Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

İçinde henüz açmayan çiçekler var

ve bir gün

açacaksın kollarını gündönünce sana...

KÜTÜK

-Bitti mi ağlaman? Daha rahatsın di mi artık?

-Hımm evet. Zaten o kadarda kötü olmadım ki hiç!

-Evet evet tabi sen güçlüsün öyle bırakmazsın kendini. Rüyalarında bittimi peki?

-Yook onlar hala devam ediyor, sabah kalktığımda tam olarak hatırlayamadığım o kadar çok şey görüyorum ki... Bir çoğunda da o var bir şekilde!

-Yüzünü hala hatırlayabiliyormusun ki hala rüyalarında görebiliyorsun?

-Bu sorun şimdi o kadar garip his uyandırdı ki içimde! hakikaten yüzü işte şöyleydi diyemiyorum ve rüyalarımdaki yüzünü de hatırlayamıyorum o kadar uzun zaman oldu ki.

-İnsan hayatında bu kadar büyük bir iz bırakan insanın yüzünü unutabilir mi?

-..........................!!! Altbenliğim maziyi hatırlamayı reddettiği için geçmişe dair bir çok şeyi unutmaya zorluyor beni ve artık acı verecek şeyleri mümkün olabildiğince uzak tutmaya çalışıyorum kendimden, bunların içinde çok güzel şeylerde olsa sonu gelip acıya dayanıyor ve artık yüzlerle, kokularla bunları tekrar tekrar yaşamak istemiyorum... Pekala bende bir kütük gibi yaşayabilirim, birçoğu öyle yapmıyormu?

-Kütük!!?

-Evet kütük. Kütükler acı çekmez, kütüklerin saplantısı olmaz, kütükler olmadık değerler peşinde koşmaz.... Hele kuru ise kullananında çok işine yarar (Yarım ağızla gülümser)

-Ama kütükler içindeki doktorlada konuşmaz!!!

-Doğru konuşmaz, evrimimi tamamladığımda seninde işin bitmiş olacak herşeyi bilen ama acı çekmeme engel olamayan fasulye doktor.

-Neden bana saldırıyorsun ki?

-Senden yakın kim var ki bana... nasıl olsa herşeye mantıklı bir kulp uyduruyorsun buna da birşey uydurursun olur biter... Güçlü olan sensin unutma ben içindeki aciz kişiliğim.

-Hah hah haa.......

O da gülümser bakarak doktorunun gözlerine muzipçe.

 

01.Ekim 2001