Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

 

HİJYEN

 

Toplumun fertlerine temiz gıda, su, yerleşme gibi şartların sağlanması ve sağlığın korunması, ayrıca çalışma hayatında bireyin sağlığı için alınması gereken önlemleri belirler. Kişinin kendi sağlığını koruması için alması gereken önlemler hakkında eğitilmesi hijyenin konuları arasına girer.

 

Josef Lister 1872 – 1912

Pasteur’ün izinden giden Lister, ilk defa ameliyathanede karbol gazını kullanarak cerrahide asepsiyi sağlamıştır.

Lister Karbol Spreyi ð  Yaraların üstüne Karbol sıkılarak yapılan antiseptik pansuman

Listeria ð aerob veya fakültatif anaerob, gram ve katalaz pozitif, spor taşımayan, kamçılı, canlılar için patojen çubukçuklar.

Lister Aglutinasyonu ð Listerioz teşhisinde kan serumunun aglutinasyon reaksiyonu

Listeriyom ð  Listeriyoz’da küçük deri papülleri

Listeriyoz ð L.monocytogenes’in neden olduğu büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda, kümes hayvanlarında görülür. Ender de olsa    hastalık kontamine sekresyonlarla hayvandan insana bulaşarak meydana gelebilir. Enfekte olmuş gebeden fetüse geçmesi bilinen tek bulaşma yoludur. Çoğunlukla sepsis, menenjit ve lokal hastalık belirtileri ile birlikte seyreden bir zoonozdur. Perinatal enfeksiyon plazenta yoluyla veya doğum sırasında gelişir. Listeriyoz’un en sık görülen şeklini oluşturur.

 

 

James Lind 1716 – 1794

İskoçya’da doğdu ve Edinburgh’da tıp öğrenimi gördü. Tıp eğitiminden sonra İngiliz Deniz Kuvvetleri’ne katılıp 1748 yılına kadar gemi cerrahı olarak çalışmıştır. Yaşamı boyunca İngiliz Ordu gemilerinde hijyeni sağlamaya çalıştı. Denizcilerin yaşamları ile ilgili birçok eseri vardır. En önemli yapıtı C vitamini eksikliğinde ortaya çıkan Skorbut hastalığı üzerine yazdıklarıdır. Lind bu hastalıktan korunmak için her gün taze portakal,limon gibi meyvelerin yenmesini veya bu meyvelerin suyunun içilmesini tavsiye etmiştir. 

 

Louis Jacques Thénard 1777 – 1857

Thénard kimyacıydı. Josef Louis Gay-Lussac ile birlikte potasyum, arsenik, iyodin, metal oksitler, sülfür ve eter üzerine çalışmalar yapmış ve hidrojen peroksit’i H2O2  bulmuştur. (Oksijenli su)

 

Hidrojen peroksit renksizdir ve oksidasyon ajanı, ağartıcı ve dezenfektan olarak kullanılır.

 

 

Max von Pettenkofer 1818 – 1901

Eczacılık ve tıp eğitiminden sonra fizyoloji ve kimya üzerine yoğun ilgi duymuş. 1847 yılında Kimya profesörü 1853 yılında ise hijyen profesörü olmuştur. 1875 yılında Almanya’nın ilk Hijyen Enstitüsü’nü hizmete sokmuştur. İnsanlığın doğayı kirleterek bulaşıcı hastalıklara sebebiyet verdiği tezini daha o yıllarda savunmuştur.

 

 

Ignaz Philipp Semmelweis 1818 – 1865

Macar olan Semmelweis öğrenim yıllarını Budapeşte ve Viyana’da tamamladıktan sonra  1846 – 1849 yılları arasında Viyana I.Kadın Doğum Kliniği’nde asistan olarak çalışmıştır. 

 

1855 yılında Budapeşte Rochus Hastanesi’nin baş hekimi olmuştur. Modern asepsinin tarihi trajik bir görünüm içinde başlar. Modern cerrahinin başlamasından önceki yıllarda loğusalık enfeksiyonu bulundu. Ancak bazı çevreler bununla ilgilenmediler. Semmelweis, Viyana Üniversitesinin I. Doğum Kliniği’nde çalışırken, buradaki loğusalık ölüm hızının diğer II. Doğum Kliniği’nin loğusalık ölüm hızından üç kere yüksek olduğunu buldu. Çünkü II. klinikte yalnız ebelerin öğretimi yapılıyor, I. Klinikte ise tıp öğrencilerine açık bırakılıyordu. Semmelweis, I. Klinikteki loğusalık hummasının, otopsi odasından gelen doktorların ve tıp öğrencilerinin elleriyle bulaştığınıbildirdi. Semmelweis, ölüm nispetindeki bu farkı izah etmeye çalışırken adli tabip profesörü olan arkadaşı Kolletschka bir otopside aldığı yaradan ölmüştü. Semmelweis, gerek belirtileri, gerek postmortem muayenelerde bulunan lezyonların tamamen loğusalık hummasındakilere benzediğini tespit etmişti. Hastayı elle muayene etmeden önce ellerin klor solüsyonu ile yıkanmasını önerdi. Sonuç olarak loğusalık ölüm hızında bir azalma oldu. Ancak meslektaşları, onun bu buluşu ile pek ilgilenmediler. Sonunda Viyana’daki işinden çıkarılan Semmelweis Budapeşte’ye dönmek zorunda kaldı.

 

Semmelweis, kendine özgü prensipleri olan bir insandı. Her yıl doktorların bilgisizliğinden hastanelerde ölüme gönderilen binlerce anneyi gördü. Ancak bu konuda verdiği öğütlerin hiçbiri çoğu kimse tarafından duyulmadı. Ne yazıktır ki, 1865’te Viyana’da bir akıl hastanesinde sepsisten öldü.

 

Denizcilikte Karantina Sistemini gösteren Japon ilk gün zarfı