Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Özlem Eylül 1998'de Adana'da ailemizin ilk (ve tek) çocuğu olarak dünyaya geldi.Doğduğu anda sol ayağı şişikti.Hamilelik sırasında doktorların ultrason kontrollerinde anne babanın uzun boylu olmalarına rağmen (1.85-1.74) normalden biraz ufak bir bebek olduğu görülmüştü.Doğduğunda ise boyu 50 cm,kilo ise 3.500 idi.Hastanede alınan kan tahlillerinde pek bir anormallik gözükmemesine rağmen,Çukurova Üniversitesinde bir çocuk doktoru şişik ayağın Turner sendromu adlı bir genetik hastalığın belirtisi olabileceği ve bunun araştırılması gerektiğini söyledi.Doğumdan bir ay sonra işimiz gereği (öğretmenlik) İzmir'e geldik.İlk bir kaç ay 9 Eylül Üniversite Hastanesi'nde Turner şüphesiyle bir çok test ve kontrol yapıldı.Yapılan testler genelde çok iyi olmasına rağmen kromozom analizinde Turner sendromunun varlığı tespit edildi.

Özlem 1998 yılının sonundan beri belirli aralıklarla hastanede kontrole gidiyor.Şimdilik boy ve kilo gelişimi kontrol edilmekte.Hormon tedavisi için henüz erken olduğu söyleniyor.Boy ve kilo gelişimi şu an için normale çok yakın.Fakat boy gelişiminin bu hastalarda 4-5 yaşından sonra yavaşladığını da unutmamak gerekiyor.

Özlem,bebekliğinde çok zor bir çocuktu.Hiperaktif demek doğru mu bilmem ama çok hareketli idi.4 aylıkken diş çıkarmaya,11 aylıkken yürümeye başladı.Çok sık gaz sorunu yaşamakta ve uykusuzluk sorunu çekmekteydi.Şu anda bu sorunları aşmış görünüyor.

Özlem'de TS'lilerin yaşadığı sorunlardan sadece şişik ayak,kepçe kulak ve orta kulak iltihabına sık yakalanma eğilimi var.Doğduğunda ayağı şişikti.(Hala şişik)Zaten hastalığın teşhisi de bu sebeple oldu.Yapılan kromozom analizinde TS'li olduğu anlaşıldı.(45 XO)

Bebekliğinde oyuncaklardan daha çok evdeki kitaplarla oynamayı severdi.Karalamaya bayılır,tüm kitapları karalardı.Rakamlara karşı büyük ilgisi vardı.İlk öğrendiği rakam hiç unutmam 4 idi.2 yaşına geldiğinde 10'a kadar olan rakamları öğrendi.Sırf rakamları hoşuna gidiyor diye saatlerce Kral TV'deki şarkı listelerini seyreder,orada duyduğu rakam ve şarkı isimlerini tekrar ederdi.Daha sonra harf merakı başladı.İlkokul öğretmenleri genellikle kelime öğrenmeden harf öğrenilmesinin sakıncalı olduğunu söylerler.Biz de bundan rahatsız olduk fakat önüne geçemedik.Kendi başına öğrendiği harfleri birleştirerek okumaya başladığında çok şaşırdık.Bunu tamamen televizyona borçlu.Hiçbir özel gayretimiz olmadı.Hatta bu olayın farkına geç bile vardık ve şok olmuştuk.Carrefour'da olduğumuz bir gün eşimle konuşurken bize aynen şöyle dediğini hatırlıyorum,"Orada Carfor yazıyor.Karfor değil.Siz yanlış söylüyorsunuz."Şu anda birçok kelimeyi okuyabiliyor ve yazıyor.

Özlem kreşe devam etmekte.Derslerine ve arkadaşlarına uyumu gayet güzel.Yüzmek,bilgisayarla oynamak,yemek yaparken annesine bazı küçük işlerde yardım etmeye bayılıyor.

                    Ana sayfa