Taliban
nereden geldi?
İlk üyeler Afgan-Sovyet Savaşı sırasında ortaya çıkan mülteci
kamplarından gelmişti. Bu kamplardaki genç adamlar Afgan-Pakistan sınırındaki
medreselerde katı şeriat kurallarını öğrendiler. Eylül 1994’te o
zamanlar bir Molla, şimdi ise Taliban’ın lideri olan Muhammed Ömer, güneydeki
Kandahar bölgesinde Taliban milisini kurdu. Başlangıçtan itibaren amacı,
savaş sonrasında bölük pörçük olmuş Afganistan’ı şeriat
kuralları altında birleştirmekti.
İlk
zaferler
Kandahar’da
çok büyümesiyle birlikte Pakistan hükümeti, Taliban’ı 1994’te
Pakistan ve Orta Asya arasındaki konvoyları korumakla görevlendirdi.
Taliban, yerel savaş ağalarına karşı başarılı olunca, daha fazla
destekçi kazandı ve doğuda Pakistan sınırında bir şehir olan
Celalabad’ı ele geçirdi. Afganistan’ın başkenti Kabil ise, Taliban
tarafından 27 Eylül 1996’da işgal edildi.
Destekçileri
Bir
zamanlar Sovyetlere karşı birleşen Mücahitler, Sovyetler’in
1989’da geri çekilmesinden sonra, etnik ve dinsel farklılıklar gerekçesiyle
birbirlerinden ayrıldılar.
İç savaş sırasında, Taliban yolsuzluğa ve kaosa son vereceğine söz
vermişti. Afganistan, Taliban gibi mollaların sözünden hiç çıkmayan
gruplara tarihinde daha once de rastlamıştı. 19. yüzyılda,
Anglo-Afgan savaşları sırasındaki dini liderler, Taliban gibi gruplar
ortaya çıkarmışlardı.
Taliban hem eski Mücahitlerin hem de Medrese’den yeni mezun olanların
desteğini kazandı. Etnik bağlılık da Taliban üyeliğini sağlamlaştıran
bir unsurdu. Taliban’ın çoğu üyesi Afganistan’ı 2.5 yüzyıl
boyunca yöneten ancak Sovyet işgali sırasında gücünü kaybeden Paştun
etnik grubuna ait bulunuyor.
Dünya’da
tanınması
Büyük
şehirlerin dışında yaşayan savaş ağalarının silahlı direnişlerine
rağmen Taliban, ülkenin yüzde 90’ının kontrolünü elinde
bulunduruyor. 15 Eylül 2001’de düzenlenen bir suikastte Ahmed Şah
Mesud’un ölmesinin, Taliban’ın şu anda ülkede muhalif tek bölüm
olan kuzeyi de ele geçirmesine yardım edeceği düşünülüyor. Ancak,
Taliban’ın üstünlüğü çok az ülke tarafından tanınıyor. Yalnızca
Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Taliban’ı
Afganistan’ın yasal yöneticisi olarak tanıyor. 1999’da yürürlüğe
giren Birleşmiş Milletler yaptırımları ise, Taliban’ın bin
Ladin’i teslim edeceği umutlarıyla 2001’de artırıldı.
Taliban’ın
kuralları
Taliban,
ülkenin yönetimini ele geçirdikten sonra katı ve zorlayıcı Şeriat
kurallarını zorla uygulatmaya başladı. Bilgisayarlar, televizyonlar,
filmler ve radyolar, insanları İslam inançlarından uzaklaştırdıkları
gerekçesiyle yasaklanırken, fotoğraf, resim ve heykel de yasaklar arasında
yer aldı. Erkekler, çenelerinin en az bir yumruk boyu altında olması
gereken sakal bırakmak, kadınlar ve kızlar ise çarşaf giymek zorunda
bırakıldı. Kadınlar ve kızların okula gitmeleri ve çalışmaları
da yasaklandı. Taliban yönetiminde yasaları çiğnemenin cezası,
Erdemi Teşvik Etme ve Ahlaksızlığı Önleme Dairesi tarafından
belirleniyor. Sakalın kısa olması gibi kural ihlallerinin cezası halkın
içinde dövülmek olurken, hırsızlık ya da Allah’a karşı gelme
gibi davranışlar, bir organın kesilmesine ya da idama neden olabiliyor.
Karşılaştığı
Zorluklar
Birleşmiş Milletler, savaşların su ve temizlik
malzemeleri sıkıntısına yol açtığı Afganistan’da, şehir dışı
bölgelerde 9-10 milyon mayın olduğunu belirtiyor.
Aynı zamanda, kuraklık, üllkenin birçok bölümünde kıtlığa yol açıyor.
Taliban yönetimi, şimdiye kadar bu sorunlara hiç bir çözüm bulamadı.