undefined
undefined
sonsuza dek sormaya devam et
öyle ötelerden başkası gibi yüzüne bakmaya
kendi yüzüne kendi kafana
sabah çiği ile ıslak ve soğuk iliklerinde
titremeye devam et
bu buz gibi havada bu esir çimenlikte
acı acı gülümsemeye devam et
sol kolun havada avucunu göstermeye devam et
ve gözlerini o uzak noktaya dik
ışıklarını yak bak
sana bakmaya cesaret edemeyenleri
elinin ayasıyla aydınlat
gözlerini kapat
diz çök
biraz gözyaşı dök
yol alsın kum üzerinde yuvarlanan
su damlaları gibi gözyaşların bedeninde
ve kelimelerini at
at gitsin boşluğa
dolanıp deli ipi gibi karışsınlar
düğüm düğüm boğum boğum
kısaltsınlar ömrünü
soldursunlar gülüşünü
boynuna urgan olup çeksinler seni darağacına
direnme hiç tekmele kendi tabureni
ve o ışıyan son bakışın
bir kesik atsın o yüreksizlerin
ince derili bileklerine
kabaran şah damarlarına
ve
kadife bir kumaş gibi yayılan kanları
yol göstersin onlara...
