''Vampir
Avcısı Buffy'de şeytani tiplerin kemiklerini kırarken, erkeklerin de yürek
tellerini titreten Sarah Michelle Gellar'a, daha fazla kayıtsız kalamazdık.''
diye başlıyor FHM 2002 şubat sayısında yayınlanan yazı..
''Sarah
Michelle Gellar, Dünyanın En Seksi 100 Kadını listesinde, üçüncü kez ilk
20'ye girdi. 1999 yılında özel ödül kazanan Sarah, dünya çapında yaptığımız
bu anketin sonuçları hakkında çok alçakgönüllü davranıyor. ''Kendimi güzel
değil, daha çok akıllı olarak görüyorum. Ama galiba işin sırrını anladım:
Belli bir dereceye kadar seksi olmak yeterli. Gerisi insanların hayal gücüne
kalmış. İşte bu nedenle 40'lı ve 50'li yılların yıldızları seksi görülüyorlardı.
Açılıp saçılmadan, sadece biraz ipucu vererek, seks çağrışımları yapmayı
başarmışlardı.''
Sarah,
ayrıca cildi kırış kırış olsa da, bıçak altına yatmayacağını söylüyor ve
bu konuda çok kararlı görünüyor. ''Vücuduma, ne bileyim, göğüslerime ya
da dudaklarıma herhangi bir şey koydurmam. Burun düzeltme ameliyatlarına
bir diyeceğim yok. Her sabah kalkar, aynaya bakarsınız ve burnunuz yüzünden
güne mutsuz başlarsınız. Ama yine de benim burnum, benim burnumdur. Dergilerden
biri, göğüslerime estetik yaptırdığımı yazmış. Eğer yaptırsaydım, şimdikinden
daha güzel olmalarını isterdim herhalde.''
Sarah, Vampir Avcısı Buffy'nin seçmelerine aslında Cordelia rolü için katılmış.
Ama yapımcılar onu o kadar beğenmişler ki, başrolü vermişler. Sarah, vücuduna
silikon gibi bir şey tıkıştırılmasından hoşlanmıyor ama soluk tenini dövmelerle
renklendirmeye bayılıyor. ''İki tane dövmem var. Sırtımdaki, birlik bütünlüğü
simgeleyen Çince bir sembol. Bileğime de kalp ve bıçak şeklinde bir dövme
yaptırdım. Dövme bir tür tiryakilik yaratıyor insanda. Şimdi de, bileklerimden
birine zincir dövmesi yaptırmak istiyorum. Vücudumda yara izi kalmasından
korkmuyorum. Yaşlandığımda dövmelerimden sıkılırsam, çıkarttırırım, olur
biter. Filmdeki dublörüm, benim kolumda dövme olmadığı için, kendi kolundaki
dövmeyi sildirmek zorunda kaldı.''
Vampir
Avcısı Buffy, televizyonda gösterilmeye başlandığından beri Sarah, şöhretin
nasıl bir şey olduğunu, zaman zaman istenmeyen misafirlere ve can sıkıntısına
yol açtığını fark etti. Evinin hemen önündeki çalılıklara saklanan paparazziden
tutun saplantılı hayranlara kadar.
''Disneyland'e
gitmek istiyorsam giderim. Sırf oradaki insanlar beni tanıyacak diye, yapmak
istediğim şeyden vazgeçemem. Genellikle insanların yüzde 90'ı yanıma gelip
'Yaptıklarını çok beğeniyorum' diyorlar. Geçenlerde bir arkadaşımla Japon
lokantasında suşi yiyorduk. Garson yanımıza gelip 'Yan masada oturanlar
sizinle bir fotoğraf çektirmek istiyorlar. Kabul eder misiniz?' diye sordu.
Ben de kendi kendime ne kadar kibar davrandıklarını düşündüm. Benimle fotoğraf
çektirmek için izin alıyorlar, üstelik garsonu yollayarak. Çok hoşuma gitti.''
İnternet'te
Sarah için hazırlanmış 40 bini aşkın site var. Ama bilgisayar başına geçip
sörf yapmaya başladığında bu sitelere uğramıyor Sarah. ''Galiba azıcık
korkuyorum'' diyor. ''Sonunda bir bilgisayar aldım. İnternet'i kullanmayı
yeni yeni öğreniyorum. Antika kitapları toplamak için yararlanıyorum İnternet'ten.
Les Liaisons Dangereuses (Tehlikeli İlişkiler) kitabını da İngiltere'deki
bir adamdan bulup aldım zaten. Bir de seyahate çıkacağım zaman, gümrük
işlemlerini öğrenmek için bakıyorum İnternet'e. Fiji'ye gitmeden önce her
şeyi öğrenmiştim. İnsanların evlerine girince, şapkanı ve ayakkabılarını
mutlaka çıkarmak gerekiyor mesela. 'Bakalım benimle ilgili neler hazırlamışlar?'
diye düşünene kadar İnternet'te yapacak o kadar çok şey var ki!''
Amerika'nın
en ünlü kadınlarından biri olmanın hoş yanlarını keşfetmiş Sarah. ''Geçenlerde
beni Sea World'e davet ettiler. Dört yaşından beri oraya gider dururum,
o yüzden deniz aslanlarının ve susamurlarının gösterilerini ezbere biliyorum
resmen. Bu yıl parkta üç susamuru doğmuş, onlara Buffy, Willow ve Xander
ismini vermişler. Susamurlarıyla tanışmam için çağırdılar beni ve bütün
günü orada geçirdim.''
1999
yılında Sarah, Cruel Intentions adını taşıyan filmdeki Kathryn Merteuil
rolüyle adını epey duyurdu, çünkü filmde kadın rol arkadaşı Selma Blair'le
öpüşüyorlardı. Sarah, şimdi de Harvard Man filmindeki seks sahneleriyle
yeniden nabzımızı hızlandıracak.
''İki
tane aşk sahnesi var filmde. Bir tanesi ormanda geçiyor. Çekimlerin ilk
günüydü, o yüzden biraz şey gibi, 'Merhaba, tanıştığımıza sevindim, haydi
sevişelim' gibi oldu. Çekimler sırasında herkes bizi seyrediyordu, bu yüzden
rahat davranabilmem için epey süre geçmesi gerekti. Ama bir süre sonra
alıştım tabii ki.'' |