MALARYA
- SITMA
Sıtma günümüzde hala en önemli enfeksiyon hastalıklarından birini oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun yarısı sıtma tehlikesi altında bulunan bölgelerde yaşamaktadır.
Plasmodium cinsindeki parazitler ile meydana gelen ve anofel cinsi dişi sivrisineklerin ısırması ile bulaşan tropikal bir hastalıktır. Sivrisineğin ısırması ile kana geçen sporozoitler karaciğer hücrelerinde şizontlara, şizontlar merozoitlere dönüşür. ~1-2 hafta sonra karaciğer hücrelerini terk eden parazitler eritrositlere girerek çoğalırlar ve trofozoit halini alırlar. Trofozoitlerden şizontlar oluşur. 48 – 72 saat sonra eritrositlerin parçalanması ile merozitler serbest kalır ve bu merozitlerin yeni eritrositlere girmesi ile aynı olay 48-72 saatte bir tekrarlanır.
Trofozoitlerin bir kısmı olgunlaşmamış cinsiyet hücrelerine (gamet) dönüşür. Gametler hastayı ısıran sivrisinek tarafından alınır ve üreme sivrisinekte gerçekleşir. Tükürük bezinde sporozoitleri taşıyan sivrisinek yeni konakları enfekte ederek evrimi yeniden başlatır.
Sonuç olarak splenomegali ve anemi gelişir. Bunların derecesi etkenin miktarına ve türüne göre değişir. En şiddetlisi Malaria tropica’dır.
Kan dolaşımı büyük ölçüde etkilenir. Ateş nöbetinin başlangıcında vazokonstriksiyon ile birlikte hipertansiyon görülür. Nöbetin en şiddetli döneminde ise vazodilatasyon ile birlikte hipotansiyon gelişir. Parazit içeren eritrositler aglünitasyona ve damar duvarlarına yapışmaya eğilim gösterirler. Bunun sonucunda da intravasal pıhtılaşma ve Sludge fenomenleri görülür. Otopside özellikle dalakta ve karaciğerde belirgin pigmentasyon dikkati çeker, böbrekler büyümüş bulunur. Akciğerlerde hiperemi ve ödem vardır.
Anofel sivrisineğini gösteren çeşitli ülke pulları ve özel gün damgası
Çekoslovakya, Anofel sivrisineğini gösteren taahütlü
ilk gün zarfı Yugoslavya, anofel
sivrisineğinin tipik duruşu
Lundy Anofel esesi Dünya Sağlık Örgütü 1962
Dünya Sıtmaya karşı
birleşti flamı
SITMA İLE MÜCADELE
Hastalıkla mücadele için enfeksiyon zincirinin kesilmesi, cibinlik, sinek teli gibi sinek sokmasından koruyacak önlemlerin alınması, insektisid kullanılması, ayrıca enfeksiyon riski taşıyan kişilere kemoprofilaksi ve hasta kişilere de radikal kemoterapi uygulanması gerekir.
Nijerya İlaçlama ile sivrinsek larvalarının imhası Anti-malarya pulu hatalı D.D.T. sürşarjı |
Afganistan esesi Nikaragua “ Sıtmadan korunmak için cibinlik kullanın ” |
KİNİN
Kinin acı tatta, beyaz kristal ana alkaloiddir. Klorokin’in ana maddesidir. Özellikle Sıtma tedavisinde ve profilaksisinde kullanılan Klorokin ayrıca lupus eritematosus gibi bazı deri hastalıklarında ve amebiasis tedavisinde de kullanılır.
Klorokin’in fomülü ve kinin
1820 yılında J.Pelletler ve J.B. Caventou Kinini bulmuştur.
ÇEŞİTLİ
ÜLKELERDEN SITMA İLE İLGİLİ PULLARIN ESELERİ
Nijerya
Suudi Arabistan; hatalı ese Liberya; renk denemesi esesi
Togo Cumhuriyeti Eseden sonraki hali Çekoslovakya
Laos imzalı ese Laos renk denemesi
Türkiye’de 13 Mayıs 1926’da
Sıtma mücadelesi hakkındaki (839 sayılı) kanun kabul edildi.
SITMA’NIN ÖNCÜLERİ
1962 yılında Birleşmiş Milletler’in sıtmanın büyük altılısı adı altında çıkartmış olduğu posta kartı
Üst sıra soldan sağa Ilja Metschnikow, Alphonse Laveran, Patrick Manson
Alt sıra
soldan sağa Ronald Ross, Battista Grassi, Alexander J. Sinton
Alphonse Laveran 1842 –
1922
1880 yılında Cezayir’de bir hastanın kanında sıtma parazitlerini bulmuştur. Bunun için 1907 yılında Nobel ödülü almıştır.
Patrick Manson 1844 –
1929
1879 yılında barsak hastalığına sebep olan shistosoma mansoni kurtunu bulmuş. 1894 yılında ise sıtmanın sivrisinekler tarafından taşınabileceğini söylemiştir.
Battista Grassi 1854 –
1925
Sıtmanın taşınmasında belirli bir cins sivrisineğin rol oynadığını iddiasında bulunmuştur.
Walter Reed 1851 –
1902 Sivrisinekten geçen başka bir tropikal hastalık olan sarı hummayı keşfetmiştir |
Ilja Metschnikow 1845 – 1916 1883 yılında bakterilerin akyuvarlar tarafından fagositoz edilmelerini keşfetmiş ve 1908 yılında Nobel ödülüne layık görülmüştür. |
Ronald Ross 1857 – 1932
Hindistan’da doğan Ross İngiltere’deki tıp eğitiminden sonra ilk görevi gemi doktorluğuydu. İngiltere’ye geldiğinde tanıştığı Patrick Manson onun ilgisini tropikal hastalıklara çekmişti. Daha sonra anofel sivrisineğinin midesinde malarya parazitlerini buldu. 1902 yılında bu buluşu için Nobel ödülü almıştır.