
|
|
Elveda!
(Not: Bu sayfayı, beni
"yakından" tanımayanlar, okumayabilirler,
çünkü onlarla
pek alakalı değil)
Elveda!
Hayat bu, hiç beklenmedik bir anda
başlar ve hiç beklenmedik bir yerde
değişir.. Çeşitli değişimler, burda da söz konusu
işte..
Evet arkadaşlar, sizlere habersiz gelen bir
"haber" yüzünden buralardan,
yani adana' dan gitmemiz gerektiğini söylemek her ne
kadar acı bişey
olsa da, hayatın devam etmesi şart! Şu lanet hayatı
bir
durdurursanız, herşeyi bitirirsiniz! Ayrıca, insanın
hayatında
olan, çeşitli, üzüntüler, kayıplar, o hayata
çeşitli renkler verir.
Kastamonu' dan buraya gelirken çok
ağlamıştı ablam, arkadaşları
ve geride bıraktıkları için.
"Merak
etmeyin, Adana' da 2-3 yıl kalacağız, o yüzden pek
fazla üzülmezsiniz"
sözleriyle gelinmişti Adana' yan (Kastamonu' da 8 yıl
kaldık da...). Büyük
gelmişti Adana bize, hep dü gidilince pazar yerinden,
eve
varılmıyordu Kastamonu' da olduğu gibi! Adana, büyük
şehirdi,
Türkiye' nin 4. büyük şehriydi. Bize fazla gibiydi.
Alıştık ama sonunda. Yeni bir
şehirdi..
Tam yedinci yılımıza girdik ve burdan da ayrılma
vakti geldi..
Evet Cihan, seni hergün telefonla
"ders" soran biri olamayacak
artık. Ve Akif, seni de "ders" için rahatsız
edemeyeceğim artık.
Ve Barış, sen de, şu kanalın şifresi işini unut
gitsin. Ve eğer,
aklındaysa, o kanalı düşür. Ve Onur, merak etme,
Ankara' dan
sana -senin deyişinle- "cıvıklık"
yapamayacağım. Ve diğerleri;
ve NaNick, s-i-s-t-e-r, ala_14_m, papatya, Moody_Girl...
Alihan,
Utku, MehmetCan, Kıvanç ve daha adı aklıma gelmeyen
bir sürü
kişi: Sizleri unutmayacağım! Kusura bakma Utku, sana
interneti anlatamayacağım! Kusura bakma
Kıvanç, sana derslerde "Sus!" diyemeyeceğim!
Yeni bir yere yeni
bir umutla gitmek isterken, eli boş dönmek gibi birşey
olacak
galiba bu sefer ki. Ah be, tüh be!
Hepinize, burdan, Adana' dan, sevgi
dolu gülücüklerle ayrılmak
istiyorum! Beni özleyin ya da
özlemeyin, hiç önemli değil, nasılsa, sizleri hep
özleyecek olan
bir kişi var olacak Ankara' da.
Sizleri seviyorum!
"HOŞÇAKAL ADANA!"
"HOŞÇAKALIN SİZLER!"
"Kendinize iyi bakın!"
"elveda..."
şadan ekdemir
29/6/99
... Dedik dedik ve son noktayı koyduk işte arkdaşlar..
Şu anda Ekim ayının son-
larındayız ve Ankara' dayım işte.. Yukardakileri
yazıları her girdiğinizde ay-
nı şeyi görüp, içinizi karartmak istemezdim ama, o
yazanlar, benim o tarihteki
yani, tayini öğrendiğim günkü üzüntüme bağlı
bir yazı. Silmedim ve değiştir-
medim. Ve hep öyle kalacak büyük ihtimalle.. Ayrıca,
şu Ankara' ya alışmak zor
arkdaşlar, herkesten uzak ve tamamen yalnız olmak zor
işte..
Neyse, ayarlamaya çalışacağız artık..
İyi günler!
26/10/1999
Evet, yine ben.. Ayın 19'u, Aralık.. Hava buz gibi
burda yaa! Daha dün baktım,
5 dereceydi hava.. Alıştım artık galiba buraya! Yani,
arkdaşlarla falan kaynaş-
tık işte, ne biliyim, eve alıştık. Zaten, zorunlu
olan bir gelişmeydi. Şu Fen
Lisesi stresi de bitseydi.. Aah ah!...
19/12/1999
Milenyuma girdik.. Herşey bir
başka şekilde şimdi. Herşeye, herkese alıştım..
Şubat tatili başladı. Geliyorum, beni bekleyinnnn!!!!
27/01/2000

Bu site en iyi 1024*800
çözünürlükükte görüntülenir..
Bu sitenin her hakkı Şadan Ekdemir' e aittir, izinsiz
çoğaltılamaz, eheh..
şadanekdemir2000

|