DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLER'İN PAYI


DİL KONUSUNDA ACİLEN YAPILMASI GEREKEN İŞLER

Cumhuriyet döneminde bir TÜRKÇE sözlük için uzun çalışmalar yapılmış, nihayet derlenmiş olan kelimeler büyük dil ve tarih alimi Hamit Zübeyir KOŞAY ve İshak Refet IŞITMAN tarafından 1932'de ANA DİLDEN DERLEMELER adıyla yayınlanmıştı.

Ancak bu konudaki çalışmalar sonradan istenilen düzeye ulaşmamıştır. Mesela ATATÜRK'ün çok önem verdiği ANADOLU TÜRKLERİ'ni ASYA TÜRKLERİ'ne bağlıyacak ÇAĞATAY SÖZLÜĞÜ'nün tercüme işi, Abdülkadir İnan'ın bir raporu üzerine durdurulmuştur.

ATATÜRK'ün ölümünden sonra, hızla artan olumsuz gelişmelerin arasında kayda değer tek müsbet gelişme, "Ana Hatlarıyla TÜRK Grameri" kitabının basılması olmuştur. (1940)) 1940-1990 arasındaki hemen her gelişme, TÜRKÇE'yi ve bu dili konuşanları ileri götüreceğine geriletmiştir. Bunun ispatı kelime haznesi 5000 kelimeyi bile bulmayan üniversite mezunlarıdır.

Öyleyse artık harekete geçme zamanı gelmiştir. Yapılacak çok iş vardır, ve kaybedilen 50 yılın 5 yıl içinde kapatılmasına mutlaka çalışılmalıdır. Bu cümleden olmak üzere:

- Önce 100.000, sonra 300.000, sonra 500.000 ve nihayet 1.000.000 kelimelik BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK bastırılmalıdır.

- ANADOLU TÜRKÇESİ kadar edebiyatımıza girmiş olan Arapça-Farsça-Rumca kelimeler ile bilim ve teknoloji yoluyla alıp kullandığımız bütün İngilizce-Fransızca-Almanca-Lâtince kelimeler bu sözlüğe mutlaka dahil edilmelidir, (böylece ATATÜRK'ün nutkunu okuyup ta anlıyamıyan gençlerin, veya Fuzuli'yi, Nef'i'yi, Namık Kemal'i merak edenlerin başvuracağı bir kaynak oluşacaktır)

- Bu sözlüğe Azerice, Kıbrısca, Tatarca, Moğolca, Çağatayca, Çuvaşca, Yakutça, Uygurca, Samoyedçe, Kürtçe ve akla gelebilecek bütün TÜRK lehçelerinden, hatta uzak akrabamız Kızılderili dillerinden, atalarımız Sümerler, Hititler, Etrüskler'den olabildiğince çok kelime alınmalıdır.

- Bu kelimelerin kökleri, nasıl kullanıldığı, diğer gramer kuralları Sözlüğe eklenecek dilbilgisi kısımları ile gösterilmelidir, eş anlam, zıt anlamlarının verilmelidir.

Aslında TÜRK Dil Kurumu'nun hazırladığı bir TARAMA SÖZLÜĞÜ ile bir DERLEME SÖZLÜK vardır ve bunlar oldukça kapsamlıdır. Önemli olan bu sözlüklerdeki kelimelerin insanımızın kullanacağı büyük sözlüğe aktarılmasıdır!

- TÜRKÇE, "yazıldığı gibi okunur" hale getirilmelidir!.. Bunun için uzatma, inceltme, kesme işaretleri kullanılarak alem ile aalem, katil ile kaatil, askeri ile askeriy, hala, halaa, haalaa arasındaki farklar ortaya çıkartılmalı, ve spikerleri bile yanlış konuşturan şimdiki durumun düzeltilmelidir.

- Gerekirse 29 harfli alfabenin 32-34 harfe çıkartılmalıdır!

- ANADOLU TÜRKÇESİ ile yazılmış eserler başka TÜRK lehçelerine, başka lehçelerde yazılmış eserler de ANADOLU TÜRKÇESİ'ne çevrilmelidir. Gerekirse hemen yan sayfaya aslının konularak bu dili kulananlar arasında yakınlaşma sağlanmalıdır!

- Kütüphanelerimizde, camilerimizde ve evlerde bulunan yüzbinlerce yazma eserin bir envanteri yapılmalı, listesi yayınlamalı, bunların tıpkı basımları yayınlanmalıdır!.. Arap alfabesi ile yazılı ve OSMANLICA olan bu eserlerin okunup tercüme edilmesi için okullarda OSMANLICA, ARAPÇA ve FARSÇA seçmeli ders olarak okutulmalı, teşvik edilmelidir!.. Öğrenenlere kütüphalerde, arşivlerde iş imkânı sağlanmalıdır!

- Dünyanın dört bir tarafına dağılmış el yazması eserlerimizin önce bir envanteri çıkarılmalı, sonra fotokopileri alınıp basılmalı, okunmalı, tercüme edilmelidir!

- Eski OSMANLI topraklarından çıkarılmalarına rağmen, dünyanın çeşitli ülkelerindeki müzelere taşınmış olan SÜMER, BÂBİL, ASUR, AKAD, HİTİT kil tabletlerinin kopyaları çıkartılmalı, yayınlanmalı, ve sür'atle okunmalıdır!.. Başka ülkelerde bu tabletler üzerine yapılan yayınlar derlenmeli, tercüme edilmelidir!

- KÂZIM MİRŞAN'ın, TÜRKÇE'yi KVERGIE'nin belirtiği gibi dünyanın en eski dili olduğunu ortaya koyan, TÜRK YAZISI'nı 15.000 yıllık duvar resimlerine taşıyan, MISIR hiyeroliflerini okuyan, ETRÜSK yazısını çözen çalışmaları esas alınarak yeni çalışmalar yapılmalıdır. Bahsi geçen duvar resimleri, hiyerolifler, yazıtların renkli büyük boy resimleri ve çözümlemeleri çeşitli dillerde yayınlanmalıdır!

Onbinleri bulan bu resimleri, yazıtları okuyabilenlerin sayısını arttırabilmek için ORHUN ALFABESİ ve ESKİ TÜRK TAMĞALARI okullarda seçmeli ders olarak okutulmalıdır!

- TÜRKLER'in kullandıkları bütün alfabeleri bir arada veren, aynı metinleri değişik harflerle gösteren kitaplar yayınlanmalı, DİL, TARİH, COĞRAFYA Fakültelerinde bunların eğitimi yaygınlaştırılmalı, bu eğitimi alanlar müzelerde, kütüphanelerde, arşivlerde görevlendirilmeli, Türk Dil Tarih Kurumu çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırmalı, gerekirse yeni araştırma enstitüleri kurulmalıdır.

GERÇEK TÜRK DİLİ DEVRİMİ budur!

***
  • SONRAKİ SAYFALAR : GILGAMIŞ DESTANI VE TUFAN , BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , BÜYÜK ARAŞTIRMACI KAZIM MİRŞAN'IN TESBİTLERİ , GİRİŞ