yerlerde bulunma fobisini ölçen bir ölçek görünümü almıştı. Thorson ve Powell tarafından yapılan değişikliklerle ise, ölüm kaygısıyla ilgili unsurların daha geniş bir alana yayılması gözetilmiştir. Bunun gibi bazı konu dışı ve tekrar edilen maddeler başka bir tarzda ifade edilerek elenmiştir. Sonuçta cevaplardaki önyargıları en aza indirgemek için 25 maddelik doğru yanlış şeklinde cevaplanabilecek bir ölçek meydana gelmiştir. Böylece ölçekten alınabilecek en düşük puan 25, en yüksek puan ise 75’dir. Yüksek puan, yüksek ölüm kaygısını ifade etmektedir. Önceleri yaşlı deneklere kolaylık olması için doğru yanlış formatıyla uygulanan bu ölçek, daha sonra yapılan araştırmalarda 5 dereceli Likert formatına dönüştürülmüş, ölçeğin doldurulmasında yaşlıların pek problem yaşamadıklarının gözlemlenmesi üzerine ölçeğin son şekli 5 dereceli Likert formatında kalmıştır.(Thorson-Powell 1989, 1992).
Thorson ve Perkins (1977) tarafından yürütülen bir çalışmada 659 yetişkine uygulanan ÖKÖ’nün güvenirlik ve geçerlik düzeylerinin yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu verilerin faktör analizi sonucunda; ”tecrit olma (tek başına kalma) ve hareketsizlik kaygısı”, “ızdırap çekme kaygısı”, “ölümün bir son olma kaygısı”, “toprağa gömülme ve çürüme kaygısı” isimleri verilen dört temel faktör tespit edilmiştir.
Thorson ve Powell (1984) tarafından toplam 599 öğrenci ve yetişkine uygulanan başka bir çalışmada ÖKÖ’nün Cronbach alpha katsayısı µ=.80 olarak hesaplanmıştır. Bulgulara yapılan faktör analizi sonucunda; “ölümle ilgili belirsizlik”, “ızdırap çekme”, “ölüm süreci” ve “çürüme ve bozulma” ile ilgili kaygılar olmak üzere, toplam dört faktör tespit edilmiştir.
Thorson ve Powell (1990) tarafından yaşları 18 ile 88 arasında değişen 325 kişilik değişik sosyo-kültürel gruba uygulanan ölçeğin güvenirlilik katsayısı .85 olarak tespit edilmiştir. Bu araştırmada ÖKÖ ile yaş arasında negatif bir korelasyon saptanmıştır. Varyans analizi sonucunda yaşlı deneklerin ÖKÖ’de düşük puanlar aldıkları görülmüş, cinsiyet ile ölüm kaygısı arasında zayıf da olsa bir korelasyonun bulunduğu tespit edilmiştir.
İşlem:
Çeviri Çalışması:
ÖKÖ’nün İngilizce metni, aralarında doktorasını yurt dışında yapmış psikoloji alanında uzman yedi kişiye verilerek Türkçe’ye çevirmeleri istenmiştir. Elde edilen değişik çeviriler arasından uzmanların önerileri doğrultusunda her bir maddeyi en iyi ifade ettiği düşünülen çeviriler seçilerek ölçeğin Türkçe versiyonu oluşturulmuştur.
Örnek maddeler:
-- Acı çekerek ölmekten korkarım.
-- Gömüldükten sonra cesedime ne olacağı konusu beni hiç kaygılandırmıyor.
-- Öldükten sonra işlerim üzerindeki kontrolü kaybedeceğim düşüncesinden nefret ederim.
-- Ölürken çekilen ızdırap beni kaygılandırıyor.
-- Öldükten sonra bize ne olacağı konusunda çok kaygılanıyorum.
b) Uygulama:
Bilgi toplama aracına demografik değişkenlerle ilgili sorular da eklenerek araştırmada kullanılacak form oluşturulmuştur. Bu form, öğrencilere tek oturumda gruplar halinde uygulanmıştır. Formun denekler tarafından doldurulması yaklaşık 10 dakika sürmüştür. Elde edilen veriler, SPSS for WINDOWS 6.0 istatistik paket programının ilgili modülleri kullanılarak analiz edilmiştir.
Türkçe’ye çevrilen ÖKÖ için güvenirlilik, homojenlik endeksi ve yarıya bölme tekniği kullanılarak; geçerlik ise yapı (construct) geçerlik tekniklerinden faktör analizi ve içtutarlılık teknikleri kriter alınarak hesaplanmıştır.
Araştırmada kullanılan ölçekten deneklerin almış oldukları ortalama, 52.89’dur (ss.15.75). [Erkek: 44.84 (ss.14.9); Kız: 58.19 (ss.13.96)].
Güvenilirlik*
-- Yarıya Bölme Tekniği:
ÖKÖ’yü oluşturan maddeler yarıya bölme tekniği ile analiz edildiğinde, iki yarım ölçek arasındaki korelasyon katsayısı .73 olarak hesaplanmıştır.
-- Homojenlik (İçsel tutarlılık) Endeksi:
İçsel tutarlılık ölçütü olan Cronbach’s alpha katsayısı µ=.84 bulunmuştur.
Geçerlik:
Faktör Analizi:
ÖKÖ’nün geçerliliğini saptamak amacıyla, Varimax rotasyonu kullanılarak faktör analizi yapılmıştır. Sonuçta ölçekte özdeğerleri 1’den büyük olan 4 temel faktör bulunmuştur. Faktör yükleri, Tablo 1’de özetlenmiştir. Varyansın % 26.3’ünü açıklayan ve fiziksel ve ruhsal fonksiyonları kaybetme kaygısı olarak isimlendirilen birinci faktörde en yüksek değerlere sahip olan maddeler şunlardır: “öldükten sonra bir daha asla düşünememek fikri beni dehşete düşürür (3)”, “Öldükten sonra işlerim üzerindeki kontrolü kaybedeceğim düşüncesinden nefret ederim (6)”, “Ölüm sonrası tamamen hareketsiz kalmak beni kaygılandırır (7)”, “öldükten sonra tamamen âciz bir durumda olacağım fikri beni huzursuz eder (12)”, “öldükten sonra asla tekrar bir şey hissedememek beni huzursuz eder (14)”, “öldükten sonra dünyalık birçok şeyden mahrum kalacağım düşüncesi beni rahatsız eder (19)” ve “ölümün insanı her şeyden ayıracak olması beni dehşete düşürüyor (22)”.
TABLO 1: Ölüm Kaygısı Ölçeği Faktör
Yükleri
Madde Faktör
1 Faktör 2 Faktör 3 Faktör 4
1 ,13723 ,29456 -,00658 ,68294
2 ,36730 ,33293 ,26732 ,33899
3 ,63019 ,29544 ,13869 ,05663
4 ,07896 ,35697 ,54162 ,31794
5 ,37719 ,05895 ,27055 ,43966
6 ,58899 ,00152 -,18540 ,19887
7 ,71794 ,09621 ,06179 -,03407
8 ,21124 ,11745 ,03152 ,45127
9 ,15596 ,59210 ,18759 ,31554
10 -,02252 ,10785 ,18012 ,59574
11 ,31892 ,03240 ,75358 ,13126
12 ,60324 ,35154 ,08423 ,00437
13 -,21884 ,50437 ,23431 ,06879
14 ,76348 ,00712 ,19935 ,22060
15 ,20544 ,52785 ,05411 ,44348
16 ,08776 ,63572 -,37411 -,02238
17 ,24790 -,05844 ,34474 -,19207
18 ,45224 ,31362 ,51815 ,10429
19 ,63024 -,10878 ,14638 ,30793
20 ,16293 ,64579 ,22910 ,04124
21 ,25037 -,18321 -,29754 ,57098
22 ,68806 ,17275 ,40524 ,13075
23 ,11570 ,40563 ,06487 ,08668
24 ,19763 -,13661 -,30301 -,34579
25 ,10888 ,22090 ,70927 ,06766
Varyansın % 8.7’sini açıklayan ikinci faktör, öte dünyayla ilgili kaygılar olarak isimlendirilmiştir. Bu faktörde en yüksek değerlere, “ölümden sonraki hayat konusu beni oldukça kaygılandırıyor (9)”, “öldükten sonra başka bir hayatın olup olmamasıyla hiç ilgilenmiyorum (13)”, “ölürken çekilen ızdırap beni kaygılandırıyor (15)” “öldükten sonra yeni bir hayatın olmasını çok istiyorum (16)” ve “öldükten sonra bize ne olacağı konusunda çok kaygılanıyorum (20)” maddeleri sahiptir.
Varyansın % 7.1’ini açıklayan 3. faktöre, çürüme ve bozulma ile ilgili kaygılar adı verilmiştir. Bu faktörle ilgili en yüksek değerlere sahip maddeler şunlardır: “gömüldükten sonra cesedime ne olacağı konusu beni hiç kaygılandırmıyor (4)”, “öldüğüm zaman bir tabuta kapatılacak olmam düşüncesi benim için sorun değil (11)”, “cesedimin mezarda çürüyeceği düşüncesi beni dehşete düşürür (18)” ve “öldükten sonra vücuduma ne olacağı hiç umurumda değil (25)”.
Varyansın % 5.6’sını açıklayan ve ölüm süreci-acı ve ızdırap çekme ile ilgili kaygılar olarak isimlendirilen 4.faktörde yer alan maddeler; “acı çekerek ölmekten korkarım (1)”, “ameliyat olacağımı düşündüğümde çok korkarım (8)”, “yavaş ve uzun süren bir ölümden (canımın yavaş yavaş çıkmasından) hiç korkmuyorum (10)” ve “dünyevî şeyleri elde etmek (ve onları kontrol altında tutmak) benim için önemli değildir (21)” maddeleridir.
İçtutarlılık Tekniği
Bilindiği gibi, test maddeleri ile toplam test puanları arasındaki anlamlı korelasyon katsayıları, içtutarlılığın göstergesi olarak kabul edilmektedir. ÖKÖ için bu korelasyon katsayılar hesaplanmış[3], ölçek maddelerinin tamamının aynı yönde (pozitif) ayrıştıkları saptanmıştır.
Tartışma
Yukarıda özetlenen bulgular, Türkçe’ye adaptasyonu yapılmış olan “Ölüm Kaygısı Ölçeği”nin benzer populasyonlar üzerinde yürütülecek olan araştırmalarda geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada elde edilen güvenirlik katsayılarının, yarıya bölme tekniği ile hesaplandığında korelasyon katsayısı .73; homojenlik ölçütü olan Cronbach’s alpha katsayısı µ=.84 olarak bulunmuştur. Ayrıca sözkonusu ölçeğin Karaca (1997) tarafından yürütülen çalışmada, test-tekrar test güvenirlilik katsayısının .90 olduğu belirtilmektedir.
Çalışmamızın
diğer bir bölümünde yapılan geçerlik çalışmalarında elde edilen sonuçlar da
ölçeğin geçerli bir ölçüm aracı olduğunu göstermektedir. Nitekim yapılan faktör
analizi sonucunda elde edilen bulgular, ÖKÖ’nün
İngilizce versiyonu ile Türkçe versiyonu arasında bazı farklılıklarla birlikte
birtakım benzerliklerin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sonuçlara benzerlikler
açısında bakıldığında herşeyden önce faktör analizi
sonucunda oluşan faktör isimlerinin oldukça benzer olduğu görülmektedir. Ölçek
maddelerinin faktörlerde kümeleşmesi açısından bakıldığında, “Fiziki ve ruhsal
fonksiyonları kaybetme (yok olmak)” faktöründe kümeleşen maddelerin, Ölçeğin
İngilizce ve Türkçe versiyonlarının her ikisinde de hemen hemen
aynı olduğu görülmüş, diğer faktörlerde bu durum kısmen tespit edilmiştir.
Faktör analizi sonucunda elde edilen bulgulara, İngilizçe
ve Türkçe versiyonları arasındaki farklılıklar açısından bakıldığında, ÖKÖ’nün İngilizce versiyonundaki faktörleri oluşturan bazı
maddelerin Türkçe versiyonunda başka faktörleri tanımladıkları görülmüş, ayrıcı
faktörlerin sıralamasında da bazı değişikliklerin olduğu saptanmıştır. Bu
durum, ölçeğin İngilizce versiyonunda yapılan faktör analizine esas bulguların
yaş ranjının oldukça geniş bir populasyondan
elde edilmesinden kaynaklanıyor olabilir. Zira bizim araştırmamıza katılan
denekler 17-29 yaşları arasında olup, genç bir kesimi oluşturmaktadır.
Gençlerin ise yetişkin ve yaşlılara oranla, ölümün farklı boyutlarından kaygı
hissettikleri yapılan bazı araştırmalarla ortaya konmuştur. Bütün bunlarla
birlikte elde edilen bulgular ışığında, ÖKÖ’nün
güvenirlilik ve geçerliğinin yeterli düzeyde olduğu ve amaca hizmet edebileceği
söylenebilir. Ancak bu çalışmanın sınırlı sayıda bir örneklem grubu üzerinde
yürütüldüğü gözönüne alınırsa, daha büyük populasyonlar üzerinde yürütülecek çalışmalarla, ölçeğin
güvenirlik ve geçerliğinin daha da pekişebileceği söylenebilir.
1.
Abdel-khalek
A ve Beshai JA (1993). The structure of Templer’s death anxiety scale among
Egyptian students: a reply. Psychol Rep, 73: 321-322.
2.
Boyar JO
(1964). The construction and partial validation of a scale for the measurement
of the fear of death. Disser Abst
Int, 25:2041.
3. Collett JL ve Lester D (1969). The fear of death
and the fear of dying. J Psychol : 72, 179-181.
4.
Conte HP,
Weiner R ve Plutchik MB (1982). Measuring death anxiety: Conceptual,
psychometric, and factor-analysis aspects. J Pers Soc Psychol, 43:775-785.
5.
Florian V
ve Kravetz S (1983). Fear of personal death: attribution, structure and
relation to religious belief. J Pers
Soc Psychol, 44:600-607.
6.
Hall GS
(1896). Study of fears. Am J Psychol
8:147-249.
7.
Handal PJ
(1969). The relationship between subjective life expectancy death anxiety and
general anxiety. J Clin Psychol
25:39-42.
8.
Kalish R
(1986). Cemetery visits. Death Studies, 10:55-58.
9.
Karaca F
(1997). Psikolojik Açadan Ölüm ve Dinî İnanç İlişkisi (Basılmamış doktora
tezi). Erzurum: Ata.Üni. Sos Bil Ens.
10.
Kastenbaum
R (1965). The realm of death: An emerging area of psychological research. J Hum
Rel, 13: 538-552.
11.
Kastenbaum
R ve Costa PT (1977). Psychological
perspectives on death. Ann Rev Psycho,
28: 225-249.
12.
Kurlychek
RT (1978). Assesment of attitudes toward death and dying; A critical review of
some available methods. Omega, 9:37-47.
13.
Lester D
(1967). Experimental and correlational studies of the fear of death. Psycho
Bull, 67:27-36.
14.
Lonetto R
ve Templer DI (1986). Death anxiety. Washington, DC: Hemisphere.
15.
Marshall VW
(1982). Death and dying. In D Mangen and W Peterson (Eds), Research instruments
in social gerontology. Vol:1: Clin Soc Psycho, Minneapolis: University of
Minnesota Press, 303-381.
16.
Nehrke M
(1973). Perceived generational differences in attitudes toward death. Paper
presented at the 26. annual scientific meeting of the Gerontological Society,
Miami Beach, FL.
17.
Neimeyer R
A (1988). Death anxiety. İn H Wass., FM Berardo and RA Neimeyer (Eds) Dying:
Facing the facts. Washington, DC: Hemisphere
18.
Pfost KS,
Peters K A ve Stevens J M (1985). Death anxiety and the type a behavior
pattern. Psychol Rep, 57:745-746.
19.
Sarnoff I
ve Corwin SM (1959). Castration anxiety and the fear of death. J Personality, 27:375-385.
20.
Schumaker
JF, Barraclough RA ve Vagg LM (1987). Death anxiety in Malaysian and Australian
University Students. J Soc Psychol,
128:41-47.
21. Spilka B, Stout L, Minton B ve
Sizemore Db (1977). Death and personal faith: A psychometric investigation.
Journal for the Scientific Study of Religion, 16:169-178.
22.
Templer DI
(1970). The construction and validation of death anxiety scale. J Gen Psychol,
82:165-174.
23.
Thorson J A
ve Perkins M (1977). A factor-analytic study of a scale designed to measure
death anxiety. Paper presented at the 30. annual scientific meeting of the
Gerontological Society, San Antonio.
24.
Thorson J A
ve Powell F C (1988). Elements of death anxiety and
meanings of death . J
Clin Psychol 44:691-701.
25. Thorson J A ve Powell F C (1989). Death anxiety and religion in an older male sample.
Psychol Rep, 64:985-986.
26.
Thorson J A
ve Powell F C (1992). A revised death anxiety scale. Death Studies, 16:507-521.
27.
Yıldız M
(1998). Dinî Hayat ile Ölüm Kaygısı Arasındaki İlişki Üzerine Bir Araştırma
(Basılmamış Doktora Tezi) İzmir: DEÜ Sos Bil Enst.
[1] ÖKÖ’de bulunan olumlu cümle yapısındaki maddeler;1, 2, 3,
5, 6, 7, 8, 9, 12, 14, 15, 16, 18, 19, 20, 22, 24. maddelerdir.
[2] ÖKÖ’
bulunan olumsuz cümle yapısındaki maddeler; 4, 10, 11, 13, 17, 21, 23, 25.
maddelerdir.
* ÖKÖ’nün test-tekrar
test tekniği ile güvenirlilik çalışması, Karaca (1997) tarafından yapılmıştır.
(r=.90, p<.001).
[3] Ölüm
Kaygısı ölçeğinden alınan toplam puanlar ile ölçek maddeleri arasındaki
korelasyon katsayıları sırasıyla şöyledir: .51, .62, .60, .56, .57, .41, .52,
.35, .58, .34, .59, .58, .23, .67, .58, .25, .24, .69, .53, 52, .25, .73, .36,
.47, .49. (Bütün katsayıların, p<.01 düzeyinde anlamlı olduğu saptanmıştır)