Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
Hayat bir kadının adı değildir

  Şimdi kendine döndüğünde bakarsın ki güneş aynı yerinde ay aynı yerinde. Kış yerini bahara bırakacak hissedebiliyorsun. Güneş sırtını yine eski bir dost gibi ısıtacak, üşümelerin geçecek. Evet aşk güzeldir, aşk özeldir. Ama artık kafanı bir devekuşu gibi sokup kuma hep aynı nakaratları sayıklamanın bir faydası olmadığını hissedersin. Kovalar dolusu gözyaşının hiçbir çiçeği yeniden yeşertmeyeceğini anlarsın çünkü en başta içinde çektiğin acının tuzu vardır onlarda.

Herkes kendi hayatına dönmüştür ve kendi zenginliğini yaşama devinimindedir. Geriye yani kendine döndüğünde, gözlerin ve kalbin başkasının esaretinden kurtulduğunda kendini ne kadar zengin hissedebiliyorsan o kadarsındır. Ben şimdi kafamı çıkartıp bu kumdan kamaşan gözlerimle güneşe doğru bakmalardayım.

Belirli bir süreden sonra bakıyorsun ki; nelere saplanmışın, hayatını bir erkeksen kadına, bir kadınsan erkeğe endekslemiş bir anaforda çırpındığını hissediyorsun kendini bir kenara bırakıp. Ve bir süre sonra yanında olmayan ama istediğin kişi senin gözünde kendi özellikleri dışında senin ona yüklediğin bir çok ululaştırma değerlerini de içeren bir mit haline gelmiş. Sen artık bir insana yani zaafları olan, yanlışları olan her insan gibi güzelliğin yanında zayıflığı ve çirkinliği de olan bir insanı tanrı veya tanrıça yapmış da tapma evresine girmiş olursun. Ne zamanki gerçekliğin filtresi bakışındaki pembeleri sildiğinde anlarsın ki o bir tanrıça değildir. Bir hayat ancak insanın kendi içindeki değerlere adanırsa gerçek değerini bulur. İnandığın değer kendini senin içinde koruyabildiği kadar özeldir ve içinde kalabildiği süre kadar var olabilir ancak. Taşıma su ile döndürebildiğin bir değirmenin akibeti ise önceden bellidir zaten.

İnandığın şeyin aslında o değil de aşk olduğunu anladığında çözersin içindeki bulmacayı. O gittiğinde inandığın değerler değil sadece o gitmiştir. Ve sen kendi değerlerin ve inancınla yaşayacaksındır eskisi gibi hayatını ve bundan sonrasında mutlaka başka değerler, başka aşklar hayatına renk katacak,  her ne kadar o an  bunu göremesen de.  Kendini eski gücünde hissetmeye başladığında göreceksin ki mutlu oluyorsun çünkü sen öncelikle kendini kendin hissettiğin sürelerde asıl mutluluğu yakalıyorsun, tekrar güzel ve sıcak bakabiliyorsun hayata. Güneşin sırtını ısıtmasına teşekkürle karşılık verebiliyorsun.

Hayat bir erkeğin veya kadının ismi değildir, hayat bir kadının güzelliği, endamı, yürüyüşü, sesi değildir. Hayat onunla yaşayabildiğin ahenktir. Yaşayamadıklarına ağıtlar yakıp durmakta başını kuma gömmekten başka bir şey değildir.

Yaşamak güzeldir, bilincinde olarak yaşamak güzeldir. Küçük şeylere saplanmadan bütünü görerek yaşamak güzeldir. Gerçek değerlerin anlamına anlam katarak yaşayabilmek güzeldir. Doğru yöne bakma erdemini gösterdikten sonrada güzel olmak zorundadır zaten.

Başka birisi için yaşarken kendin olmaktan çıkıyorsan mutlu olamazsın.

Hayat bir kadının adı değildir.

 

Othello 20.02.2001