Bu yazi ilk olarak YENI FORUM (Ankara) dergisinin Cilt 14, Sayi 293, Ekim 1993 sayisinda yayinlanmistir "BASMACI" ve 1916-1924 TURKISTAN BAGIMSIZLIK SAVASI[1] H. B. Paksoy, D. Phil. Rus Carligi ordularinin 1552 yilinda Kazan'i isgal ederek baslayan Asya'ya yayilmalari, Asya'nin Kuzey'inden sonra, 1979 yilinda Afganistan'a girmelerine kadar surdu.2 Bu ordularin buyuk toprak koparmalari 1865 de Taskent'i isgalleri ve 1880 lerde Turkmenleri Goktepe'de kirmalari ile gerceklestirildi. Bu yol'dan milyonlarca Orta Asya'li Rus imparatorlugu kapsamina alindilar. 1897 carlik nufus sayimina gore, Orta Asyalilar Rus carliginin ortalama beste bir'ini (%20 sini) olusturmakta idiler. 1917 Bolsvevik ihtilali sonrasi carlik Rusyasinin yerini Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birligi (SSCB) aldi. SSCB icinde Stalin'in 1928-1953 yillari arasindaki tek sozlu yonetimi sirasinda kasitli yaratilan aclik ve "temizleme" yolu ile milyonlarca Orta Asyalinin kirilmasina karsilik, 20ci yuzyilda Sovyetler Birligi icindeki Orta Asyalilarin nufusu gene %20 den asagi dusmedi. 1936 SSCB nufus sayimini yapan Rus gorevlileri, "SSCBnin nufusunu az gostermeleri" neden gosterilerek, Stalin'in emri ile vurulularak "temizlendiler." Bir gorus'e gore, bu olay'in gercek nedeni, Orta Asyalilarin sayisinin Stalin'in isteginden yuksek gorunmekte olmasi idi. 1905 te Japon birliklerinin carlik ordularini Asya'inin Dogusunda yenilgi'ye ugratmalari, Asyalilarin bagimsizlik cabalarini arttirdi. Carligin bu yenilgisinin bir sonucu olarak, 1906 dan baslayarak Rus carligi'nin car baskanliginda "Anayasal Cogulcu Yonetim'e" gecmesi sozu edildi.3 Secimler yapildi ise de, cogulcu yonetim'e gecis gerceklesmedi.4 1914 te baslayan Birinci Dunya Savasi sirasinda, carlik ordulari Avrupa sinirlarinda buyuk yenilgilere ugramaya basladi. Bu durum'un sonuclarindan biri olarak, Car tarafindan 25 Haziran 1916 da, o gun'e kadar askerlik yaptirilmayan Orta Asyalilarin ordu'ya alinmasi buyrugu verildi. Orta Asyalilar carpismalara girmeyecekler, ancak carpisanlarin icinde saklanacaklari koruma cukurlari kazacaklardi. Bu buyruk uzerine, Orta Asyalilarca "Milli Kiyam" adi verilen Turkistan Bagimsizlik Savasi basladi. Carlik yoneticileri, bu olay'i bir bagimsizlik savasi olarak gostermemek icin, adini "Basmaci" koydular. Olaylari icinden yasamis olan Z. V. Togan, bu deyim'i aciklar: "'Basmaci' basmak maksadindan 'baskinci' ve hucum edici manasiyle once eskiya cetelerine denilmis. Car zamaninda bu gibi ceteler, Turkmenistanda, Baskurdistan ve Kirimda, istiklal kaybedilip rus hakimiyeti yerlesmek uzere oldugu zaman yasamistir. Baskurtlar bunlara Horasan istilahi [deyimi] ile 'ayyar' demislerdir. Kirimda (ve onlardan alinarak Ukraynada) 'haydamak' istilahlari kullanilmis; Baskurtlarda Buranbay, Kirimda Halim, Semerkandda Namaz gibi kahramanlar meshur olmustur. Bunlar, muslumanlara dokunmayip yalniz Ruslari, Rus fabrikalarini yagma ederler ve cok defa aldiklari ganimetleri ahaliye ulestirirlerdi. Ferganede bu gibi unsurlar car zamaninda da eksik olmamistir. Pamuk ekiminin gelismesinden sonra Ferganedeki iktisadi durumun fenalasmasi dolayisiyla eskiyaligin ve cinayetlerin cogaldigi[ni] yukarda soylemistik. Eski Basmacilarda ve Turkiye cetelerinde oldugu gibi, Turkistan Ozbek ve Turkmen cetelerinin de manevi onderi 'Koroglu'dur. Buhara, Semerkand, Cizakh ve Tukmen basmacilari geceleri toplanarak 'Koroglu' ve diger destanlari okurlar. Zahiren [disardan] eskiyalik gibi gorunen bu hareket, genis halk kutlesinin dusuncelerinin ve heyecaninin tercumani olur. Bu munasebetle Akcuraoglu Yusuf Bey, Sirplarin istiklal ihtilallerinde rol oynayan 'hoduk'lerin, Yunan istiklal hareketlerindeki 'Kleft' ve 'Palikarya'larin da yari milliyetperver ihtilalci ve yari eskiyalardan ibaret oldugunu hatirlatmaktadir. 1918 yilindan sonra kurulan basmaci yiginlarinin bircoklari ve en nufuzlulari, eski Koroglu ananesiyle [gelenegi] katiyen munasebeti olmayan agirbasli koy ilerigelenleri, bazan tahsilli kimseler oldularsa da, hepsine 'basmaci' adi verilmistir. Bundan dolayi 'basmaci' kelimesi, Turkistanda simdi 'siyasi cete' ve daha dogrusu mustevlilere [isgalci somurgecilere] karsi somurge ahalisinin isyanini temsil eden 'cete'ler manasinda kullanilir. Ozbek ve Kazak basininda simdi, 'Cin basmacilari,' 'Cazayir basmacilari' diye yazilmaktadir."5 Togan'in bu aciklamalarina, Romali Tarihci Tacitus'un MS Birinci yuzyil'da Britanyalilarla ilgili olarak anlattiklarini eklemek dogru olur.6 Caž'in bu buyrugu daha yururluge koyulmadan, Orta Asya'da ayaklanmalar yer aldi. Semerkant'da Hoca Behbudi; Taskent'te Munevver Kari; Hiva'da Pehlivan Niyaz; Buhara'da Osman Hoca; Cizzak'ta Kari Kamil; Kokand'da Abid Can; ve Gerbaba'da Sir Muhammed Bey ileri gelenleri cevrelerine topladilar. Bu kisiler'e, Kasgarli Mahmud'un 11ci yuzyil'da yazdigi Divan-u Lugat it Turk kitabinda da sozunu ettigi "Korbasi" (savunma birlikleri komutani) adi verildi.7 Orta Asya'lilar, bu baslangic ile bagimsizlik savasina girdiler. Carlik buyrugunu yeren ilk toplu gosteriler 11 Temmuz 1916 da Taskent'te yer aldi. Carlik polisi, toplananlarin uzerine ates acti. Gosterilere katilanlarin bir bolumunu tutukladi. Bu olaylarin baslamasindan otuz-kirk yil once carlik ordularinin ardindan Taskent'e getirilen Rus gocmenleri, yagma'ya basladilar. Carlik yonetimine karsi toplu gosteriler Margilan, Andican ve Hocend'e yayildi. Akkurgan, Akmescit ve Kancagali'da Rus gorevlilerine karsi vuruslar oldu. Cizzak'lilar, Moskova'ya giden demiryolunu kestiler ve kendilerini korumak icin orgutlendiler. Ruslar da ayaklanmayi bastirmak karsi islemlerine giristiler. Agustos ortasinda Orta Asya ayaklanmalari yayildi: Cuneyt Han, Askabat ve Merv'de; Abdulgaffar Bey, Akmola ve Turgay'da; Sabdan Batirogullari Muhiddin ve Husameddin, Yedisu ve Karakul'da; Ayuke Oglu Kanat Bey, Cu havzasinda bascilik yapiyorlardi. Baskaldiran Orta Asyalilarin ilk vurduklari yerler, tufek alabildikleri tek yer olan carlik polis karakollari idi. Carlik hukumeti Orta Asya ve Kafkaslarda siki yonetim ilan etti. 25 Haziran 1916 buyrugunda ongorulen'den daha asagida sayida Orta Asya'linin askere alinacagi duyuruldu. Rus'larin bu yeni tutumu, Orta Asya'lilarin baslamis olan karsi gosterilerini durdurmadi. Rus generalleri Kuropatkin ve Kalbovo, Orta Asya'ya getirilmis Rus gocmenlerini silahlandirdilar. Bu silahli gocmenler, iyi donatilmis Rus birliklerine yardimci olacaklardi. Uluslararasi anlasmalara aykiri olarak, Avrupa carpisma alaninda carlik birliklerine tutsak dusup, Orta Asya'ya tutuklu bulundurulmak icin getirilmis olan Alman, Avusturya, Cek, Macar v.b. savas tutsaklarina yeni kurulan carlik birliklerine katilmalari baskisi yapildi. Bu savas tutsaklarinin bir bolumu, carlik birliklerine parali asker olarak girdiler. Ivanov ve Rynov adli generallerin komutasindaki carlik birlikleri Cizzak'a yurudu. Olaylari gozleri ile gorenlerin yazdigina gore, General Madridov komutasindaki birlikler Hiva yoresindeki Turkistan toplumlarina saldirdi, kundaktaki bebeklere kadar onune gelen sivilleri oldurdu. Sag kalanlarin ise butun varliklarina el konuldu. Bolsevik ihtilalinden sonra yayinlanan bir Rus aciklamasina gore, "General Madridov, yalniz Turkmen kadinlarindan 280 kilo'dan fazla ceken gumus taki calmis idi." Orta Asya'ya yeniden Rus gocmenleri getirildi, Orta Asyalilarin topraklari, hayvanlari ve diger varliklarina el konuldu. 1916 ve 1917 yillarinda yer alan bu olaylar sirasinda en az birbucuk milyon Orta Asyalinin kirildigi belirtiliyor. Ruslarin kayiplari ise ortalama ucbin kadar idi.8 1917 de Rus ihtilali basverince, Rus carligi coktu. Rus carliginin yerine gelen Bolsevikler, eski carlik topraklari icine katilmis Orta Asya toplumlarina bagimsizlik sozu ettiler. Orta Asyalilar bu sozlere de dayanarak, bagimsizliklarini ele almak icin atilimlara giristiler. 1917 Araliginda, Kokand baskent olmak uzere, Bagimsiz Turkistan kuruldugu duyuruldu. Baskurtlar, 1918 Ocaginda Bagimsizliklarini acikladilar. Tatarlar da bu yolda idi.9 1918 ilkyazinda Azerbaycan Turkleri cumhuriyet kurdular.10 Butun bu cabalar, Bolseviklerin Orta Asya'ya Bati'dan getirdigi yeni ordular surmesi ile 1920lerde sonduruldu. Bir nedeni, Turkistanlilarin silah elde edemedikleri gibi, uluslararasi oyunlar icinde seslerini duyuramamalari oldu. Rudyard Kipling (1865-1936) adli Ingiliz sairi, Asya'daki Rus-Ingiliz cekismesine "Asya'daki Buyuk Oyun" adini vermisti. Bu oyun'un kurallari ise, kisaca ozetlenebilir. Oyunu oynayan iki ulke: bu bolgeleri kendi yonetimleri, bu'nu basaramazlar ise, etkileri altina almaya calismakta idiler. Bu da, iki imparatorluk arasinda acikca bir "guc dengesi" ugrasi idi. Asya'daki Buyuk Oyun'un icindeki ikinci bir oyun ise, "Dogu Sorunu" idi. Bu da: Osmanli Imparatorlugu'nun Ingilizlerce ayakta tutulmasi; karsilik olarak ta, Ruslarca parcalanmak istenmesi idi. Eger Osmanli imparatorlugu parcalanacak olsa, Ruslar Balkanlardan ("Yugoslavya" uzerinden), Bogazlardan ve Kafkaslardan asagi sarkarak Akdeniz'e acilacak idiler. Ingilizler Akdeniz'de Ruslarin bulunmasini istemiyorlardi. Hindistan'daki Ingiliz imparatorlugu ile Londra arasindaki ulasim Akdeniz'den geciyordu. Akdeniz'de Rus varligi, Hindistan-Ingiltere baglantisina golge dusurecek idi.11 18ci yuzyilda Napoleon da Misir'i bu gercegi goz onunde tutarak isgal etmis, Ingiliz amirali Nelson'un komutasindaki Ingiliz donanmasi ile Napoleon'un donanmasi 1798 yilinda Akdeniz'de, Nil suyu onunde bu yuzden vurusmuslardi. Asya'daki guc dengesinin ilk incelemesi, 1904 yilinda Yusuf Akcura tarafindan buyuk bir ongoru ile yapilmis idi.12 Daha sonra, ilgili olaylarin degerlendirmesi Kazim Karabekir'in 1930larda yazdigi kitaplarda ayrintili olarak yer aldi.13 Dogu Sorunu ve Asyadaki Buyuk Oyun, Kafkaslar uzerinde dugumleniyor, birbirlerine baglaniyor; bu cerceve icindeki atilimlarin cogunlugu Turkistan ve Afganistan'da yer aliyordu. Ancak, Asya'daki Buyuk Oyun'un baslangici uc ayri olay ile sinirlanabilir: 1) 1806-1813 yillarinda yer alan ve 1813 Gulistan anlasmasi ile son bulan ilk Rus-Iran Savasi; 2) 1828 Turkmencay anlasmasi ile biten ikinci Rus- Iran savasi; 3) Sonuclari 1829 da Edirne anlasmasi ile belirlenen 1828 Osmanli-Rus savasi. Her uc vurusmadan sonra, Ruslar toprak kazanmis ve Akdeniz'e adim-adim yaklasmakta idiler. Denilebilir ki, Ingilizleri dusunduren olaylarin basinda, 1828 Turkmencay anlasmasinin Ruslara verdigi oncelik idi. Bu anlasmaya gore: 1) Rus mallari, Iran gumruk vergilerinden bagisik olacakti; 2) Rus vatandaslari, Iran yasalarina bagli olmayacak idi; 3) Yalniz Ruslar Hazer denizinde donanma bulundurabilecek idi. Anlasmanin bu verileri ve Tahran'da Rus Buyukelcisi'nin bulunmasi, Rus destegi ile Iranlilarin Afganistan'a karsi harekete gecmeleri olanagini ortaya cikariyordu. Boylelikle, Turkistan-Afganistan "ekonomik, diplomatik ve askeri alani" birlesmis oluyordu. Iranlilar 1837 yilinda Afganistanin Herat sehrine karsi askeri harekat'a basladilar. Ingilizler de bu isgal'i durdurmak icin Afgan Savasi adi verilen hareket'e giristiler. 1841 yilinda, Ingilizler de Iran ile, Ruslara 1828 de Turkmencay anlasmasi ile Iran'da verilen oncelikleri andiran bir anlasma yaptilar. Bu sonuclar, ekonomik konu'larin onceligini ve bu yon'de ulus'larin ne gibi yuk altina gonullu olarak girebilecegini gostermesi bakimindan onemlidir. 1853-1856 yillari arasinda Kirim savasi yapildi. Ruslar, ortak anlasmaci Ingiliz, Fransiz ve Osmanli birliklerine yenildiler. Bu savas sonucunda, Ruslar Avrupali olduklari konusundaki surumlerini kaybettiler. Ozellikle, Rus car'inin "Orta Dogu'daki, ozellikle Osmanli imparatorlugu icindeki Ortodoks Hristiyanlarin koruyucusu oldugu" gorusu su'ya dusmus oluyordu. Rus'larin bu "koruyuculuk" tutumu ilk kez, Catherine II (cariceligi 1762-1796) tarafindan 1774 yilinda Osmanlilarla yapilan Kucuk Kaynarca anlasmasinda ileri surulmus ve kayitlara gecirilmis idi.14 Kirim'da bozgun'a ugrayan Ruslar, gozlerini Orta Asya'ya cevirdiler. Bu sure icinde, Orta Asya'nin onceden tug baglamis toplumlari guclerini kaybetmislerdi. Orta Asya'ya karsi Rus askeri hareketi 1864 yilinda basladi ve yirmi yil surdu. Orta Asya'da Rus Askeri Valilikleri kuruldu. Hristiyan misyonerleri Orta Asya'daki egitim, sanat ve yayinlari etkilemeye calistilar. Rus gocmenler Orta Asya'ya getirildi. Moskova ile Uzak Dogu'yu birlestirecek, olaylari genel kapsamlari acisindan etkileyebilecek onemli bir demiryolunun yapimina baslandi. Bu demiryolu'nun yapiminda calistirilmak uzere Rus ustalar, ve ikiyuz bin kadar da Cin'li isci getirildi. Bu Rus demiryolu ustalari ve Cin'li isciler, 1917 sonrasi Bolsevik ihtilali sirasinda silahlandirilarak, Orta Asya kurtulus savasina karsi Bolsevikler yararina dogustuler. Orta Asya yeralti ve yerustu varliklarini Carlik Rusya'si isletmeye basladi. Bu arada, 1860larin basinda yer alan Amerikan ic savasi dolayisi ile, Amerikan pamugunun dunyada satisi durmus idi. Bu kayba karsi, carlik yoneticileri Orta Asyalilara yalnizca pamuk dikmeleri buyrugunu verdi.15 Boylelikle, Orta Asyalilar kendi yiyeceklerini yetistirmek olanagini da kaybettiler, ve ancak carlik Rusya'sinin Ukrayna gibi uzak yerlerden getirip sattiklari bugday ile gecinmek zorunda birakildilar. 20 ci yyuzyilda, pamuk ekimi sirasinda sorumsuzca kullanilan insan yapisi bocek olduruculerin ve yuksek orandaki su kullanilmasi Aral denizini oldurdu. Carlik Rusyasi, Osmanlilardan toprak koparma tutumunu degistirmedi. 1877-1878 Osmanli Rus savasinda Ruslarin kazanclari gene Avrupa devletlerini dusundurdu. 1878 de yapilan Berlin Kongresinde Alman Basbakani Otto von Bismarck (1815-1898), yan tutmadan duzenleyici yardimcilik yapmak istegini ileri surdu. Rus'larin Osmanlilarda aldigi topraklarin bir bolumu Avusturya-Macaristan imparatorluguna verildi. Kibris ise Ingilizlere gecti. Ingiliz Basbakani Benjamin Disraeli (1804-1881) ile Bismarck'in ortaklasa gerceklestirdikleri bu anlasma, Ruslarin ticari tutumlarini degistirmelerine yol acti; Alman-Rus iliskilerini azaltti ve Fransiz-Rus yakinlasmasina kapi acti. Ingiliz ve Ruslar 1890-1907 arasinda Rus-Afgan sinirlari konusunda anlasmaya vardilar. Afganistan bir "devlet" olarak 1907 de, Ingiliz gudum'u altinda, Rus ve Ingiliz imparatorluklarini "birbirinden ayirici bolge" olarak kuruldu. Nedenlerinin basinda, Ingiliz ve Rus'larin Almanya'nin guclenmekte olmasindan dolayi duyduklari cekimserlik idi. Cunku, Almanya da Asya'daki Buyuk Oyun'a giriyor, ve Afrika'da da Alman yonetiminde somurgeler kuruyordu. Alman ticari girisimcileri, Berlinden baslayip, Istanbul ve Osmanli imparatorlugu uzerinden gecip Pekin'de son bulacak bir demiryolu kurmak calismalarinda idiler. Iliskin olarak, Kazim Karabekir'in Avrupa basinindaki yazilara dayanarak yazdigina gore, Almanya disinda ve ozellikle carlik Rusya'sinda oturmakta olan buyuk sayi'daki Alman topluluklarinin Osmanli topraklarina --ozellikle On Asya'ya (Anadolu)-- gocurulmesi de dusunuluyordu. O gunku uluslararasi iliskiler ve donatim gercekleri dolayisi ile, bu demiryolu'nun kapsami kucultuldu. Demiryolu gene Osmanli imparatorlugu icinden gecerek, Guney'e, Bagdat'a dondu. Selanik, Birinci Dunya Savasi oncesi, Osmanli imparatorlugunun dusunen sehri olmustu. Ardindan gelen yillarda, Turklerin dusunce ve gelecegini etkileyen kisilerin buyuk bir cogunlugu Selanik'te birkac yil gecirdiler. Izmir ve Istanbul'da yasayan diger dusunurlerle ve ileri goruslu yakinlari ile yazisiyorlardi.16 "Hareket Ordusu," 1909 da Istanbul'da yer alan 31 Mart irtica olayini17 bastirmak icin yola ciktiginda, subaylarinin yuklu bolumu once'den Selanik'te ve Makedonyada gorev yapmislardi. 1912 Balkan savasi bittiginde, Avrupali devletler Osmanlilarin bir jandarma orgutu kurmasini istemislerdi. Bu jandarma, "Osmanli imparatorlugu icinde yasamakta olan Hristiyanlarin can ve mal guvenligini koruyacak" idi. Selanik ve Makedonyadaki Osmanli subaylari, Osmanli jandarmasini denetlemek icin gelen Avusturyali ve Italyan subaylarla da tanisiyorlardi. Ustelik, o surec icinde, Alman subaylari Istanbul'daki Harbiye'de ogretmenlik yapmakta idiler. Yetisen subaylar, Almanca ogreniyor, Alman ordusu savas yontemleri ile yakindan ilgileniyorlardi. Bu subaylarin arasinda, 1909- 1911 arasinda Almanya'da Askeri Atase olarak gorev yapacak, Alman Dogu Bilimleri profesorlerince arkadasligi arananip, yakinligi bilinecek Enver Bey de var idi. Enver'in Pan- Turkizm ve Pan-Islamizm dusunce akimlarina olan tutkusunun bu sure icinde koyulastigi da soylenir. Birinci Dunya Savasi sonrasi, Enver Pasa'nin Turkistandaki olaylarla yakindan ilgisi olacakti.18 Pan-Turanizm ve Pan-Islamizm Turklerce yaratilan akimlar degildi. Dogu Bilimleri Profesorleri ve degisik devletlerin yonetimince gorevlendirilmis kisilerce olusturulmuslardi. Pan-Turanizm'in baslangici, 1865 yilinda yayinlanan bir kitapta gorulur. Bu yaraticiligin temelini, Uruk, boy ve oymaklarina bakmadan Turklerin toplu kokenleri ve birbirleri ile tek dil olan Turkce ile anlasabilmeleri olusturuyordu. Ustelik Turkler, Altay daglarindan, Osmanli imparatorlugunun baskenti Istanbul'a kadar uzanan genis bir bolgeye yayilmislardi. Bu gorus'un Turklere yansitilmasina, oz dusunceleri olarak benimsemelerine ugrasildi. Rus'lar ve Avrupalilar, Pan- Turkizm'i bir bagnazlik tutumu olarak ve Mogol Cengiz Han'in (1167?-1227) yasaminda estirdigi uluslari kasip- kavurma uygulamalarina es tutmaya calistilar. Sonucunda "Pan-Turkizm" in yalnizca Ruslari degil, butun Bati uygarliginin varligini ortadan kaldirabilecegi "korkusu" dile getirildi.19 Topluca, Orta Asya'ya karsi yeni bir dizi Hacli Seferleri duzenlenmesi geregini destekler tutum takinildi.20 Pan-Turkizm, Orta Asya'da acik kollarla karsilanmadi. Yakin yillarda da ogrenildigine gore, Pan-Turkizm onerisi ilk olarak Ingiliz imparatorlugundan aylik alarak calismakta olan bir kisice olusturulmustu.21 Orta Asya'nin bu yon'den yeniden onem kazanmaya baslamasi 1894 yilinda Fransiz-Rus yakinlasmasina ve bu arada Pan-Turkizm uzerine yeni kitaplarin yazilmasina neden oldu. Bu surec icinde yazilan kitaplarin icindeki gorusler, sonradan Rus kitaplarina da aktarildi. Y-rminci yuzyil'da Rus isgali uzerine kacip Avrupa baskentlerine yerlesen az sayida Orta Asyali gocmen dusunurlerce, Pan-Turkizm Turkistan'in Rus somurgeliginden kurtulus yolu olarak gorulmeye baslandi. Orta Asya gocmen dusunurlerinin bu calismalari da, Avrupa kamu oyu olusturucularinca gene ele alindi, daha once sallanan "Pan- Turkizm" i suclayici parmaklar'in sayisi artti. Bu kamu oyu olusturucularinin da cok iyi bildikleri gibi, bu surec icinde Turkiye cumhuriyetinin kurulmasina da neden olan olaylar, Turkistan icin de gecerli idi; Ingiliz, Fransiz, Irlandali, Isvicre ulusculuk dusuncelerinden cok ayricaligi yok idi. Almanlarin Birinci Dunya Savasi oncesi Osmanlilari Pan-Turkizm'i acikca kucaklamaya ittirmelerinin nedeni de kolaylikla goruluyordu: Rus'lara karsi bu yol'dan girisim ile, Rus ordu'larini boldurmek, ve Alman ordularina Bati'da soluk aldirmak. Ayrica, Ingilizlerin Asya'daki imparatorluguna karsi, Almanlar Pan-Islam calismalarina basladilar. Dusunceleri, Orta Asya'da bir Islam ihtilali cikartmak, Ingiliz birliklerini diger yerlerden cekerek bu ihtilal'i bastirmakla ugrastirmak. O gunlerin Alman Disisleri Bakan'ina verilen bu "Islam Ihtilali" onerisi, gunumuzde ABD deki Yale Universitesi Kutuphanesinde bulunmaktadir. Pan-Islamizm'in, Islam dininin temelini olusturan "ummetcilik" tutumu ile dogrudan ilgili olmadigini goz onunde almak gerekir. Pan-Islamizm, Avrupali devletlerin kendi aralarinda "Guc Dengesi" ugraslari sonucu orta'ya cikan "somurgecilik" uygulamalarina karsi Cemaleddin Afgani (1839-1897) tarafindan uygulanmaya baslamis idi. Muslumanlari bir araya getirerek, bagimsiz bir Islam toplumu gerceklestirmek amacini guduyordu. Ancak, "bagimsizligini kazanacak" olan bu "Musluman toplumunun" kendi iclerindeki Arap, Hintli, Iranli, Irakli, Magribi, Sudanli, Suriyeli, Turk v.b. gibi ayirimlari yapilmamakta idi. Avrupali kamu oy'u olusturuculari, Pan-Islamizm'i de "tersine" bir hacli seferi belirtisi olarak gostermeyi basardilar. Alman uygulayicilari da, Afgani'nin olumunden sonra Pan-Islamizm yandaslarina olanca gucleri ile destek verdiler. Bu yol'dan, Ingiliz yoneticilerinin savas icindeki sorunlarini arttirmayi denediler.22 Birinci Dunya Savas'i basladiginda, Pan-Turkizm ve Pan-Islamizm iki ayri yonde, ancak tek amac ile isletilmekte idi. Bolsevik ihtilali basverdiginde, yukarda da belirtildigi gibi, Alman yoneticileri Bati sinirlarinda bunalmakta olan Alman ordularina soluk aldirmak yollari ariyorlardi. 1918 Kasim ayinda Birinci Dunya Savasi silah birakismasi yer aldi. Yapilan anlasmaya gore, Istanbul'un Ortak Ingiliz, Fransiz ve Italyan ordu ve donanmalari ile isgaline karar verildi. Bu isgal baslamadan kisa sure once Istanbul'dan bir Alman denizaltisi ile cikan Enver Pasa, Odessa uzerinden 1919 basinda Berlin'e vardi. Enver Pasa Berlin'de, Alman subaylarinin destegi ile bir "Islam Birligi" orgutu kurdu, gazete yayinlamaya basladi.23 Birkac deneme'den sonra, Alman yoneticileri Enver Pasa'yi 1920 yilinin ortalarinda Moskova'ya ulastirmayi basardilar. Enver Pasa Moskova'da gunun ileri gelen Bolsevikleri ile konustu, Hindistan'in Ingilizlerden bagimsizligini kazanmasini saglamak icin Asya'da bir Islam Ihtilali baslatmak onerisinde bulundu. Bu is'e Turkistan'da baslamak istegini acikladi.24 Bu arada, Orta Asya'lilar oz bagimsizliklarini ellerine almak icin, dunyadaki diger akimlarla ilisigi olmayan bir orgut kurmuslardi. Bu cerceve icinde, daha onceden duyurulmus olan Baskurt, Kazak, Ozbek, Tatar atilimlarinin baslarindaki onderler belirli bir isbirligi yapiyorlardi. Amaclari, Turkistan toplumlarinca 1916 da girisilmis olan bagimsizlik savasina olumlu olarak birlikte yon vermek ve bagimsiz Turkistan'i gerceklestirmek idi. 1919 da bu birligin kuzeyinde kalan Baskurt, Kazak ve Tatar bolumlerini Bolsevikler isgal edince, onderleri Guney'e, Semerkand ve Taskent yorelerine gectiler. Cemal ve Halil Pasalar da Enver'den once Moskova'ya gelmislerdi.25 Dusuncelerine gore, bir "Islam Ihtilal Birligi" kuracaklardi. Cemal Pasa'nin istegi, Hindistan'in Puncap yoresinde Islam Ihtilali cikarmak idi. Cemal Pasa, Moskova'da Bolsevik onderlerine Basmacilarin yardimi ile Hindistandaki Ingiliz imparatorluguna son vermek isteginde oldugunu soyledi. Bolsevikler inanir gorunduler. Cemal Pasa'inin, Turkistan'da ve Kuzay Hindistan'da bir Turk Birligi kurmaya calismasindan cekiniyorlardi. Daha once, 10cu yuzyilda Gazneliler,26 12ci yuzyilda Altamis,27 16ci yuzyilda Babur28 gibi Orta Asya Turkleri boyle imparatorluklar kurmamislarmiydi? Bununla birlikte, yakindan gozaltinda bulundurmak yolu ile, Camal Pasa'nin Bolsevik calismalarina dunya kamu oyunda "Pan-Turkizm" ve "Pan-Islamizm" korkusunu yaymak yolu ile yardim edebilecegini gorduler. Bu arada, Turkistan Bagimsizlik Birligi kurulmus, adina kisaca "Cemiyet" denmekte idi. Onderlerinden biri, daha sonra Avusturya ve Almanya'dan baslayarak, 50 yildan artik tarih Profesorlugu yapan Zeki Velidi Togan (1890- 1970) idi. 25 Ocak 1921 de, Turkistan Birligi, Afganistan'in Kabul sehrinde olan Cemal Pasa'ya bir mektup gonderdi: "....Sizden ricamiz budur ki, Ortasarktaki siyasetiniz koca Turkistan'in mukadderatini Islam aleminin halasi icin tertip olunan planlara kurban etmemek esasinda olsun....Bir defa daha hatirlatalim ki, Bolseviklerin mustemlekeleri Avrupa kapitalist devletleri elinden kurtarmak fikrinde samimi kaldiklarini bir dakika icin tasavvur ettigimiz halde bile, Turkistan, kendi mukadderatini kapitalizmle sosyalizmin akibeti simdilik mechul olan mucadelesi ile baglayamaz...."29 Turkistan Birligi gizli derneginin calismalari ve etkenligi de gittikce artmakta idi. Sovyetler30 ve Komunist partisi toplantilarinda, polis ve yonetim organlari icinde gizli calismakta olan uyeleri yardimi ile olaylarin akisini degistirebiliyordu. Buhara, Taskent, Semerkant ve Konkand'daki isci orgutleri de bu Birlik icinde idiler. Togan, "....Birligin basindakilerin bu basari'lari, 1917 yilinda ruyalarinda bile gorseler inanamiyacaklarini..." soyler. Enver Pasa'nin 1921 Eylulunde Turkistan'a gelmesinden once, Islamiyet'in bu toplum icinde belirli bir politik yer'i var idi. Eski dusuncesel canliligini ve parlakligini yitirmis, dar cerceveli bir tutuculuga donmus, kisilerin elinde yeni mezhep ve tekkelerde yonetilmekte idi. Togan'in anlattigina gore, Buhara Emir'i bu tur yoneticilerden biri idi. Bu arada, Basmacilar da uc'e ayrilmakta idiler: "emirciler;" "yari emirciler;" "emir dusmanlari." Birlik, emir'i, emir'in ozel dincilik dusuncesini ve bu tur dusunceleri destekleyenleri ortadan kaldirmak calismalarina basladi. Birlik, Emir ve emirciligin, Turkistan'in bagimsizligina kavusmasini engelledigi dusuncesinde idi. Birligin kurulmasina kadar, Buhara Emirligi de yasiyorken, aydin Turkistanlilar Basmacilarla iliski icinde degildiler. Basmacilarin basinda kadimist ulema31 vardi. 1917 yilinda yapilan Duma secimlerinde, aydinlar ve okumuslar dorduncu listede idi. Ulema da, okumuslarin karsisinda oldugundan, bunlara Dorduncu adini verdi ve sert karsi propaganda yapmaya basladi.32 Bunun sonucunda yeni kusak 1918-1919 doneminde "Dorduncu"lere inanmadi. Ustelik, Dorduncu'lerin Bolseviklerin propagandasina inanip Bolseviklerle isbirligi yapmalari da yeni kusagin Dordunculerden uzak durmasinin baska bir nedeni idi. 1920 yilinda, Dordunculerin bel bagladigi Bolsviklerin verdikleri sozleri tutmadiklari anlasilmaya baslaninca, ve bu'na Buhara Emir'inin Buhara'dan kacmasi33 yeni yardimlasmalara ve ortakliklara yol verdi. Dorduncu'ler Basmaci'larla isbirligi yapmaya basladilar, kadimist ulema'nin Basmacilar uzerindeki etkisi azalmaya basladi. Genc kusak da Basmaci'lara katildi. Turkistan Birligi de Semerkant, Hive ve Fergana'da Basmacilarla iliskiler kurdu. Ortak amac, Basmacilarin cagdas egitim yolu ile orgutlenmesi ve ulusal bagimsizliga duzenli olarak ulasmak idi. Turkistan Birligi, Basmacilarin egitimi icin en uzak koselere kadar ogretmenler gonderdi. Butun bu olaylar arasinda, Buhara Emiri kactigi yerde bile, Bolsevikleri "Rusya" olarak gormeyi, ve onlara bagli kalmayi surdurmekte idi. Baku'da Eylul 1920 de yapilan Dogu Iscileri Kongresi'nin34 de Turkistan bagimsizlik calismalari ve ugras'in arttirilmasi uzerine buyuk etkisi oldu. Orta Asyali'lar, Bolseviklerin ne gibi yontemlerle Baku'ya hazirlikli geldiklerini, Kongre'de alinacak kararlari Moskova'da yazip yanlarinda getirdiklerini gorduler. Bolseviklerin "guvenlik gorevlileri," soz alip Kongre'de konusmak isteyen Orta Asyalilari ne gibi yontemlerle susturduklarini izlediler. Anlasildi ki, Kongre'nin alacagi yon, cok daha onceden Bolseviklerce kararlastirilmis idi. Enver Pasa da Baku'ye geldi, toplanti'da bir konusma yapmaya calisti.35 Ertesi ay, Rus'larin istegi ile Bolseviklere silah satin almak icin Almanya ve Isvicre'ye gitti. Enver Pasa, 1921 yilinda gene Moskova'ya dondu. Turkistan Birligi askeri ve politik acilardan hazirlik yaparken, birkac ay oncesine kadar Moskova'dan Ingilizlere karsi "Islam Birligi" adina propaganda yapmakta olan Enver Pasa, 1921 sonlarinda Gurcistan ve Baku uzerinden Turkistan'a vardi. Basmacilarla iliski kurarak, Afganistanda olan Cemal Pasa ile birlikte Turkistan Birligi ileri gelenlerine Bolseviklere karsi harekete gecmek onerisinde bulundu. Yakinlik goremeyince, 1922 baslarinda Buhara'ya gecti. 1917 Ihtilalinden sonra Birinci Dunya Savasindan cekilen Bolsevikler, ordularini Bati sinirlarindan geriye alarak yeniden duzenlemeye basladilar. 11 Agustos 1919 da Rus generalleri komutasindaki 106 bin kisilik birlikleri ile "Turkistan cephesini" actilar. 1920 Eylulunde de Bolsevikler: Birinci, Dorduncu ve Besinci ordularini, Turkistandaki Bolsevik ordulari ile birlestirdiler. Sonucunda, yukarida da belirtilen silahlandirilmis demiryolu iscileri ve Rus gocmenlerine ek olarak, 200 bin kisilik iyi donatilmis bir Bolsevik gucu ile "Basmacilik" hareketini sondurmek isine giristiler. Ali Bademci'nin olaylari goz'leri ile gorenlerden topladigi bilgilerde de belirtildigi gibi, insanlik disi agir bir tutum ile sivil Turkistan toplumuna saldirdilar. Gene de, Turkistanlilarin bagimsizlik calismalarini durduramadilar. Bunun uzerine, Bolsevikler, bir yandan askeri harekat'i butun gucleri ile surdururken, diger yanda da "ozel atilimlara" girismek geregini duydular. "Pan-Turkizm" ve "Pan-Islamizm" in butun dunya icin bir musibet oldugu ve ortadan kaldirilmasi icin her turlu guc kullanilmasi gerekli oldugunu dunya'ya duyurdular. Bir taraftan bu yolda propaganda yaparlarken, diger yandan da Turkistanlilari birbirlerine karsi vurusturmak icin yollar aramaya basladilar. Turkistan Birligi ise, Komunist partisi ve Bolsevik yonetimi icindeki uyeleri yolu ile bu gelismelerden gunu gunune bilgi almakta idi. Enver Pasa'ya, Afganistan'a gecmesi ve kisisel calismalarini oradan yurutmesi onerisi yapildi. Enver Pasa ise, yukarda belirtildigi gibi, 1922 yili basarinda Dogu Buhara'ya gecerek orada Buhara Emiri'nin yonetiminde kalan Basmacilarla iliski kurdu. Dogu Buhara'daki emirci Basmacilar ise, Enver Pasa'yi silahsizlandirip, gozaltina aldilar. Enver Pasa'nin, Buharadaki Liva-i Islam Kumandani ve Halifenin Damadi gibi basliklarla muhur kazdirip bildiriler yayinlamasi ve Buhara emirinin askerbasiligini kabul etmesi uzerine gozaltinda bulundugu yerden ayrilabildi ve Bolseviklere karsi carpismalar duznenlemeye basladi. 1909 yilinda Istanbul'daki 31 Mart Irtica Hareketini bastirmak icin Hareket Ordusu icinde yurumus olan Enver Pasa, bu kez de, 13 yil once sert bir tutumla karsilik almis oldugu murtecilerle isbirligine girdi. Turkistan Birligi de bu yeni gelisme karsisinda tutumunu gozden gecirdi. Dogu Buhara'daki emirciler Turkistan Birligi uyelerine ve Turkistan Birligine karsi cikmaya basladilar. 1922 yili Agustos basinda Enver Pasa yalin kilic bir Rus birligine saldirdi, makinalitufek atesi ile karsilandi. Bugunku Tacikistan topraklari icinde kalan bir alanda vurulup oldu. Askeri hareketi yurutmek ile gorevli Rus generalinin gorus'une gore, Enver Pasa daha ise baslamadan once, toplumsal ve politik konulardaki yetersizliginden dolayi, dus'undeki ugrasini kaybetmisti. Bu Rus general'i, Moskova'da yaptigi bir toplantida, Enver Pasa'nin yazdigi ve ancak alicilarina varamadan Bolseviklerce ele gecirilmis mektuplarini sergileyerek gorusunu belgeledi.36 Birkac gun sonra, kurtulus savasi yapmakta olan genc Turkiye Cumhuriyeti, 22 gun ve gece suren (23 Agustos-12 Eylul 1921) Sakarya bogusmasina basliyordu.37 Enver Pasa'nin olumu, emirci ulemaca yaratilmis ikilik yarasinin iyilesmesini onleyemedi. Turkistan Birligi Bolseviklerle yaptigi vuruslari surdurdu. Ancak, ellerindeki silah ve cephaneyi yenileyemedikleri icin, Bolseviklerin donatim ustunlugu altinda ezilmeye basladilar. Bu arada, Bolsevikler de bos durmuyor, Kirgiz ve Kazaklar arasinda bascilik yarismasi acarak, Birligi bozmaya calisiyorlardi. "Pan-Turkizm" ve "Pan-Islamizm" konularinda da ayrica ozendirmelerle de Birligin dusuncesel yon'unu degistirmeye ugrasiyorlardi. 1919 yilinda Paris'te yer alan Baris Toplantisi ise, Turkistan'dan gonderilen sozculer ile ilgilenmedi. 1918- 1920 arasinda bagimsizlik kazanmis olan Azerbaycan Cumhuriyetinin sozculeri de, Baris Toplanti'sinin genel oturumlarina alinmadilar, yalnizca savas'i kazanan ulkelerin yoneticilerince "ozel gorusmelerle" oyalandirildilar. Turkistan Bagimsizlik Savasi uluslararasi ortamda yalnizca ilgisizlik gormedigi gibi, Iran ve Hindistan yolu ile bu bagimsizligin onlenmesine de calisiliyordu. Birinci Dunya Savasini kazanmis ulkeler, Bolseviklerin carlik Ruayasini devirerek yerine gecmelerini istemiyorlardi. Bunun nedeninin altinda, Bolsevik dusuncelerinin niteligi var idi. Bolsevikler, dusuncelerini 1848 yilinda Marks (1818-1883) ve Engels'in (1820-1895) Almanca olarak Londra'da yayinlanan Komunist Manifestosu38 uzerine oturtmakta idiler. 20 ci yuzyilin basi Avrupa goruslere gore, Bolseviklerin tutumlari, 1789 Fransiz ihtilali ve sonrasinda oldugu gibi, Avrupa'da ic savaslarin cikmasina neden olabilecek, ve o gun'e kadar gucluk ile kurulmus olan uluslararasi dengeler bozulacak idi. Bolseviklere (Kizil Rus'lara) karsi carpistirilan Rus Peter Wrangel (1878-1928) Ingiliz, Fransiz ve Italyan isgali altindaki Istanbul yolu ile Kirim limanlarindan silah ve cephane yardimi gormekte idi. Amerikan ve Ingiliz birlikleri de 1919 yilinda Kuzey'den, Arkhangels limanina indirilmis, Wrangel'in komutasindaki "Beyaz Rus" birliklerine yardim etmek icin hazirlik yapiyorlardi. Bu ortam icinde, duzenli dusunce cercevesi ile ele alindiginda, Bolseviklere karsi Avrupa devletlerinin Turkistan Bagimsizlik Savasina yardimci olmalari gerekirdi. Ancak, belki de "Pan-Turkizm" ve "Pan-Islamizm" propagandasinin kamu oyu dusuncelerine yerlestirilmis olmasi, Bolseviklere karsi savasan Avrupa devletleri ile Turkistanlilarin dogal gorus birligini engelledi. Turkistan Birligi yoneticileri, silahli vurusmalarin kendi acilarindan olumlu bir sonuca baglanamayacagini anladilar. Bunu uzerine, bagimsizlik ugraslarini dusunce savasi olarak surdurebileceklerine inanc getirdiler. Boylelikle, toplumlarinin ilerde yeniden bagimsizlik ugrasina girebilecekleri gunlere hazirlik yapmak istediler. Bu yolda, iki atilim'a gectiler. Once, yetenekli, egitim ve deneyli bascilarini Orta Asya'dan cikardilar. Bu bascilar, Avrupa ulkelerinde Turkistan Bagimsizlik Savasi icin bilimsel yol'dan caliscaklardi. Ikinci olarak ta, Turkistan Birligi orgutu'nu SSCB de yeni yaratilmakta olan kuruluslar icinde saklamak yolunu sectiler. Baslangicta, her iki atilimi da basardilar. Bir bolum Turkistan Birligi bascilari gizlice sinirlardan gecirilerek Turkistan disina kacirildilar. Eger bu kisiler Turkistanda kalmis olsalardi bile, Turkistan Birligine yardimlari olamayacagi gibi, Birlige zararlari da olacak idi. Cunku, Bolsevikler butun ordu gucleri ve gizli polisleri ile bu kisileri aratmakta idi. Bu arama-taramalar, SSCB ici kuruluslarda saklanmakta olan Turkistan Birligi'nin diger uyelerini ortaya cikarabilecegi icin de her anlamda sakincali idi. 1920lerde Turkistan disina cikarilan bu bascilar, sonraki yillarda Turkistan bagimsizligi yolunda buyuk yarari olan calismalari gerceklestirdiler. Ikici Dunya Savasi sirasinda, gene yuksek sayi'da Turkistanli, bu kez SSCB Kizilordu'su icinde askere alindilar. Kizilordu bu sure icinde ozellikle Almanlara karsi carpismaktaydi. Kizilordu icindeki Turkistan'lilar, kisa sure icinde silah birakarak Alman tarafina gecmeye basladilar, savas tutsagi oldular. Alman Genelkurmayi, bu Turkistanlilardan birlikler kurarak, Kizilordu'ya karsi carpistirdi. En sonunda, ABD yoneticileri bu Turkistanli birliklerin varliklarini ogrendi. Ikinci Dunya Savasinin bitmesi ile baslayan Soguk Savas icinde once New York'ta "Rusya Halklarini Kurtarma Komitesi"39 kuruldu. Bu komite, Amerikan ordusu isgali altindaki Munih'te olusturulan "Bolsviklere Karsi Koyma Islerini Duzenleme Merkezi"ni40 olusturdu ve giderlerini yuklendi. Ancak, bu isleri yoneten ABDli yoneticilerin de Turkistan Bagimsizlik Savasinin ilkelerini ve baslama nedenlerini anlamadigi goze carpiyordu. ABDli yoneticiler, Rus olmayip ta SSCB de yasamakta olan toplumlarin Avrupa'da yasamakta olan onderlerinin "Bolsviklere Karsi Koyma Islerini Duzenleme Merkezi" cercevesi icinde birlesmelerini oneriyordu. Bununla birlikte, Bolsevik olmayan ve Bolseviklere karsi calismakta olan Rus'lari "Bolseviklere Karsi Koyma Islerini Duzenleme Merkezi"nin basinda tutulmakta idiler. Bu durum da, SSCB icinde yasayan diger toplumlar gibi (Turkistan Bagimsizlik Savasinin nedenlerinden biri dolayisi ile), Turkistanlilar icin dusunulebilecek bir olay degildi. Belki de bu islerle gorevlendirilmis olan ABDli yoneticiler, butun iyi niyetlerine karsilik, ya ellerinde iyi bilgi olmadigindan, ya da olaylari butun yonleri ile anlamadiklarindan bu tur uygulamalara giriyorlardi. Bu nedenlerle, bu surec icinde Moskova'da kurulmus olan Karsi-Propaganda orgutleri de "Bolsviklere Karsi Koyma Islerini Duzenleme Merkezi" calismalarini onlemekte gucluk cekmediler. Turkistanlilarin ikinci amaci olan, Turkistan Birligi Kurulusunu ve bu Birlik icin calisan uyelerini saklamak ve korumak calismalari da kisa sure icin basarildi. Taskent baskent olmak uzere, Turkistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. Ancak, Moskova'daki Sovyet yoneticilerince, Turkistan SSCB ve benzeri olarak 1920 de kurulmus olan Harzem SSCB ve Buhara SSCB de "sonuc" olarak gorulmemekte idi. 1924 yilinda, Buhara ve Harzem SSCBleri gibi Turkistan SSCB de bozduruldu. Toplami parcalanarak, yerlerine Kazak, Ozbek ve Turkmen SSCBleri kuruldu. Kisa sure sonra da, Kirgiz SSCB Kazakistan SSCBden; Tacik SSCB de Ozbekistan SSCBden koparilarak iki yeni "cumhuriyet" olarak olusturuldu. Bu duzen 1991 sonuna kadar surdu. 1920lerde yer alan butun bu olaylara karsin, Turkistan Birligi dusuncesi ve kurulusu tam anlami ile ortadan kaldirilamamisti. Stalin'in 1928-1953 yillari arasindaki tek sozlu yonetimi sirasinda kasitli yaratilan aclik ve "temizleme" yolu ile kirilmalarina karsin, Turkistan Birligi'nin onderleri ve ilkeleri yasamakta idi.41 KAYNAKLAR: 1. Bu yazi Ingilizce olarak "Basmachi" basligi ile Modern Encyclopedia of Religions in Russia and Soviet Union (FL: Academic International Press, 1991), Cilt 4, Sayfa 5-20 de yayinlanmistir. 2. H. B. Paksoy, "Chora Batir: A Tatar Admonition to Future Generations." Studies in Comparative Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4, Autumn/Winter 1986, ve kullandigi kaynaklar. 3. Bir anlamda, kuruldugundan bu yana tek kisi'nin buyruklari (Mutlakiyet) ile yonetilen carligin, yasalara dayali yoldan (Mesrutiyet) "cogulcu" yonetime gecmesi sozu ediliyordu. 4. Ayrintilar icin, bak: H. B. Paksoy, Orta Asya Cogulcu Yonetim Gundemleri (1992), ve kullanilan kaynaklar. 5. Z. V. Togan, Turkili Turkistan (Istanbul, 1981). Sayfa 387. Anlasilacagi gibi, Cin ve Cezayir basmacilarina yapilan atiflar, adi gecen ulkelerdeki 1940 ve 1950 lerdeki savaslar ile ilgilidir. 6. Tacitus, The Agricola and the Germania, H. Mattigly (Tr.), Revised by S. A. Hanford (London, 1970). S. 62-64. Cevirisi icin bak H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East Studies (Tokyo), 1992, No. 7. Bu yazi, Turkiyede ayrica yayinlandi. Bak: Yeni Forum (Ankara), Vol. 13, No. 277, 1992. 7. Kasgarli Mahmut, Kitab Diwan Lugat at Turk. Ilk yayin: Kilisli Rifat (Istanbul, 1917-19). 3 cilt. Daha sonra, B. Atalay tarafindan yeniden yayinlandi: Divanu Lugat-it-Turk Tercumesi (Ankara, 1939-1941). 3 cilt. 8. Ali Bademci, Turkistan Milli Istiklal Hareketi ve Enver Pasa, 1917-1934 (Istanbul, 1975); Abdullah Recep Baysun, Turkistan Milli Hareketleri (Istanbul, 1934); Mustafa Cokayoglu, 1917 Hatira Parcalari (Paris-Berlin, 1937); Baymirza Hayit, Esir Turkler ((Ankara, 1966); Abdulkadir Inan, "1916 Yililndaki Ayaklanma" Turk Kulturu (1963), No. 12; Hasan Oraltay, Alas: Turkistan Turklerinin Milli Parolasi (Istanbul, 1973); A. Oktay, "Turkistan Milli Muhtariyet Hukumeti" Dergi (1964) No. 19; Ibrahim Yarkin, "Muhtar Turkistan ve Alas Orda Hukumetleri ile Basmacilik Hareketleri Hakkinda" Turk Kulturu (1964) No. 23; a. g. y. "Turkistanda 1916 Isyani Hakkinda Bazi Bilgiler" Turk Kulturu (1968) No. 68; Karsilik olarak, "Basmaci" uzerine Rus yazarlari 200 uzerinde yayin yaptilar. Dizin icin bak: Marie Bennigsen Broxup, "The Basmachi" Central Asian Survey (Oxford) 1983. Cilt 2, N. 1. 9. H. B. Paksoy, "Kirim Tatarlari" Belgelerle Turk Tarihi Dergisi (Istanbul) Sayi 72, Subat 1991. 10. Audrey L. Altstadt, The Azerbaijani Turks: Power and Identity under Russian Rule (Stanford, 1992). Hoover Institution, Studies in Nationalities Series. 11. Bu konu'larda cok kitap yazilmistir. Ornek olarak bak: Edward Ingram, The Beginnings of the Great Game in Asia, 1828-1834 (Oxford, 1979); a. g. y., Commitment to Empire: Prophecies of the Great Game in Asia, 1797-1800 (Oxford, 1981); a. g. y., In Defense of British India: Great Britain in the Middle East, 1775-1842 (London, 1984). 12. Yusuf Akcura, "Uc Tarz-i Siyaset" Turk gazetesi (Kahire) 1904, Sayi 24. 1904. Bu yazi, 1912 yilinda Istanbulda bir kitapcik olarak basildi; Turk Tarih Kurumunca Ankarada 1976 yilinda yeniden yayinlandi. Ingilizcesi icin bak: Ceviren: David Thomas, "Three Policies," H. B. Paksoy, Ed., Central Asian Monuments (Istanbul: Isis Press, 1992). 13. Kazim Karabekir, Istiklal Harbimizin Esaslari (Istanbul, 1933-1951); a. g. y., Istiklal Harbinde Enver Pasa (Istanbul, 1967); a. g. y., Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil Girdik, Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937); a. g. y., Istiklal Harbimiz (Istanbul, 1960), cilt I. Yasami boyunca, Karabekir 30 a yakin kitap yazdi. Bu kitaplarin yayimi, degisik kisiler ve yayinevlerince gunumuzde surdurulmektedir. 14. S. J. Shaw & E. K. Shaw, History of the Ottoman Empire and Modern Turkey (Cambridge, 1977). 15. Lowell Tillett, The Great Frienship: Soviet Historians on the non-Russian Nationalities (Chapel Hill, N. C, 1969); Alexander Park, Bolshevizm in Turkestan, 1917-1927 (New York, 1957); Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801- 1917 (Oxford, 1967); Richard Pipes, The Formation of the Soviet Union (Harvard, 1957). 16. H. B. Paksoy, "Nationality and Religion: Three Observations from Omer Seyfettin" Central Asian Survey Vol. 3, No. 3, 1984. 17. Sina Aksin, 31 Mart Olayi (Ankara, 1970); Ernest E. Ramsaur, The Young Turks: Prelude to Revolution of 1908 (Beyrut, 1965). 18. Bu surec ile ilgili olarak, bak: Ahmed Emin [Yalman], The Development of Modern Turkey as Measured by Its Press (New York, 1914); idem, Turkey in World War (New Haven, 1931); Halide Edib [Adivar] The Turkish Ordeal (NY, 1928); Uriel Heyd, Foundations of Turkish Nationalism: The Life and Teachings of Ziya Gokalp (London, 1950); L. V. Thomas and R. N. Frye, The United States and Turkey and Iran (Cambridge, MA, 1951); F. Kazemzadeh, The Struggle for Transcaucasia 1917-1921 (NY, 1951); T. Z. Tunaya Turkiyede Siyasi Partiler, 1859-1952 (Istanbul, 1952); Serif Mardin, Jon Turklerin Siyasi Fikirleri, 1895-1908 (Ankara, 1964); G. L. Lewis, Turkey (London, 1965); idem, Modern Turkey (London, 1974); Feroz Ahmad, The Young Turks: The Committee of Union and Progress in Turkish Politics, 1908-1914 (Oxford, 1969); M. Gilbert, Winston S. Churchill, 1914- 1916. (Boston, 1971); B. Lewis, The Emergence of Modern Turkey (Oxford, 1976); S. J. Shaw & E. K. Shaw, History of the Ottoman Empire and Modern Turkey (Cambridge, 1977); Lord Kinross, Ataturk (New York, 1978); Alvin Z. Rubinstein, Soviet Policy Towards Turkey, Iran, and Afghanistan: The Dynamics of Influence (New York, 1982); M. Sukru Hanioglu, Bir Siyasal Orgut olarak 'Osmanli Ittihat ve Terakki Cemiyeti' ve 'Jon Turkluk' 1889-1902 (Istanbul, 1985); Sevket Pamuk, The Ottoman Empire and European Capitalism, 1820-1913: Trade, Investment and Production (Cambridge University Press, 1987); Resat Kasaba, The Ottoman Empire and the World Economy: The Nineteenth Century (State University of New York Press, 1988); Bruce Masters, The Origins od Western Economic Dominance in the Middle East: Mercantilism and the Islamic Economy in Aleppo, 1600-1750 (New York University Press, 1988); Selim Deringil, Turkish Foreign Policy during the Second World War: An "Active Neutrality" (Cambridge University Press, 1989); Masami Arai, Turkish Nationalism in the Young Turk Era (Leiden, 1991). 19. Kaynaklar icin bak: H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East Studies (Tokyo), 1992, No. 7; ve Yeni Forum (Ankara), Vol. 13, No. 277, 1992. 20. Joint Note of the Allied Governments in answer to President Wilson, The Murderous Tyranny of the Turks. Arnold J. Toynbee (Hodder & Stoughton, 1917). Tarihci Toynbee, 1919 Paris Baris Toplantisina katilan Ingiliz takiminin bir uyesi idi. Ek olarak bak: Arnold J. Toynbee and Kenneth P. Kirkwood, Turkey (Charles Scribners, 1927). 21. M. Kemal Oke, "Prof. Arminius Vambery and Anglo-Ottoman Relations 1889-1907" Bulletin of the Turkish Studies Association, Vol. 9, No. 2. 1985. 22. Nikki Keddie, Sayyid Jamal ad-Din "al-Afghani" A Political Biography (Berkeley, 1972); H. A. R. Gibb, Modern Trends in Islam (Chicago, 1947). 23. Masayuki Yamauchi, The Green Crescent Under the Red Star (Tokyo, 1991). 24. S. S. Aydemir, Makedonyadan Orta Asyaya Enver Pasa (Istanbul, 1970-1972). Uc cilt. (Birkac basimi yapildi); a. g. y., Tek Adam (Mustafa Kemal) (Istanbul, 1963-1965) Uc cilt; a. g. y., Ikinci Adam [Ismet Inonu] (Istanbul, 1966- 1969) Uc cilt. Ek olarak, bak: Feridun Kandemir, Enver Pasa'nin Son Gunleri (Istanbul, 1943). 25. Cemal ve Halil Pasalarin kimlikleri ve ilgili olaylar icin bak: S. S. Aydemir, Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Pasa (Istanbul, 1972) Uc cilt. 26. C. E. Bosworth, The Ghaznavids: Their Empire in Afghanistan and Eastern Iran, 994-1040 (Beirut, 1973). 27. V. Smith, The Oxford History of India (Oxford, 1919); Simon Digby, "Iletmish or Iltutmush? A Reconsideration of the Name of the Dehli Sultan" Journal of the British Institute of Persian Studies (Iran) 1970, VII, Sayfa 57-64. 28. Lt. Col. Sir Wolseley Haig & Sir Richard Burn (Eds.) The Cambridge History of India (1922-1953), Vol III, Turks and Afghans (1928). M. G. S. Hodgson, The Venture of Islam: Conscience and History in a World Civilization (Chicago, 1974); The Babur-Nama in English, (Memoirs of Babur) Anette S. Beveridge, Tr. (London, 1922). 1969 da yeniden basildi; Muhammad Haidar A History of the Moghuls of Central Asia Being the Tarikh-i Reshidi of Mirza Muhammad Haidar Dughlad, E. D. Ross, (Tr.), N. Elias, (Ed.) (London, 1898). Ikinci basim icin bak: (New York, 1970). 29. Z. V. Togan, Turkili Turkistan Sayfa 431. 30. Rusca'da "Sovyet," bir yonetim kurulu'na verilen addir. Ornegin, "sehir meclisi," "hukumet meclisi." 31. Istanbul'da 31 Mart 1909 olayini cikaran, "seriat isteyici" tur'den. 32. Bu sure icinde Kirgizlarin "Dordunculer" uzerindeki gorusleri icin bak: H. B. Paksoy, "Observations Among Kirghiz Refugees from the Pamirs of Afghanistan Settled in the Turkish Republic" Journal of the Anthropological Society of Oxford Vol. XVI, No. 1, 1985. 33. Seynour Becker, Russia's Protectorates in Central Asia: Bukhara an Khiva, 1865-1924 (Harvard, 1968). Oncesi sure icin bak: R. N. Frye, The History of Bukhara (Harvard, 1954). 34. S. White, "The Baku Congress of the Toilers of the East" Slavic Review September 1967. 35. Konusma'nin metni icin bak: Masayuki Yamauchi, The Green Crescent Under the Red Star (Tokyo, 1991). Toplanti ile ilgili ayrintilar icin bak: S. S. Aydemir, Suyu Arayan Adam (Istanbul, 1971). Dorduncu Baski. 36. Sevket Sureyya Aydemir, Suyu Arayan Adam (Istanbul, 1971). 37. Bilal Simsir, Ingiliz Belgeleri ile Sakarya'dan Izmir'e, 1921-1922 (Istanbul, 1972). 38. Ilk Ingilizce cevirisi 1888 de yayinlandi. Ayrintilar icin bak: Karl Marks, Friedrich Engels, The Communist Manifesto, Introduction and notes by A. J. P. Taylor (Penguin, 1967). 39. American Committee for the Liberation of the Peoples of Russia. 40. Coordinating Center for the Anti-Bolshevik Struggle. 41. Bak H. B. Paksoy, "Orta Asya Cogulcu Yonetim Gundemleri" Yeni Forum (Ankara), Vol. 13, No. 281, Ekim 1992. Pp. 32-42.
This counter has been placed here on 25 February 1999