Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
Güneydoğu Araştırmaları
Linklerin Üzerine Tıklayarak Yazıların tamamına ulaşmanız mümkündür
 
 
 

Batman'da Kadın İntiharları

Milliyet Gazetesi'nin "Entelektüel Bakış" Sayfasından Naki Özkan'la 1999-2000 yılında ilginç bir biçimde patlama yapan ve özellikle kadın oranının çok yüksek olduğu intihar olaylarıyla ilgili bir roportaj. LinkTe hem bu roportajın yayınlanmış özet hali hem de tam metin bulunmaktadır.

Batman'daki intiharlarla ilgili bir sürü şey söylendi. Bu olay büyük ölçüde bölgede yaşanan hızlı göç süreciyle de irtibatlandırılıyor ve sizin bu konuda bölgede seri çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. İntiharları sosyolojik açıdan nasıl değerlendirmek gerekiyor?

İntihar olayı sosyolojik açıdan nedenleri itibariyle tam anlamıyla bilinmesi en zor olaylardan biridir. En temel zorluk intihar eden kişinin toplumsal hayat alanından çekilmiş olması, dolayısıyla bu konuda herhangi bir gözleme büyük ölçüde kapanmış olmasıdır. İntihar etmiş olanı intihara götüren süreçleri böyle bir tecrübeyi hiç bir zaman yaşamamış olanların yorumlarından bilebiliyoruz. Bu tecrübeyi yaşamış olanları konuşturma imkanımız da yoktur. Olay olduktan sonra o şahsın hayatında geriye dönük yapılan açıklamalarda büyük ölçüde kurmaca bir yorum süreci işliyor. Bu, işin tabiatı gereği böyle olur. Bu yüzden, elimizde varolan intihar vakalarının hepsi için genelleme yapılabilecek tek bir sebep olmadığı halde hepsinin sıkça tek bir sebebe indirgendiğine şahit oluyoruz.....
 
 

Batman ve Siirt'te Göçün Sosyolojik Sonuçları

Milliyet Gazetesi'nin "Entelektüel Bakış" Sayfasından Naki Özkan'la Batman ve Siirt'teki  saha araştırmalarının bulguları üzerine yapılan bir roportajın, hem yayımlanan kısaltılmış metni hem de tam metni bulunmaktadır.

*Batman ve Siirt'te yaptığınız araştırmadan söz eder misiniz?
-Araştırmamda devletle vatandaş ilişkisinden ziyade, modernleşme - birey ilişkisini ele aldım. Toplam 400 öğrenciyi kapsayan bir araştırma yaptım. Ayrıca halktan insanlarla, işadamlarıyla görüştüm. Sorularım politik durumdan ziyade kentleşme ve modernleşme eğilimleri üzerineydi. 15 yıldır terör olaylarının yaşandığı bölgede, bunun sosyal ve psikolojik sonuçlarını görmeye çalıştım.
Liseli öğrencilere kompozisyon soruları sormak suretiyle sadece istatistiki analizlerle ortaya konulamayacak durumları görmeye çalıştım. Sosyal bilimlerdeki yorumsamacı yaklaşımla, oradaki ruh haline, hayat hikayelerine bakarak, gerçeğe yakın bir kesit sunma imkanı aradım.
 

Türkiye Diasporaları ve Diaspora'nın Güneydoğusu

Diaspora, Yahudi tarihiyle ilgili bir kavramdır. Yahudilerin tarihte Filistin'den çıkarılışlarına işaret eder. Şinasi Gündüz'ün Din ve İnanç Sözlüğü'nde Diaspora maddesiyle ilgili şu satırları okuyoruz: "MÖ 721 yılında İsrail Krallığnın ve Samarya'nın Asurlularca yerle bir edilmesiyle başlarsa da, asıl diaspora MÖ 586'da, Babil Kralı II. Nabukadnezzar'ın Yahuda'yı ve Kudüs'ü yakıp yıkmasıyla oluşur. Pek çok Yahudi, Babil egemenliğindeki bölgelerde zorunlu ikamete tabi tutulur. Buna Birinci Diaspora adı verilir. MS 70'de Kudüs ve civarındaki bölgelerin Romalı Titus tarafından yerle bir edilmesiyle ise İkinci ya da Büyük Diaspora başlar. Bu dönem ve sonrasında bir çok Yahudi Roma, Mısır ve diğer ülkelere göç ederler. Yahudi diasporası dışında herhangi bir yerde azınlık olarak yaşayan diğer din mensupları da diaspora oluştururlar" (Gündüz, 1998: 95). Dolayısıyla Diaspora Yahudilerin tarihte yaşamış oldukları, öyle ki, yaşamaya iyice alışmış oldukları bir sürgün durumuna işaret ediyor. Gerçi bu sürgün kimin başına gelirse o bir çeşit diaspora yaşamış sayılabiliyor ama, sadece yurdundan çıkarılmış olmak değil, aynı zamanda bir Yahudi gibi çıkarılmış olmak çok önemlidir. Bunun önemi de sosyolojik literatürde, son zamanlarda, toplumsal hareketliliğin bir çeşidini karakterize etme başarısında yatar. Bir Yahudi gibi çıkarılmış olmayı Yahudiler açısından karakterize eden şey, savrulmuş olmaktır. Yahudi olmayanlar açısındansa onu karakterize eden başka şeyler de vardır. Ayrıntılarına burada fazla giremeyeceğimiz en önemli özelliklerinden birisi, Diaspora şartlarının Yahudileri güçlü bir "dayanışma" ve hırslı bir "tutunma" çabasına yöneltiyor görünmesidir. Öyle ki, bu durum kendi çapında başka diaspora şartları yaşayan pek çok insan nezdinde bir "Yahudi Olmamayı", üzerinde esefle durulacak bir durum kılabiliyor (Of Not Being a Jew, İsmet Özel). Diaspora'nın Yahudilere özgü şeklinin dikkat çekici bir özelliği ise, sürgün olarak bulunulan yere uyum konusunda geliştirilen ideolojilerdir. Mircea Eliade'ın Yahudi halkların tarihinde önemli bir rol oynamış olan Babilonyan Talmud'unun bir işlevine işaret ettiği değinisi, bu ideolojiyi çok iyi örnekler: "O (Babilonyan Talmud Y.A.) Yahudilerin Diaspora içerisindeki farklı sosyopolitik çevrelere kendilerini nasıl adapte edebileceklerini gösterir. Üçüncü yüzyılda bir Babilonyan üstadı, bu temel ilkeyi şöyle formüle etmişti: düzenli hükümetin yasaması tek meşrû yasayı oluşturur ve Yahudilerin ona saygı duyması gerekir. Böylece yerel hükümet otoritelerinin meşruiyeti, dinî bir düzenin onayını almış olur" (Eliade, 1985: 155).
 

Güneydoğu'da Göç, Modernleşme ve Kadın

Bu araştırma, Güneydoğu'da 1984'ten bu yana yaşanmakta olan terör olaylarının yarattığı güvensiz ortamdan kaçmak üzere veya asayiş problemi çerçevesinde bir tedbir olarak köyünden kopmak zorunda kalmak şeklinde yaşanan bir göçün tabiatının, bu sürecin belli bir durulma yaşamakta olduğu zamanımızda, kültürel ve toplumsal sonuçları itibariyle anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla yürütülen bir dizi araştırmanın bir parçası olarak, araştırma, göç sürecinin modernleştirci boyutları ve bu süreçte kadının oynadığı role dikkat çekmeye, Doğu kadınının sosyolojik literatürde arada bir hatırlanan konumuna ışık tutmaya çalışmaktadır.

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ 2
İÇİNDEKİLER 3
TABLOLAR LİSTESİ 4
1- GİRİŞ 6
1.1. Araştırmanın Amacı
1.2. Araştırmanın Kapsamı
1.3. Araştırmanın Yöntemi
2- MODERNLEŞME: BİTİMSİZ BİR GÖÇ
3- MODERNLEŞME, GÖÇ VE NÜFUS
4- NÜFUS POLİTİKASINDAN NÜFUS EKONOMİSİNE
5- NÜFUS EKONOMİSİNDEN SİYASAL TIBBA
6- TOPLUMSAL KALKINMA PROJELERİ (TOKAP)
7- KURSLARDAN İZLENİMLER
8- TABLOLARIN DEĞERLENDİRMESİ
8.1. Genel Ekonomik, Demografik ve Eğitim Durum
8.2. Popüler Kültürün Taşıdığı Modernlik veya Bütünleşme
8.3. Uumut ve Kaygı Arasında
8.4. Nüfus Kültürü
8.5. Gelenekten Modernliğe Taşınanlar ve Bırakılanlar
9- SONUÇ
REFERANSLAR
EK1: ANKET FORMU
 

Güneydoğu'da İntihar: Kalan Sağlar Kimindir?

Tezkire, Sayı 18, Aralık-Ocak, 2000-2001
İntihar eylemini sosyolojik analizlerinin merkezine yerleştiren Émile Durkheim'ın çığır açan kitabının giriş bölümleri, intiharın bir akıl hastalığı olup olmadığı sorusuyla cedelleşir. Bu soruyla cedelleşmesini gerektiren şey, modern psikiyatri ve psikolojinin paylaşılan yaygın bir kanaatidir. Örneğin Esquirol'a göre "intihar akıl hastalıklarının bütün özelliklerini taşır" veya "insan ancak delirdiğinde yaşamına kıyar; intihar edenler delidirler (Durkheim, 1986: 18). İntiharın kendine dönük bile olsa bir çeşit cinayet olmasına rağmen cezalandırıl(a)maması da onun delilikle özdeş veya deliliğin bir sonucu olarak görülmesinden ileri gelmiştir.
Eğer intiharın bir delilik olduğu sonucu doğruysa, intiharın nedenlerinden önce deliliğin nedenleri üzerinde durmak gerekiyor. Gerçi her türlü deliliğin intihara yol açmaması yüzünden bu akıl yürütme akim kalacaktır. O zaman intiharı delilikle irtibatlandıran bir soruşturma, hangi tür deliliğin intihara yol açtığını sorarak veya en azından intihara yol açan deliliğin çok özel bir delilik türü olduğunu ileri sürerek ilerlemek durumundadır.

Yazının altbaşlıkları

Batman İntiharları
İntiharlar, Çözülmekte Olan Aşiretin Son Kötülüğü mü?
Simgesel Çıkmaz ve Aşırı Simgesellik Arasında Şiddet
Şehir, Melankoli ve İntihar
Batman'da Kadın ve Göç: Bazı Ampirik Bulgular
 
 

Umut ve Kaygı Arasında: Güneydoğu'da Gençlik

Bu araştırmanın amacı, son 15 yıldır Güneydoğu'da meydana gelmekte olan göç sürecinin tabiatının, bu sürecin belli bir durulma yaşamakta olduğu zamanımızda, kültürel ve toplumsal sonuçları itibariyle anlaşılmasına katkıda bulunmaya çalışmaktır. Bu göçün, özelde Türkiye'nin Güneydoğu'sunda meydana gelen spesifik bir hadise olan boyutundan ziyade, bütün dünyada, en azından son ikiyüzyıldır yaşanmakta olan ve adına modernleşme denilen büyük bir zihinsel, kültürel ve toplumsal göç sürecine hangi açıdan eklemlenebildiğini kavramsallaştırmaya çalışıyor. Göçün dramatik süreci ve trajik sonuçlarına dikkat çekerek olaya biraz daha acındırmak değildir niyetim. Aksine, hangi amaçla ve hangi yolla gerçekleşmiş olursa olsun, bunun da çağımızdaki bütün göçler gibi yeni ve global bir düşünce meskenine yerleşmeye namzet olduğunu göstermeye çalıştık. Bu mesken de modernleşmenin bir başka ifadesidir.
 

İÇİNDEKİLER
 

ÖNSÖZ II
İÇİNDEKİLER III
TABLOLAR LİSTESİ IV

GİRİŞ 1

1. BİR BÜYÜK GURBET VEYA DİASPORA OLARAK MODERN DÜNYA
2. SOSYOLOJİK İLGİNİN KONUSU OLARAK GÖÇ
3. ÇALIŞMANIN AMACI VE SINIRLARI
4. İKİ GÜNEYDOĞU ŞEHRİ: SİİRT VE BATMAN
5. TERÖR VE ZORUNLU GÖÇÜN DİASPORİK SONUÇLARI
6. GÖÇTE KUŞAKLARARASI FARK VE SİYASAL TAVIR
7. ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ
8. SORULAR VE YAZILI CEVAPLARIN BİR DEĞERLENDİRMESİ
Sorular
Cevaplar
9. TABLOLARIN DEĞERLENDİRMESİ
9.1. Genel Demografik ve Ekonomik Durum
9.2. Güneydoğu'da Kitle İletişim Medyası ve Kimliğin Pop Düzeyi
9.3. umut ve Kaygı Arasında
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
REFERANSLAR
EK: ANKET SORULARI