Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
undefined
undefined

şu güzelim soğuk buz gibi yeşil yeşil
yok
şu güzelim soğuk buz gibi mavi yeşil 
beyaz köpüklü ince dalgalı denize atlasam
derine ve derine daha derine yarı aydınlık sulara yüzsem 
yüzsem unutsam kendimi zamanı (seni)
ve hatırlasam kendimi zamanı (seni) 
yeniden o küçük sızı minik tınlama ile atsa nabzım ağırdan
ağırdan küçük baloncuklar çıksa burnumdan 
gözlerim acısa biraz ve parmaklarım morarsa hafiften
öyle kollarımı açıp iki yana asılı kalsam suyun içinde 
unutsam kendimi zamanı (seni) 
ve hatırlasam kendimi zamanı (seni) yeniden 
şu sis dağılıp gitse boşalsa beynim temizlense ışıldasa yine 
bilse yine eskisi gibi 
berrak duru yapsa kafamın içini denizin yarı aydınlık suları 
unutsam kendimi zamanı (seni) 
ve hatırlasam hatırlasam...
yukarı baksam orda bir minik kızıl ışık uzakta 
çok ama çok uzakta sanki denizin yüzünden de uzakta 
yol alsam ona doğru sakin yavaştan 
yaklaştıkça değişmese büyüklüğü öyle minik kızıl bir ateş parçası 
ve denizin üstü kıyamet fırtına, ortasında bi küçük tekne
bi yelkenli 
sessiz denizde kendi içinde dolanırken 
ne işi var bu dalgalanan sularda ve yağmur iliklerinde
ama parmaklarının arasında hala bi minik kızıl ateş 
(içmeme gerek yok hm?) 
komik alaylı bi ıslıkla 
ve peşi sıra şarkı söyler gibi şöyle diyorsun:

"elimi tutmaya kalkışsan
 sigaram yakacak seni
 oysa ben
 ne seni
 ne de sigarayı
 bırakamam ki"

ve çıkıp suyun içinden 
buz kesmiş bembeyaz ıslak deli ben tutuverdim elinden 
sigaran söndü gitti her yer kapkaranlık 
görünmüyor ne ötesi ne berisi sadece rüzgarın sesi 
fırtınanın uğultusu ve vahşi dalgalar bize çarpan   sallayan 
sevdiğimiz deniz bizi öldürmeye çalışan 
ama yoksa bu deli denizin çabası bizi diriltmek doğurmak mı 
yeni baştan
ki hala karanlık 
sen bir yandasın ben öte yanda 
sigaran da söndü gözümdeki ışık da 
tükeniyorum fırtına dinerken 
tükeniyoruz  yalan ve kahkahayla ...yanaşırken