MİSYONERSAVAR YAZILAR

HZ. İSA MUAMMASI VE MESİH-MEHDİ MESELESİ - 3

BİR ÖNCEKİ SAYFADA KUR'AN-I KERİM VE DÖRT İNCİL VERSİYONUNA GÖRE HAZRET-İ MERYEM'İN DOĞUŞUNU, HAZRET-İ YAHYA İLE HAZRET-İ İSÂ'NIN MUCİZEVÎ DOĞUMLARINI ANLATMIŞTIK... DEVAM EDİYORUZ.

YÜCE ALLAH ÜÇÜNCÜ KERE ZEKERİYYA VE MERYEM KISSALARINI TEKRARLAMIŞ. AMA DAHA ÖNCE DİĞER PEYGAMBERLERİ HATIRLATIP HAYIRLA YÂDEDİLMELERİNİ İSTEDİĞİ BÖLÜMÜ VERELİM. ÇÜNKÜ BİZ PEYGAMBERLERİ BİRBİRİNDEN AYIRMAYIZ. ALLAH ONLARDAN BÂZILARINI BÂZILARINDAN ÜSTÜN KILMIŞTIR, O BAŞKA!

- " İŞTE BU BİZİM KAVMİNE KARŞI İBRÂHİM'E,
VERMİŞ OLDUĞUMUZ DELİLİMİZDİR. BİZ DİLEDİĞİMİZİ
DERECE DERECE YÜKSELTİRİZ. ..."

- "BUNDAN BAŞKA İBRÂHİM'E İSHAK İLE YÂKUB'U DA İHSAN
ETTİK. VE HER BİRİNİ HİDÂYETE ERDİRDİK. DAHA
ÖNCE NUH'U, VE ONUN SOYUNDAN DÂVUD'U, SÜLEYMÂN'I,
EYYÛB'U, YUSUF'U, MUSÂ'YI VE HÂRUN'U DA HİDÂYETE
ERDİRMİŞTİK. ..."

- "ZEKERİYYA'YI DA, YAHYA'YI DA, İSÂ'YI DA, İLYAS'I
DA... BUNLAR HER SÂLİHLERDEN İDİLER."

- "İSMÂİL, ELYASA, YUNUS, LUT'A DA... HER BİRİNİ
ÂLEMLERİN ÜZERİNE ÇIKARMIŞTIK."

- "ONLARIN BABALARINDAN, ZÜRRİYETLERİNDEN,
KARDEŞLERİNDEN BÂZILARINI DA SEÇTİK, DOĞRU
YOLA GÖTÜRDÜK."

- "İŞTE O YOL ALLAH'IN HİDÂYET YOLUDUR Kİ, BUNU
KULLARINDAN DİLEDİĞİNE NÂSİP EDER. EĞER BUNLAR DA
(ALLAH'A ŞİRK KOŞMUŞ OLSALARDI, İŞLEDİKLERİ BOŞA
GİTMİŞ OLURDU."
(EN'AM SÛRESİ, 83-87. ÂYETLER)

- "ZEKERİYYA'YI DA (YÂDET.) HANİ RABBİNE, 'RABBİM!
BENİ YALNIZ BIRAKMA, GERÇİ SEN VÂRİSLERİN EN
HAYIRLISISIN,' DİYE DUA ETMİŞTİ. BİZ DE DUASINA
İCÂBET ETTİK VE KENDİSİNE YAHYA'YI BAHŞEYLEDİK.
ZEVCESİNİ AKİM İKEN DOĞURUR KILDIK. HAKİKAT BUNLAR
HAYRATA MURASAAT EDERLER. UMARAK, KORKARAK BİZE
DUA EDERLER. BİZE HÂŞİ' İDİLER."

- "O KIZI DA (YÂDET.) IRZINI MUHKEM KORUDUĞUNDAN
ONA RUHUMUZDAN ÜFLEMİŞ, KENDİSİNİ DE, OĞLUNU DA
ÂLEMLERE BİR ÂYET KILMIŞTIK."
(ENBİYÂ SÛRESİ, 90-91. ÂYETLER)

"İMRÂN KIZI MERYEM'İ DE MİSÂL GETİR. O IRZINI
KORUDU. BİZ ONA RUHUMUZDAN NEFHETTİK. MERYEM
RABBİNİN SÖZLERİNİ VE KİTAPLARINI TASDİK ETTİ DE,
İTAAT EDENLERDEN OLDU."
(TAHRİYM SÛRESİ, 12. ÂYET)

ÖNEMLİ OLAN HUSUS ŞU Kİ, ALLAH "MERYEM'E RUHUNDAN ÜFLEDİĞİNİ" BEYÂN EDİYOR!.. BU BİZE NEYİ HATIRLATIYOR?.. ÂDEM'E DE O'NUN RUHUNDAN ÜFLEMEMİŞ MİYDİ?.. BU DA HAZRET-İ İSÂ'NIN FEVKÂLÂDE DOĞUMUN ÂDEM'İN YARADILIŞINA BENZEDİĞİ BİR BAŞKA ŞEKİLDE GÖSTERİYOR. İŞTE O YÜZDEN YÜCE ALLAH BÂKİRE MERYEM'DEN İSÂ'NIN DOĞUŞUNUN KENDİSİ İÇİN "PEK KOLAY" OLDUĞUNU, VE HIRİSTİYANLARIN ONU "ALLAH'IN OĞLU" SAYMALARININ PEK BÜYÜK BİR GÜNAH OLDUĞUNU DEFALARCA, DEFALARCA TEKRARLAMAKTADIR... ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞU İÇİN HEPSİNİ PEŞPEŞE VERMEK İSTİYORUZ:

- "RAHMAN OLAN ALLAH, 'OĞUL EDİNDİ,' DEDİLER. CİDDEN
SİZ ÇOK ÇİRKİN BİR ŞEY SÖYLEDİNİZ."

- "ALLAH'A OĞUL İSNAT ETMELERİ YÜZÜNDEN NEREDEYSE
GÖKLER PARÇALANACAK, YER YARILACAK. DAĞLAR DAĞILIP
ÇÖKECEK!.. OĞUL EDİNMEK, RAHMAN OLAN ALLAH'A
YAKIŞMAZ!"

- "GÖKLERDE VE YERDE HİÇ BİR ŞEY YOKTUR Kİ, O RAHMAN
OLAN ALLAH'A KUL OLARAK GELİCİ OLMASIN!"
(MERYEM SÛRESİ, 87-93. ÂYETLER)

- " 'ALLAH, MERYEM OĞLU MESİHTİR,' DİYENLER, MUHAKKAK
KÂFİR OLDULAR. DE Kİ:'ŞÂYET ALLAH TEÂLÂ, MERYEM OĞLU
MESİH'İ, ANNESİNİ, VE YERYÜZÜNDE BULUNANLARIN HEPSİNİ
HELÂK ETMEK İSTERSE, ONDAN KİM BİR ŞEY KURTARABİLİR?..'
GÖKLERİN, YERİN, VE İKİSİ ARASINDAKİ ŞEYLERİN HEPSİ
ALLAH'IN HALK VE MÜLKÜDÜR. DİLEDİĞİNİ YARATIR.
ALLAHU AZİMÜŞŞÂN HER ŞEYE KAADİRDİR!"
(MÂİDE SÛRESİ, 17. ÂYET)

- " 'ALLAH, MERYEM'İN OĞLU MESİHTİR,' DİYENLER, ELBETTE
KÂFİR OLDULAR. HALBUKİ MESİH, 'EY İSRÂİLOĞULLARI! BENİM
VE SİZİN RABBİNİZ OLAN ALLAH'A İBÂDET EDİN! ZİRÂ KİM
ALLAH'A ŞERİK KOŞARSA, MUHAKKAK Kİ ALLAH ONA CENNETİNİ
HARAM KILAR. ONUN MEKÂNI CEHENNEMDİR. NEFİSLERİNİ
ZULMEDENLERİN HİÇ BİR YARDIMCILARI DA YOKTUR!' DEMİŞTİ."

- " 'ALLAH ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR,' DİYENLER, ELBETTE KÂFİR
OLDULAR. HALBUKİ BİR TEK İLÂHTAN BAŞKA İLÂH YOKTUR.
ŞÂYET SÖZLERİNDEN DÖNMEZLERSE, İÇLERİNDEN KÜFÜRDE
KALANLARA ELÎM BİR AZAP ERİŞECEKTİR."
(MÂİDE SÛRESİ, 72-73. ÂYETLER)

- "İSRÂİLOĞULLARI'NDAN KÂFİR OLANLARA, DÂVUD VE
MERYEM'İN OĞLU İSÂ DİLİYLE LÂNET OLUNDU. BU DA
İSYAN VE HADDİ AŞMALARI YÜZÜNDENDİ."
(MÂİDE SÛRESİ, 78. ÂYET)

- "BİZ MERYEM'İN OĞLUNU DA , ANASINI DA KUDRETİMİZE
DELİL KILDIK. İKİSİNİ DÜZ, AKARSUYU OLAN BİR YERDE
BARINDIRDIK." (MÜMİNÛN SÛRESİ, 50. ÂYET)

- "ÂGÂH OLUN Kİ, ONLAR YALAN SÖYLEYEREK, 'ALLAH
DOĞURDU,' DERLER. ONLAR ELBETTE YALANCIDIRLAR."
(SAFFÂT SÛRESİ, 151-152. ÂYETLER)

- "ALLAH HİÇ BİR EVLÂT EDİNMEDİ! ONUNLA BİRLİKTE BİR
İLÂH TA YOKTUR! BU TAKDİRDE HER İLÂH YARATTIKLARI İLE
MÜSTAKİL TARAF OLURDU. VE ELBETTE KİMİ KİMİNE GALEBE
EDER, YÜKSELİRDİ! ALLAH, ONLARIN BÜTÜN BU VASIF VE
İSNATLARINDAN TAMÂMEN MÜNEZZEH VE ÂLİDİR."
(MÜMİNÛN SÛRESİ, 91. ÂYET)

- "DE Kİ, 'RAHMAN'NIN BİR EVLÂDI OLSA, ONA İBÂDET
EDENLERİN İLKİ BEN OLURDUM,' GÖKLERİN, YERİN RABBİ
ARŞIN DA RABBİ, MÜŞRİKLERİN VASFETTİKLERİNDEN
TAMÂMİYLE MÜNEZZEHTİR."
(ZUHRUF SÛRESİ, 81-82. ÂYETLER)

DAHA SONRA KUR'AN, BİR KERE DAHA HAZRET-İ MUHAMMED'E VE BİZE HATIRLATIYOR:

- "SANA OKUDUĞUMUZ BU KISSALAR, NÜBÜVVET
HÜKÜMLERİNDENDİR. MUHKEM OLAN KUR'AN'DANDIR!"

- " MUHAKKAK Kİ, ALLAH İNDİNDE İSÂNIN HÂLİ, ÂDEM'İN
HÂLİ GİBİDİR. ALLAH ONU TOPRAKTAN YARATTI, SONRA
ONA 'OL,' DEDİ, O DA OLUVERDİ!"

- "RABBİNDEN SANA VERİLEN HABER, HAK VE SÂBİTTİR.
BİNÂENALEYH, ŞÜPHE EDENLERDEN OLMA!"

- "SANA İLİM VE HÜCCET GELDİKTEN SONRA, KİM SENİNLE
İSÂ HAKKINDA MÜCÂDELE EDERSE, ONLARA DE Kİ:'GELİN,
OĞULLARIMIZI VE OĞULLARINIZI, KADINLARIMIZI VE
KADINLARINIZI ÇAĞIRALIM. SİZ DE GELİN, BİZ DE GELELİM.
SONRA ALLAH'A TAZARRU VE NİYÂZ EDELİM. ALLAH'IN
LÂNETİNİ (İSÂ HAKKINDA) YALAN SÖYLEYENLERİN
ÜZERİNE KILALIM!' (DE.)"

- "BU KISSALAR ŞÜPHESİZ DOĞRU KISSALARDIR. ALLAH'TAN
GAYRI İLÂH YOKTUR. VE ŞÜPHESİZ ALLAH AZİZDİR, HAKÎMDİR."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 58-62. ÂYETLER)

BU KISA BÖLÜMDE YÜCE ALLAH ÜÇ KERE TEKRARLAMIŞ, "BU KISSALAR DOĞRUDUR," DİYE!.. HATTÂ İLKİNDE "MUHKEM ÂYETLERDENDİR," DİYE ANLAMINI SAĞLAMLAŞTIRMIŞ, YORUMA AÇIK BIRAKMAMIŞ. ZÂTEN DİKKAT EDERSENİZ, ŞİMDİYE KADAR BİZ HİÇ BİR YORUM GETİRMEDİK, SÂDECE İFÂDELERİ BASİTLEŞTİREREK AÇIKLADIK.

SONRA ORTADA HAZRET-İ İSÂ HAKKINDA YALAN SÖYLEYENLER OLDUĞUNU, ONLARLA DA BU ÂYET VE DELİLLERİN IŞIĞINDA MÜCÂDELE EDİLMESİ GEREKTİĞİ BELİRTİLİYOR. YÂNİ, ALLAH SÖYLEYECEĞİNİN HEPSİNİ SÖYLEMİŞ! BİZE ONU TEKRARLAMAK, VE SONRA HÂLÂ İDDİALAŞAN VARSA, ALLAH'IN LÂNETİNİN YALANCILAR ÜZERİNE OLMASINI DİLEMEYİ TEKLİF ETMEK DÜŞÜYOR!..

VE KUR'AN MUCİZEVÎ BİR ŞEKİLDE, BUGÜNKÜ MİSYONERLİK FAALİYETİ KONUSUNDA TÂ O ZAMANDAN İKÂZ EDİYOR: "KİTAP EHLİ HIRİSTİYANLAR, SİZİ DİNİNİZDEN DÖNDÜRMEYE ÇALIŞACAK, AMAN DİKKAT EDİN," DİYE!

VE BU KONUDA ONLARI DOĞRUDAN MUHATAP ALARAK ŞÖYLE DİYOR:

- "EY KİTÂP EHLİ!.. HAK DİNİN İSLÂM OLDUĞUNU BİLİRKEN,
NİÇİN İMÂN EDENLERİ ALLAH YOLUNDAN DÖNDÜRMEK,
İSTİKAMETTEN MEYLETMEK İSTİYORSUNUZ?..
ALLAH YAPTIKLARINIZDAN GAAFİL DEĞİLDİR!"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 99. ÂYET)

- "EY İMÂN EDENLER!.. ŞÂYET SİZ O KENDİLERİNE KİTAP
VERİLENLERDEN HERHANGİ BİR ZÜMREYE İTAAT EDECEK
OLURSANIZ, SİZİ İMÂNINIZDAN SONRA (TEKRAR) ÇEVİRİR,
YENİDEN KÂFİR EDERLER!.."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 100. ÂYET)

UYMAK NE KELİME; ONLARIN HER DEDİĞİNİ YAPAR, KAANUNLARIMIZI BİLE ORALARDAN GETİRİR OLDUK!.. O YÜZDEN DAVUL-ZURNAYLA POLİTİKACILARA, BÜROKRATLARA, İŞ ADAMLARINA, AYDIN GEÇİNENLERE DUYURULUR!..

HAZRET-İ İSÂ BAHSİNDEN BİRAZ UZAKLAŞMIŞ OLDUK AMA, HIRİSTİYANLIK İDDİALARINDAN UZAKLAŞMADIK, ONLARA CEVAP VERMİŞ OLDUK.

HAZRET-İ İSÂ'NIN ÇOCUKLUĞU HAKKINDA KUR'AN-I KERİM'DE HERHANGİ BİR BİLGİ YOK...
O YÜZDEN İNCİL VERSİYONLARINDAKİ BİLGİLERİ NAKLETMEKLE YETİNECEĞİZ.

MATTA İNCİLİ'NDE "YUSUF'UN GENE RÜYÂSINDA RABBİN MELEĞİNİ GÖRDÜĞÜNÜ, MELEĞİN ONA, 'KALK, ANASI İLE ÇOCUĞU ALIP MISIR'A KAÇ,' DEDİĞİNİ, ANCAK KRAL HEROD ÖLÜNCE, RABBİN MELEĞİ YİNE YUSUF'A GÖRÜNÜP, 'KALK, ÇOCUĞU VE ANASINI AL, VE İSRÂİL DİYÂRINA GİT,' DEDİĞİNİ. YUSUF'UN ÂİLESİYLE GELİP NÂSIRA'YA YERLEŞTİĞİNİ," DAHA ÖNCE NAKLETMİŞTİK. (MATTA, 2. BÂB, 1-23) BU RİVÂYETİN DOĞRU OLMADIĞI İNANCIMIZI DA BELİRTMİŞTİK... MATTA İNCİLİ'NDE HAZRET-İ İSÂ'NIN ÇOCUKLUĞU İLE İLGİLİ BAŞKA BİR ŞEY YOK.

MARKOS İNCİLİ'NDE DE, YUHANNA İNCİLİ'NDE DE YOK... LUKA İNCİLİ'NDE, HATIRLAYACAKSINIZ, BEBEK İSÂ İÇİN KURBAN VERMEK ÜZERE KUDÜS'E GÖTÜRÜRLER. ORADA ŞİMEON ADINDA MUHTEREM BİR ZAT VARDIR, MESİH'İ BEKLEMEKTEDİR:

- "RUHULKÜDS ONUN ÜZERİNDE İDİ. VE RABBİN MESİHİ'Nİ
GÖRMEDEN ÖNCE ÖLÜM GÖRMEYECEĞİ KENDİSİNE RUHULKÜDS
TARAFINDAN BİLDİRİLMİŞTİ. RUHUN SEVKİYLE MÂBEDE GELDİ.
ANASI, BABASI ONUN İÇİN ŞERİATE GÖRE ÂDET OLANI YAPMAK
ÜZRE, İSÂ ÇOCUĞU MÂBEDE GÖTÜRDÜKLERİ ZAMAN, SİMEON ONU
KUCAĞINA ALIP ALLAH'A HAMD EDEREK DEDİ: 'YÂ RAB! ŞİMDİ
KULUNU SELÂMETLE SALIVERİRSİN. ÇÜNKÜ ... MİLLETLERİ
AYDINLATACAK IŞIĞI, VE KAVMİN İSRÂİL'İN ... KURTULUŞUNU
GÖZLERİM GÖRDÜ,' (DEDİ.)"

- "ANASI, BABASI ONUN İÇİN SÖYLENEN ŞEYLERE ŞAŞIYORLARDI.
ŞİMEON ONLARA HAYIR DUA EDİP ANASI MERYEM'E DEDİ: 'İŞTE
BU ÇOCUK İSRÂİL'DE BİR ÇOKLARIN DÜŞMESİ VE KALKMASI, VE
ALEYHİNDE SÖYLENECEK BİR ALÂMET OLARAK KONULMUŞTUR;
SENİN CANINI DA BİR KILIÇ DELECEK. TÂ Kİ, ÇOK YÜREKLERİN
DÜŞÜNCELERİ MEYDANA ÇIKSIN,' (DEDİ.)"
(LUKA , 2. BÂB, 25-35)

ELBETTE Kİ, HER DÖNEMDE GÖZÜN, GÖNLÜ AÇIK İNSANLAR OLMUŞTUR. LUKA ONLARDAN BİRİNDEN BAHSEDİYOR. ANCAK BU KİŞİ "MERYEM'İN CANINI BİR KILICIN ALACAĞINI" SÖYLÜYOR... BÖYLE BİR DURUM OLDU MU, OLMADI MI, BİLMİYORUZ. YALNIZ, LUKA'NIN RİVÂYETİNDE YANILDIĞI BİR NOKTA VAR: HEM HAZRET-İ MERYEM'E RUHÜLKÜDS TARAFINDAN TEBLİĞ EDİLMİŞTİ, HEM DE İSÂ ÇOCUKKEN KONUŞUP BİLDİRMİŞTİ Kİ, KENDİSİ ULU BİRİDİR. İNCİL VERSİYONLARINA GÖRE, YUSUF DA RÜYÂSINDA GÖREREK İSÂ'NIN OLAĞANÜSTÜ BİR İNSAN OLDUĞUNU ÖĞRENMİŞTİ. BU BAKIMDAN SİMEON'UN (VEYA ŞİMEON) GÖSTERDİĞİ İLGİ VE SAYGIYA ŞAŞIRMAMIŞ OLMALARI GEREKİRDİ!

LUKA BİR DE ANNA İSİMLİ BİR KADINDAN BAHSEDİYOR. ONU "PEYGAMBER" OLARAK NİTELİYOR. AMA BİZ BİLİYORUZ Kİ, KADIN PEYGAMBER OLMAZ, BELKİ BİR KÂHİN DİYE DÜŞÜNEBİLİR AMA, KÂHİNLER KUR'AN ANLAYIŞINDA MAKBUL DEĞİLDİR. BELKİ LUKA'NIN KASTETTİĞİ KADININ "ALLAH'IN SEVDİĞİ BİR KULU" OLDUĞUDUR.

- "AŞER SIPTINDAN FANUEL'İN KIZI ANNA İSMİNDE BİR
PEYGAMBER VARDI (Kİ, ÇOK YAŞLI İDİ, VE KIZLIĞINDAN
SONRA KOCASI İLE YEDİ YIL GEÇİNMİŞTİ. VE HEMEN
SEKSENDÖRT YILDAN BERİ DUL İDİ), MÂBEDDEN HİÇ
AYRILMAZ, GECE GÜNDÜZ ORUÇ TUTUP DUA EDEREK
İBÂDET EDERDİ."

- "O DA HEMEN AYNI SAATTE GELEREK RABBE ŞÜKREYLEYİP
YERUŞALİM'İN KURTULUŞUNU BEKLEYENLERİN HEPSİNE
ONUN HAKKINDA SÖYLEDİ. (YUSUF VE ÂİLESİ) RABBİN
ŞERİATİNE GÖRE BÜTÜN ŞEYLERİ TAMAM EDİNCE, GALİLE'YE,
KENDİ ŞEHİRLERİ NÂSIRA'YA DÖNDÜLER."

- "ÇOCUK BÜYÜYOR, KUVVETLENİYOR VE HİKMETLE
DOLUYORDU. ALLAH'IN İNÂYETİ DE ONUN ÜZERİNDE İDİ."

- "(İSÂ'NIN) ANASI, BABASI HER YIL FISIH BAYRAMINDA
YERUŞALİM'E GİDERLERDİ. ÇOCUK ON İKİ YAŞINA VARINCA,
BAYRAM ÂDETİ ÜZRE, ORAYA ÇIKTILAR. VE BAYRAM
GÜNLERİNİ BİTİRİP EVLERİNE DÖNDÜKLERİ ZAMAN, İSÂ
ÇOCUK YERUŞALİM'DE KALDI. ANASI, BABASI BUNU
FARKETMEDİLER. ONU YOLDAŞLAR ARASINDA SANIP BİR
GÜNLÜK YOL YÜRÜDÜLER. AKRABALARI VE BİLDİKLERİ
ARASINDA ONU ARIYORLARDI. VE BULAMAYINCA, ONU
ARAŞTIRARAK YERUŞALİM'E DÖNDÜLER. VE VÂKİ OLDU
Kİ, ÜÇ GÜN SONRA ONU MÂBEDDE, MUALLİMLERİN ARASINDA
OTURMAKTA, ONLARI DİNLEMEKTE, ONLARA SUALLER
SORMAKTA BULDULAR. ONU DİNLEYENLERİN HEPSİ
ANLAYIŞINA VE CEVAPLARINA ŞAŞIYORLARDI. (ANASI,
BABASI) ONU GÖRDÜKLERİ ZAMAN ŞAŞTILAR VE ANASI
ONA DEDİ: 'EY OĞUL! NEDEN BÖYLE ETTİN? İŞTE BABANLA
BEN YÜREĞİMİZ ÇOK SIKILARAK SENİ ARADIK.' (İSÂ)
ONLARA DEDİ: 'NEDEN BENİ ARADINIZ? BİLMİYOR MU
İDİNİZ Kİ, BENİM İÇİN BABAMIN EVİNDE BULUNMAK
GEREKTİR?' ONLAR İSE, KENDİLERİNE SÖYLEDİĞİ SÖZÜ
ANLAMADILAR. ONLARLA BERÂBER İNDİ, NÂSIRA'YA
GELDİ. VE ONLARA İTAATLİ OLDU. ANASI DA BÜTÜN BU
SÖZLERİ YÜREĞİNDE SAKLADI."

- "İSÂ, HİKMETTE VE KAMETTE, ALLAH VE İNSANLAR
İNDİNDE TERAKKİ EDİYORDU."
(LUKA , 2. BÂB, 36-52)

BU NAKLETTİĞİMİZ KISSALARDA PEK ÇOK ENTERESAN NOKTA VAR... BİRİNCİSİ, BABA TÂBİRİNİN DIŞINDA AYKIRI GÖRÜNEN BİR HUSUS BULUNMUYOR. ZATEN BU "BABA" TÂBİRİ ÜZERİNDE İLERDE UZUN UZUN DURACAK, VE RAHMETLİ M.HAMDİ YAZIR'IN SON DERECE DEĞERLİ AÇIKLAMALARINI NAKLEDECEĞİZ.

BURADA DİKKATİNİZİ ÇEKMEK İSTEDİĞİMİZ HUSUS ŞU Kİ, TERCÜMESİNİ VERDİĞİMİZ BÜTÜN KUR'AN ÂYETLERİNDE "ALLAH'IN OĞLU DEMEYİN;" İFÂDESİ VAR, "ALLAH'A BABA DEMEYİN," GİBİ BİR İFÂDE YOK! ACABA NİYE, DİYE DÜŞÜNMEDEN EDEMİYORUZ. M.HAMDİ YAZIR BU SORUNUN CEVÂBINI VERECEK SANIYORUZ.

İKİNCİSİ, ÇOCUK İSÂ AYNEN MERYEM SÛRESİNDE BELİRTİLDİĞİ GİBİ DAVRANIYOR, ANASINA, ÜVEY BABASINA İTAATTE KUSUR ETMİYOR.

ÜÇÜNCÜSÜ, ANNA ADINDAKİ KADIN MÂBEDDE İTİKAFA ÇEKİLMİŞ, ORUÇ TUTUYOR, NAMAZ KILIYOR... BİLİNDİĞİ GİBİ, SALÂT KELİMESİ HEM NAMAZ, HEM DUA ANLAMINDADIR. ÜLKEMİZİN GÜNEYDOĞUSUNDA YAŞAYAN SÜRYÂNÎLER DE TIPKI BİZİM GİBİ NAMAZ KILARLAR.

BÖYLECE HAZRET-İ İSÂ'NIN ON İKİ YAŞINA KADAR OLAN HAYÂTI HAKKINDA AKLA VE GÖNLE YATKIN BİR RİVÂYETİ ÖĞRENMİŞ OLDUK. ELBETTE Kİ, DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

ANCAK MESİH MERYEM OĞLU İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN ONİKİ İLE TAKRİBEN OTUZ YAŞ ARASINDAKİ HAYÂTI HAKKINDA BİR BİLGİ KAYNAĞIMIZ YOK. ÖNCEKİ GİBİ HER YIL FISIH BAYRAMINDA KUDÜS'E ÂİLESİYLE GELDİĞİNİ TAHMİN EDEBİLİRİZ. BU ARADA, RİVÂYETE GÖRE, YUSUF İLE MERYEM'İN BAŞKA ÇOCUKLARI DA OLMUŞTUR :

- "DÜLGERİN OĞLU BU DEĞİL Mİ?.. ANASININ
ADI MERYEM DEĞİL Mİ?.. KARDEŞLERİ YÂKUB,
YUSUF, SİMON, YAHUDA DEĞİL Mİ?.. KIZKARDEŞLERİ
YANIMIZDA DEĞİL Mİ?.."
(MATTA , 13. BÂB, 55-56)

- "MERYEM'İN OĞLU, VE YÂKUB'UN, YOSES'İN,
YAHUDA'NIN VE SİMUN'UN KARDEŞİ DÜLGER
BU DEĞİL Mİ?..KIZKARDEŞLERİ BURADA,
BİZİMLE DEĞİL Mİ?"
(MARKOS , 6. BÂB, 3)

VE UNUTMAYALIM Kİ, HAZRET-İ İSÂ GİBİ, ALTI AY BÜYÜK AKRABASI (BÜYÜK TEYZESİNİN OĞLU) HAZRET-İ YAHYA DA BÜYÜMÜŞTÜR... O DA OTUZ YAŞLARINDADIR.

KUR'AN-I KERİM'DE İKİSİNİN NE ÇOCUKKEN, NE DE BÜYÜDÜKTEN SONRA KARŞILAŞTIKLARINA DÂİR BİR BİLGİ YOK... İNCİL VERSİYONLARINDA VAR, NAKLEDECEĞİZ... İSÂ İLE YAHYA'NIN AYRI ŞEHİRLERDE OTURDUKLARI DOĞRU, AMA BİZE TUHAF GELEN HUSUS, HAZRET-İ MERYEM'İ HİMÂYESİNE ALAN ZEKERİYYA ALEYHİSSELÂM, HİÇ Mİ ONLARI TEKRAR ZİYÂRET ETMEDİ? HİÇ Mİ OĞLUNU ALIP, BALDIZININ EVİNE, MERYEM'İN YANINA GETİRMEDİ?.. MERYEM HİÇ Mİ ÇOCUĞUNU ALIP TEYZESİNİ ZİYÂRETE GİTMEDİ?.. BU İKİ ULU KİŞİ, BEBEKKEN, ÇOCUKKEN, DELİKANLI İKEN HİÇ Mİ KARŞILAŞMADILAR?.. HATIRLAYACAKSINIZ, LUKA'YA GÖRE, MERYEM, İSÂ'YA HÂMİLE KALDIKTAN SONRA KALKIP ZEKERİYYA'NIN KÖYÜNE GİTMİŞ, ORADA ÜÇ AY KALMIŞ, AMA YAHYA DOĞMADAN AYRILMIŞTI!.. YÂNİ BEBEĞİ O DA GÖRMEMİŞTİ... ÖYLE ANLATILIYOR Kİ, İSÂ İLE YAHYA AKRABA OLMALARINA RAĞMEN, HEM DE O ÇAĞDA, BİRBİRLERİNE YABANCI OLARAK BÜYÜMÜŞLER!.. BU BİZİ ŞAŞIRTIYOR!.. TABİİ Kİ DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR!..

ŞİMDİ İNCİL VERSİYONLARINDAN YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN KISSALARINI NAKLEDELİM:

- "O GÜNLERDE VAFTİZCİ YAHYA, 'TÖVBE EDİN, ÇÜNKÜ
GÖKLERİN MELEKÛTU YAKINDIR,' DİYE YAHUDİYE ÇÖLÜNDE
VAAT EDEREK MEYDANA ÇIKTI. ÇÜNKÜ İŞAYA PEYGAMBER
TARAFINDAN, 'ÇÖLDE ÇAĞIRANIN SESİ! RABBİN YOLUNU
HAZIRLAYIN! ONUN YOLLARINI DÜZ EDİN!' DİYE KENDİSİ
İÇİN SÖYLENMİŞ OLAN BUDUR."

- "VE YAHYA'NIN DEVE TÜYÜNDEN ESVÂBI, VE BELİNDE
DERİDEN KUŞAĞI VARDI. YEDİĞİ ÇEKİRGE VE YABAN BALI
İDİ. O ZAMAN YERUŞALİM, BÜTÜN YAHUDİYE VE
BÜTÜN ERDEN ÇEVRESİ YAHYA'YA ÇIKIYORLAR, VE
GÜNAHLARINI İTİRAF EDEREK, YAHYA TARAFINDAN ERDEN
IRMAĞINDA VAFTİZ OLUNUYORLARDI."

- "FAKAT (YAHYA) FERİSİLER VE SADUKİLER'DEN BİR
ÇOĞUNUN VAFTİZ İÇİN GELDİKLERİNİ GÖRÜNCE, ONLARA
DEDİ: 'EY ENGEREKLER NESLİ! GELECEK ÖFKEDEN KAÇMAYI
SİZE KİM GÖSTERDİ? İMDİ, TÖVBEYE YAKIŞIR SEMERE
ÇIKARIN! VE: >BABAMIZ İBRÂHİM'DİR< DİYE İÇİNİZDEN
DÜŞÜNMEYİN. ÇÜNKÜ BEN SİZE DERİM Kİ, >ALLAH
İBRÂHİM'E ŞU TAŞLARDAN EVLÂT KALDIRABİLİR. ZATEN
BALTA DA AĞAÇLARIN KÖTÜ DİBİNDE YATIYOR.< İMDİ,
İYİ MEYVE VERMEYEN HER AĞAÇ KESİLİR VE ATEŞE
ATILIR... GERÇİ TÖVBE İÇİN SU İLE BEN SİZİ VAFTİZ
EDİYORUM, FAKAT BENDEN SONRA GELEN, BENDEN DAHA
KUDRETLİDİR. ONUN ÇARIKLARINI TAŞIMAYA BEN LÂYIK
DEĞİLİM. O SİZİ RUHÜLKÜDS İLE VE ATEŞ İLE VAFTİZ
EDECEKTİR. ONUN YABASI ELİNDEDİR, VE HARMAN YERİNİ
BÜTÜN TEMİZLEYECEKTİR. BUĞDAYINI AMBARINA
TOPLAYACAK, FAKAT SAMANI SÖNMEZ ATEŞLE YAKACAKTIR.'
(DEDİ.)"

- "O ZAMAN YAHYA TARAFINDAN VAFTİZ OLUNMAK İÇİN İSÂ
GALİLE'DEN ERDEN'E, YAHYA'NIN YANINA GELDİ. FAKAT
YAHYA, 'BEN SENİN TARAFINDAN VAFTİZ OLUNMAYA
MUHTACIM, SEN BANA MI GELİYORSUN?' DİYEREK ÖNÜNE
GEÇMEK İSTİYORDU. FAKAT İSÂ CEVAP VERİP ONA DEDİ:
'ŞİMDİ BIRAK, ÇÜNKÜ HER SALÂHI BÖYLE YERİNE GETİRMEK
BİZE GEREKTİR.' O ZAMAN YAHYA ONU BIRAKTI. VE İSÂ
VAFTİZ OLUNUP HEMEN SUDAN ÇIKTI. VE İŞTE, GÖKLER
AÇILDI, VE ALLAH'IN RUHUNUN GÜVERCİN GİBİ İNİP
ÜZERİNE GELDİĞİNİ GÖRDÜ. VE İŞTE, GÖKLERDEN BİR SES
DEDİ: 'SEVGİLİ OĞLUM BUDUR, ONDAN RÂZIYIM.' (DEDİ.)"
(MATTA, 3. BÂB, 1-17)

MARKOS İNCİLİ DE YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN VAAZA BAŞLAMASI, VE HAZRET-İ İSÂ İLE KARŞILAŞMASINI, HEMEN HEMEN AYNI CÜMLELERLE ANLATIR. (MARKOS, 1. BÂB , 1-11)

MARKOS'UN İNCİLİ M.S. 70, LUKA'NINKİ 80, MATTA'NINKİ 85, YUHANNA'NINKİ DE M.S. 100 YILLARINDA KALEME ALINMIŞTI. MARKOS'UNKİ ROMA'DA, LUKA'NINKİ FİLİSTİN'DE, YUHANNA'NINKİ EFES'TE, MATTA'NINKİ DE YİNE FİLİSTİN'DE YAZILMIŞTI. MATTA'NIN, MARKOS'TAN KOPYA ETTİĞİ İNTİBÂI UYANIYOR. DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

MARKOS'UN BU BÖLÜMDEKİ SON CÜMLESİ ŞÖYLEDİR:

- "... VE GÖKLERDEN, 'SEN BENİM SEVGİLİ OĞLUMSUN,
SENDEN RÂZIYIM,' DİYE BİR SES GELDİ."

ELBETTE Kİ, HER İKİ VERSİYONUN SON CÜMLESİNDEKİ "SEVGİLİ OĞLUM" İFÂDESİNİ ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ!.. ANCAK "İŞTE BENİM SEVGİLİ KULUM BUDUR, ONDAN RÂZIYIM," VEYÂ "SEN BENİM SEVGİLİ KULUMSUN, SENDEN RÂZIYIM," ŞEKLİNDE OLABİLİR!

BURADA ANLATILANLARDAN YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN TAM DERVİŞ TABİATLI BİR PEYGAMBER OLDUĞU ANLAŞILIYOR. ÇÖLDE YAŞIYAN, KABA ELBİSELER GİYEN VE ÇEKİRGE İLE YABAN BALI YİYEN, YÂNİ TABAK-ÇANAK KULLANMAYAN, BELKİ SOFRAYA HİÇ OTURMAYAN, VE HİÇ EVLENMEMİŞ OLAN BİR ULU PEYGAMBER... HIRİSTİYANLAR, HER NEDENSE, HAZRET-İ İSÂ'YI EVLENMEMİŞ SAYARLAR DA, EVLENMEDİĞİ KUR'AN'DA İMÂ EDİLEN, İNCİL VERSİYONLARINDAN DA ANLAŞILAN YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN BU ÖZELLİĞİ ÜZERİNDE HİÇ DURMAZLAR!

YİNE TEKRARLAMADAN EDEMİYORUZ. NASIL OLUR DA, TEYZE-YEĞEN BİRBİRİNİN ÇOCUĞUNDAN BÎHABER OLUR?.. HELE O ESKİ ÇAĞLARDA... HELE AKRABALIĞIN ÇOK SIKI OLDUĞU YAHUDİ TOPLUMUNDA... NASIL OLUR DA, ZEKERİYYA'NIN ÂİLESİ, BİLHASSA KARISI O GÜCÜNÜ HİSSETTİĞİ ÇOCUĞU HİÇ ARAMAZ?.. BUNA AKIL-SIR ERDİREMİYORUZ!

BUGÜN BİR İMZA GÜNÜNDE, YAZARIN ÖNÜNDEN YÜZLERCE İNSAN GEÇER. AMA BİRİSİ YAZARIN AZICIK İLGİSİNİ ÇEKTİ Mİ, ONA BİR KAÇ SORU SORMADAN EDEMEZ... AYNI ŞEKİLDE BİR BAKAN, YURTİÇİ GEZİLERİNDE PEK ÇOK KİŞİNİN ELİNİ SIKAR. AMA BİRAZ FARKLI BİRİSİNİ GÖRDÜ MÜ, "KİMSİN, NESİN?" DİYE SORMADAN EDEMEZ... HAZRET-İ YAHYA, EĞER "BENDEN SONRA GELECEK OLAN BENDEN DAHA KUDRETLİDİR, BEN ONUN ÇARIKLARINI TAŞIMAYA BİLE LÂYIK DEĞİLİM," SÖZLERİYLE METHETTİĞİ İSÂ'YI GÖRÜP TANIDIĞINDA, "BEN SENİN TARAFINDAN VAFTİZ EDİLMEYE MUHTACIM," DİYOR DA, "EY ULU KİŞİ!.. SEN KİMSİN, NERELİSİN, KİMLERDENSİN?" DİYE SORMUYORSA, BUNA ŞAŞMAK GEREKİR!.. EĞER SORSAYDI, LÂFIN ARKASI, "VAY, SEN BENİM TEYZEMİN TORUNUYMUŞSUN!.. BİZ AKRABAYMIŞIZ, NEDEN ŞİMDİYE KADAR KARŞILAŞMADIK Kİ!" DİYE GELİRDİ... SONRA NİÇİN YAHYA, "EY ÜMMET-İ YAHUDAN!.. İŞTE BU, BENİM SÖZÜNÜ ETTİĞİM KİŞİDİR," DİYE ONU ÂLEME İLÂN ETMİYOR?.. ACABA ESAS METHETTİĞİ İSÂ DEĞİL DE, DAHA SONRA GELECEK OLAN MI?.. KİM OLDUĞUNU ALLAH BİLİR.

BİR BAŞKA HUSUS TA RUHULKÜDS'ÜN İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN OMUZUNA BİR GÜVERCİN OLARAK KONMASI... BU MÜMKÜN, ÇÜNKÜ RUHULKUDS İNSAN ŞEKLİNDE GÖRÜNMÜŞTÜR, GÜVERCİN ŞEKLİNDE DE GÖRÜNEBİLİR. ANCAK RUHULKUDS, VEYÂ CEBRÂİL, PEYGAMBERLİĞİNİ KUNDAKTA İKEN İLÂN EDEN HAZRET-İ İSÂ'YA DAHA ÖNCE DE İLHAM VERMİŞ OLMALIDIR. HASRET-İ İSÂ'NIN PEYGAMBERLİĞİ, BU RİVÂYET EDİLEN VAFTİZ OLAYI İLE ORTAYA ÇIKMIŞ DEĞİL Kİ!..

ŞİMDİ MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİ BELKİ DE ŞAŞIRTACAK BİR YORUMDA BULUNALIM... ALLAH TEKDİR, DİN DE ASLINDA TEKDİR. O TAKDİRDE FARKLI DİNLERDE GÖRÜLEN UYGULAMALARIN ASLININ DA AYNI OLMASI GEREK!.. ORUÇ, KURBAN HER DİNDE VAR. PEKİ YA ABDEST?.. ABDEST HEM MADDÎ KİRLERDEN ARINMA, HEM DE GÖNLÜNÜ VE ZİHNİNİ ARINDIRMADIR. HAZRET-İ YAHYA'NIN VAFTİZİ, FİLİMLERDE GÖRMÜŞSÜNÜZDÜR, BÜTÜN VÜCUDU SUYA BATIRMA VE BİR SÜRE TUTMA ŞEKLİNDEDİR Kİ, GUSÜL ABDESTİNİ ANDIRIR. HIRİSTİYANLARIN VAFTİZİ, BEKTÂŞÎLERİN İKRAR VERMESİNİ ANDIRIR. ONLAR DA, "BEKTÂŞİ'YE BİR ABDEST YETER," DERLER VE O ANDAN SONRA HEM RUHLARINI HEM DE BEDENLERİNİ KİRLETMİYECEKLERİNE AND İÇMİŞ OLURLAR... KUR'AN'DA ÖVÜLEN YAHYA'NIN İNSANLARI TÖVBEYE DÂVETİ, VE SUYLA ARINDIRMASI, BU UYGULAMANIN HIRİSTİYANLIKTA "VAFTİZ" OLARAK YER ALMASI SON DERECE ÖNEMLİ, ANCAK MÂNÂSI SONRADAN UNUTULMUŞ BİR İBÂDETTİR... ELBETTE EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

YALNIZ GUSÜL ABDESTİ, TEVRAT'TA DA VAR :

- "EĞER BİR ADAM, KENDİSİNDEN MENİ ÇIKARSA,
O ZAMAN BÜTÜN BEDENİNİ SUDA YIKAYACAK VE
AKŞAMA KADAR MURDAR OLACAKTIR. ... VE BİR
ADAM KADINLA YATAR VE ONA YAKLAŞIRSA, İKİSİ
DE SU İLE YIKANACAKLAR VE AKŞAMA KADAR MURDAR
OLACAKLARDIR." (LEVİLİLER, 15. BÂB , 27-40)

BURADA ANLAMADIĞIMIZ, YIKANMALARINA RAĞMEN O GÜNÜN AKŞAMINA KADAR HÂLÂ "CÜNUP" SAYILMALARI!.. BUNU YAHUDİ DOSTLARIMIZA SORDUK, ONLAR DA SEBEBİNİ SÖYLEYEMEDİLER.

ÖTE YANDAN YUHANNA İNCİLİ ŞÖYLE BAŞLIYOR:

- "KELÂM BAŞLANGIÇTA VAR İDİ VE KELÂM ALLAH
NEZDİNDE İDİ, VE KELÂM ALLAH İDİ. O, BAŞLANGIÇTA
ALLAH NEZDİNDE İDİ. HER ŞEY ONUNLA OLDU. VE OLMUŞ
OLANLARDAN HİÇ BİR ŞEY ONSUZ OLMADI. HAYAT ONDA
İDİ VE HAYAT İNSANLARIN NÛRU İDİ."
(YUHANNA, 3. BÂB, 1-17)

AH, KEŞKE HIRİSTİYANLAR BU SÖZLERİN ONLARA NASIL IŞIK TUTTUĞUNU ANLASALAR!..

KELÂM-KELİME AYNI KÖKTEN GELİR... BELKİ DE TEVRAT'IN BAŞINDA BULUNMASI GEREKEN BU BÖLÜM, ASLINDA HER ŞEYİN BİR "OL!" EMRİYLE BAŞLADIĞINI İFÂDE EDİYOR!.. "HER ŞEY ONUNLA OLDU, HİÇ BİR ŞEY ONSUZ OLMADI" SÖZÜ, RAHMETLİ SÜLEYMAN ÇELEBİ'NİN

BİR KERE "OL" DEDİ, VAROLDU CİHÂN
"OLMA" DERSE, MAHVOLUR OL DEM HEMAN!

İFÂDESİYLE AYNI!.. İŞTE HAZRET-İ İSÂ'YI VAREDEN DE O "OL" KELİMESİ!.. BİR TEK İTİRÂZIMIZ VAR, O DA "KELÂM ALLAH İDİ," İFÂDESİDİR. SANIRIZ KASTEDİLEN "ALLAH'IN OĞLU" VE "ALLAH" DEDİKLERİ İSÂ'DIR... ELBETTE Kİ, HER ŞEY O'NDANDIR, HER ŞEY O'DUR VE O'NDAN GAYRI BİR ŞEY YOKTUR, AMA BİR TEK İSÂ'YI KASTEDEREK SÖYLENMİŞSE, KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR... ALLAH EN DOĞRUSUNU BİLİR.

DEVAM EDELİM:

- "NUR KARANLIKTA PARLAR, VE KARANLIK ONU ANLAMADI.
ALLAH TARAFINDAN GÖNDERİLMİŞ BİR ADAM ÇIKTI.
ONUN ADI YAHYA İDİ. BU ADAM ŞEHÂDET İÇİN GELDİ.
TÂ Kİ, O NUR HAKKINDA ŞAHÂDET ETSİN DE, BÜTÜN
İNSANLAR ONUN VÂSITASI İLE İMAN EYLESİNLER.
KENDİSİ O NUR DEĞİLDİ, ANCAK O NUR HAKKINDA
ŞAHÂDET ETMEĞE GELDİ. DÜNYÂYA GELEREK HER İNSANI
AYDINLATAN GERÇEK NUR VAR İDİ. DÜNYÂDA İDİ, VE
DÜNYÂ ONUN İLE OLDU, VE DÜNYÂ ONU BİLMEDİ.
KENDİNİNKİLERE GELDİ VE KENDİNİNKİLER ONU
KABUL ETMEDİLER. FAKAT ONU KABUL EDENLERİN
HEPSİNE, ONUN İSMİNE İMAN EDENLERE, ALLAH'IN
OĞULLARI OLMAK SELÂHİYETİNİ VERDİ. ONLAR NE
KANDAN, NE BEDENİN İRÂDESİNDEN, NE DE İNSANIN
İRÂDESİNDEN DEĞİL, ANCAK ALLAH'TAN DOĞDULAR."
(YUHANNA, 1. BÂB, 1-13)

BU ŞEHÂDET VE ŞAHÂDET KELİMELERİ, İKİ AYRI ŞEKLİ İLE YAZDIK, İKİ ANLAMA GELİYOR. BİRİ "ŞÂHİTLİK ETME", DİĞERİ DE "ŞEHİT OLMA"... YÜCE ALLAH'IN SONSUZ HİKMETLERİNDEN BİRİDİR Kİ, HAZRET-İ YAHYA HEM ALLAH'IN BİRLİĞİNE ŞÂHİT OLMAYA, HEM DE ALLAH YOLUNDA ŞEHİT OLMAYA GELMİŞ BİR PEYGAMBERDİ.

YUHANNA, YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN SÂDECE İSÂ'YA ŞAHÂDET İÇİN DÜNYÂYA GELDİĞİNİ ÖNE SÜRÜYOR. KUR'AN İSE ONUN "KİTÂBI KUVVETLİ TUTMASINI" İSTİYOR, VE "TAKVALI" BİR KUL OLARAK NİTELİYOR... YÂNİ ŞÂHİTLİK ONUN TEK GÖREVİ O DEĞİL. O BİR PEYGAMBER, VE İNSANLARI UYARMAKLA, TEVRAT YOLUNA DÂVET ETMEKLE,TÖVBEYE SEVKETMEKLE GÖREVLİ!..

YUHANNA, BİZCE HADDİNİ AŞIYOR VE YÜCE ALLAH'IN "DOĞUM GÜNÜNE, ÖLÜM GÜNÜNE, BAAS EDİLDİĞİ GÜNE SELÂM OLSUN," DEDİĞİ YAHYA ALEYHİSSELÂM'DA, "NUR" OLMADIĞINI İDDİA EDİYOR!.. ALLAH, İNSANLARI KUR'AN'DA UYARMIŞTI, "PEYGAMBERLER ARASINDA AYIRIM YAPMAYIZ, DEYİN" DİYE!.. YÂNİ, "ALLAH ONLARI DERECE DERECE YÜKSELTEBİLİR, AMA ONLAR ARASINA FARK KOYMAK SANA DÜŞMEZ," DİYORDU... O HALDE YUHANNA DA BÖYLE BİR ŞEY YAPAMAZ, İSÂ'YI YÜCELTMEK İÇİN, YAHYA'YI, HÂŞÂ, ALÇATAMAZ!.. HAA, YAHYA KENDİSİ, "O BENDEN ÜSTÜN," DİYEBİLİR, BU TEVÂZUDUR, AMA SEN DİYEMEZSİN!..

YUHANNA "ALLAH'IN OĞULLARI" VE "ALLAH'TAN DOĞDULAR" GİBİ TÂBİRLER KULLANIYOR Kİ, YORUMLAMAKTAN İMTİNÂ EDİYORUZ. ŞU KADARINI SÖYLEYEBİLİRİZ Kİ, BU İFÂDE BİLE İSÂ'NIN DİĞERLERİNDEN FARKLI OLMADIĞINI GÖSTERİYOR. YÂNİ, HÂŞÂ, ALLAH'IN OĞLU OLSA, BAŞKA OĞULLARI DA OLURDU. ALLAH DOĞURSA, BAŞKALARINI DA DOĞURURDU. AMA LEM YELİD VELEM YÜLED...DOĞMADI, DOĞURMADI!.. KASTEDİLEN "ALLAH'IN YARATTIKLARI, KULLARI" İSE, VE "ONLARI ALLAH HALKETTİ" İSE, DOĞRUDUR, AMA İFÂDE ŞEKLİ, SEÇİLEN KELİMELER YANLIŞ!

DEVAM EDELİM:

- "KELÂM BEDEN OLUP İNÂYET VE HAKİYKATLE DOLU OLARAK
ARAMIZDA SÂKİN OLDU. BİZ DE O'NUN İZZETİNİ, BABA'NIN
BİRİCİK OĞLUNUN İZZETİ OLARAK GÖRDÜK. YAHYA ONUN
HAKKINDA ŞAHÂDET ETTİ, VE ÇAĞIRIP DEDİ: ' >BENDEN SONRA
GELEN, BENDEN İLERİ OLDU. ZİRÂ BENDEN ÖNCE İDİ,< ' DİYE
SÖYLEDİĞİM BUDUR. ÇÜNKÜ HEPİMİZ ONUN DOLULUĞUNDAN
ALDIK.' VE İNÂYET ÜZERİNE İNÂYET... ZİRÂ MUSA İLE ŞERİAT
VERİLDİ. İSÂ MESİH İLE İNÂYET VE HAKİYKAT OLDU. HİÇ
BİR ZAMAN ALLAH'I KİMSE GÖRMEMİŞTİR. BABA'NIN
KUCAĞINDA OLAN BİRİCİK OĞUL, KENDİSİ ONU BİLDİRDİ."
(YUHANNA, 1. BÂB, 1-18)

HEP BÖYLE KISA ARALIKLARLA DEVAM EDECEĞİZ, ÇÜNKÜ YUHANNA'NIN YAZDIKLARINDA AÇIKLAMAK İSTEDİĞİMİZ ÇOK HUSUS ÇIKIYOR... BİRİNCİSİ, "KELÂM BEDEN OLDU," DİYOR. İŞTE BİZ BUNU, ALLAH "OL" DEDİ, İSÂ BEDENLENDİ, DİYE ANLIYORUZ. KELÂM-KELİME, ALLAH'IN OĞLU OLMAZ!.. ÖTE YANDAN "ALLAH'IN İZZETİNİ, İSÂ'NIN İZZETİ OLARAK GÖRDÜK," DESE, DOĞRUDUR. MESELÂ ALLAH'IN DİRİLTME KUDRETİ, HAZRET-İ İSÂ'DA TECELLİ ETMİŞTİR.., AMA "BABA'NIN BİRİCİK OĞLU" DEYİNCE İŞ DEĞİŞİYOR!.. BİR DEFA KENDİSİYLE ÇELİŞKİYE DÜŞÜYOR, ÇÜNKÜ AZ YUKARIDA, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞULLARI" DEMİŞTİ, ŞİMDİ NİYE "BİRİCİK OĞLU" OLDU?..

İKİNCİSİ, KENDİNDEN ÖNCE YAZILMIŞ OLAN MARKOS VE MATTA İNCİLLERİNDEKİ "YAHYA'NIN İSÂ'YI İNSANLARA TANITMAMASI" HUSUSU, DİKKATİNİ ÇEKMİŞ OLMALI Kİ, "İŞTE, SÖZÜNÜ ETTİĞİM KİŞİ BUDUR," ŞEKLİNDE BİR EK VAR. YÂHYA, İSÂ'YI HALKA TAKDİM EDİYOR!..

ÜÇÜNCÜSÜ,"MUSA'YA ŞERİAT VERİLDİ, İSÂ'YA HİDÂYET" DİYOR, BU DA KUR'AN İLE ÇELİŞİYOR!.. BİZ YUKARDA MUHTELİF ÂYETLERDE YÜCE ALLAH'IN DÜZELTMESİNİ VERDİK. PEYGAMBERLERİ TEK TEK SAYIYOR VE "HER BİRİNE HİDÂYET, YÂNİ KURTULUŞ VERDİK," DİYOR!.. BU TAHRİF, HIRİSTİYANLAR TARAFINDAN KURTULUŞUN, BİR TEK "İSÂ'YA VE İSÂ'NIN ALLAH'IN OĞLU OLDUĞUNA İYMAN ETMEDE OLDUĞUNU" DÜŞÜNMELERİNE YOL AÇMIŞTIR!.. ALLAH SAPKINLIKTAN KORUSUN.

DÖRDÜNCÜSÜ, "ALLAH'I HİÇ KİMSE GÖREMEZ," İFÂDESİ Kİ, KUR'AN'A UYGUNDUR, YÜCE ALLAH'IN MUSÂ'YA "BENİ GÖREMEZSİN, AMA DAĞA BAK," DEYİP DAĞA TECELLİ ETMESİ, DAĞIN PARÇALANMASI VE MUSA'NIN BAYILMASI ÂRAF SÛRESİ'NDE ŞÖYLE ANLATILIR:

- "BİZ MUSÂ'YA OTUZ GECEYİ EMİR VE VAADETMİŞTİK.
VE BUNA AYRICA ON GECE KATTIK. BÖYLECE RABBİNİN
TAKDİR ETTİĞİ VAKİT KIRK GECE İLE TAMAMLANDI. ..."

- "VAKTÂ Kİ, MUSÂ TÂYİN ETTİĞİMİZ VAKİTTE GELDİ,
RABBİ ONA SÖZLERİNİ İŞİTTİRDİ. MUSÂ, 'YÂ RAB! BANA
KENDİNİ GÖSTER DE, SENİ GÖREYİM,' DEDİ. ALLAH, SEN
BENİ GÖREMEZSİN. FAKAT ŞU DAĞA BAK! ŞÂYET O DAĞ
YERİNDE DURABİLİRSE, SEN DE BENİ GÖREBİLİRSİN,'
BUYURDU. VAKTÂ Kİ, RABBİ DAĞA TECELLİ ETTİ, DAĞI
PARÇA PARÇA EYLEDİ. MUSA DÜŞÜP BAYILDI! ..."
(ÂRÂF SÛRESİ, 142-143. ÂYETLER)

YUHANNA'NIN "ALLAH'I HİÇ KİMSE GÖREMEZ," İFÂDESİ DOĞRU DA, KİTÂB-I MUKADDES'İN ÇEŞİTLİ YERLERİNDE "ALLAH'IN İNSANLARA GÖRÜNDÜĞÜ" İDDİALARI VAR, ONLAR YANLIŞ!.. İLERDE VERECEĞİZ.

YUHANNA İNCİLİ'NDEN DEVÂM EDİYORUZ:

- "YAHUDİLER YAHYA'YA, 'SEN KİMSİN?' DİYE KENDİSİNDEN
SORMAK İÇİN YERUŞALİM'DEN KÂHİNLERLE LEVİLİLER
GÖNDERDİKLERİ ZAMAN, YAHYA'NIN ŞAHÂDETİ ŞUDUR:
VE YAHYA İKRÂR ETTİ, VE İNKÂR ETMEDİ, VE 'BEN
MESİH DEĞİLİM,' DİYE İKRÂR ETTİ. ONLAR DA KENDİSİNDEN
SORDULAR: ÖYLE İSE NE? 'SEN İLYA MISIN?' VE YAHYA:
'DEĞİLİM,' DEDİ. 'SEN O PEYGAMBER MİSİN?' YAHYA,
'HAYIR,' DİYE CEVÂP VERDİ. İMDİ ONLAR KENDİSİNE
DEDİLER: 'SEN KİMSİN? BİZİ GÖNDERENLERE CEVAP
VERELİM DİYE (SORUYORUZ), KENDİN HAKKINDA NE
DİYORSUN?' (YAHYA,) 'BEN, İŞAYA PEYGAMBERİN DEDİĞİ
GİBİ, >RABBİN YOLUNU DÜZELTİN,< DİYE ÇÖLDE
ÇAĞIRANIN SESİYİM,' DEDİ. GÖNDERİLENLER FERİSÎLER'DEN
İDİLER. YAHYA'DAN SORUP KENDİSİNE DEDİLER: 'ÖYLE
İSE, SEN MESİH, İLYA, O PEYGAMBER DEĞİLSİN DE,
NİÇİN VAFTİZ EDİYORSUN?" YAHYA ONLARA CEVAP VERİP
DEDİ: 'BEN SU İLE VAFTİZ EDİYORUM, ARANIZDA BİRİ
DURUYOR DA, SİZ ONU BİLMİYORSUNUZ. BENDEN SONRA
GELEN ODUR, BEN ONUN ÇARIĞININ BAĞINI ÇÖZMEĞE LÂYIK
DEĞİLİM.'
BUNLAR ERDEN ÖTESİNDE, BEYTANYA'DA, YAHYA'NIN
VAFTİZ ETTİĞİ YERDE OLDU."
(YUHANNA, 1. BÂB, 19-28)

GENE BİRAZ DURALIM... YAHUDİLER, YAHYA ALEYHİSSELÂM'I SORGUYA ÇEKİYOR. "SEN MESİH MİSİN?" DİYORLAR, HAYIR, DEĞİL.. "SEN, YAHUDİLER'İN MEŞHUR KAHRAMANI İLYA (ELİYAH) MISIN, TEKRAR BEDENLENİP GELEN?" HAYIR, DEĞİL... "SEN O PEYGAMBER MİSİN?" DİYE SORUYORLAR. "HAYIR, DEĞİLİM," DİYOR... AMA BİZ BİR TÜRLÜ ANLAYAMIYORUZ, HANGİ PEYGAMBERİ KASTEDİYORLAR. ACABA HAZRET-İ MUSÂ MI?.. YAHUDİLER'İN ATASI HAZRET-İ YÂKUB MU?.. HAZRET-İ İSHAK MI?.. YOKSA HAZRET-İ İBRÂHİM Mİ?.. KİMİ KASTETTİKLERİNİ BİLMİYORUZ. GERÇEK ŞU Kİ, ONUN YENİ BİR PEYGAMBER OLACAĞINA İNANMIYORLAR.

BURADA YİNE DİĞER İNCİL VERSİYONLARI İLE BİR ÇELİŞKİ VAR. YER BİZCE ÖNEMLİ DEĞİL AMA, İNCİL VERSİYONLARININ DEĞİŞİK RİVÂYETLERİ NAKLETTİĞİNİ GÖSTERMESİ AÇISINDAN MÜHİM. MATTA VE MARKOS, VE İLERDE VERECEĞİMİZ LUKA İNCİLİ'NDE HAZRET-İ YAHYA, İSÂ ALEYHİSSELÂM'I ERDEN NEHRİNDE VAFTİZ EDER... HALBUKİ YUHANNA "ERTESİ GÜN", YUKARIDAKİ KISSANIN GEÇTİĞİ "ERDEN'İN ÖTESİNDE BEYTANYA'DA KARŞILAŞTIKLARINI" YAZIYOR... VE BEYTANYA DAHA GÜNEYDE, ERDEN NEHRİ ÜZERİNDE DEĞİL.

- "ERTESİ GÜN, İSÂ'NIN KENDİSİNE GELMEKTE OLDUĞUNU
YAHYA GÖRÜP DEDİ:'İŞTE DÜNYÂNIN GÜNÂHINI KALDIRAN
ALLAH KUZUSU! BENDEN SONRA BİR ADAM GELİYOR Kİ,
BENDEN İLERİ OLDU, ÇÜNKÜ BENDEN ÖNCE İDİ, DİYE
HAKKINDA SÖYLEDİĞİM ADAM BUDUR. VE BEN ONU
BİLMEZDİM. FAKAT KENDİSİ İSRÂİL'E BİLDİRİLSİN
DİYE, BEN SU İLE VAFTİZ EDEREK GELDİM.' YAHYA,
ŞEHÂDET EDİP DEDİ: RUHUN GÖKTEN GÜVERCİN GİBİ
İNDİĞİNİ GÖRDÜM, VE ONUN ÜZERİNDE KALDI. BEN
ONU BİLMEZDİM. FAKAT SU İLE VAFTİZ ETMEK İÇİN
BENİ GÖNDEREN, BANA KENDİSİ DEDİ: 'KİMİN ÜZERİNE
RUHUN İNİP KALDIĞINI GÖRÜRSEN, RUHULKÜDS'LE
VAFTİZ EDEN ODUR!' BEN DE GÖRÜP 'ALLAH'IN OĞLU
BUDUR,' DİYE ŞEHÂDET ETTİM."
(YUHANNA, 1. BÂB, 29-34)

YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN İSÂ'YI VAFTİZ ETTİĞİ, YUHANNA İNCİLİ'NDE AÇIKÇA SÖYLENMİYOR, KARİNEYLE ÇIKARILABİLİR... VE TABİİ KOCA PEYGAMBERİN YÜCE ALLAH'IN KENDİSİNE BAHŞETTİĞİ BÜTÜN HİDÂYET VE HİKMETE RAĞMEN, KALKIP TA, İSÂ İÇİN "ALLAH'IN OĞLU" DEMESİ MÜMKÜN DEĞİL!.. BUNU ASLA KABUL EDEMEYİZ!

BİR BAŞKA ÖNEMLİ ÇELİŞKİ DE, YAHYA'NIN İSÂ İÇİN "BEN ONU BİLMEZDİM," DEMESİ!.. İSÂ, KENDİSİNİN TEYZESİNİN TORUNU!.. ANNESİ ONA HÂMİLE İKEN, İSÂ'NIN VARLIĞINI HİSSETMİŞ!.. HİÇ Mİ ÂİLE İÇİNDE KONUŞULMADI, HİÇ Mİ LÂFI, SÖZÜ, ADI GEÇMEDİ. ÜSTELİK TE İKİSİ AKRAN VE KUZEN... BUNU HİÇ ANLIYAMIYORUZ!

- "YİNE ERTESİ GÜN, YAHYA ŞAKİRTLERİNDEN İKİSİ İLE
DURUYORDU. VE İSÂ GEZİNİRKEN YAHYA ONA BAKIP DEDİ:
'İŞTE ALLAH KUZUSU!' İKİ ŞAKİRT ONU SÖYLERKEN
İŞİTİP İSÂ'NIN ARDINCA GİTTİLER. İSÂ DÖNEREK
ARDINCA GELMEKTE OLDUKLARINI GÖRÜP ONLARA, 'NE
ARIYORSUNUZ?' DEDİ. ONLAR DA KENDİSİNE DEDİLER:
'RABB! (Kİ, TERCÜME OLUNURSA, MUALLİM-ÖĞRETMEN-
DEMEKTİR,) SEN NEREDE OTURUYORSUN?' İSÂ ONLARA,
'GELİN DE GÖRÜRSÜNÜZ,' DEDİ. İMDİ ONLAR GELİP İSÂ'NIN
NEREDE OTURDUĞUNU GÖRDÜLER. VE O GÜN ONUNLA
KALDILAR. SAAT ON SULARINDA İDİ... YAHYA'DAN İŞİTİP
İSÂ'NIN ARDINDAN GİDEN İKİ KİŞİDEN BİRİ SİMON
PETRUS'UN KARDEŞİ ANDREAS İDİ. BU, ÖNCE KENDİ
KARDEŞİ SİMON'U BULUP ONA, 'BİZ MESİH'İ (Kİ,
TERCÜMESİ HRİSTOS'TUR,) BULDUK,' DEDİ. ONU İSÂ'YA
GÖTÜRDÜ. İSÂ ONA BAKIP, 'SEN YUHANNA OĞLU
SİMON'SUN, SEN (BUNDAN SONRA) KİFAS (Kİ, PETRUS
TERCÜME OLUNUR) ÇAĞRILACAKSIN (DİYE
ADLANDIRILACAKSIN,)' (DEDİ.)"
(YUHANNA, 1. BÂB, 38-42)

HAA, BURADA ŞUNU GÖRÜYORUZ, EĞER RİVÂYET DOĞRUYSA, YAHYA ALEYHİSSELÂM, HAZRET-İ İSÂ'YI GÖRÜYOR, AMA ONUNLA KONUŞMUYOR... AZ ÖNCE BELİRTTİĞİMİZ GİBİ, BU OLAY ERDEN'DE DEĞİL, ERDEN'İN ÖTESİNDE BEYTANYA'DA CEREYAN EDİYOR. TABİİ, HAZRET-İ YAHYA YAHUDİLER'LE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA YOLA KOYULUP BEYTANYA'DAN ERDEN'E GİTMEDİYSE!.. VAFTİZ DİYE BİR OLAY YOK!..

- "(İSÂ) ERTESİ GÜN GALİLE'YE GİTMEK İSTEYİP, FİLİPUS'U
BULDU. İSÂ ONA, 'ARDIMCA GEL,' DEDİ. FİLİPUS TA
ANDREAS İLE PETRUS'UN ŞEHRİ OLAN BEYTSAYDA'DAN İDİ.
FİLİPUS, NATANAEL'İ BULUP ONA DEDİ: 'MUSÂ'NIN
ŞERİATTE VE PEYGAMBERLERİN KENDİSİ İÇİN YAZDIKLARI
YUSUF OĞLU NÂSIRÂLI İSÂ'YI BULDUK.' NATANAEL ONA
DEDİ: 'NÂSIRÂ'DAN İYİ ŞEY ÇIKABİLİR Mİ?' FİLİPUS
TA ONA, 'GEL DE BAK,' DEDİ. İSÂ, NATANAEL'İ
KENDİSİNE DOĞRU GELMEKTE GÖREREK ONUN HAKKINDA
DEDİ: 'İŞTE KENDİSİNDE BİLE OLMAYAN GERÇEK BİR
İSRÂİLLİ!' NATANAEL ONA, 'SEN BENİ NEREDEN
TANIYORSUN?' DEDİ. İSÂ CEVAP VERİP ONA DEDİ:
'FİLİPUS SENİ ÇAĞIRMADAN ÖNCE İNCİR AĞACININ ALTINDA
İKEN, SENİ GÖRDÜM.' NATANAEL ONA CEVAP VERDİ:
'RABBİ, SEN ALLAH'IN OĞLU'SUN. SEN İSRÂİL'İN
KRALISIN.' İSÂ CEVAP VERİP ONA DEDİ: 'SANA >İNCİR
AĞACININ ALTINDA SENİ GÖRDÜM,< DEDİĞİM İÇİN Mİ
İNANIYORSUN? SEN BUNLARDAN BÜYÜK ŞEYLER GÖRECEKSİN.'
VE ONA DEDİ: 'GÖĞÜN AÇILDIĞINI, VE ALLAH'IN
MELEKLERİNİN İNSANOĞLU ÜZERİNE ÇIKIP İNDİKLERİNİ
GÖRECEKSİNİZ,' (DEDİ.)"
(YUHANNA, 1. BÂB, 43-51)

BUNLAR YUHANNA İNCİLİ'NDE YER ALAN HAZRET-İ İSÂ'NIN KISSALARI... İSLÂM LİTERATÜRÜNDE BUNA "KISÂS-I ENBİYÂ", YÂNİ "PEYGAMBERLERİN HAYAT HİKÂYELERİ" DENİR. ELBETTE Kİ, ÂYETLERDEN YARARLANILIR AMA, ANLATILAN, YAZILAN YORUM TAŞIDIĞI, ÜSLÛP TAŞIDIĞI İÇİN ÂYET DEĞİLDİR... BU NAKLETTİKLERİMİZİ DE ÖYLE KABUL ETMEK GEREKİR. ZATEN BAŞTAN BERİ, KUR'AN-I KERİM'E UYGUN BULDUKLARIMIZI KABUL, DİĞERLERİNİ REDEDİYORUZ, YAZANIN HATÂSI SAYIYORUZ. RESMÎ HIRİSTİYANLIĞIN BAŞLANGICINDA DA ÖYLE YAPILMIŞ, BİR İDDİAYA GÖRE ALTMIŞ, BİR DİĞERİNE GÖRE ÜÇYÜZ KÜSÛR İNCİL VERSİYONU İNCELENİP, DÖRT TÂNESİ OYLA SEÇİLMİŞTİR. YAZANLAR DA, SEÇENLER DE İNSANDIR.

O YÜZDEN NATANAEL'İN DURUP DURURKEN, "SEN ALLAH'IN OĞLUSUN, İSRÂİL'İN KRALISIN," DEMESİ, TUHAFIMIZA GİDİYOR!.. EĞER HAZRET-İ DÂVUD'UN SOYUNDAN GELMESİ, ONA YAHUDİLER'İN KRALI OLMA HAKKINI VERİYORSA, BU KABUL EDİLEBİLİR. AMA O ZAMAN SÜLEYMAN'DAN SONRA GELEN BÜTÜN SOYU KRAL OLMALI, BİR TEK İSÂ DEĞİL. BÖYLE BİR KRALLIK HAKKININ OLDUĞUNA DÂİR KUR'AN'DA HİÇ BİR İŞÂRET YOK. İKİNCİSİ, "ALLAH'IN OĞLU OLMA" DA NEREDEN ÇIKIYOR?.. ESKİ AHİT'İN BÂZI BÖLÜMLERİNDE BİR MESİHİN GELECEĞİNE DÂİR İŞÂRETLER OLABİLİR. TAMAM, KUR'AN DA İSÂ ALEYHİSSELÂM'A "MESİH" DİYOR, AMA "ALLAH'IN OĞLU OLMA" NEREDEN ÇIKIYOR?..

BİR DE ŞÖYLE BAKALIM : EVET, İSÂ ALEYHİSSELÂM, BABASIZ DOĞMUŞTUR. AMA BUNU HERKES BİLİYOR MU?.. YUHANNA BİLE ONUN ŞECERESİNİ VERİRKEN "YUSUF'UN OĞLU" DİYOR!.. İSÂ ALEYHİSSELÂM DA HER GİTTİĞİ YERDE "BEN BABASIZ DOĞDUM," DİYE AÇIKLAMASI ZOR BİR LÂF ETMEDİĞİNE GÖRE, DURUP DURURKEN İNSANLAR ONA NİYE "ALLAH'IN OĞLU" DİYE HİTAP ETSİN?.. EĞER BU MUCİZEYİ DUYDUKLARI İÇİN DEMİŞLERSE, NİYE BENZER ŞEKİLDE MUCİZEVÎ OLARAK DOĞAN HAZRET-İ YAHYA'YA "ALLAH'IN OĞLU" DEMEDİLER?.. MESİH'İN, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞLU" OLMASI GEREKTİĞİNE DÂİR ESKİ AHİT'TE DE EN UFAK BİR İŞÂRET VE İMÂ YOK!.. ÖYLEYSE, SIRADAN İNSANLAR NEREDEN DUYUP, GÖRÜP, BİLİP TE ONU "ALLAH'IN OĞLU" İLÂN ETMİŞ OLABİLİRLER Kİ?.. HAZRET-İ İSÂ, KENDİ KALKIP, HÂŞÂ, "BEN ALLAH'IN OĞLU'YUM," DESE DAHİ, KAÇ KİŞİYİ İNANDIRABİLİRDİ?.. SAHNE SİHİRBAZI GİBİ HER GİTTİĞİ YERDE PEŞPEŞE MUCİZELERİNİ SERGİLESE DAHİ, BÖYLE BÜYÜK BİR İDDİAYA İNANAN KAÇ KİŞİ ÇIKARDI?.. SONRA, DENİYOR Kİ, "İSÂNIN ŞAKİRTLERİ DE İNSANLARI İYİLEŞTİRİYOR, CİN ÇIKARIYORLARDI." EĞER ONLAR DA BÖYLE "MUCİZELER" YAPIYOR İDİYSE, VE SEBEP MUCİZE İDİYSE, ONLARA DA "ALLAH'IN OĞLU" DENMESİ GEREKMEZ MİYDİ?.. DEMEDİLERSE, NİYE İSÂ'YA DEDİLER?..

BU MANTIKÎ DEĞERLENDİRMELERİ GÖZÖNÜNDE TUTUNCA, BİZ BÖYLE DURUMLARIN ASLA YAŞANMADIĞINI, NE İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN, NE ÇEVRESİNDEKİLERİN, NE DE ONU DİNLEYEN, GÖREN İNSANLARIN ONA, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞLU" DEDİĞİNE İNANIYORUZ!.. BUNA ASLA İNANMIYORUZ! BU CÜMLELERİN HEPSİ SONRADAN UYDURULMUŞ VE İNCİL VERSİYONLARINA EKLENMİŞ İFÂDELERDİR! HİÇ KİMSE İSÂ'YI İLK DEFÂ GÖREN İNSANLARIN "SEN ALLAH'IN OĞLU'SUN," DEMESİNE BİR AÇIKLAMA GETİREMEZ!.. BİR TEK SEBEP, SAPKIN YAHUDİLER'İN VAKTİYLE ÜZEYR'E "ALLAH'IN OĞLU" DEMELERİ OLABİLİR!.. O DA SAPKINLIKTAN ÖTEYE GİTMEZ! HEM ONLAR, HEM DE BUNLAR LÂNETLENMİŞLERDİR :

- "YAHUDİLER, 'ÜZEYR ALLAH'IN OĞLUDUR,' VE NASRÂNİLER
'MESİH ALLAH'IN OĞLUDUR,' DEDİLER. BU ONLARIN AĞIZLARINDA
DOLAŞAN BÂTIL SÖZLERDİR Kİ, EVVELCE MÜŞRİKLERİN
('MELEKLER ALLAH'IN KIZLARIDIR,' ŞEKLİNDE) SÖYLEDİKLERİ
SÖZE BENZER. ALLAH LÂNET ETSİN! NASIL DA (HAKİYKATTEN)
DÖNÜYORLAR!" (TEVBE SÛRESİ 30. ÂYET)

- "YAHUDİLER VE NASRÂNÎLER, 'BİZ ALLAH'IN OĞULLARI
VE SEVGİLİLERİYİZ,' DEDİLER. DE Kİ: 'ÖYLEYSE NİÇİN
SİZE AZÂP EDİYOR?' DOĞRUSU SİZ O'NUN YARATTIKLARINDAN
BİR BEŞERSİNİZ. ..." (MÂİDE SÛRESİ, 18. ÂYET)

İKİNCİ VERDİĞİMİZ ÂYET, YUKARIDA YUHANNA'NIN "ALLAH'IN OĞULLARI" İFÂDESİNE DE CEVAPTIR.

LUKA, BU KISMI GENE HEPSİNDEN TEFERRUATLI YAZMIŞ. ONUN İÇİN SONA ALDIK:

- "KAYSER TİBERUS'UN SALTANATININ ONBEŞİNCİ YILINDA,
PONTUSLU PİLÂTUS YAHUDİYE VÂLİSİ, HİRODES GALİLE
REİSİRUBU, ... HANNA İLE KAYAFA BAŞKÂHİN BULUNDUKLARI
ZAMANDA, ÇÖLDE ZEKERİYA'NIN OĞLU YAHYA'YA ALLAH
SÖZÜ GELDİ. KENDİSİ DE ERDEN ETRÂFINDAKİ BÜTÜN
HAVÂLİYE, GÜNAHLARIN BAĞIŞLANMASI İÇİN TÖVBE
VAFTİZİNİ VAAZ EDEREK GELDİ. NASIL Kİ, İŞAYA
PEYGAMBERİN SÖZLERİ KİTABINDA YER ALMIŞTIR:
'ÇÖLDE ÇAĞIRANIN SESİ, RABBİN YOLUNU HAZIRLAYIN!
... VE BÜTÜN BEŞER ALLAH'IN KURTULUŞUNU
GÖRECEKTİR.' İMDİ KENDİSİ TARAFINDAN VAFTİZ
OLUNMAK İÇİN ÇIKIP GELEN KALABALIKLARA DEDİ:
'EY ENGEREKLER NESLİ! GELECEK ÖFKEDEN KAÇMAYI
SİZE KİM GÖSTERDİ? ..." (LUKA, 3. BÂB, 1-9)

VAAZIN BU KISMI MATTA İNCİLİ'NDE (3. BÂB, 7-10) YER ALAN KISIMLA AYNI... SONRA LUKA ŞÖYLE DEVAM EDİYOR:

- "HALK TA KENDİSİNDEN, 'ÖYLEYSE NE YAPALIM?' DİYE
SORDULAR. CEVAP VERİP ONLARA DEDİ: 'İKİ GÖMLEĞİ
OLAN, (BİRİNİ) HİÇ OLMAYANA VERSİN. YİYECEĞİ OLAN
KİMSE DE BÖYLE YAPSIN,' (DEDİ.)"

- "VERGİ MÜLTEZİMLERİ VAFTİZ OLUNMAK İÇİN GELİP
ONA DEDİLER: 'MUALLİM, NE YAPALIM?' YAHYA, ONLARA
DEDİ: 'SİZE TÂYİN EDİLENDEN FAZLASINI ALMAK İÇİN
ZOR ETMEYİN."

- "ASKERLER DE ONA, 'YA BİZ NE YAPALIM?' DİYE
SORDULAR. ONLARA: 'KİMSEYİ SIKIŞTIRIP SOYMAYIN.
NE DE KİMSEYİ HAKSIZ YERE TEHDİT EDİN.
TAYINLARINIZLA KANAAT EYLEYİN,' DEDİ."

- "HALK BEKLEMEKTE İKEN, HEPSİ YAHYA HAKKINDA
'ACABA MESİH MİDİR?' DİYE YÜREKLERİNDEN
DÜŞÜNDÜLER. YAHYA ONLARIN HEPSİNE CEVAP VERDİ:
'GERÇİ BEN SİZİ SU İLE VAFTİZ EDİYORUM, FAKAT
BENDEN KUDRETLİSİ GELİYOR Kİ, ONUN ÇARIKLARININ
TASMASINI ÇÖZMEYE LÂYLIK DEĞİLİM. O SİZİ
RUHULKUDS'LE VE ATEŞLE VAFTİZ EDECEKTİR. KENDİ
HARMAN YERİNİ BÜTÜN BÜTÜN TEMİZLEMEK VE BUĞDAYI
AMBARINA TOPLAMAK İÇİN YABASI ELİNDEDİR. FAKAT
SAMANI SÖNMEZ ATEŞLE YAKACAKTIR.' (DEDİ.)"
(LUKA, 3. BÂB, 10-17)

YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN SÖZLERİ BİR PEYGAMBERE YAKIŞAN SÖZLER. BUGÜN İÇİN DAHİ GEÇERLİ. O YÜZDEN EN UFAK BİR İTİRÂZIMIZ YOK. SON KISIM DA, DİKKAT EDİLİRSE, MATTA İNCİLİ'NDEKİNİN AYNI. (3. BÂB, 11-12) AMA ONDAN SONRA BİR KARIŞIKLIK GÖRÜYORUZ. LUKA AŞAĞIDA, ÖNCE YAHYA ALEYHİSSELÂM'IN HAPSE ATILIŞINI ANLATIYOR, SONRA HAZRET-İ İSÂ'NIN VAFTİZ EDİLİŞİNİ... YAHYA HAPİSTEYKEN, VEYÂ HAPİSTEN ÇIKIP VAFTİZ ETMEDİ YA!.. ÜSTELİK DAHA İNCİL ORTADA YOKKEN, "YAHYA'NIN İNCİL'İ VAAZ ETTİĞİNİ" YAZIYOR!.. TAMAM, İNCİL "MÜJDE" DEMEK... MÜJDEYİ VAAZ EDİYOR, ANLAMINA GELEBİLİR AMA, BİZ KUR'AN'DAN BİLİYORUZ Kİ, HAZRET-İ YAHYA'YA TEVRAT ÖĞRETİLDİ VE ONU VAAZ ETTİ... OKUYALIM:

- "İMDİ (YAHYA) BAŞKA BİR ÇOK ŞEYLER NASİHAT EDEREK
HALKA İNCİL'İ VAAZ EDİYORDU. FAKAT REİSİRUBU
(ÜLKENİN DÖRTE BİRİNİN HÂKİMİ DEMEKTİR) HİDORES,
KARDEŞİNİN KARISI HİRODİAS'TAN, VE HİRODES'İN
ETTİĞİ BÜTÜN KÖTÜLÜKLERDEN DOLAYI, YAHYA
TARAFINDAN AZARLANMIŞ OLDUĞU İÇİN, BUNUN
HEPSİNİN ÜSTÜNE, ONU ZİNDANA ATTI."

- "VE VÂKİ OLDU Kİ, BÜTÜN HALK VAFTİZ EDİLİRKEN,
İSÂ DAHİ VAFTİZ EDİLMİŞ OLUP, DUA ETTİĞİ ZAMAN,
GÖK AÇILDI. VE RUHULKÜDS BEDENLENMİŞ BİR SURETTE,
GÜVERCİN GİBİ, ONUN ÜZERİNE İNDİ. VE GÖKTEN, 'SEN
BENİM SEVGİLİ OĞLUMSUN,SENDEN RÂZIYIM,' DİYE BİR
SES GELDİ." (LUKA, 3. BÂB, 18-22)

GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ, HAZRET-İ YAHYA, HALKA NASİHAT ETMENİN DIŞINDA, ÜLKEDE GÖRDÜĞÜ KÖTÜLÜKLERİ DE DİLE GETİRİYOR. MUSEVÎLIKTE YASAK OLMASINA RAĞMEN, KRAL HEROD'UN KARDEŞİNİN KARISI HİRODİAS'I ALMASI, ONUN KIZI SALOME'YE ASILMASI, VE DEDİKODUNUN BÜTÜN ÜLKEYE YAYILMASI SONUCU BUNLARI DİLE GETİRİYOR. VE RAHATSIZ OLAN HEROD, YAHYA'YI TUTUKLATIP ZİNDANA ATIYOR... BU KISSA, RİTA HAYWARD'IN OYNADIĞI "SALOME" FİLMİNDE ÇOK GÜZEL CANLANDIRILMIŞTI.

ELBETTE Kİ, "SEN BENİM OĞLUMSUN," İFÂDESİNİ KABUL ETMİYORUZ, BU ANCAK "SEN BENİM SEVGİLİ KULUMSUN," OLABİLİR.

ŞİMDİ MİSYONERLER DİYECEKLER Kİ,

- "BAZEN DÖRT İNCİL'DEN SÂDECE BİRİNDE VAR, DİYE BİR HUSUSU REDDEDİYORSUN, BAZEN BİR TEKİNDE BİLE OLSA KABUL EDİYORSUN. BAZEN DE DÖRT İNCİL'DEN ÜÇÜNDE BİLE OLSA ÖNEMLİ BİR HUSUSU KABUL ETMİYORSUN. BU NE BİÇİM İŞ?"

ELBETTE!.. ÇÜNKÜ ELDE İNCE ÖLÇER, HASSAS TARTAR BİR TERÂZİ VAR!.. ÇOK SAĞLAM BİR MİHENK TAŞI VAR!.. KİTÂB-I MUKADDES'TE YAZILI OLANLARI KUR'AN GÖZÜYLE DEĞERLENDİRİYORUZ. KUR'AN NEYİ TASDİK EDİYOR, NEYİ REDDEDİYOR, BİRİNİ SAĞA, DİĞERİNİ SOLA AYIRIYORUZ... KUR'AN DEFAATLE BELİRTMİŞ, "MESİH MERYEM OĞLU İSÂ'YA 'ALLAH'IN OĞLU' DEMEYİN! BU ÇOK BÜYÜK İFTİRA," DİYE!..

BİZ NASIL KABUL EDELİM???

ÖNEMLİ SAYFALAR

HZ. İSA MUAMMASI VE MESİH-MEHDİ MESELESİ - 4
İÇİNDEKİLER

Email: misyonersavar@excite.com