MİKROBİYOLOJİ
İnsandaki enfeksiyon hastalıklarından başarıyla korunma ve bunların tedavisi, mikrop dünyasına ait bilgi ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle mikrobiyolojinin temel kurallarına ilişkin bilginin bu arada enfeksiyon etkeninin özelliklerinin ve konağın enfeksiyona karşı yanıtının hekimlere aktarılması gerekir.
Mikroorganizmaların birbirleriyle ve çevreleri ile ilişkilerinin incelenmesi ekoloji adını alır. Bütün canlılar içinde yaşadıkları çevrenin etkisindedirler. Çevre faktörlerinin mikrop toplulukları üzerinde seçici etkisi vardır ve bu etki aynı veya benzer kimyasal, fiziksel ve biyolojik özellikler taşıyan mikroorganizmalar lehinedir.
Louis Pasteur
1822 – 1895
Pasteur’ün havada mikrop bulunduğunu ispat etmesi üzerine Lister bu esası cerrahiye hayret verici sonuçlarla tatbik etmiştir. Fermantasyonla ilgili bazı çalışmalar sonucunda çeşitli mikroorganizmaların fonksiyonu olduğunu gösterdi. Böylece bu bulgularla “ BAKTERİYOLOJİ ” bilimini başlattı. Şarap hastalıkları üzerindeki çalışması onun pastörizasyon olayını bulmasına neden oldu. İpek sanayini tehdit eden İpek böceği hastalıkları’nı inceleyip bunlardan nasıl korunulacağını meydana koymuş, bu suretle ipekçiliği mahvolmaktan kurtarmıştır. Bu sırada beyin kanaması geçirip, uzun ve sıkıcı bir hastalık evresinden sonra felci de atlatıp tekrar sağlığına kavuşmuştur. Canlanan enerjisini Fransa’da salgın halde bulunan ve bütün sığırları ortadan kaldıracak gibi gözüken şarbon ile savaşa tahsis etmiştir. Pasteur, Jenner’in izinden yürüyerek, zayıf bir virüs şekli olmak üzere düşük virülanslı bir eskimiş kültürü ele aldı. Bu kültür hayvanlara enjekte edilince hafif bir hastalık yaparak bağışıklık veriyordu. Kümes hayvanlarını mahveden tavuk kolerası ile mücadelede de aynı yöntemi kullanmıştır. Onun en önemli keşfi kuduz bir köpek tarafından ısırılan, Josef Meister adlı Alsalsı bir çocuğu tedavi etmesiyle 6 Temmuz 1885’te meydana gelmiştir. Kuduz virüsünün insanlarla hayvanların sinir merkezlerine yerleştiği neticesine varmıştır.
26.08.1926 tarihli Paris’ten İstanbul’a gönderilmiş bir taahütlü mektup |
Pasteur’ün Kuduz Aşısı’nı buluşunun 100.yılı Türkiye, pul ve ilk gün damgası |
Pasteur’ün öğrencileri arasında birçok meşhur tıp bilgini yetişmiştir. En büyüklerlinden biri de 1908’de Nobel ödülü alan Rus bilgini Elie Metchnikoff 1845 – 1916 ’tur. Fagositoz olayını meydana koymuştur.
Hideyo Noguchi 1876 – 1928
Japon bakteriyolog, ilk kez sifilis hastalığının etkeni olan Trepanema pallidum’un saf kültürünü elde etmiştir. Ayrıca sifilisin genel bir felce de sebebiyet verdiğini açıklamıştır. Japonya Fukushima’da doğmuş, Tokyo Tıp Fakültesi’nde eğitim görmüş ve 1901 yılında Amerika birleşik Devletleri’ne göç etmiştir. Sifilisi teşhis etmek için gerekli ilk tanı metodunu geliştirmiştir. Noguchi Afrika’da araştırmaları sırasında sarı humma hastalığından ölmüştür.