Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
   

    ŞİİR TADI

                                                     ERHAN AYGÖRDÜ

BEN 
Umut açtım rengine seherin uçuk bir sabah vakti 
Yaslanıp uyudum güneşin benzine, 
Dem çekip umut verdim 
Ben ve yaşam üstüne 
Ertan Aygördü 



ATEŞE TEPKİ 
Yalnızca bir an geceye akan, yaşam süzgecinden geçen Sayısız adilik gördüm, 
Palazlandı denizin koyu tonu evcil bir duyguyu sınadık 
Gözucuyla bir parantez, içinde saf mutluluk 
Canayakın renklerde sağanak 
Sevgiyi umuda tepki yasası 
Siyah gözlü gece tüneyen farklı çiçeğim 
Hüznümün aşılı dallarına konma senide eritmeyeyim... 


KALBİM 
Kalbim yok 
Gitti yeraltına umudum gitti. 
Kalbim fırtınada uçuşan kurum gibi durmadan dolar gözlerine 
Birilerini ağlatır kanatır huysuzum yarı tok bir çocuk benim Sevgim, kalbim, kırılan oyuncaklarım gibi 
Hep özletir bana güzeli, yorgunum be yorgunum . 

ÖMRÜM 
Hangi ırmaktan akıyor yüreğinin tatlı sevdası 
Hangi kolunda köprüsü var gecenin 
Bir ucunda puslu gök bir ucunda sazlık, hasretle bilenen 
Aynı ürperti aynı heyecanla 
Sensin boyun eğen her acıya aşina 
Gizlenmez yaraları taşırken bedenin 
Ömrümün genç yarısında sevdim seni kara kız sevdim işte 
Ötesi yok...

Ertan Aygördü 

HEDİYE 
Aya bakan yürek söndüren bir umut 
Sırtından kanlı gömleğini aşkın hiç atamadı. 
Kelimenin durağı tenhada sırrıma emanet. 
Geçtiğim yollarda sevdanın sakıncası. 
Gözlerime sıkışmış bir geceden sızar içime karaltı 
Hediye diye kendime aldığım hüzün.. 


AY-Suyu 
Karıldı gecelerimize 
Tepeleme güneş ışığı dolu duvarlar, 

Göz kırpışlarımızla savruldu taneleri gözyaşlarımızın 
Çocuk boyuna ulaşınca 
Toprağın rengi ikindi gibi 
Ey ömrümün kara lekeleri 
Geri al sarmaşık kokulu gök 
Uyuşturucu bir aşk üstüne söylediklerin Geçerli 
Çünkü Sıvanan saçlarımın kanaması Öyle
Ertan Aygördü 



YAZ ORTASINDA ÜŞÜMEK 
Kar durdu
Yaşlı bir köylü yüzüyle bana güldü daldaki yasemin 
Bezgin ve dinç 
Doya doya gülmemişliğin dinçliği belki bu 
Belki hep borçlu olmanın acısıyla 



Kar durdu 
Bir çocuğun ilk kımıltısı gibi 
Beklemede bıraktı sessizliği 
Gün o hep buruşturup attığımız günler varya 
İşte onun üstünde yarım bir söz 
Işıltıya durdu, Sevdam... 
Kar durdu karışanlar durmadı 
Durdu saatleri kuşkunun 
Karın üstünde yarım bir ayak izi 
Bir silik söz: Belki... yarın 
Belki yarın seni daha çok sevceğim 
Belkide acıyla hesaplaşcağım 
Belkide ...
Ertan aygördü 

ACI... 
Mevsim Bahar'ken ve koklamassan yasemini 
Bukadar acı hüzün nöbette,ve şirin kokuyla hücumdayken 
biliyorum, hayatın mutlu şairi olmak çok zor 
Ağlamak kötü, biliyorum 
Gözyaşlarımızı gizleyememek birbirimizden 
kötü, biliyorum 
Oysa, Pencerenin önündeki ağaçta ötüşen kuşlar 
Cıvıltılarının ve o bahar kokusunun,yasemin kokusunun 
Yeralmadığından bir şiirimde, aşağılıyorlardır beni mutlaka 
Biliyorum, 
Yasemin çiçek açmış ağaçlarda 
Alıp bir şiirimin yüreğine oturtmadığımdan 
böyle mahzun ve boynubükük kalacak 
Kime dargın olabilirler ki benden başka? 
Kim daha suçlu olabilir bir şairden, 
Aşkı besteleyememek.... 
Öyleyse baharın araladığı kapıdan 
çiçeklerin kokusu, ve kuşların cıvıltısı 
sevda öksüzlerinin iniltileriyle birlikte, 
Karışabilir şiirlerime seni senle sevdim 
Umut oldun katık oldun, 
Ne bileyim işte sen oldun ben ben olamadım işte 
Bak kuş cıvıltısana bak pencerede 
Kimbilir belkide bir başka hüzünde öter bu akşam kimene ...
Ertan aygördü 

SİLGİ 
Dünyadan yanlışları silecek bir silgi var mı sizde 
Yada hayata geç gelmiş birinin mutluluğunu 
Bana verebilecek misin kırtasiyeci amca..!! 
İşte ben o silgiden istiyorum 
Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir? 
zaman silgiyede gerek kalmazdı 
Sanada kırtasiyeci amcaaaaaaa!!!!!!!!
Ertan Aygördü 





AŞK 
Yüzünü her sabah hüzünle yıkayan dostum 
Sen uyurken dudaginda gülümseyen 
Tedirliğin zamanı doldu artık,aç gözleri 
Hüzün yıllık izne çıkıyor 
İçimde sessizlik olsun ... 
O mağrur başını bana yasla 
Başımda taşırım seni 
Gövdem gövdene can olsun 
Çünki aşkla ,suyla, ateşle ölümle, yaprakla,şiirle sınamışım 
Seni sınamışım işte .... 
Gel yanıma bir başka baharın tohumlarını ekme zamanı 
Şuramızda birşey var ya bizi eriten birşey 
Acıya saran ,umudu kuşatan 
Ne sensiz nede bensiz....
Ertan Aygördü 


EMEK 
Bak sevda dallarını bir bir kırıyorlar 
Mutluluğun ham yemişlerinide bize bırakıyolar 
Çünki biliyorlarki zaman çok kısa 
Avuç içi kadar mutluluğu çok gördüler 
Oysa bizim sevda dalımız çok uzun 
Yaşamı derinleştiren kökümüz var 
Daha başka dikili ağacımız yok. 
Yok bizde yalanda yok.. 
Günler perişan 
Toprağa zımba gibi sözümüz var
Ertan Aygördü 


MERHABA 
Ben işte adıyla sanıyla ben 
Çok konuşan çok yorulan 
Bazen az konuşan,yine çok yorulan 
Bazense surat asan biriyim. 
Tatlıyı çok severim ,zaman zaman doymada bilmem 

Şimdiye kadar annemi,babamı ablamı ölen abimi yiğenleri,sevgilimi Ve Allahı da çok severim. 
Ben işte kibrit çöpü gibi kırılan durup duruken yorulan 
Ve bir türlü kendi içinde hesaplaşmayı bitiremeyen 
Sevdiklerini çok kıran en ufak hatada silebilen 
Yaşamı zaman zaman seven 
Benden başka herkesi güldürebilen 
Ben.....
Ertan Aygördü 



ÇERÇEVE 
Pencereyi kapama, kapılarını da , 
Sevda büyüsü dolabilir içeri 
Sen sadece şimdi ıslak bir bulutun ağlamasını görebilirsin 
Ne olur pencereyi kapama umut dolabilir içeri 
Her yağmurun ardında bir güneş var 
Kapama ,ben gelebilirim güneşle belki 
Belki yağmurla belki rüzgarla 
Belki belkide 
Gökkuşağının yedi renginin arasında 
Sana kucak dolusu çerçevelenmiş 
Günyüzü görmemiş sevgimi getiririm 
Kapatma pencereni,kapılarınıda 
Yüreğini sıcak tut ne olur ne olur ne olur......
Ertan Aygördü 


SEVDA KOKUSU 
Mutluluğun koklamadığın kokularını kucaklayıp getirdim sana 
Kokla açılırsın ...Bahar kokulu sevdam. 
Ne o yüzündeki bezginlik üç otuz yaş mı yaşadın 
Biliyorum,o kadar çok acıyla yoğrulduki bedenin 
Her yanını sarmış sarmalamış işte.. 
Üzme kendini bu kadar sana umudu,mutluluğu 
Öğretmeyenlerin suçu bu 
Oy canını yerim senin 
Yokluğunda kuruttuğum sevdam sen güzel 
Gözyaşı yakılmaz bize 
Bana yaslan ağaç yorgun dallar yeşerir mi? 
Bir kez daha 
Kış geliyor yaslan bana umut ağacım 
Gübrem sen ol dalım sen ol 
Bu kışda beni oratada bırakma 
Bir yanımda yaş ağaca balta vuran dortlar 
Bir dalıma yuva yapan kuşlar 

Oy canını yerim senin 
Kimim varki 
Ağaç sen ben bir baltacı dostlar 
Canınız saolsun ,doğruya kış geliyor 
Yakacak odununuz yoktur sizin 
Umudumu yakın işte başka ne kaldı ki........ 
Bir gün sen kendini anlatırken 
Yorgunluğa elvada demiş olacaksın çoktan 
Çünki içindeki coşkulu sevda yaşamla içiçe geçmiş olacak 
Irmaklarında akan gözyaşları değil mutlaka mutluluk olacak.
Ertan Aygördü 


DAİR 
Ellerim başımın arasında bekliyorum 
Acıkmışım gül dalında kuruttuğum sevdama 
Bakıyorum eski fotograflara her birinde ayrı hüzün aykırı umut 
Birden kapanıveriyor pencere,belli belirsiz bir ışık süzmesi 
Şimdi yüreğim mevsimlerden kışı yaşamakta 
Saçaklarda buz tutmuş yüzler belli belirsiz 
Yontulur ağızdaki dil 
Çekilir kabaran deniz gibi sevdamız 
Yalnızca birkaç kelime bırakılır 
Sevdaya dair,yaşamyaya dair. 
Ertan Aygördü 


HÜZÜN PİYANGOSU 
Gittin işte, 
Kırgınlığım çok bilinmeyenli denklem gibi 
Soğuk gecelerde hırsız rüzgarların aldığı umutlarım 
Saman alevinin havada bıraktığı iz düşleri 
Yorgun saatlerde boşluğun rengidir bu 
Belirsizlik benzentemesine yakın 
Garip bir kuş kanadı, sevdiğim toprak yüzlüm 
Kırlangıçlar yada martılar 
Hepsi hepsi uçup gitti,seninle beraber 
Bu yalnızlık saatlerinde kime çıkmaz ki 
Hüznün piyangosu
12/11/99 Ertan Aygördü 

ZAMANSIZ 
Bir umut gecesi, yalnızlıkla son randevu 
Yaşamak o fırtılanı gözlerinde kaybolmakmış 
Yaşam bizi affetmedi be sevgili 
Ne zaman ne zaman yalnızlığıma sığınsam 
Çocuksu kabuslar büyüttüm içimde 
Kalbimizde sayısız volkanlar 
Umutlar hep gece gelen habersiz depremler gibi 
Bir sesin gelse kulağıma,heyecanlanırım 
Elim titrer,kör kuyularda ihbarcı sevdama 
Ele veremem, 
Yarım süzülen mum ışığının,ısısında 
Belki yeniden doğarım 
Binlerce yıldız akar göğsümden 
Şimdi ellerimde fırtına, 
Birileri sahte duygusallık satıyor 
Sessizlik giydiriyorlar üzerimize 
Birazdan yorgun yaşantımda yola çıkacak 
Hüzün sıçradı bir kere kırlangıç kanadına 
Geride kalan basit,ürkek bir yalnızlık. 
Yalnızlık benim gibi sevgiye kavuştu... 
Öyle sevmişimki seni kucağımı parsellemişim sana 
Geç gelen bir damla mutlulukla hasret 
Birleşince bir kaç damla yaş 
Seyrek sakallarım arasından yol bulunca selamlarım sevdamı 
Karanlık yürür ağır ağır, uçuşur kalbimde sevgiden yana 
Artık bir gün tutulmayacak üç-beş nöbeti sessizliğin 
Gölgeler yürümüyor artık,yollar izinin olduğu yere tutsak 
Dilimde külrengi gececikler, 
Eşitsiz gelişimin yaraları kalbimde. 
Kör kuytuda paslanıyor yalnızlık, üşüyorum 
Toprak renginde,menekşe sesinde 
Şiir ıslatan gözyaşlanrında gece olsaydım ben de 
Bugünü tersine okuyorum yüzler belli belirsiz 
Yarını bilemiyorum Yalnızlık birkaç kelime bırakır 
Çoğalamadık renklerin gölgesinde 
Yorgunum rüzgârının sesinde, 
Amorti sevdamıza savrulan aşk 
Islak gözlerimizi kurutmak için gidiyorum......
Ertan Aygördü

A N N E 
Garip bir hüznün damlası
sevgime yağan ayaz dolduğunda ,
çatırdayan kalbim uçurum yarıklarıyla Dilim dilim kesilmekte 
Gözbebeklerim sarkarak toza bulanan yaşlar.... 
işte o zaman ışığına dolanıp 
düşlerinin göğsüne yatardım 
Karışık sesinle kanat çırpardı yarım sevgim 
Sesim elllerine erir karışırdım 
Islaklığına eğirmek isterdim 
Kestane saçlarından eser yok şimdi 
Zorlu anlarımda çıkıp gelirdin hep yanıma 
Eziyetle yürüdüğüm yeter 
Dökünüyorum yorgunluğunu 

Bedenim sarnıçlarda.... 
Yağmurlar dinlenirken içimde 
Senin için anne, gül et beni kederine gül et.... 
Ertan Aygördü        

  Sonraki sayfa için tıklayınız