Kayıp Uygarlık Atlantis |
Yunan mitolojisinin kayıp
kenti Tantalis 'ipucu' oldu Yunan tarihinde geçen kayıp kent Tantalis ile Platon'un diyaloglarındaki Atlantis arasındaki aşırı benzerlik, bu iki uygarlığın aynı olduğunu düşündürüyor. İngiliz arkeolog Peter James de, çalışmalarını bu düşünceye dayandırarak sürdürüyor. Manisa'daki Spil Dağı efsaneleriyle bilinir. Birçok mitolojik hikayede adı geçer. Zaten Atlantis'in bu kentte aranmasında mitolojik olaylar ve antik kalıntılar etkili olmuştur. Kayıp Uygarlık'ın izlerinin sürüldüğü tarihi kalıntıları ve efsanelerini göreceğiz. Ama önce Tantalos ve oğlu Pelops'un hikayesine ve bu hikayede adı geçenler için yapılmış yapılara değinelim: Spil Dağı, Yunanlılar'dan önce burada yaşayanlardan geldiği sanılan Tantalos ve Pelops efsaneleri ile sıkı sıkıya örülmüştür. Bazı arkeologlar Tantalos ve Sipylos'un adlarının Hitit Kralları Tudhalia ve Suppiluliuma'dan aldıklarını ileri sürmektedirler. Yunan kaynaklarında ise Tantalos, Phrygia Kralı olarak geçer. Sipylos ise çok eskilerden beri doğrudan Phrygia'ya özgüdür. Efsane de söyledir; Tantalos tanrıların sevgisini kazanmış bir kimseydi, bir gün tanrıları şölene davet etti. Tanrıların sezgi gücünü denemek amacıyla, oğlu Pelops'u kesti ondan güzel bir yemek yaparak tanrıların önüne getirdi. Demeter dışında tanrıların hepsi Tantalos'un oyununu anladılar. Yitirdiği kızı Persephone adına yas tutan Demeter, farketmeden Pelops'un omzunu yedi. Tanrılar Pelops'u yeniden canlandırıp, Tantalos'u bu ya da başka davranışı yüzünden Hades'e gönderdiler. Cezası; sürekli susamasına ve bir gölün içinde bulunmasına karşın, içmek için eğildiğinde suların geri çekilmesiydi. Öte yandan Tantalos'un oğlu Pelops'ta bir gün Sipylos'tan kovuldu ve Ege Denizi'ni geçerek adını ondan alan Peloponnesos'a gitti. Beyaz kartallar Manisa'lı olan Antik Çağ yazarlarından Pausanias bu efsaneyle ilgili şunları söyler: "Pelops ve Tantalos'un varlıklarına ilişkin izler bu güne değin kalmıştır ülkemde. Pelops'un tahtı, Tantalos'tan adını alan bir göl ve kolayca göze çarpan bir mezar" Pausanias diğer bir bölümde Sipylos Dağı'nda Tantalos'un mezarının ziyaret ettiğini, görülmeye değer bulduğunu ve Tantalos gölü üzerinde ak kartalların uçtuğunu anlatır. Başka yazarlarsa bir zamanlar Sipylos'ta Tantalis veya Sipylos veya İdea adını taşıyan bir kent kurulduğunu, fakat kentin bir deprem sonucu yıkılmasından sonra burada bir göl oluştuğunu belirtirler. İkinci anlatım Aristoteles'e değin ulaşmış daha genç yazarlarca da yinelenmiştir. Manisalı dağcılar Spil üzerinde uçan beyaz kartalları gördüklerini söylüyorlar. Ancak çok uzak oldukları için fotoğraflarını çekememişler. Beyaz kartallar bugün sadece Amerika'da vardır. Onların da sadece başları beyazdır. Eğer Antik çağ yazarı Pausanias'ın anlattığı doruysa ve bugün de bu kartallar bulunabilirse Spil Dağı açısından ayrı bir önem teşkil edecektir. Eldeki veriler Tatalos kentiyle Atlantis'in aynı yer olabilecegi yönünde. Burada meydana gelen yok oluş da Atlantis'in hikayesiyle benzerlik gösteriyor. Tantalos kentinin Pelops tahtının nerede olduğuna dair spekülasyonlar da yok değil. Mesela bazı arkeologlar, Yamanlar Dağı'yla Spil'in aynı dağ olabileceğini, dolayısıyla bu kentin Yamanlarda da olabileceğini söylerler. Pelops'un tahtı Nitekim burada da Karagöl vardır. Ancak birçok delil Tantalos şehrinin bu gün bildiğimiz Manisa daki Spil'in doğu ucundaki yapılar olduğunu gösterir bize. Taş suretin yani Kibele tanrıçasının heykelinin bir kilometre kadar doğusunda bir kaya mezarı vardır ki bu halk arasında Kharalambos'un mezarı olarak bilinir. Halbuki bu bilgi yanlıştır; burası Pausanias'ın bahsettiği gibi Tantalos'un mezarıdır. Bunun anlamı Tantalos'un oglu Pelops'un tahtı da Spil'de demektir ki, biz bu tahtında resimerini zorlu bir tırmanışın ardından çektik. Tantalos'un mezarının yakınlarında Yarıkkaya denen bir muhteşem yapılı bir yer vardır. Bunun batısında da tehlikeli bir geçitten ulaşılabilen bir yerleşim yeri vardır. Burada dik bir kayaya oyulmuş taht çok büyük bir ihtimalle Pelops'un tahtıdır. Atlantis'i Manisa'da arayanların iddiaları arasında Atlantis'in yok oluşuna neden olan depremin burada olduğu ve bu Yarıkkaya'nın oluşumunun yokoluşa kanıt oluşturduğudur. Ama jeologlara göre Yarıkkaya'nın oluşumu şehrin yokoluşundan çok ama çok öncelere gitmektedir. Tabii bu kanıt Atlantis'in burada olamayacağını gösterse de efsanede anlatılan olay ve yokoluşun zaman içinde birbiriyle karışmış olabileceği de ihtimaller arasındadır. Her ne olursa olsun burada önemli bir yerleşim yeri vardır ve ortaya çıkarılmalıdır. İki uygarlık arasındaki benzerlik şöyle:
|
. |