Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

          

Yoga
Merkezi
www.yogamerkezi.com

Ana Sayfa

Tarihçe

Felsefe

Gurular

Yoga Diyeti

Grup Sohbetleri
Çalışma Notları

Yoga Okulları

Özel Okullar

Ücretsiz Kitaplar

Yoga Linkleri

Yoga Merkezleri

Sizin Köşeniz

Misyonum

Kaynakça
Ben Kimim?

Kuruluş Tarihi

24 Ocak 2001

©Copyright 2001

Shatkarmalar - (Sutra Neti yapılmasına gerek var mıdır) ve Pranayama

Anuradha D.D.

 

Merhaba,

"Pranayama ve asanalarda malum doğru nefes alabilmek önemli ama benim bir burun deliğim genellikle tıkalı oluyor ve nefes çalışmalarında ya Alternatif nefesde olduğu gibi hiç yapamıyorum yahut olsa da verimsiz oluyor. Okuduğum bazı yazılarda Sutra Neti yapılması öneriliyor. Jala Neti yapıyorum ama tam anlamıyla istediğim verimi alamıyorum. Sen bu çalışmaları pek önermiyorsun ama yine de yapılmasında önemli sağlık sorunları oluşturur mu sence?"

Öncelikle herkese neden bahsedildiğini hatırlatmak isterim: Sutra Neti denilen uygulama, yaklaşık 0,3 metre uzunluğunda koton bir ipin balmumuna batırılarak sertleştirilmesi, daha sonra bu ipin bir burun deliğinden yavaşça sokulup, nefes borusunu geçerek, gırtlakta parmakların yardımıyla yakalanması ve ipin ucunun ağızdan çıkarılmasıdır. Günümüzde -illa bu uygulamayı yapmak istiyorum diyenlere- balmumuna batırılmış ip yerine lastik katererler kullanılması önerilmektedir.

Bir çok okul bu Shatkarmalar konusunda farklı fikirler öne sürer. Bir kısmı bunların xmistikte olduğu tarz sorunlar varsa uygulanması gerektiğini önerirken, diğerleri nefes alış verişte bir sorun olsa bile bu uygulamalara gerek olmadığını, sadece nefes çalışmalarının tıkalı kanalları açmada yeterli olduğunu söylerler.

Ben şahsen ikinci tipte düşünenlerdenim. Eğer yanınızda size bu uygulamanın doğrusunu öğretecek biri varsa, -yine çok isterseniz- size öğretmesini isteyebilirsiniz (bunu hem bilen hem de öğretmeye hevesli kimse ülkemizde var mı gerçekten?), ama tek başınıza denemenin riskli olduğuna (doktor değilim ama, en azından burun mukozasını tahrip etmek ya da burnu kanatmak gibi sorunlara yol açabileceğine) inanıyorum.

Peki bu uygulama yerine neler yapılabilir?

Öncelikle burun deliklerinin tıkalı olması (ameliyatlık bir deviasyon yoksa) burnumuzu gerektiği gibi kullanmadığımızı gösterir. Bir kaç maddede neden rahat nefes laıp veremediğimizi özetleyelim:

(1) Biz genelde kesik kesik, yüzeysel nefesler alır veririz.

(2) Genelde burnumuzdan değil ağzımızdan soluruz.

(3) Güzel/yakışıklı görünmek için ve çok sıkı (bir beden küçük) kıyafetler (özellikle kot gibi sert kumaşlar) giydiğimiz için, göbeğimizi içimize çekerek yürür ve otururuz, öyle ki artık karnımız hep kasılı kalır, tüm gün karnımızı içimize çekik dururuz ama bunun farkında bile olmayız.

Şimdi bunların sonuçları şunlardır:

(1) Nefes alırken, diyaframı kullanmayız. Sadece göğsümüz ya da köprücük kemiklerimizden doğru nefes alır veririz, bu da ciğer kapasitemizi azaltır.

(2) Burnumuzdan nefes almadığımız için burun deliklerimiz tıkanır.

Devam etmeden önce, biraz enerjiler konusunda birkaç bilgiye değinelim: Bildiğiniz gibi, nefes alış verişlerimiz sırasında hava ile evrensel yaşam enerjisi - Prana'yı içimize alırız ve bu sisteme göre, bu bize hayat verir. Nefes, bizim bu enerjiyi en çok aldığımız yoldur, bu nedenle yemek yemeden on gün, su içmeden iki gün yaşayabiliriz ama nefessiz birkaç dakika içinde ölürüz. Nefesle alınan enerjiyi de, yapımız itibariyla en uygun ve iyi şekilde burun deliklerimizden alırız. Peki, burun delikleri hep açık mıdır? Aslında, her iki burun delikleri açık olsa da, dikkat ederseniz, nefes nadir olarak her iki burun deliğinden eşit miktarda alınıp verilir. Aksine, günün kalan kısmında, hep bir burun deliği diğerine göre yoğun bir şekilde havayı solumada kullanılır. (Bir burun deliği baskın olduktan belli bir süre sonra, diğeri dominant hale gelir ve bu gün boyunca bu şekilde döngüsel olarak devam eder.)

İşte yogik metinler, bize her iki burun deliğinden de eşit nefes alındığı ve verildiği anların meditasyon için en uygun anlar olduğunu söyler. Bunun nedeni, burun deliklerinin önemli enerji kanallarımız olan ida ve pingala'nın başlangıç noktası olmalarıdır. İda (aysal kanal), sol burun deliğinden başlayarak, omurga ortasından geçen Şuşumna Nadi boyunca, bir sarmal gibi çakralar arasından geçer, aynı şekilde Pingala da (güneşsel kanal) sağ burun deliğinden başlayarak, çakraların bir sağından bir solundan geçecek şekilde merkez enerji kanalı Şuşumna üzerinden kök çakrası Muladhara'ya kadar ulaşır. Şimdi kişi baskın olarak sol burun deliğinden nefes aldığı sıralarda, kişide aysal enerjiler güçlenir (böylece örneğin kişinin yaratıcılığı artar). Aynı şekilde sağ burun deliğinden bu enerji aktığında da güneşsel enerijler artar. Ancak eğer her iki burun deliğinden eşit miktarda hava alınıp verildiği anlar, bu kök çakrasının hemen altında bulunan dişi (şakti) enerjisi kundalini'nin Şuşumna Nadi (omurga ortasından geçen merkez enerji kanalı) üzerinde yükselmesi için uygun zamandır. Bu nedenle, yoga heveslileri bu anları değerlendirmeye ve kundalinin uyandırılmasını böylece sağlamaya çalışırlar.

Şimdi bu enerjilerin rahat bir şekilde akmalarının sağlanması için öncelikle kişinin doğru nefes alıp vermeyi öğrenmesi ve Şuşumna Nadi öncesinde ida ve pingalayı açması (bunun için öncelikle burun deliklerinden havanın rahatça geçmesi, yani bu deliklerin açık olması) gerekmektedir. Bunun bir yolu Pranayama'dır. Ancak pranayama'nın ileri seviye uygulamalarını kişi bir anda yapamayabilir (aslında yapması da salık verilmez). Ancak çok basit nefes tekniklerini herkes evinde uygulayabilir. Hala fırsat bulamadığımdan, siteye pranayama ile ilgili görsel ve açıklamaları yerleştiremedim, ama burada size bir kaç uygulama vermek istiyorum.

(1) Önce derin ve rahat nefes alıp verme uygulamaları yapın: Sadece yerde dizlerinizin üzerine oturun, sırtınızı dikleştirin (ama germeyin), gözlerinizi kapayın, elleriniz uyluklarınız üzerinde rahatça dursun. Sakin bir şekilde nefes alıp verin. Nefesinizi manipule etmeyin (nefesinizi zorlamayın, sık veya derin nefesler almaya çalışmayın), bırakın istediği gibi aksın. Sadece normal halinize göre fark, konsantrasyonunuzun nefesiniz üzerinde olması olsun. Burun deliklerinize konsantre olun, soğuk havanın burun deliklerinizden nefes aldığınızda girdiğini, ve sıcak havanın nefes verirken çıktığını hissedin. Hangi burun deliğinizin dominant durumda olduğunu hissedin. Bir burun deliği kapalı mı değil mi hissedin. Nefesinizin sessizliğini hissedin, sessizce saat gibi dakik işlediğini ve size -siz farkında bile olmadığınız halde- can verdiğini hissedin. Yaklaşık beş dakika kadar bu farkındalık içinde gözlemleyin. Sessiz kalın. Nefesinizi dinleyin.

(2) Kapalabhati (körük nefesi) uygulaması yapın: Shatkurmalardan olan ve uygulanmasını tavsiye ettiğim kapalabhati süptil planda, nefes ile ida ve pingalanın temizlenmesini sağlarken, fiziksel planda burun deliklerimizi açar. Bunun için, 1. maddede anlattığım şekilde oturun. Aktif olarak nefes verip, pasif olarak nefes alarak, saniyede 2 kez nefes alıp verin. Bunun için, sert bir biçimde üst üste nefes verin (sanki burnumuzu temizlemek istermiş gibi). Bunu yaptığınızda, aralarda ister istemez kısa kısa nefes aldığınızı göreceksiniz. (Hep nefes vermeniz mümkün değil, çünkü ciğerdeki hava kapasitesi belli!). Bunu biraz çalışın. Aynı zamanda, göbeğinizi de bir pompa gibi kullanarak, bedende birikmiş tüm havayı dışarı vermeye başlayın. Her nefes verdiğinizde, göbeğiniz içeri göçsün, kısa nefes alışlar sırasında göbeğiniz normal duruşuna dönsün. Bunu başlangıçta yaklaşık 2-3 dakika sürdürün, daha sonra 4-5 dakikaya kadar arttırın. Uygulamayı başlatırken yavaş olun (nefes vererek başlayın), sonra ritmi gittikçe hızlandırın, aynı şekilde biritirken de, tekrar yavaşlayın.

Uygulamanın sonunda, tekrar birinci maddede yazdığım normal nefes alış verişe dönün, ve biraz önceki uygulama ile açılan nefesinizi hissedin.

(3) Yogik nefes alıp verin. (Bu uygulamayla ilgili daha önce bilgi geçmiştim, Hem grubun eski mesajlarında, hem de web sitemizdeki "Grup sohbetleri" başlığı altında, "Nefes Üzerine" başlığı altında, bu nefesin uygulanışını görebilirisiniz.) Bu uygulama ile ciğer kapasitenizin ne kadar arttığını, nefes alış verişinizdeki kalitenin arttığını, hava ile çok daha fazla evrensel yaşam enerjisi pranayı içinize çekerek kullandığınızı hissedin.

Bu uygulamalar düzenli olarak her gün yapıldığında, bir müddet sonra burun deliklerinizi açacaktır. Burun deliklerinizin birinin baskın olduğu durumda, diğerini baskın hale getirmek istiyorsanız, şu basit uygulamayı deneyibilirsiniz: Hangi urun deliğiniz açıksa, aynı yöne doğru yanlamasına yere uzanın (sol burun deliğiniz açıksa, sol tarafınız üzerine uzanın) ve bir müddet bekleyin, kısa sürede, sağ burun deliğinizin açıldığına şahit olacaksınız.

Bir diğer notum da, doğru nefes için aşağıdaki maddelere dikkat etmeniz:

(1) Başlangıçta, yogik nefesi olmasa bile, diyafram nefesini günün her saatinde yapalım, normal nefes alış verişimiz bu şekilde olsun.

(2) Her zaman ağzımızdan değil, burnumuzdan soluyalım.

(3) Güzel/yakışıklı görünmek adına çok dar kıyafetler giymeyelim, nefesimizi tutmayalım, göbeğimizi içimize çekmeyelim (bunun yerine, sarkan göbeğinizi forma sokmak için yogasanaları uygulayabilirsiniz), bırakalım nefesimiz normal akışında olsun.

Xmistik mesajına şöyle devam etmiş:

"Bu arada Guru ve para konusunda eğer kırıcı bir şey söylediysem de kusura bakma emi, seni seviyor ve takdir ediyorum ama grupta o kadar çok "Deniz Güneş veeee Yoga" türünden reklam görmeye başlamıştım bunları senin sitene çok da yakıştıramadığımdan bazı sert ifadeler kullandım. Zaten sözüm Guru geçinenlere teknisyenlere değil. :-)"

Sevgili grup üyeleri, böyle bir konuda asla alınganlık yapmam, aksine fikirlerinizi duymak beni ve inanıyorum ki diğer tüm üyeleri sevindiriyor, bu ortamı benimsediğinizi ve paylaşımcı ruhunuzu yansıtıyor. Bu yüzden lütfen yorumlarınıza devam edin...

Sevgilerimle,

Ayca.

Geri