K
O N U L A R
|
ANA
MENÜ |
ULUSLARARASI
TERÖRİZM |
OSAMA
BİN LADEN BİN MUHAMMED |
ULUSLARARASI
TERÖR ÖRGÜTLERİ |
ULUSLARARASI
TERÖR ÖRGÜTLERİ - TÜRKÇE
- |
ÜLKE
ETÜDLERİ |
T
Ü R K İ Y E |
KUZEY
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ |
YUNANİSTAN |
BATI
TRAKYA |
ERMENİSTAN |
GÜNEY
KIBRIS RUM KESİMİ |
I
R A K |
KUZEY
IRAK |
İRAN
İSLÂM CUMHURİYETİ |
RADİKAL
İSLÂMİ HAREKETLER |
SURİYE |
FİLİSTİN |
ALEVİLİK |
AZINLIKLAR |
ASURİLER,
KELDANİLER, YEZİDİLER |
KAFKASYA,
ORTA ASYA,
TÜRK DÜNYASI |
ASYA,
ORTA
DOĞU, ATLAS, KÖRFEZ ÜLKELERİ |
İSTİHBARAT
VE GÜVENLİK KURULUŞLARI |
TÜRKİYE'DEKİ
DİPLOMATİK MİSYONLAR |
ULUSLARARASI
KURULUŞLAR |
DİNLER,
MEZHEPLER, TARİKATLAR |
ANARŞİZM
- ANARŞİSTLER |
BİZANS,
PONTUS, KIBRIS, ANTİ-TÜRK |
ORGANİZE
SUÇLAR |
ÖNEMLİ
GÜNLER |
YAZILAR |
FORUMLAR |
ÇEŞİTLİ |
INTERNET
MEDYA |
D O W N
L O A D |
|
| |
17 KASIM |
|
|
|
YUNANİSTAN'DA
DHKP-C ŞÜPHESİ
17 Kasım örgütüne yönelik oprasyonlar çerçevesinde bugün iki kişi
daha yakalandı. Yunan basınına göre, polis operasyonları, Türk
diplomatların katillerini bulmak amacıyla yoğunlaştırdı.
Yunan polisi, 17 Kasım örgütüyle ilişkisi olduğu şüphesiyle Atina
dışında yakalanan iki kişinin helikopterle başkente getirildiğini
açıkladı. İsimleri açıklanmayan 2 kişiyle birlikte operasyonların
başlangıcından bu yana yakalananların sayısı 8’e yükseldi.
Atina’da yayımlanan hükümet yanlısı Ta Nea gazetesi ise polisin 17
Kasım’ın yasadışı DHKP-C örgütüyle bağlantısını araştırdıklarını
yazdı.
Gazete, polisin, Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği Basın Ataşesi
Çetin Görgü’nün 1991, Büyükelçilik Müsteşarı Haluk Sipahioğlu’nun
da 1994’te şehit olmalarıyla sonuçlanan saldırıların, 17 Kasım’ın
DHKP-C işbirliğiyle gerçekleştirildiğine inandığını kaydetti.
Ta Nea, halen Atina’da söz konusu örgütlerin üyesi 100 kadar şahsın
yaşadığını da vurguladı.
AYDINLATILAMAYAN KONULAR VAR
Yunan basınındaki haberlerde, 17 Kasım’ın çökertilmesi yönünde
önemli mesafe alınmış olmasına rağmen halen Türk diplomatların da
aralarında bulunduğu bazı kişilere karşı suikastların aydınlatılamadığına
dikkat çekiliyor.
Ayrıca, 17 Kasım’ın kurbanları hakkında nasıl bilgi edinebildiğinin
öğrenilemediği, örgütün ilk kurucularının kimliklerinin ortaya çıkarılamadığı
ve örgütün başka yerli ve yabancı terör grup ve örgütleriyle bağlantılarının
olup olmadığının netleştirilemediği üzerinde duruluyor.
SIRA KADINLARA GELDİ
Yunan basını, polisin şimdi gözlerini ‘örgütün kadınlarına’
çevirdiğini de yazdı. Örgütte rol aldıkları sanılan kadınların
yakalanmasının an meselesi olduğunu belirten gazeteler, polisin, 17 Kasım
ile bağlantısı olan 35-40 kişinin peşinde olduğunu da öne
sürdüler.
6 MİLYON EURO’LUK ‘HASILAT’
Bu arada, Yunan basın-yayın organları, 17 Kasım’ın 1980-2002 yılları
arasında gerçekleştirdiği soygunlardan elde ettiği paranın 2 milyar
drahmiyi (yaklaşık 6 milyon Euro) bulduğunun hesaplandığını
duyurdular.
Basın-yayın organları, örgütün soygun, saldırı ve cinayetlerinin
hasabını vermesi sürecinin, 2003 yılı içinde görülmeye başlayacak
davalarla başlayacağını belirttiler.
|
________________________________________________________________________________________________________________________________________ |
|
|
Profesör
Aleksandros Yiotopulos,
17 Kasım’ın Lideri |
|
Yunanlı
profesör’un, 17 Kasım örgütünün lideri olduğu yönünde ciddi
bulgular bulunduğu açıklandı.
Yunan polisi önceki gece bir operasyonla yakalanan Profesör Aleksandros
Yiotopulos’un, 17 Kasım örgütünün ideolojik lideri olduğu
yönünde kanıtlar olduğunu ve profesörün tutuklandığını açıkladı.
Profesör Yiotopulos ise iddiaları reddediyor. Yunan polisi ayrıca,
yakalanan bir zanlının, 17 Kasım üyesi olduğunu ve 1991 yılında
Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği’ne düzenlenen saldırıda rol
aldığını itiraf ettiğini duyurdu.
Yunan polisi, eldeki kanıtların, önceki gün yakalanan
Aleksandros Yiotopulos’un 17 Kasım terör örgütünün ‘Lambros’
kod adlı lideri olduğunu gösterdiğini açıkladı. Yiotopulos,
tutuklanarak savcılığa sevk edildi.
Yiotopulos’un tüm suçlamaları reddettiği belirtilmekle birlikte,
kendisinin 17 Kasım Örgütü’nün lideri olduğuna dair polis tarfından
ciddi bulgular bulunduğu açıklandı. Tutuklanan tüm üyelerin,
Yiotopulos’un örgütün lideri olduğunu itiraf ettiği de
belirtiliyor.
BİR MİLİTAN İTİRAF
ETTİ
Dün yakalanan Vasilius Ceorcatos ile Teologolos Saradelis adlı iki kişinin
17 Kasım terör örgütlerinin üyesi olduğu belirtildi. Polisin açıklamasına
göre Ceorcatos bir dizi cinayet ve bombalı saldırılarda yer aldığını
itiraf etti. Ceorcatos’un itiraf ettiği saldırılar arasında 16
Haziran 1991 yılında Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği’nin aracına
yapılan roketli saldırı da yer alıyor.
TÜRK BÜYÜKELÇİ
YARALANMIŞTI
Saldırıda dönemin Müsteşarı Deniz Bölükbaşı, idari ateşe Nilgün
Keçeci ve şoför Adil Yıldırım yaralanmıştı. Türkiye Büyükelçisi
Deniz Bölükbaşı, bu dönemde Ege anlaşmazlıklarıyla Türkiye’yle
Yunanistan arasında yapılan görüşmelerde Türk heyetinde yer alıyordu.
GÖRGÜ VE SİPAHİOĞLU HALA ‘FAİLİ MEÇHUL’
Yakalanan 17 Kasım militanının itiraf ettiği cinayetler arasında,
1991 yılında öldürülen Çetin Görgü ve 1994 yılında öldürülen
Ömer Haluk Sipahioğlu cinayetleri ise yer almıyor. İki Türk diplomatın
katilleri hala meçhul. Şu ana kadar yakalanan teröristlerden hiçbiri,
söz konusu iki cinayette yer aldığını itiraf etmedi.
6 TUTUKLU VAR
Vasilyus Sorsatos ve Teologolos Saradelis’in de tutuklanmalarıyla
birlikte, 17 Kasım soruşturmasına ilişkin tutuklananların sayısı
6’ya çıktı. Yunan polisi, aralarında Yiotopulos’un Fransız eşinin
de bulunduğu iki şüpheliyi ise halen sorguluyor.
|
________________________________________________________________________________________________________________________________________ |
|
17
Kasım örgütünün kökleri, 1967-75 yılları arasında Yunanistan’ı
yöneten askeri cuntaya direniş hareketlerinde yatıyor. 17 Kasım ismi
ise, 1973’te ordu tarafından kanlı bir şekilde bastırılan bir öğrenci
isyanının tarihi.
Grubun bilinen ilk eylemi, Aralık 1975’te CIA’ın Atina sorumlusu
Richard Welch’in öldürülmesi. Suikastte kullanılan 45 kalibrelik
tabanca daha sonra 17 Kasım örgütünün simgesi haline geldi.
Welsh’in, ABD’nin Yunanistan’daki dikta rejimine verdiği desteği
protesto amacıyla öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Örgüt Haziran 2000’de ise İngiltere’nin Atina’daki askeri ataşesi
Stephen Saunders’i Yunanistan’a silah satışıyla ilgili bir toplantıya
katılmak üzereyken düzenlediği sukiastle öldürmüştü.
Yunanistan’nın NATO ve Avrupa Birliği üyeliğine karşı olan 17 Kasım
üyeleri, Yunan üst ve orta sınıflarını da kapitalizm karşıtı bir
halk ayaklanmasına çağırıyor.
Terörle mücadele uzmanları örgütün çoğu muhtemelen akraba yaklaşık
25 üyesi bulunduğunu düşünüyor ve kimi yorumcular, 17 Kasım’ın
Yunanistan’ın bugünkü siyasi yapısını oluşturan direniş
hareketinden doğduğuna dikkat çekerek, devlet mekanizması içinde
örgüt üyelerinin gizli kalmasını tercih edecek nüfuzlu kişiler
olabileceğini belirtiyor.
|
______________________________________________________________________________ |
|
Son yıllarda Yunanistan'daki
Temsilciliklerimize karşı saldırıda bulunan 17 Kasım Örgütü, adını
1975'te Atina'da CIA istasyon şefi Richard Welch'i öldürerek duyurmuştur.
Gönderdiği bildiride kendisini Devrimci Sol Kanat olarak niteleyen örgüt,
eylemlerini Atina'da gerçekleştirmekte olup, buradaki ABD ve NATO
temsilcilikleri ile tesisleri, Türk temsilciliklerine ve Yunanlılara
saldırılar düzenlemiştir. Örgütün silahlı saldırıları halen
devam etmektedir.
ABD Kongresi'nce, "2000 yılı Uluslararası
Terörizm Raporu" nda terörizme karşı işbirliği yapmayan ülkeler
listesine alınması ve yaptırım uygulanması önerilen Yunanistan'da,
bir İngiliz Tuğgeneral 17 Kasım Terör Örgütü tarafından öldürülmüştür.
Örgütün ülkemize yönelik ilk saldırısı, 23.05.1988 günü, Dışişleri
Bakanı Mesut YILMAZ'ın Siyasi Komite Toplantısı için gerçekleştirdiği
Atina ziyareti öncesinde Atina Büyükelçiliğimiz mensuplarının
arabalarına karşı bombalı saldırı ve telefonla tehdit ile gerçekleştirilmiştir.
Örgütün ülkemize yönelik diğer eylemleri ise
şunlardır:
* 16.07.1991 günü Atina Büyükelçiliğimiz
servis aracına bombalı saldırıda bulunulmuş, saldırıda 3
personelimiz yaralanmıştır. Olayı 17 Kasım örgütü üstlenmiştir.
* 07.10.1991 tarihinde Atina Büyükelçiliğimiz Basın Ateşe
Yardımcısı Çetin GÖRGÜ evinin önünde arabasında silahlı saldırı
sonucu öldürülmüştür. Olayı 17 Kasım örgütü üstlenmiştir.
* 04.07.1994 tarihinde saat 09.00 sıralarında, Atina Büyükelçiliğimizde
görevli Ömer Haluk Sipahioğlu, kimliği belirlenemeyen 2 kişi tarafından
gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. Olayla
ilgili olarak 06.07.1994 günü Atina'da yayın
yapan Antenna adlı özel bir radyonun 15.30 haber bülteninde bir açıklama
yapan Kamu Düzeni Bakanı Papathemelis, Müsteşar Haluk Sipahioğlu'nun
katledildiğini, olay yerindeki kurşunlar üzerinde yapılan balistik
incelemesi sonucunda, kurşunların 17 Kasım terör örgütüne ait olduğunu,
silahın ise aynı örgüt tarafından 19 yıl önce ABD Büyükelçiliği
görevlisi Welch'in de katlinde kullanıldığının tespit edildiğini
belirtmiştir.
17 Kasım terör örgütünün ülkemize yönelik bu son eylemlerinden
sonra Elefterotipia gazetesine gönderdiği bildiride, Kıbrıs'tan Türk
askeri çekilinceye kadar saldırılarına devam edeceğini bildirmesi, örgütün
Yunanistan'da bulunan vatandaşlarımız hakkında halen tehdit unsuru
olduğu ve yeniden saldırabileceğini göstermektedir.
Bu örgütün Abu Nidal, Alman Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF), Fransa'da Doğrudan
Eylem (AD) ve Belçika'daki Savaşan Komünist Hücreler (CCC) adlı örgütler
ile ilişki içinde olduğu iddiaları iç ve dış basında zaman zaman gündeme
gelmektedir. Örgütün, askeri depolardan çaldığı silahları kullandığı
ve askeriyeden bazı şahıslarla diyalog kurduğu, Yunanistan'da yayınlanan
bazı gazetelerde yer almıştır.
Bütün bu bilgiler dikkate alındığında, Yunanistan yönetiminin ülkemiz
aleyhindeki faaliyetlere göz yumduğu ve desteklediği, bu itibarla terörizmle
mücadelede ülkemiz ile işbirliği konusunda samimi olmadığı kanaati
oluşmaktadır.
Örgütün, 1967 yılında iktidara gelen askeri cuntanın iktidarda
bulunduğu 1973 yılı içerisinde, aşırı sol görüşü benimseyen
Atina'daki Politeknik okulu öğrencilerinin, 17 Kasım'da yönetime karşı
gerçekleştirdiği gösterilerin, şiddet kullanılarak bastırılması
ve olaylarda 20 kişinin hayatını kaybetmesine atfen kurulduğu ileri sürülmektedir.
1975 yılının Aralık ayında Amerikalı diplomat Richart WELCH'in öldürülmesi
eylemi ile adını duyuran örgüt, bu tarihten sonra yaklaşık (70)
silahlı veya bombalı eylem gerçekleştirmiş, eylemlerde çoğunluğu
Yunanlılar olmak üzere, Amerikalı ve Türk diplomatlar ile
temsilcilikleri hedef alınmıştır.
Örgütün,
iç dinamiği ve eylem olanakları hakkında çok az şey bilinmektedir.
Örgüt hakkındaki tek bilgi kaynağı, bazı gazetelerde yayınlanan
bildirileri ve seçtiği hedeflerdir. Söz konusu bildiriler, 17 Kasım
örgütünün Marksist-Leninist bir terör örgütü olduğunu,
anti-emperyalist, anti-sömürgeci, anti-Amerikan ve anti-Nato gibi bir
görüşü benimsediğini ve fanatik Türk düşmanı olduğunu
göstermektedir.
Örgütün "Çekirdek kadrosunu" (20) kişiyi aşmayan
disiplinli ve kapalı bir grubun oluşturduğu, içlerinde öğretmen,
gazeteci, profesör, doktor gibi aydın kesime mensup kişilerin bulunduğu
tahmin edilmektedir.
Kesin tesbit edilebilmiş bir
lideri bulunmamakla birlikte, gerek Yunan gerekse dış kaynaklı basın,
örgütün muhtemel liderinin; sol eğilimli TO Vima gazetesi yazarlarından
“PABLOS” kod adlı, Michaelis RAPTIS olduğu üzerinde durmaktadır.
Bugüne kadar hiçbir örgüt mensubunun yakalanamaması sebebiyle örgütün
yapısı hakkında bir bilgi bulunmamakla birlikte, örgütün;
1. |
1967-1974
dönemindeki Askeri Cunta’nın devrilmesine neden olan
gösterilere katılan bir
grup öğrenci tarafından oluşturulan, |
2. |
Suikast eylemlerini
benimseyen, |
3. |
Sıkı bir yapılanma
biçimi olan hücre sistemini uygulayan, |
4. |
Hem tetikçi hem de
karar verici konumunda, çok az sayıda üyesi olan, |
5. |
Büyüme ve
sempatizan kazandırma gibi bir maksadı bulunmayan, |
6. |
Devletin çeşitli
kademelerindeki üst-düzey yöneticilerle muhtemelen hiyerarşik
çok gizli
ilişkileri olan, |
7. |
Üst-düzey
elemanlarının avukatlık, gazetecilik, öğretmenlik gibi
mesleklerle meşgul olan ve
eylem emirlerini yerine getiren bir alt-katmandan oluşan
bir yapıya sahip olduğu
bilinmektedir. |
Örgütün amaçları
arasında, Yunanistan’daki mevcut rejimin, kaba güç yardımıyla
devrilmesi, yerine sosyalizme dayalı bir politik sistem ve hükümet
kurulması, NATO içerisinde yer alan Yunanistan’ın bu teşkilattan çıkarılması,
Yunanistan’da bulunan A.B.D.üslerinin kapatılması, Kıbrıs’taki sözde
Türk işgaline son verilmesi, Yunanistan’ın, NATO ve Avrupa Birliği
ile ilişkilerini koparması bulunmaktadır.
Örgütün hedefleri; Türk diplomatlar, Yunanistan’da ikamet eden
Amerikan ordu mensupları, Yunan polis görevlileri, savcılar, işadamları,
yabancı kuruluşlar ile mülkleri ve Yunanistan’daki NATO üsleri
olarak belirginleşmektedir.
Örgüt eylemlerini genellikle, silahlı saldırı, otomobillere bomba
yerleştirilmesi ve binalara bombalı veya roketli saldırı şeklinde
yapmakta olup, bu eylemler sırasında çoğunlukla askeri malzemeler
kullanılmaktadır.
Ayrıca örgütün, Avrupa iç güvenliğine yönelik organize suç kapsamında,
silah ve patlayıcı maddeler kaçakçılığı yaptığı, eski Doğu
Alman istihbarat birimi Stassi'nin dökümanlarında
yer almaktadır. |
________________________________________________________________________________________________________________________________________ |
Kaynak : NTV-MSNBC |
|