Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
 
TANGOWEB
 

Referanslar

http://come.to/tangoweb

Kaynaklar
 

K O N U L A R 

ANA MENÜ
ULUSLARARASI TERÖRİZM
OSAMA BİN LADEN BİN MUHAMMED
ULUSLARARASI TERÖR ÖRGÜTLERİ
ULUSLARARASI TERÖR ÖRGÜTLERİ - TÜRKÇE -
ÜLKE ETÜDLERİ
T Ü R K İ Y E
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
YUNANİSTAN
BATI TRAKYA
ERMENİSTAN
GÜNEY KIBRIS RUM KESİMİ
I R A K
KUZEY IRAK
İRAN İSLÂM CUMHURİYETİ
RADİKAL İSLÂMİ HAREKETLER
SURİYE
FİLİSTİN
ALEVİLİK
AZINLIKLAR
ASURİLER, KELDANİLER, YEZİDİLER
KAFKASYA, ORTA ASYA,   TÜRK DÜNYASI
ASYA, ORTA DOĞU, ATLAS, KÖRFEZ ÜLKELERİ
İSTİHBARAT VE GÜVENLİK KURULUŞLARI
TÜRKİYE'DEKİ  DİPLOMATİK MİSYONLAR
ULUSLARARASI  KURULUŞLAR
DİNLER, MEZHEPLER, TARİKATLAR
ANARŞİZM - ANARŞİSTLER
BİZANS, PONTUS, KIBRIS, ANTİ-TÜRK
ORGANİZE SUÇLAR
ÖNEMLİ GÜNLER
YAZILAR
FORUMLAR
ÇEŞİTLİ
INTERNET MEDYA

D O W N L O A D

 
GÜNCEL
ABD'NİN TERÖRLE
TANIŞTIĞI GÜN
EN ÇOK ARANAN
22 TERÖRİST
OSAMA BİN LADEN, AFGANİSTAN, TALİBAN
PROFİLLER
OSAMA BİN LADEN
  Video Bantın Çözümü
  Veda Mesajı
 
GÜNEY ASYA TERÖR ÖRGÜTLERİ
HİNDİSTAN VE PAKİSTAN'DA 
 FAALİYET GÖSTEREN TERÖR  ÖRGÜTLERİ
 
GÖRÜŞ, ÖNERİ VE KATKILARINIZ İÇİN
tangoweb@hotmail.com
   
Kuruluş 30 Ağustos 1999
Güncelleme 25 Şubat 2002
DİNLER, MEZHEPLER, TARİKATLAR

 

İSLÂMÎ ÇOĞUNLUĞUN
KABUL ETMEDİĞİ TARİKATLAR
 

A

ACARÎDE

Büyük günahkârları dinsiz sayarlar. Kur’an’daki “Yusuf Sûresi” ni kabul etmezler. Savaşmayanları eğer Müslümansalar düşman görmezler. Aslında bir mezheptir ve 10-15 kola ayrılmıştır. Alevîlere düşmandırlar.

AHMEDÎLER

Aslında bir din’dir ama İslâm’dır. Gulam Ahmet’in peygamber olarak yeni bir kitap getirdiğine, Tanrı’nın bir Mehdi göndereceğine, İsa’nın 120 yaşında Keşmir’de öldüğüne inanırlar. Sonraları ikiye bölündüler, Hindistan’ın İngilizler’in elinde kalmasını desteklediler. Ahmedîlik, Afrika ve Hindistan’da yaygındır. Kurucusu Gulam Ahmet, 19. Yüzyıl sonunda yaşadı. Tutucu İslâm’a göre, İngilizler tarafından alternatif olarak oluşturulmuştur.

AHNESÎYYE

Aslında siyasî bir partidir. En önemli inançları, ölüler için iyilik yapılamayacağı, sadakanın gereksizliği, ölüm törenlerinin geçersizliği. Yani başkaları için bir şey yapılmaz.

AZRAKÎYYE

Hz.Ali’ye karşıdırlar, ona uyanlara kâfir, çocuklarının öldürülmesine helâl derler.

B

BABAÎLİK

Bir Türk mezhebi. İslâm’dır ama geleneksel İslâm’a aykırı bulunur. Bir anlamda, eski Türk inancı olan Şamanizm’in uzantısıdır, İslâm’a alışamayanları temsil eder. Kurucusu Baba İshak ’ın peygamber olduğuna inanırlar, Bektaşîlik, bu inançtan türemiştir. 13.Yüzyılda siyasî çizgisi yüzünden Anadolu Selçukluları’na isyan eden Babaîler büyük savaşlara neden oldular.

BABÎLiK

Tarikat görünümünde, yeni bir İslâm dini gibidir; 19 sayısının kutsallığına inanma; takvimlerinde yıl 19 ay, aylar ise 19’ar gündür. Tarikatı 19 kişilik bir kurul yönetir, her 19 günde, 19 kişinin doyurulması gerekir. Her yıl 19 gün oruç tutulur ve malların beşte biri vergi verilir. Her gün kutsal kitapları olan “Beyan” dan 19 sayfa okunur. 19.yüzyılda İranlı Muhammed Bâp tarafından kuruldu. Daha sonra Bahaîlik ve Ezelîlik diye ikiye ayrıldı.

BAHAÎLİK

Bütün dinleri birleştirme iddiasındadır. İslâmî reform olarak da öne sürülür. Dünya çapında yayılmıştır. Tüm dinler aynı gerçeği anlatırlar, biçimsel ayrılıklar yok edilmelidir. Kutsal kitapları olan “ El Dürrü Behiyye ”nin içeriği daha çok Hristiyan öğretisine yakın görülür. Din adamları ve törenleri yoktur, sadece toplantı yerleri vardır. Amaç, evrensel barışı sağlamaktır. Merkezleri Hayfa’dadır ama Amerika, Almanya ve Avustralya gibi ülkelerde etkin ve de yaygındırlar.

BEDREDDÎNLiK

Türk bâtınî inancı. Dinsel-siyasal bir içerik taşır. Din ve mezhep ayrılıklarına karşıdır, eşitliğe ve mal ortaklığına dayanan bir devlet düzenini amaçladı. Ortaklık ilkesi sadece mal için geçerlidir, kadınların ortak mal gibi kullanılmasına şiddetle karşı çıkılır. Cennet, cehennem birer hayâldir; gerçekte ibadetin koşulu ve biçimi olmaz. Kıyamet olmayacaktır ve yeniden dirilme yoktur. Bedreddin’lik, çağının ötesinde olarak tanımlanır. Kurucusunun yazmış olduğu “Varidat” adlı kitap kutsal değil, öğreti kitabıdır. 15.Yüzyılda Anadolu’da aslında bir Selçuklu prensi olan Simavnalı Şeyh Bedrettin tarafından kuruldu. Şeyh Bedreddin, Osmanlı yönetimi tarafından idam edildi.

BEKTAŞÎLİK

En tanınmış Türk tarikatıdır. Yasevizm ve Babaizm’den kaynaklanır. Türk ruhunda sönmeyen Şamanizm özleminden doğarak, Sünnî Müslümanlara bir tepki olarak kabul edilir. Eşitlik, kardeşlik ve ortaklık gibi bâtınî görüşler içerir, Ahîlik’ten de etkilenmiştir. Gizli ve dışa kapalı bir tarikattır, sırları vardır, gereken bilgi ve olgunluğa ulaşan kişiye “Kutup” adı verilir. Kutup, değirmen taşı anlamındadır, evren kutupların çevrsinde döner. Abdallar, Beyler, Yediler ve Üçyüzler diye rütbeler vardır. Tarikatın en ilginç yanı 700 yıl boyunca sürmesi ve hiçbir kola ayrılmamasıdır. Ritüelistik olarak, Masonluğa çok benzer veya etkilemiştir. 13.yüzyılda Hacı Bektaş Veli ve halifesi Balım Sultan tarafından kurulmuştur.

C

CAHÎZZİYE

İslâm’da Akılcılık (Rasyonalizm) akımı olan Mütezîle’nin bir kolu olarak tanımlanır. Akla aykırı olana inanılmaz, bilgiyi Tanrı öğretmez, çünkü bilgi doğaldır ve zorunludur, insan bir şeyi kendi yeteneği ile bilir, iyilik ve kötülük Tanrı’dan değil insandandır, çünkü insanın hür iradesi vardır. Çok geniş bir felsefe ve Tanrıbilimcilik içermektedir. 868’de Cahiz tarafından kurulmuştur.

CAMÎLER

Türk tarikatı. Şaraba, raks etmeye ve saz çalmaya düşkünlükleriyle tanınırlar. Sonradan Bektaşiliğin Içinde kayboldular.

CEBERRÎYE
~
CEHMÎYYE

Eylemin Tanrı tarafından geldiği inancını taşır. İnsanla doğa aynıdır, tüm evrende olup bitecekler Tanrı tarafından önceden bilinmiştir. Hiç kimse yaptığından sorumlu değildir. Kadercilik olarak kabul edilebilir. Sünnîler tarafından sapkınlık olarak nitelendirilir. 745’te Cehm bin Safvân tarafından kuruldu.

CUBBAÎYYE

Mütezîle kolu. Garip bir tarikattır; Tanrı’nın insana itaat ettiğine inanılır. Başkasının dileğini yerine getiren iradeye uymuştur, kulunun isteğini yerine getiren Tanrı, kuluna itaat etmiştir.

D

DEHRÎYYE

Aslında bir felsefe okuludur. Tanrı yaratıcı değildir, doğa başsız ve sonsuz bir devinimdir, melekler ve şeytan yoktur, rüya yorumuna ve büyüye inanılmaz, akılsal bilginin duyulardan kaynaklandığına inanılır.

DÜRZÎLİK

Aslında Fatimî Halifesi Hakim Biemrillah’ı Allah sayan bir inançtır. Tanrı, yedi imamdan sonra dünyaya inmiş ve Halife’nin kişiliğinde yaşamıştır. Dürzîler'in Hristiyan olduğu da ileri sürülür. Tanrı’nın sayısız kez insan olarak dünyada göründüğüne inanılır. Bir gün yeniden dünyaya gelecek ve Dürzî olmayanları cezalandıracaktır. 11. Yüzyılda Suriye’de Anuştigin Derezi tarafından kurulmuştur.

E

EBADÎLİK

Hz.Ali’ye karşı şeriatçı bir tarikattır. Kadercidirler ve kendileri dışında herkesi kâfir sayarlar.

EŞREFÎYYE

Kaadirîliğin kolu. Altı yıl, bir gün tutup, bir gün tutmadan Hz.Davud orucu tutulur, halkla ilişkiye girilmez. 14.Yüzyılda Anadolu’da Eşrefoğlu Abdullah tarafından kurulmuştur.

G

GAALÎYYE

Hz.Ali’yi kabul eden Şiî mezhebi. Şeriata karşıdır, haramlar reddedilir, ölülerin dirileceğine ve ruhların beden değiştirdiğine inanılır. Çok güçlü bir Hz.Ali fanatizmi içermektedir.

GURABÎYYE

İslâmî ama sapkın kabul edilen inanç. Çok garip bir inançtır. Hz.Ali ile Hz.Muhammed birbirlerine çok benzediklerinden haberci melek Cebrail ikisini karıştırmış ve peygamberliği yanlışlıkla Hz.Muhammed’e bildirmiştir. Asıl peygamber Ali’dir

GÜLŞENÎYYE

Sünnî ve çileci tarikat. Halvetîlik ile, Mevlevîlik’in birleşimidir. 16.Yüzyılda Diyarbakır’da İbrahim Gülşenî tarafından kurulmuştur.

H

HALEFÎYYE

Savaşmamakla tanınırlar, çünkü imamları yoktur, başkaları cehennemliktir.

HALLACÎYYE

Tanrı insanda belirmiştir. “Enel Hak - Ben Tanrı’yım” ve “Fena fillah – Tanrı’da yok olma” inancı geçerlidir, insan kendi benliğini yok ederek Tanrı olmalıdır, yaratanla yaratılan aynı şeydir, görünen yaratanın çeşitli görünüşleridir. Mansur’un Hegel’ci düşüncesi çok geniş bir öğretidir. 9.Yüzyılda Hallacı Mansur tarafından kurulmuştur.

HAMMARÎYE

Garip bir Mütezîle kolu. Maymunlar ve domuzlar önce insandılar ama Tanrı onları cezalandırmıştır, insanlar hayvan yaratabilirler, Tanrı kötü şey yaratmaz bu yüzden şarabı Tanrı değil, insan yaratmıştır.

HAŞEVÎYYE

Tanrı insana benzer ve organları vardır, dünyaya gelecek ve insanları ziyaret edecektir, ahirette Tanrı görülecektir.

HAŞHAŞÎYYE

Ünlü Hasan Sabbah’ın tarikatı. Müritlerini haşhaşla uyutup, dilediğini yaptırıyordu, 5.yüzyılda fedailerden oluşan bir terör örgütü kurmuştu. Sabbah, her akıl başka düşünür ama bağlılık mürit için esastır diyordu. 1100’de Hasan Sabbah tarafından kuruldu, 1124’de Hülagû Han tarafından yok edildi.

HATTABÎYYE

Ruh göçü vardır, İmam İsmail Tanrı olarak dünyaya gelecektir.

HENSELÎYYE

Bir Fas tarikatı. Kendilerini döver ve dövdürürler. Tanrı’ya dövülerek yaklaşılır, cinlerle ilişki kurmak mümkündür, bu şekilde hastalıklar iyileştirilip, büyüler bozulabilir.

HİŞAMÎYYE

İslâm dogmalarına karşıdır; akla aykırı inançları reddeder, inancı olmayıp sapanlara Tanrı’nın neden yol göstermediği sorulur ama mezhepten olmayanların malları ve canları helâldir.

HULMANÎYYE

Tanrı güzel insanlara görünür, en güzel olarak insanı yaratmıştır  ve en güzel insanlar günah işlemezler çünkü Tanrısaldırlar.

HURÛFÎLİK

Harflerden anlam çıkaran tarikat. Pitagorasçılığa ve Musevî Kabalizmi’ne dayanır. Amaç insanı açıklamaktır. O zaman Tanrı da açıklanır.

HURREMÎLİK

Toplumcu siyasî-dinî  tarikat. Haramı helâl sayarlar, tüm İslâm yasaklarını reddederler.

İ

İBADÎYYE

Haricîlik’in bir kolu, Doğu Afrika, Libya ve Cezayir’de yaygındır. Başkalarını kâfir sayarlar.

İLHAMÎYYE

İlhamla gelen bilgilere önem verme; bu tarikat Kur’an’ı reddeder, çünkü Kur’an ilhamla yazılmayıp, vahiyle yazılmıştır. İlham doğrudan Tanrı’nın içe doğdurmasıdır ama vahiy aracı gerektirir.

İSAVÎYYE

Rufaîlik’in kolu; cinlerle ilişkiye inanılır, ağızlarına ateş sokar, cam yerler, kızgın şişleri vücutlarına batırırlar.

İSMAÎLLİK

Hz.Ali’nin torununun oğlu İsmail’i imam kabul eden mezhep. Gaalîyye ve Haşhaşîyye bu mezhepten doğmuştur. Halen Hindistan’da yaşarlar ve liderlerine Ağa Han denir. Siyasî yönü ağırlık taşır.

K

KAABÎYYE

Mütezîle’nin kolu. Tanrı, görez, işitmez ama görmeden ve işitmeden her şeyi bilir ve kulları için daima en iyiyi yapmalıdır. 10. Yüzyılda Abdul Kasım al-Kabi tarafından kurulmuştur.

KADERÎYYE

Kaderciliği reddeden Mütezîle kolu, akılcılık önde gelir, insanlar kendi eylemlerini yaratacak kadar güçlüdürler. Tanrısal ceza veya ödül ancak insanın eylemlerinde özgür olmasıyla mümkündür, aksi halde Tanrısal Adalet olmaz.

KALENDERÎYYE

Melamîlik’in kolu, mal ve mülke önem verilir, kafada saç ve kaş dahil tüm kıllar traş edilir, kadın veya erkek her güzele tapmak, Tanrı’ya tapmak demektir.

KAZERÜNÎYE

Türkiye’de etkin olmuş olan Sünnî tarikat. Amaç, Müslüman olmayanları, Müslüman yapmak için savaş yapmaktır, balıkçılar ve satıcılar için Şeyh Kazeruni’nin mezar toprağı kutsal sayılır. Halen etkin değildir.

KERRAMÎYE

Mezhep de sayılır. Tanrı cisimdir ve gökte oturur, Tanrı’yı bilmek için şeriata gerek yoktur, daha önce de akıl yoluyla bilinebilir. Siyasî yönü yoktur.

KEŞFÎYYE

Tanrısal gerçekler ancak sezgiyle kavranılır yani bilgi akıl yoluyla elde edilemez.

KIZILBAŞLIK

Bir Şiî kolu, kızıl külah ve hırka giydikleri için bu adı almışlardır. Tanrı-Hz.Muhammed-Hz.Ali üçlüsünü tek kabul ederler, yani Tanrı Muhammed ve Ali olarak görünmüştür, dürüstlük ve doğru öncelik taşır, Kızılbaş doğmayanlar Kızılbaş olamaz. Pir olarak Şeyh Safiyeddin Haydar kabul edilir.

KUŞADAVÎYYE

Halvetîlik’in bir kolu, tüm dinî törenler ve kurallar yasaktır, hatta dergâh, zikir gibi olaylar dahi kabul edilmez. 18.Yüzyılda Kuşadalı İbrahim tarafından kurulmuştur.

M

MANSURÎYYE

Şia tarikatı, kurucusu Ebu Mansur, kendisini Tanrı’ya benzetir ve göğe çıkıp Tanrı’yla konuştuğunu iddia eder. Diğer Müslümanlar tarafından küfürcü olarak tanımlanırlar.

MATURÎDİYYE

Türk Sünnî mezhep. Öldürülen kişi eceliyle ölmüştür, eylemlerden Tanrı sorumludur, iyilik ve kötülük o şeyin kendisinde vardır, kötüden iyi, iyiden kötü olmaz. 10. Yüzyılda Muhammed al-Matüridi tarafından kurulmuştur.

MEHDÎYYE

En katı tarikatların başında gelir. Dünyaya egemen olmak amaçlanmıştır, Cihad yani din için savaşmak İslâm’ın en üstün şartıdır, bilim yasaktır ve Kur’an’dan başka tüm kitaplar yakılmalıdır ve Kur’an’dan sonra sadece Mehdi’nin sözleri geçerlidir.

MELAMÎLiK

Tasavvufa karşı kurulmuş tasavvuf tarikatı. Özel tarikat bilgisine, şeyhin öğretisine, özel tarikat giysilerine, zikre ve dinî törenlere, dergâh ve tekkelere karşıdırlar. Melamîlik, Sünnî Türkler tarafından geliştirilmiş Horasan’da kurulmuştur. “Horasan  Erenleri” de denir. Melamîler, kendilerini kınayıp ve hor gördükleri için başkalarının da aynı şeyi yapmasını isterler. Bu şekilde, riya ve gurur yok edilecektir. Her şeyin Tanrı’dan geldiğine ve Tanrı’nın bir parçası olduklarına inanarak ölümsüzlüğün zevkine varırlar. Melamîlik bir yaşam biçimidir, Kur’an’da kapalı anlamlar aramazlar aksine daha açık anlaşılmasını tercih ederler, Keramete itibâr etmezler, insan kendisiyle uğraşmalı, başkalarının kusurlarını görmemelidir, dindarlık bile gizli kalmalıdır. 

İki  evresi vardır:

MELAMÎYYE-İ BAYRAMİYYE

Melamîlik’in evresi. Hacı Bayram’ın ölümünden sonra kurulmuştur. Bu evrede, ilk Melamîlik’te bulunmayan zikir uygulanır.

MELAMÎYYE-İ NURİYYE

Melamîlik’in son evresi. Daha önce Nakşi ve Halveti olan Şeyh Seyyit Muhammed Nur tarafından Mısır’da kurulmuştur. Bu çizgide, Melamîlik temel ilkesinden çıkmış ve bir tasavvuf tarikatı olmuştur. İlk Melamîlik’te her şeyin gönülden uzaklaştırılmasıyla elde edilen Tanrısal zevk, Nur çizgisinde basamaklarla elde edilme yöntemine dönüşmüştür. Nur-i  Melamîlik, kuramsal tasavvufun tipolojisini gerçekleştirirken, dinsel esnaflık örgütlenmesini geliştirmiştir.

MERÎSİYYE

Mezhep de sayılır, eylemler Tanrı’dandır, inanç dil ve kalp yoluyla sağlanır, putlara tapmak günâh değildir ama küfrün alâmetidir.

MEVLEVÎLİK

Dünyaca ünlü tarikat. Sünnîdir, Tanrı’nın, Peygamber’in sözlerine aynen uyulur ve yorum yapılmaz. Ama Varlıkbirliği’ne inanılır yani Tanrı Yaratan değil, Beliren’dir. Mevlevîlik bu noktada Sünnîlik’le çatışır. Mevlevîler Tanrı’nın her şeyde belirdiğine inandıkları için, tüm insanları inançları ne olursa olsun eşit kabul ederler. Mevlâna; “Bizim yolumuz şu güzel dünyada yaşamak yoludur” der. Sünnîlerce haram olan, resim, raks ve müzik Mevlevîlerce uygulanır. Bilgi, Mevlâna’ya göre insanı tüm varlıklardan üstün kılar, evrende bilgiye ulaşmış tek canlı insandır. Yeni Platoncu ve Plotinus’lu akılcı ve hümanist bir anlayış içinde olan Mevlevîlik, Tanrı aşkı, raks ve müzikli tapımla Tanrı’yla  birleşileceğine inanır, böylece Tanrı’dan gelen insan yine Tanrı’ya dönecektir. Bu birleşim ve Tanrısal buluşma için dönerek yapılan ve adına “Sema” denilen bir raks yapılır. Böylece evrensel dönüş eylemi tekrarlanarak, baş dönmesiyle transa geçilir. Mevlevîlik’te çile, hizmet edilerek çekilir. Şeriatçılık, içerdiği öğeler yüzünden Mevlevîlik’in daima düşmanı olmuştur. Tarikat, Mevlâna soyundan gelen şeyhlerle yönetilir. Sema olayının kökeninde binlerce yıllık Anadolu Kibele ayinlerinin etkileri vardır. Mevlâna’nın, büyük bir ozan ve bilge olması nedeniyle Mevlevîlik’in geleneksel mistik öğretileri bir anlamda İslâm’da bütünleştirdiği söylenebilir. Mevlâna’nın oğlu Sultan Veledin tarafından 13. Yüzyılda  Konya’da kurulmuştur.

MISRÎYYE

Halvetî tarikatı; bir çeşit fal olan sayılar ve harflerle yapılan Cifr yoluyla her şey bilinebilir. Her şey bilinince de, Mertebe-i Cünûn’a yani “çıldırma” düzeyine erişilir. 17. Yüzyılda Anadolu’da kendisinin Mehdi olduğunu iddia eden Mehmet Niyazi tarafından kurulmuştur.

MUAMMERÎYYE

Akılcılık tarikatı; Tanrı kendini bilmez, çünkü tanıyanla tanınan ayrı şeylerdir. Tanrı kendini tanısaydı, tanıyanla tanınan aynı şey olurdu. Tanrı sadece cisimleri ve sadece insanın bedenini yaratmıştır, insan kendi insanlığını bizzat oluşturmuştur.

MUHAMMEDÎYYE

Şiîlik’in aşırı ucu; Hz.Ali’nin Tanrı olduğu kabul edilir. Sofuluklarıyla tanınırlar.

MURDARÎYYE

Mütezîle’nin mezhebi; Sünnîler tarafından sapıklık olarak nitelenir, insnların Kur’an’daki sözlerden daha iyisini yazabileceklerine, Tanrı’nın yalan söyleyip, kötülük edeceğine inanılır, çünkü Tanrı her şeye kâdirdir.

MUTEZÎLE

İslâm’da Akılcılık akımı; 8. Yüzyılda Hasan Basri’nin öğrencisi Vasıl bin Atâ tarafından ortaya atılmıştır. Sünnîlerce kabul edilmez. Beş ilkeye dayanır;

1. İnsan özgürdür ve kadere bağlı değildir.

2. Tanrı’nın    kendinden   ayrı   niteliği    yoktur,   başka nitelikler  tanımak,  başka tanrılar yaratmak demektir.

3. İnançlı ve inançsız arasında kabahatlı yani “Fasık” rütbesi vardır, büyük günâh işleyenler Fasık’tır, ölmeden önce tövbe ederlerse mümin olurlar.

4. Kötülerin cezalandırılması ve iyilerin ödüllendirilmesi Tanrı için zorunlu bir iştir. Tanrı’nın yasağını çiğneyen kişinin yine Tanrı tarafından bağışlanması da akla aykırıdır.

5. İyi şeylerin yapılması, kötü şeylerin yapılmaması akıl ölçütüyle geçerlidir, yani Kur’an’da yasaklananlar akılla ölçülmelidir.

Mütezîle inancında Tanrı’nın asla görülemeyeceği vardır. Mütezîle hareketi, İslâmî düşünce çizgisinde Tanrıbilim Okulu olarak düşünülmektedir.

N

NAİMİYYE

Hz.Osman ve taraftarlarını, Hz.Ali’ye karşı çıktıkları için kâfir kabul ederler.

NAKŞÎBENDİYYE

Aşırı Sünnî tarikat; Sürekli ibâdet ve zikr temeline dayanır. Zikir sessiz ve içten yapılır, üç kuralı vardır:

1. Zikir sırasında içten Tanrı’nın dilek olduğu düşünülür.

2. Zikrin sayısı bilinmelidir.

3. Zikrederken soluk kesilip Tanrı’ya bağlanmalıdır.

Yesevîlik’ten esinlendiği söylenen Nakşîlik, tasavvuftan öte tutucu bir tarikattır. Çeşitli kollar türetmiştir. 14. Yüzyılda Buharalı Muhammed Bahaüddin Nakşîbend tarafından kurulmuştur.

NECCARÎYE

Yaratan Tanrı’dır ama iradesiyle kullanan insandır. Tanrı günahları bağışlar ama nitelikleri yoktur. 9. Yüzyılda İran’da kurulmuştur.

NOKTAVÎLİK

Bir din olarak da tanımlanır; Araplara karşı İranî siyasete yönlenmiştir, tasavvufîdır ve Hz.Ali’nin sözleri kabul edilir.

NUSARÎYYE

Fanatik bir Hz.Ali tarikatı. Sembolcüdür ve şarap kutsal kabul edilir.
9. Yüzyılda Muhammed bin Nusayr tarafından kurulmuştur.

R

RAFİZÎLİK

Hz.Ebubekir ve Hz.Ömer’i reddederler, Şiîlik’in bir koludur; Hz.Ali’nin Tanrılığına ve yeniden dünyaya geleceğine inanırlar. Hz.Muhammed’in ölümünden hemen önce üç şeyi vasiyet ettiği söylenmektedir; Peygamber, Arap Yarımadası’ndan Allah düşmanlarının çıkarılmasını, elçilere ikramda bulunulmasını vasiyet etmiş, ama üçüncü vasiyetini söyleyememiştir. Rafizîler’e göre, üçüncü vasiyet “Ali’yi halife yapın” dır.

REVŞENÎYYE

Afgan tarikatı; Varlıkbirliği’ne inanılır, aptes gerekli değildir çünkü her Müslüman zaten temizdir, namaz kılınırken Kıble’ye dönmek gerekmez, zira her yer Kıble’dir. Sünnîler tarafından reddedilir.

S - Ş

SADÎYYE

Rufaîlik’in bir kolu; yılanlarla ayinler yapan bir tarikattır; saçlar uzatılır, üç köşeli şapkalar giyilir. 18. Yüzyılda Türkiye’ye de girmiştir.
14. Yüzyılda Suriye’de Sadeddin Cibavi tarafından kurulmuştur.

SALÎYYE

İslâmî kökenli yarı Hristiyan garip bir tarikat; Oruç tutmazlar ve namaz kılmazlar, cennette yer satarlar ve satış kağıdını melekler görsün diye, ölülerin ceplerine koyarlar, özel bir dille konuşurlar, töreleri ve gizli inançları hâlâ bilinmemektedir. Musul’da Sarli adlı biri tarafından kurulmuştur.

SEBEÎYYE

Şiîlik’in kollarından; Tanrı’yı her yerde olan ve her dilden konuşan bir insan gibi düşünürler. Hz.Ali’yi de Tanrı sayarlar.

SÜHREVERDÎLİK

Tanrı bir ışık-nur’dur ve gerçek ancak sezgiyle anlaşılır. 11. Yüzyılda Şehabettin Sühreverdi tarafından kurulmuştur.

ŞAHHAMÎYYE

Mütezîle kolu; eylemleri Tanrı yaptırabileceği gibi, insan da yapabilir, Sünnîler tarafından reddedilmiştir.

ŞEYHÎLİK

Mezhep de denebilir, gerek Şiî, gerekse Sünnîler tarafından reddedilir; Kur’an ve Hadis yorumları özgündür. 12 İmam, Tanrı’nın cevheridir ve kısıtlı olan insan Tanrı’yı ancak bu cevher aracılığı ile anlayabilir. Cennet ve cehennem birer simgedir, iyilik ve kötülükler anlatılır. Şeyhîlik’I, ayrı bir din gibi görenler de vardır. Akılcılığa dayanmaktadır. 18. Yüzyılda Şeyh İbrahim Ahsai tarafından kurulmuştur.

U

UBEYDÎYYE

Tanrı’ya ortak koşmak dışında, tüm günâhlar bağışlanır, Kelime-i Şehadet getirerek ölen kişiye hiçbir günâh zarar vermez. Tanrı, insana benzer. 12. Yüzyılda İran’da Şihabeddin Esterabadi tarafından kurulmuştur.

V

VAHHABÎLİK

Hanbelî mezhebinin uzantısı, dinî-siyasî tarikat. Gerçekte Sünnî’dirler ama Tanrı’ya aracısız ibadet edileceğine inanırlar. Peygamberden yardım istemeyi, evliyaları, türbeleri, adakları, mezar ziyaretlerini ve tesbih çekmeyi yasaklarlar. Kendileri dışındaki tüm Müslümanların kâfir sayılarak öldürülmesine inanırlar. 18. Yüzyılda Arabistan’da Abdülvehhab bin Muhammed tarafından kurulmuştur.

Y

YEZÎDİLİK

Ayrı bir din olarak da kabul edilir. Klâsik İslâm’a ve Sünnîler’e karşıdır; Şeriat yok olacaktır, İran’dan yeni bir peygamber çıkacaktır. Varlıkbirliği vardır ve bu yüzden Şeytan da Tanrı sayılır veya Şeytan Tanrı’nın kızgınlık niteliğidir. İyilik ve kötülük öteki dünyada yoktur, marul, bakla ve balığın yenmesi yasaktır ve bazılarınca da " Ş " harfinin söylenmesi günâhtır. Yezîdilik Anadolu’da sürmektedir. “Vahiy Kitabı” ve “Kara Kitap” denen iki kitapları vardır. Basralı Yezid bin Harici tarafından kurulmuştur.

YUNUSÎYYE

Tek ibadet inanmaktır, inanan insan günahkâr değildir, ibadet etmese de ceza görmez. Cennete, inançlı olunduğu için gidilir, Yunus bin Numeyri tarafından kurulmuştur.
________________________________________________________________________________________________________________________
Kaynak : Fenomen Dergisi, 15 Şubat 1997, Sayı 12, Sayfa 38-48