SAKARYA9.jpg (44575 bytes)

SAKARYA İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yandan akan benim, öbür yanda Sakarya,
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!...
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için,
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur.

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük?
Bu dava hür, bu dava öksüz, bu dava büyük!...
Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüklü hamal:
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan,
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an!
Hani Yunus Emre ki, kuyunda geziyordu;
Hani ardında çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hala çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgar o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına eş, kayna kaya Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki; hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim. Son Peygamber Kılavuz!
Yol O'nun, varlık O'nun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya

( 1949 ) Necip Fazıl KISAKÜREK ( Allah Ondan Razı Olsun )

                                                               Geri