İki
yıl öncesine dek her şey oldukça güzel yürüyordu denebilir. Son derece
kurnazca bir zamanlamayla ABD'nin Bağımsızlık Günü olan 4 Temmuz'a denk
getirilen Pathfinder seferi, beklenenin de üzerinde başarılı olmuş, NASA
dünya çapında büyük bir başarı elde etmişti. Dokuz aylık bir yolculuktan
sonra Mars'ın yüzeyine bir uzay arcı indirmek, onun içinden çıkan ve bir
paten büyüklüğünü biraz geçen ikinci bir araç yardımıyla hem yüzey incelemeleri
yapmak hem de dünyaya bu ilginç gezegenden fotoğraflar yollamak az şey
değildi elbette. 1997 temmuzunun ilk iki haftası herkes, NASA'nın görkemli
Pathfinder seferinden söz etti. Internet üzerindeki "Mars Misyonu" sayfaları,
görülmemiş ziyaretçe rekorları kırarken Pathfinder da aralıksız olarak
bir sürü fotoğraf iletti dünyaya. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Mars
da gündemden indi, Pathfinder da. Ama NASA'nın başarısı belleklerden silinmedi.
Bugün, NASA yine Mars misyonuyla
gündemde. Ama durum bu kez oldukça farklı. İki yıl önce, el kadar Sojourner
aracını Pathfinder'ın içinden gezegene indirip etkileyici yüzey incelemeleri
yapan ve mükemmel fotoğraflarla dünyayı heyecanlandıran NASA, bugün "skandal"
boyutuna erişen başarısızlıklarıyla sorgulanıyor. Eleştiriler, 3 ay arayla
ikinci kez Mars yörüngesinde uzay aracı yitirilince bir anda doruğa çıktı.
Neler oluyordu? Mars'ta mı olağanüstü bir şeyler dönüyordu, yoksa NASA
aradan geçen 2 yıl içinde o müthiş organizasyon ve proje yönetimi yeteneklerini
yitirip beceriksiz bir kuruluş haline mi gelmişti?
İlk büyük düş kırıklığı, geçtiğimiz
eylül ayında gerçekleşti. Mars'ın atmosferinde incelemeler yapmak ve ardından
gelen araca yol gösterici işlev yapmak üzere 1998 sonlarında Kızıl Gezegen'e
doğru yola çıkan Mars Climate Orbiter, 1999 eylülünün son haftasında yörüngeye
yerleşecek ve görevini yapmaya başlayacaktı. Bu araçtan beklenilen, gezegenin
atmosfer bileşimini ve iklim değişikliklerini incelemek, bu değişimlerin
gezegen yüzeyi üzerindeki etkisini ölçmek ve herhangi bir biçimde yaşam
barındırma ihtimali olup olmadığını sorgulamaktı. Diğer yandan Mars Climate
Orbiter, aynı zamanda üç ay sonra gezegene varıp yüzeye iniş gerçekleştirmesi
beklenen Mars Polar Lander'a da rehberlik edecekti bir yanıyla. ışlevi
oldukça önemliydi.
Mars'la ilgili gözlemler, hesaplar,
yörünge ayrıntıları aylar önce oldukça hassas biçimde gerçekleştirilmiş,
bütün iş Climate Orbiter'ı istenen konuma yerleştirmeye gelmişti. NASA'nın
web sitesinde, Pathfinder'dan sonra atılacak bu yeni dev adımla nerelere
varılacağı anlatılıyor; operasyon saat saat duyuruluyordu. Ancak, Climate
Orbiter tam gezegenin dünyadan görülemeyen yanına doğru süzülerek geçti
ki, bütün bağlantılar bir anda koptu! Merkez üsteki yoğun çalışmalara karşın
araçtan bir daha hiç haber alınamadı. 135 milyon doların "çöpe gittiğini"
açıklamak hiç hoş değildi doğrusu NASA'nın prestijli yöneticileri için.
Ne var ki, bir şeyler söylemek durumundaydılar. Sonunda, iki haftalık bir
araştırma sonrasında NASA'nın iki ayrı birimi ve proje yönetimine yardım
eden kuruluş arasında veri işleme sürecini şaşırtacak son derece "sıradan"
ama "vahim" bir hata yapıldığı söylendi: Ekiplerden biri metrik ölçü birimlerini
kullanırken, bir diğeri ıngiliz ölçüleri olarak bunları değerlendirmiş;
dolayısıyla "metre" ile "feet" arasındaki farkın yarattığı sapmayla Climate
Orbiter gezegene olması gerekenden çok daha fazla yaklaşarak atmosferde
yanmıştı. Aslında araca ne olduğu bilinmiyordu ama, "Herhalde" ifadesiyle
birlikte "yok olduğundan" söz ediliyordu. Yine NASA yetkililerinin bildirdiğine
göre Climate Orbiter'ın başına gelen şanssızlık, aralık ayında gezegen
yüzeyine iniş yapacak olan Polar Lander'ı hiçbir biçimde etkilemeyecekti.
Bütün yoğunluk, Aralık ayındaki projeye
yöneltildi izleyen haftalarda. Mars Polar Lander, gezegenin bugüne dek
hiç incelenmemiş olan güney kutbuna iniş yapacak ve iki yardımcı modülüyle
birlikte yüzey incelemesi sürdürüp Mars'ta buz ve su olup olmadığına netlik
getirecekti. Bu araştırmanın sonucu, yakın gelecekte planlanan insanlı
yolculuklar için büyük önem taşıyordu, çünkü su olduğu taktirde her şey
daha kolay yürüyecekti "üs kurma" çalışmalarında. Diğer yandan, Polar Lander'dan
iniş sırasında ayrılıp farklı yönlere doğru inecek olan iki farklı modül
de yaşam belirtilerini inceleyecek; şu anda ya da geçmişin herhangi bir
döneminde Mars'ta yaşam olup olmadığına ilişkin belirtileri sorgulayacaktı.
Derken, ikinci büyük şok geldi: NASA'nın
web sitesinde bütün dünya haber ajanslarının bağlı olduğu bir bilgi akışı
sayfası yaratılmıştı. Bu sayfadan NASA, Polar Lander'ın bütün inşini naklen
yayımlayacaktı dünyaya. Ne var ki, inişe geçmek üzere dünyayla bağlantısını
geçici olarak kesen Polar Lander'dan bir daha hiç haber alınamadı. Uzay
yarılmış, Polar Lander içine girmişti!
Başarısızlığın üzerinden bir ay geçtikten
sonra NASA "Polar Lander'la bir daha bağlantı kurma umutlarının bittiğini"
itiraf etti. Ancak neyin yanlış gittiği, bu sefer nerede hata yapıldığı
ve aracın başına ne geldiğiyle ilgili bir tek şey söylenemedi. üç ay arayla,
ikinci büyük projesini de Mars'ın kızıl ışıkları arasında yitirmişti NASA.
İki başarısız projenin yankıları şu
günlerde giderek artmaya başlıyor. Değişik kesimlerden farklı bakışlara
göre yapılmış eleştiriler yükselmeye başladı bile. Gelenekçi ve muhafazakar
siyasi kuruluşlar, "Amerikan halkının parasını bir hiç yüzünden mi sokağa
attınız?" diyerek işin mali boyutuyla ilgileniyor daha çok. Sözü edilen
para 300 milyon doları bulduğu için, NASA yetkilerinin başının iyice ağrıyacağını
söyleyebiliriz. Ama bizim için asıl ilginç olan tepki, esoteriklerden,
bağımsız bilim araştırma kuruluşlarından ve çeşitli bilim adamlarından
geliyor: "Mars'ta neler oluyor ve siz orada ne yapıyorsunuz?"
Sözünü ettiğimiz kesimde yaygın görüş,
Climate Orbiter'ın "metrik sistem hatası" dahil, son iki Mars misyonuyla
ilgili olarak NASA'nın yaptığı açıklamaların hiç inandırıcı olmadığı yolunda.
Yaz aylarında bizzat NASA bilim adamlarınca "Mars gezegenindeki doğal koşullar
bir milyar yıl önce aynı dünyadaki gibiydi, yaşamın dünyaya Mars'tan taşınmış
olması yabana atılacak ihtimal değil" biçiminde açıklamalar yapılması ve
bu iki Mars aracının sırları çözmekte çok yardımcı olacağının vurgulanması,
sıradışı teorilere ilgi gösterenleri heyecanlandırmış durumda. "Mars yakınlarında
neler oluyor?" sorusunun dayanakları, bir yanıyla "dünyadışı uygarlıklar"
sorununa gönderme yapıyor, diğer yanıyla da 2000 yılı dolayları için binyıllardan
bu yana yapılan kehanetlerin yeniden ısıtılmasına neden oluyor. Sorular,
çok fazla:
Bundan 24 yıl önce Viking 1 uzay aracının
çektiği Mars fotoğraflarında, gezegen yüzeyinde bir "insan yüzü"nü andıran
tümsek görülmüş, az ilerisinde de Mısır piramitlerini çağrıştıran ve yarı
yarıya kumlar altına gömülmüş oluşumlar dikkati çekmişti. NASA yetkilileri
bunların "ışık oyununa bağlı algı hatası" olduğunu ileri sürmüş ve "Mars'ta
değil piramit ya da Sfenks, en ilkel halinde bile yaşam izi yok" demişlerdi.
Ama 1996 yılında, Antarktika'daki çok eski bir Mars meteoritinin üzerinde
yapılan incelemelerde bakteri fosillerine rastlanması, bu gezegende yüz
milyonlarca yıl önce yaşam olduğuna dair reddedilmesi güç veriler koyuyordu
ortaya.
Graham Hancock ve onunla aynı kulvarda
yürüyen esoterik yazarlar, Mars gezegeni ile dünyanın geçmişi arasında
sıkı bir bağ bulunduğunu, ancak buna ilişkin izlerin neredeyse bütünüyle
silinmiş olması nedeniyle giz perdesinin aralanamadığını yazıyorlardı yıllardır.
Hancock'ın "Mars Gizemi" adlı best-seller yapıtı, şu Cydonia bölgesindeki
"insan yüzü" ile Mısır'ın Sfenks'i arasındaki şaşırtıcı bağıntılara dikkat
çekiyordu.
Nostradamus'un dizeleri değil belki
ama, ı.ö 1200 yıllarına dek dayanan eski yazıtlardaki ilginç iddia ve kehanetler,
belli bir tarihte ortaya çıkacak "olağanüstü koşullar"dan söz ediyorlardı
ısrarla. Bunlar arasında büyük dinlerin kutsal kitapları da vardı. Sözü
edilen dönemin yıldız döngülerine göre tarihlenmesiyse, aşağı yukarı içinde
bulunduğumuz yıllara, yani 2000 - 2004 arasına rastlıyordu. Acaba, birkaç
bin yılda bir yaşanan olağandışı bir şeyler mi vardı ufukta ve biz bilgilendirilmiyorduk?
Zecharia Sitchin'in "Dünya Günceleri"
dizisindeki 8 kitapta çerçevesi çizilen teorisine göre binlerce yıl önce
dünyaya inip Eski sümer uygarlığını kuran Nibiru gezegeninin güçlü sakinleri,
gezegenlerinin yörüngesi yaklaştıkça dünyaya iniyorlardı ve bir hesaba
göre en son ı.ö 1600 dolaylarında dünyadan ayrılmışlar, 3600 yıllık yörünge
sürecinin tamamlanacağı 2000 yılında döneceklerini söylemişlerdi. ABD,
NASA ve çok küçük bir azınlık bunu biliyor ve herkesten gizliyor muydu?
Ağustos ayının ortalarında, NASA'nın
Cassini adlı uzay aracı, dünya yörüngesinden aldığı hızla Satürn'e doğru
yola çıktı. Resmi açıklamaya göre Cassini Satürn'ün uydularını, atmosferini
ve şu ünlü "halkaları"nı inceleyecek. Ancak uzay aracının 30 kilo plutonyumla
yüklü olması bilim çevrelerinde şaşkınlık yarattı: Bu, müthiş bir nükleer
gücün uzaya doğru yola çıkarılması demekti. Yüzyılın son güneş tutulmasıyla
gözü boyanan medyanın dikkatinden kaçtı ama aynı günlerde dünyanın değişik
ülkelerinden bilim adamları "Cassini'yi durdurun" sloganıyla protesto gösterileri
yaptılar.şöyle soruyorlardı: "Uzayda birilerini mi bekliyorsunuz? Niçin
bu denli etkili bir nükleer maddeyi uzay aracına yüklediniz?" Aynı günlerde
aynı soru, ABD Savunma Bakanlığı'na da yöneltiliyordu, çünkü ünlü "Yıldız
Savaşları" projesine yeniden start verilmiş, üstelik bütçesi çok daha yükseltilmişti.
"Bu ilginç silahları uzaya yerleştirerek kiminle savaşmaya hazırlanıyorsunuz?"
diye soruyordu bilim adamları, "Beklediğiniz birileri varsa, bunu biz de
bilelim!"
Dünya tarihinin oldukça kritik
ve sıradışı bir dönemine giriyoruz. Bu arada, teknolojinin çok daha geri
olduğu dönemlerde bile insansız uzay araçlarını başarıyla yöneten NASA,
son üç ay içinde iki gelişmiş aracını art arda Mars dolaylarında yitirdi.
Hiçbir açıklama yok, sorulara verilen ele tutulur yanıtlar yok. Bu araçlara
ne oldu? Hiç kimse bilmiyor. Ancak, eğer Mayıs ayı dolaylarında Mars yakınlarından
geçip Satürn'e doğru yola devam edecek olan, plutonyum yüklü Cassini'nin
de başına bir şey gelirse, işler iyice ilginçleşeceğe benziyor.
Not:Bu Bilgiler buyuk olçüde . İnterreks
Infotainment Center dan alıınmıstır..
.