Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
 

 

 

Kenan Akın

E-posta: kakin@tercumangazete.com



MEDYA SİSMOLOGLARI NE DER?
Gün geçmiyor ki, ‘muhtemel’ deprem ile ilgili bir haber, bir yorum veya bir ‘kehanet’ yayınlanmış olmasın” diye başlayan “Deprem çığırtkanlığı veya medyatik gösteri” adlı yazımıza, ta Japonya’dan ilgi gösteren Dr. Ali O. Öncel, gerçekten de önemli uyarılarda bulunuyor. Son günlerde; yine “deprem 5 aya kadar mutlaka olacak” şeklinde “bulgu” mu desek, “tahmin” mi desek, yoksa “kehanet” mi desek bir yaygara koparılıyor. Gerçekten de çok “vahim” bir açıklamayla, “dehşet” aşılanmak isteniyor.

Her şeyden önce, depremin tarihi ve büyüklüğü bile açıklanıyor. Diyelim ki, inanılmaz bir çalışma ve analizle bu tahminler yapılıyor. Peki, alınan yeni önlemler var mı? Hoş, bilinen önlemler bile, yadırganıyor.

şimdi gelelim, Dr. Ali O. Öncel’in pratik tavsiyelerine ve görüşlerinden bazılarına. “Çalışma gruplarımız yok, ama konuşanlarımız çok” diyor ve ekliyor: “Amerika ve Türkiye’de birbirinin ikizi iki büyük fay sistemi büyük depremleri oluşturuyor. Faylardaki, bu benzerlik maalesef deprem konusunda yapılan çalışma sistematiğinde görülmüyor.

Amerika’da deprem çalışmaları gruplar tarafından yapılır ve ortaya çıkan çalışma (grup) olarak gösterilir. Maalesef, ülkemizde bu çalışmalar gruplar eliyle değil, kişilerin kendi özverisi, algılama ve yapma becerileri ile orantılı olarak yapılır ve açıklanır.

” Dr. Öncel, bu yüzden de ülkemizde “depremler birbirine girdi” ya da “deprem profesörleri uzlaşamadı” gibi kamuoyunu ilgilendirmeyen faydasız bilgi bombardı manının basın yolu ile kanalize olduğunu da öne sürüyor.

Çözüm olarak da, benzer faya sahip Amerika’daki gibi çalışma gruplarının ivedilikle kurulmasını öneren Dr. Öncel, “Bu yol, hem çalışanların güvenliğini sağlayacak, hem de deprem gibi önemli bir ilim dalına halkın güveninde bir sarsılmanın olmaması sağlanacak” uyarısında bulunuyor.

Ülkemizde, deprem çalışması yapabilecek bir-iki grubu oluşturacak sayıda bilim adamı olduğu sanılıyor. Oysa, Dr. Öncel’in iddiasına göre, grupların oluşturulması nın güçlük çekileceği yolunda. Bu yüzden de, dışardan deprem bilim adamlarının göreve çağrılmasını da öneriyor. Aslında, benzer bir yapının ülkemizde kurulduğu da biliniyor.

TUBiTAK’ın organnizesi ile Başkanlığa bağlı olarak çalışmalar yapan "ulusal Deprem Konseyi" kendi imkanlarınca çalışmalr yapıyor

Konseyin web sayfası

http/www.tubitak.gov.tr/index.html olarak biliniyor.

Ne var ki, Amerika’daki çalışma gruplarının raporları, hem de Japonya’daki konsey çalışmaları ve varılan sonuçlar internet üzerinden, herkesin anlayacağı şekilde halka ve bütün dünyaya açıklanırken, Ulusal Deprem Konseyi’nin web sayfasında pek bilgiye rastlanmıyor. Dr. Öncel buna da değinerek;

“Doğru bir kararla kurulan bu konseyin çalışmaları, Amerika ve Japonya’daki çalışma biçimi, etkinlik ve verimlilik kriterleri göz önüne alınarak ya yeniden yapılandırılmalı, ya da farklı başlıklar altında çalışma gruplarının ivedilikle kurulması ve etkinleştirilmesi gerekir” vurgusunda bulunuyor.

“Deprem mutlaka geliyor” diyerek “dehşet” saçma yerine, bilimsel çalışmalar ve verilerle, kamuoyunun öne çıkmasının tam zamanı yaşanıyor.

tercumangazete.com @ 11.07.2004