Çölde Yasam Belirtileri


Dünyanin en kurak yeri olan Atamaca Çölü'nde tam bir yasam mücadelesi veriliyor.

Yaklasik 400 yildir yagmurun yagmadigi bu çölde çiftçiler, kisitli olan su kaynaklariyla ekim faaliyetlerini sürdürüyor. Tam 400 yildir yagmurun yagmadigi bir çöl düsünün. Bulutlardan tek bir damlanin bile yeryüzüne inmedigi bu çölde, yaklasik bir milyon kisinin yasiyor olmasi, üstüne üstlük bu insanlarin üretimin içinde bulunmasi birçok kisiye "hayret verici" gelebilir. Oysa hayatlarini dünyanin en kurak yeri olarak bilinen Atamaca Çölü'nde sürdürenler için kuraklikla iç içe bulunmak neredeyse siradan bir durum olarak nitelendirilir. Atamaca Çölü'nün bazi yerlerinde yaklasik 400 yildir yagmur yagmadigi kanitlanmistir. Peru'nun güney kiyisindan Sili'ye kadar uzanan çölde, kuraklik nedeniyle ne bir kaktüse ne de herhangi bir bitkiye rastlamak mümkün degildir. Halk daha ziyade kiyi bölgelerinde, madenci kamplarinda, balikçi köylerinde ve vaha kasabalarinda konumlanmistir. Çölün en kuzeyinde yasayan ve hayatla olan iliskilerini doganin gücüyle sinirlamayan çiftçiler, yeraltindan zorlukla elde ettikleri suyu, damla sistemi kullanarak zeytin, domates ve salatalik yetistirirler.

Çöl bilimadamlarina rehberlik edecek!

Dünyanin en kurak yeri olmasi sebebiyle ilgi çeken alanlardan biri olan Atamaca Çölü'nün çesitli yerlerine kurulan gözlemevlerinde arastirmalar halen devam ediyor. Ancak bilim adamlarinin son olarak vardiklari bir sonuç, Atamaca ile ilgili çalismalarin sadece yeryüzünde degil, gökyüzünde de sürdügünü kanitliyor. Mars'in yüzeyinden alinan örneklerin Atamaca Çölü'nün toprak ve kaya yapisiyla benzerlik tasimasi, tüm ilginin bir kez daha Atamaca Çölü'ne çevrilmesine neden oldu. Uzayin derinliklerinde dolasip yasam belirtisi olup olmadigini arastiranlarin, sik sik Atamaca Çölü'nü ziyaret edecegini söylemek ve çölün önümüzdeki yillarda sadece kuraklikla degil, bilimsel arastirmalarla da anilacagini belirtmek yanlis olmaz.