Kayıp Uygarlık Atlantis |
Kanıt bulunursa fon da sağlanacak Manisa'da Atlantis aramaları için fon oluşturulması çalışmaları sürüyor. Bunun için bilimsel kanıt bulmak gerekiyor. Usta dağcı Haydar Aksakal'a göre, Atlantis, Manisa'nın dünyaya açılan kapısı olacak.. Daha önceki bölümlerimizde değindiğimiz Platon'un Critias diyaloğunda anlattığı Atlantis şehrinin Manisa'da olduğu fikri doğruysa, kelimeler üzerine yapılan incelemeler bizi Tantalos, Niobe ve Pelops gibi isimlere götürüyor. Tabii bunlar linguistik araştırmaların sonucu. Önemli olan Çanakkale-Truva'nın bulunması gibi Manisa'daki Atlantis'in ortaya çıkarılabilmesi... Şunu da söyleyelim ki bu çalışmaların hiçbiri boşa gitmeyecek. Çünkü Spil zaten efsanevi bir dağ. 1888 yılında basılmış Karl Human'ın Spil'deki Tantalos Kalesi adlı kitabında, bu dağ için şöyle yazıyor: "Hiçkimse Spil'i yakından tanımaz, diğer çoğunluksa Manisa'dan ve bulundukları yerlerden gökyüzüne ve o sıra dağlara bakarlar ve orada hayati belirtilerin bulunduğunu bilmezler..." Spil'in sadece bir dağ olmadığını unutmamak gerek. Başka şeyleri de içinde barındırıyor. Burada Magnesia At Spilum vardır. Magnesia At Maindros'da kazı çalışmaları yapılırken onun kadar ve hatta daha önemli olan Magnesia At Spilum'da, yani Spil Manisası'nda hiçbir kazı çalışması yapılmamıştır. Burada yapılacak çalışmaların arkeolojimize şüphesiz faydası olacaktır. Ama bir de Atlantis Manisa'da olduğu kesinleşir ve bulunursa! Bundan sonra olacakları bir hayal edelim. Hayal edelim çünkü ancak bu araştırmaları böyle motive edebileceğiz. Yoksa bunlar toprağın altında bir gizem olarak kalmaya devam edecek. Fon kurulmalı İşte bu gizemi aydınlatmak ve bizim neslin gözlerinin önüne sermek için çabalayan ve hatta büyük bir hevesle çalışan Manisalı dağcı Haydar Aksakal çabalarının sonuçlarını alacağına inanıyor: "Bu araştırmaların başlaması için Arkeolog Peter James Londra'daki araştırma fonlarına müracaat ederek, böyle bir fonun Manisa'da kurulup kurulamayacağını bize soruyor. Buranın kanunlarının nasıl olduğunu bilmediği için bizden yardım istiyor. Tabii biz de böyle fonun kurulmasını istiyoruz. Bunun için de Manisa Organize Sanayisi'nde bulunan fabrikalarla irtibata geçtik. Ancak kendilerine ulaşamadık. Yönetim merkezleri İstanbul'da olduğundan burada böyle bir fon oluşturmak oldukça zor. Bunun için de kesin kanıtların peşindeyiz. Bu kanıtlar bulununca işimiz kolaylaşacak. Bunun önemini anlatmak çok zor. Ama başardıktan sonra Manisa'yı hayal bile edemiyorum. Neler yapılabilir? Yapılması gereken çok şey var. Gerek turizm için gerekse insaniyet namına. Bereket Tanrıçası Heykeli Kibele'nin etrafı yüzyıllardır temizlenmediği için çalılıklarla kaplanmış. Önce bunlar temizlenmeli. Türk ziyaretçilerin Ağlayankaya adıyla bildikleri Niobe'nin çevresi rezalet, berduş yatağı olmuş. Yapılan anfitiyatro şarap şişeleri ve pislikle dolmuş, ki bunlar Manisa'nın en önemli tarihi yerleridir. Gölün adı değişti Atlantis devletinin ya da şehrinin muhtelif bölümlerinin burada olduğunu tahmin ettiğimiz Yarıkkaya başlıbaşına bir doğa harikası. Bu dağın dünya dağcıları tarafından hala daha keşfedilememiş olmasını bir türlü anlayamıyorum. Buraları adeta profesyonel dağcıların kaya tırmanışı yapmaları için biçilmiş kaftan. Ama suçu kendimde arıyorum, bu dağı ne kadar tanıtabildik ki. Buraya gelmek isteyen insanlar şu haliyle Tantalos'un tahtına çıkamazlar, ancak dağcılarla çıkabilirler. Çünkü tehlikeli, Yarıkkaya'da öyle. Elbette rehber almalarında fayda var. Burada birçok mağara var ve bu mağaralar henüz incelenmemiş. Tabii hazine avcılarının dışında, onların da nasıl incelediklerini takdirlerinize sunuyorum. Su sarnıçları görmekteyiz. Bunların içi toprakla dolmuş, bunlar temizlenebilir. Yarıkkaya'nın üzerinde Sülüklü Göl var. Atık biz bunun Sülüklü Göl olarak adlandırılmasını istemiyoruz. Burası tarihi Tantalos Gölü'dür. Adını resmileştirmek için Milli Parkın müdürüne başvurduk. Buraya Tantalos Gölü diye bir tabela koymayı düşünüyoruz. Tantalos Gölü'nün biraz daha üstünde, dağcıların deyimiyle Dulkadın Çeşmesi yakınlarında yerlerde kiremit ve tuğla kalıntıları bulduk bunlar şehrin kalıntıları olabilir. Düşünün bir kere Sart harabelerinin yaklaşık 100 yıl önce çekilmiş fotoğrafı var elimizde, bu fotoğrafa bakıldığında o iki büyük sütunun ancak üstü toprak üzerindeydi. Küçük delliller Koca Sardes şehri toprak altındaydı, buraları kazılar sonucunda günışığına çıktı. İşte bizim de bulduğumuz bu parçalar ancak küçücük ama çok önemli delillerdir. Manisa'yı hep mesiriyle tanıtmaya çalıştık halbuki bununla yetinmemeliydik. Mesir senenin bir günü buraya ilgiyi artırır, oysa arkaik dönemlerin dünyasının keşfi insanlığın tarini bile etkiler. Biz bunların hepsini bir bütün olarak görüyoruz, Tarzanıyla, doğasıyla Osmanlı dönemi yapılarıyla ve de -arkaik dönem- yapılarıyla. Bu çalışmalarda ne kadar çok heyecanlansak da duygularımıza kapılmıyoruz. Biz sadece bir varsayımı araştırıyoruz. Elde ettiğimiz kanıtlar başaracağımızı gösteriyor. Bu işe girişirken de arkeolog Peter James'in ısrarlı mektuplarını ve fakslarını ciddi bir şekilde inceledik. Buralarda 19. yüzyılda bile araştırmalar yapılmış. Birçok gezgin buraya gelmiş ve buralarda gravürler çizmişler. Biz bugün elimizdeki teknolojik imkanlarımıza rağmen bir şey yapamazsak yazıklar olsun bize." Basında Atlantis Uygarlığın kayıp kenti Atlantis'i arama çalışmaları, yerli ve yabancı basında da çeşitli haberlerle yer aldı. İşte Yeni Asır, Sabah ve ünlü Alman gazetesi Der Spielberg'in Atlantis'le ilgili haberleri: "Atlantis, Spil Dağı'nda" iddiasını ortaya atan İngiliz araştırmacı Peter James, Atlantis'in Manisa'da aranması için Londra'da araştırma fonlarına başvurduklarını belirtti. Çanakkale Truva'da, kayıp kent Atlantis için yapılan 250 sondaj çalışmasını yöneten Ege Üniversitesi Coğrafya Fakültesi Jeomorloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Kayan, Spil Dağı ve Yarıkkaya'nın ve Gediz Ovası'nın oluşumu ile ilgili olarak Doç. Dr. Ertuğ Üner, Yrd. Doç. Dr. Mahmut G. Drahor ve 20 öğrencisi ile birlikte yaptığı incelemede, önemli bulguların yer aldığı Spil'de araştırma sonucunda kayıp kent olan Atlantis için sondaj yapabileceklerini söyledi. Konumu değişecek Öte yandan Manisa'da araştırma yapmak için fon kurulup kurulmayacağını öğrenmek isteyen Peter James, kayıp kentin burada bulunması halinde kentin dünya üzerindeki konumunun bir anda değişeceğini de belirtti. Aksakal ise Spil Dağı'nın hem mitolojiden hem de antik çağla ilgili birÁok bulgunun yeraldığını, Meryem Ana'nın da asıl kaldığı tapınağın burada olduğunu, Tantalos mezarlığı ve tapınağının da burada olmasının iddiaları kuvvetlendirdiğini söyledi. Aksakal, sondaj çalışmaları için Manisa'daki resmi kurumlara müracaat edeceklerini ve İngiliz araştırmacıların da bu yaz kente yeniden geleceklerini de sözlerine ekledi. Yeni Asır Cumartesi, 6 Şubat 1999 "Atlantis avı" Federal Jeolojik Araştırmalar Merkezi uzmanları, birkaç gün içinde Çanakkale'ye gelip, kayıp uygarlık Atlantis'i arayacak. Merkezi Almanya'da bulunan Federal Jeolojik Araştırmalar Merkezi'den (BGR) bir grup bilimadamı, batık kent Atlantis'i Truva'da aramak üzere önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek. Truva'da mı? Atlantis'in, Truva'nın denizden giriş kapısı sayılan tepenin altında bulunduğunu ileri süren İsviçreli Prof. Dr. Eberhard Zangger ve BGR'dan bir ekip, 8 gün araştırma yapacak. Atlantis'in Türkiye'nin kuzey batısında olduğunu saptayan BGR uzmanları, beraberlerinde getirecekleri mannetometre ve gama ışınları veren dedektörlerle Çanakkale'yi bir uçtan bir uca arayacak. "Atlantis kesinlikle Truva'da" tezini ortaya atan ekibin yaptığı çalışmalar geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü Alman Der Spiegel Dergisi'ne kapak olmuştu. Sabah Peter James Kimdir? Üçüncü kitabını yazdı İngiliz arkeolog ve araştırmacı yazar Peter James, Atlantis'in Manisa'da olabileceği fikrini ortaya atarak bilim dünyasını karıştırdı Atlantis Uygarlığı'nın Manisa yakınlarında olduğunu söyleyerek bilim dünyasının dikkatini Manisa'nın üzerine çeken Peter James, 1952 Wimbledon doğumlu. Antik çağ tarihine ilgisi çocukluk çağlarında başladı. Birmingham Üniversitesi arkeoloji bölümünde eğitim gördü. Sürekli araştırıyor Henüz öğrenciyken Türkiye'ye gelerek Hitit ve Frigler'e ait birçok anıt ve şehri dolaştı. Üniversiteden mezun olduktan sonra, Londra College Üniversitesi'nde antik çağ tarihi üzerine araştırmalarına devam etti. Düşüncelerini çeşitli konferanslara katılarak dile getirdi. Birçok bilimsel yazıya imza atan James, dünyaca ünlü arkelogların eserlerini okuyarak bu konuda kendisini geliştirdi. "Karanlık Yüz Yıllar" adlı ilk eserini Dr. Nikos Kokkinos ile birlikte hazırladı. İkinci kitabı ise antik çağdaki buluşları anlatan "Antik İcatlar"... James'in bilim dünyasını şaşırtan son kitabı da Krallığın Çöküşü adını taşıyor. Belgeleri var Bu kitapla çocukluk arzularına geri dönen James, Platon'un diyaloglarında adı geçen Atlantis'in bir masal olmadığını, bunda çok önemli bir gerçeklik payı olduğunu belgelerle kanıtlıyor. Bu bağlamda Manisa'nın da gelecekte çok önemli bir turistik kent olacağına inanıyor. |
. |