SON
Kontrolsüz bir devinimle boğuşurken halisinasyonlarınla unutuveriyorsun sadece ve sadece 60 yıllık bir dünyada yaşadığını. Kurtulmak istediğin gölgen kendin oluyor sonra. Ve herkese anlattığın hayata dair güzel öykülerini unutuyorsun. Dilin zehir zemberek sözlerle çatallaşıyor. Korku dolu gözlerinde dünya dönüyor, yüzündeki ışık kayboluyor, kararıyorsun yıldızsız gece gibi. Ürkerek ve tam anlayamadığın hislerle baktığın mezar taşları gibi bir yanın yosun bağlıyor. Sözlüğünün hangi sayfasını rast gele açsan; gurur, kibir, yokluk, karanlık, sevgisizlik,iftira, hakaret, aşağılama, yüksünme kelimeleriyle karşılaşırsın.
Sonra uyanırsın !
Sadece kendi sevginle bile ışıldayan, dönen bir dünya vardır ayaklarının altında. En mistik ve bilinmez bir varoluşun bir parçasısındır. Üstünde uçsuz bucaksız ve içinde kuşları, bulutları, güneşi, ayı, milyonlarca yıldızı barındıran bir gökyüzü vardır. İçinde ise evreni varolmasını anlamlı kılan sebep; ruh vardır.
Herkesin-her şeyin bir karşılığı vardır, Onu bulmak,her şeyi bulmaktır. Onu kaybetmekte bir çeşit sondur....
Othello 19.02.99
|
elinde bıçaklarla çizerek göğsüme beni ne kadar sevdiğini. Sevinerek akan kana okşuyorum saçlarını |
Yıkılıyordu içimizde dağlar. Sen senin başkana, ben benim dayanamıyorduk. Karanlıkta kendi başımıza Pandomim yaparak acımızı anlatıyorduk. |
birleşince gökkuşağı oluyor. Oysa ben siyah, sen beyazsın şu an... |
Çırpınmaya benzer düşünmek, bir bataklığın içinde Eğer ayrıysan sevdiğinden... |
|
Olsaydın eminim yenilirdin aşka herşeye kadir olan Tanrı ! Yeniliyorum çünki ben... |
yenilmez savaşcısı Donkişot'sun sen. Hadi eğme başını, düşürme omuzlarını. Ne de yakışır berber kasesi başına ! |
|
Başını sonunu bilmediğim ama içinde acıyan birşeylerin olduğu rüyalardan terleyerek uyanıyordum. Güçsüz bir köpeğin kabuslarıydı benimkisi sabah uyanıp aldırmadan giyiyordum heybet postunu... |
Bedenini kokladığımda kim kokuyordu? Biliyorum ! Ruhun ben kokuyordu. Ben ise hasret. Ya kaynar suydu Ya da buz, yıkanmak sevdana... |
|
Üstünden Hayat Geçen Adam Sivriydik, serttik, aykırıydık. Geçiverdi üzerimizden herkesten düz olduk. |
İki arlanmaz sulugözdük, sevdikçe ayrılıyorduk !!! |
|
Omuz omuza yürüyorduk dostum doktorla. O anlatıyor ben susuyordum, Ben ağlıyordum o susuyordu. Nereye dönsem yüzümü Yakan bir rüzgar esiyordu. Doktor " aldırma" diyordu. "meltemdir geçer" |
Basmıyordu ayaklarım yere. Dudaklarında hayatın devrimlerini hazırlıyordum. Öykülerim vardı; bir ucu hiçlik, bir ucu bizlik ! |
|
" Rüyalarım, yanan bir naylon gibi etime damlıyordu. Uyandığımda gözlerimde çamurlarla hayata başlıyordum. Gittiğim yolların nereye çıktığını bilmiyordum, bildiğim gittiğim hiç bir yerin anlamı kalmamıştı ! |
İlk önce gölgemi boyadım. Hiçliğe yol alan gemi sendromunu atlatmıştım. Ellerimi hissetmeye başladım tekrar, bana aitler diyebiliyordum. Sonra bir yerlerde seni bıraktığımı düşünüyor nerede olduğunu bir türlü bulamıyordum. Unuttuğum bir şeylere üzülüyor ama ne olduğunu çıkaramıyordum. Seninle yaşadıklarım mı? seninle yaşamak istediklerim mi? Anımsamaya çalışıyordum. |
