Akşam kırığı küçük bir yalnızlıkla
kalbim ve ben
az hüzünlü bir şiir gibi
gitmenin derinleşen sessizliğinde
kum tadı bir gülümsemeyle
veda ettik yaza
Ey ömrüm, artık anla!
Bütün gitmeler saftır işte
gidip gidip dönmelerse
büsbütün aşk bozgunu
tutsam da bir ucundan sahi
düşen bir şeyler var hala
kalbimin yakasından...
Hüseyin Alemdar
" Bütün renkler hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler"
Eğer bu kadar kısa bir şiir, sizi derin düşüncelere daldırıyorsa o zaman yanıt "evet" demektir. Çünkü o, en az ile en derine götürür sizi.. Bazen tek bir satırla, bir kitabın düşündüremediği kadar çok düşündürür. Kendi kendisiyle hesaplaşmak zorunda bırakır insanı. İyiyi, doğruyu, güzeli bulmaya yöneltir. Acımasızlığına kızsa bile, hep kendinden birşeyler bulacaktır insanoğlu Özdemir Asaf'ın şiirlerinde.
Şiiri hep bardağı taşıran damlalar olarak düşünmüşümdür. Duygular öyle coşar, öyle birikir ve öyle yoğunlaşır ki yürekte, düşünceler öyle aklını alır, öyle amansız bir savaşa girer ki beyinde artık, bir dur demek olanaksız olur. Önlenemez bir istektir artık şiir yazmak. Bardağı taşıran bu damlalar şiirlerdeki sözcüklerde yeniden hayat bulurlar. Özdemir Asaf ise basit kelimelere gizler büyük düşünceleri. Çoğu kez alabildiğince karamsardır düşüncelerinde, olabildiğince yalnız ve çaresizdir. Sever insanları ama, aynı zamanda da kızar onlara! Sorgular çoğu zaman. Bu arada kendini de... Şiirlerinde hep kendi mahkemesindedir. Hem ölesiye yargılar, hem ölesiye savunur kendini. Ve yalnızlığa mahkum eder sonunda:
Buram buram karamsarlık kokan şiirlerinde yalnızlığı sorgular, insanı, yalanı, aşkı, korkuyu.. Hatta zamanı bile:
Saatiniz, Bir bakıyorsunuz üç, Bir bakıyorsunuz hiç.
Hiç beklemediği bir anda ölümü hatırlatır insana. Tüm karamsarlığını takınarak çaresizliği ve acımasızlığı dile getirir:
Ölsen, ilkin yazık oldu diyecekler Sonra durup neden öldü diyecekler Dostlar er geç unutacaklar bir gün ama Uzun zaman seni anar sevmeyenler
Öylesine yüceltir ağlamayı, gözyaşı olur yerleşir sözcüklere yüreğinden taşan damlalar ve öylesine de yakıştırır insana:
Ağlamak Unutmak kadar kolaydır inan Sevin ağlayabiliyorsan Sevin ağlıyorsan Gül ağlayabiliyorum diye Gül ağlıyorum, ağlıyorum diye Sana birşey yapamam Ağlayamıyorsan
Ağlamasıyla yücelir, ağlayınca değerlenir insan ve ağlamayı, doya doya ağlamayı öğrenir Özdemir Asaf'ın dizelerinde. Ama sonunda susmaktan başka çaresi kalmaz. Yaşamanın kuralıdır bu ve hem çaresi, hem de çaresizliği olur susmak:
Konuşmak küçülmüş, küçülmüş Adı değişmiş susmak olmuş Ağlamak küçülmüş kuçülmüş Adı değişmiş susmak olmuş
İnsanoğlunun çelişkilerini öyle iyi gözlemiştir ki, bunu anlattığı bir şiirinde insan gerçeği koca bir tokat gibi patlar suratlarımızda:
Bana yakın geldin dedi Sevdi Bana yakın geldin dedi Vurdu Adlarını sordum İnsan dediler
Yaptığını yıkan, yıktığını seven, sevdiğine yalan söyleyen insan! Yalanı sorgular bu kez de, eleştirir acımasızca:
Ne iyi olurdu herkesin .. Ben yalan söyleyebilirim, Ama sana değil... Bir sen'i olsaydı. Ne iyi... Şimdi herkesin bir sen'i var Yalan söylediği...
Bu dizeler insanoğlunun yalan karşısındaki yenilgisini ne güzel anlatıyor? Dostlukları yok eden irindir, sevgilerin direğini kemiren tahta kurdudur yalan. Kemirir ve çökertir sonunda büyük bir gürültüyle:
Bana yalanlar söylese yetinecektim Ama yalan söyledi.
İsyan eder Özdemir Asaf dizelerinde. Ve her şiirinde olduğu gibi acı gerçek hep son satırda çarpar suratlarımıza:
Savaş onu okulun kapısında yakaladı Bir adım kala insanları görmeye Elinden kalemini aldılar İttiler ölmeye, öldürmeye Tam düşünürken vurdular
İsyan etmekle kalmaz, iğneler ve uyarır bizleri. Amansız bir hesaplaşmanın içinde buluruz kendimizi ve sorarız hep aynı soruyu: "Neden?"
Ölüm Allah'ın emri Trafik olmasaydı...
Alaycılığı da bir başkadır, karamsarlığı gibi. Ama özeleştirinin ta kendisidir Özdemir Asaf'ın şiirleri. Acımasızlığı, karamsarlığı, yalnızlığı, barışı, ölümü, aşkı ve sevgiyi anlatır insanlara. Mutluluğun özünde sevginin olduğunu hissettirir, her dizesinde... En çok da mutluluğu özler, mutluluğu yakıştırır insana:
Birisi mutsuzluğunudan söz ediyorsa Uzağında birisi vardır Mutluluğundan söz ediyorsa Yakınında...
Herkesin yakınında birisi olması dileğiyle... (Soydan Dirik, Çizgi Üstü, Sayı:2, Mayıs 1992)