Afganistan’da yaşanan son
askeri ve siyasi oluşumlar doğrultusunda biz, tam desteğimizin, kapsamlı
ve adil bir devletin istikrarını ve devamlı barışın teminini sağlayacak,
ülkemizde mevcut krizi çözecek bir yol yönünde olduğunu açıklamak
isteriz.
Afganistan’ın ve halkının
son birkaç yıl içerisindeki sayısızca ızdırap ve acıya maruz kaldığı
dönemde, biz Afganistan Türkmenleri daima barış, sefa, kardeşlik ve eşitlikten
yana tavır koyduk. Afganistan’ın, saldırganlara karşı savunulduğu
yıllarda da biz her zaman, diğer kardeş ve vatandaşlarımız gibi,
mevzilerde hazır bulunup, can ve malımızla Afganistan’ın toprak bütünlüğünü
ve bağımsızlığını savunduk. Ne var ki, uluslararası düzeyde
temsilcimizin ve propaganda araçlarımızın olmaması nedeniyle sesimiz
az duyulmaktaydı. Buna rağmen barış ve huzur arayışımızda ve barışma
talebimizde sapma olmamıştır.
Afganistan’ın coğrafi
konumu dikkate alındığında, Türkmenler'in yaşadığı yerler
genellikle düz ve dağlık olmayan bölgeler olması sebebiyle hasarlara
daha çok maruz kalmış, çatışmalarda ister istemez telafi
edilemeyecek ziyanlara katlanmıştır. Bu yüzden bu aşamalarda Türkmenler'in,
ülkenin genel düşüncesi ve psikolojisi ile hareket ederek, evler arası
kavgalara ve kavim çatışmalarına girmediği veya girmeye çalışmadığı,
tarafsız ve barışçıl tutumunu muhafaza ettiği, çoğu aile ve yuvayı
terk ederek göçmen olmayı kabullenmek durumunda kaldığı açıklıkla
söylenebilir. Göçmen oldukları dönemlerde de sağlanan maddi yardımlardan
yararlanmayıp, hemen hemen hepsi kendi sanat ve zanaatına, bileğinin gücüne
güvenerek Türkmen halıları dokumak suretiyle geçimini sağlamaya çalışmıştır.
Halihazırda dünyanın
dikkati Afganistan krizinin siyasi çözümü yönündedir.
Bu bildiri aracılığıyla,
desteğimizin insaflı adil bir devletin istikrarından ve ayrıca
Afganistan’ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığından yana olduğunu
bir kez daha ifade etmek isteriz.
Aynı zamanda Birleşmiş
Milletler’den, Afganistan krizinin çözümü konusunda, daimi barışın,
bütün ırklar ve kavim örgütleri arasında kardeşliğin, eşitliğin,
adaletin ve insaflı yönetimin temini yönünde şanlarına yakışır
bir biçimde ve daha aktif olarak katılımlarını sürdürmelerini
istiyoruz. Böylelikle aziz Afganistan, yeniden yapılanma ve restorasyona
giderek tekrar günümüz çağdaş dünyasının içerisinde yerini
alabilecektir.
Bu süreçte,
Afganistan’da yaşayan tüm kardeş milletlerden tecrübeli aydın,
ihtiyar (aksakallı) ve bilim insanlarının ve sair şahısların katılımının
yararlı ve etkili olacağı kanısındayız.
Ülkenin savunulması ve
daimi barışın temini için aşağıdaki koşullar elzemdir:
1-Birleşmiş milletler ve
komşu ülkelerce, Afganistan bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün,
milli egemenliğinin garanti altına alınması.
2-Uluslararası gözetim altında
bağımsız ve adil seçimlere dayalı milli
parlamentonun teşkili.
3-Kavimlerin niceliği ve
sayısına dayalı mahalli (yerel) konseylerin kurulması.
4-Silahla savaş yerine
“dil” ve “kalem” ile müzakere yolları.
5-Yayın ve ifade özgürlüğü
ile insan haklarına saygı.
6-Siyasi partilerle kavim
esasına dayalı (kavmî) konseylerin özgürlüğü.
7-İlköğretim aşamasında
ana dilde eğitimin gerçekleştirilmesi ve kavimlerin
kültür seviyesinin yükseltilmesi cihetinde gerekli adımların atılması.
8-Kadın haklarına ve özgürlüğüne
saygı.
9-Demokratik anayasanın oluşturulması
ve referandumla kamuoyunca onaylanması.
10-Bilim ve adalet esasına
dayalı, hem Afganistan’da yaşayan milliyetlerce ve toplum katmanlarınca
hem de uluslararası düzeyde kabul edilebilir, bir siyasi, sosyal ve
ekonomik sistemin oluşturulması.
11-Ülkenin çeşitli
milliyet ve katmanları arasında Afganlar-arası uzlaşma ve barış sürecinde
Türkmen milliyeti, bu konsensüsün sağlanması yolunda desteğini ve
hazırlığını ifade eder.
12-Birleşmiş Milletler'in
gözetiminde genel nüfus sayımı.
13-Araç ve gereçlerin,
sanayi ve madenlerin, kamu mallarının sayımı ve toplanması.
14-Birleşmiş Milletlerden;
daha önce göçmen durumuna düşen ve yabancı
ülkelerde yaşayan bütün Afgan aydınları, bürokratları ve uzmanlarının
tekrar Afganistan’a gelmeleri ve Afganistan’da yaşamakta olan diğer
kardeşlerle birlikte anavatanı yeniden yapılandırmaları için müsait
ve yapıcı ortamı hazırlamaları konusunda istirhamda bulunuyoruz. Böylece
Afganistan, barış ve güvenlik,
büyüme ve kalkınma yolunda diğer ülkelerle birlikte hareket
edebilsin.
15-Afganistan Türkmenler'in,
23 yıllık kardeş kavgasında tarafsızlığını muhafaza ettikleri gerçeğini
hatırlatarak bu vesile ile belirtmek isteriz ki; bu millet, milli
barış süreci ile milli konsensüsün gerçekleştirilmesi hususunda
tarihi görevini
yerine getirmeye hazırdır.
16-Kabil’in askeri olmayan
bir şehir olarak ilan edilmesini öneriyoruz. BM
tarafından gerekli görüldüğü durumda, tarafsız ve barış yanlısı
bu milletin
gençleri “barış askeri” sıfatıyla görev yapmaya hazırdır.
17-Afganistan’ın, özellikle
komşu ve civar ülkeler olmak üzere bütün ülkelerle iyi
ve dostça ilişkiler kurması.
18-Barış yanlısı biz Türkmenler
uluslararası barış kriterlerini tasdik ediyor, Geleneksel “Loya
Cirge’nin” (Büyük Meclis’in) düzenlenmesinden yana desteğimizi
beyan ediyoruz.
Yukarıda belirtilen,
Afganistan Türkmenleri İlim adamları, Aydınlar ve Aksakallılar Şurası
(Konseyi)'nın açıklaması onsekiz (18) madde halinde hazırlanmış
olup, söz konusu metin kardeş milliyetlerin (Peştun, Tacik, Hazara ve
Özbek) temsilcilerince teyit ve tasdik edilmiştir.
M. İbrahim MAHDUM
ATİAAK Türkiye Temsilcisi