ANA SAYFA
GENÇLİĞE
ŞİİRLERİ
RESİMLERİ
ESERLERİ
VASİYETİ
| |
zindan iki hece mehmedim lafta
baba katiliyle baban bir safta
birde geri adam boynunda yafta
halimi düşünüp yanma mehmedim
kavuşmakmı belki daha ölmedim
avlu.. bir uzun yol tuğla sdöşeli
kırmızı tuğlalar altı köşeli
bu yol da tutuktur hapse düşeli..
git ve gel ..yüz adım.. bin yıllık konak
ne ayak dayanır buna ne tırnak!
bir alemki gökler boru içinde!
akıl olmazların zoru içinde
üstüste sorular soru içinde
düşünmü konuşmu susmu unutmu
buradan insanmı çıkar tabutmu?
bir idamlık ali vardı asıldı
kaydını düştüler mühür basıldı
geçti gitti birkaç günlük fasıldı
ondan kalan boynu bükük ve sefil
bahçeye diktiği üç beş karanfil
müdür bey dert dinler bu gün maruzat
çatık kaş hükümet dedikleri zat
beni allah tutmuşkim eder azat
anlamaz yazısız ,pulsuz,dilekçem
anlamaz ruhuma geçti bilekçem!
saat beş dedimi yırtıcı bir zil
sayım var maltada hizaya dizil
tek yekün içinde yazıl ve çizil
insanlar zindanda birer kemmiyyet
urbalarla kemik mintanlarla et...
somurtuşki bıçak naraki tokat
zift dolu gözlerde karanlık kat kat..
yalnız seccademin yününde şefkat;
beni kimsecikler okşamaz madem
öp beni alnımdan sen öp seccadem
çaycı,getir ilaç kokulu çaydan!
dakika düşelim senelik paydan
zindanda dakika farksızdır aydan
karıştır çayını zaman erisin;
köpük köpük duman duman erisin!
peykeler duvara mıhlı peykeler:
duvarda başlardan yağlı lekeler,
gömülmüş duvara baş baş gölgeler...
duvar katil duvar, yolumu biçtin
kanla dolu sünger ....beynimi içtin...
sükut...kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
tek nokta seçemez dünyada nazar.
yerindemi acep ölü ve mezar?
yeryüzü boşaldı habersizmiyiz
güneşe göç varda kalan bizmiyiz?
ses demir su demir ve ekmek demir...
istersen demirde muhali kemir
ne gelir ki elden kader bu emir...
garip pencerecik küçük daracık;
dünyaya kapalı allaha açık.
dua dua eller karıncalanmış
yıldızlar avuçta gök parçalanmış
gözyaşı bir tarla hep yoncalanmış
bir soluk bir tütsü bir uçan buğu
iplikki incecik örer boşluğu.
ana rahmi zahir şu bizim koğuş
karanlığında nur yeniden doğuş
sesler duymaktayım davran ve boğuş
sen bir devsin,yükü ağırdırdevin
kalk ayağa dimdik doğrul ve sevin!
mehmedim sevinin başlar yüksekte!
ölsekte sevinin eve dönsekte
sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
yarın elbet bizim elbet bizimdir!
gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!
|