Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

 

 

Nihat Bayraktaroğlu, Kerkük'te 1968 da doğdu. Küçük yaştan kendini Kerkük'ün soluğu olan Hoyrata vermiş. Irak rejimi altında, kendi milli hislerini açıkça ifade olanağı yasağına karşı önce - gizlice - arkadaşları arasında, sonra mecazi anlamda hoyratlar yazmaya başlamış.

Günümüzün, genç Hoyrat yazarları arasında BAYRAKTAROĞLU'u önemli yer almaktadır. Ve " Hoyrat: Irak Türklerinin Kimliği " olarak tanıtmaktadır.

Hoyrat ve Şiirlerinden Örnekler :

A / Hoyratlar

-1-

Kerkük'te Musalla var

Korya , Tisin, Kala var

Dördüne de hasretim

He diyerem Allah var

( Musalla, Korya, Tisin, Kala : Kerkük'ün semtleri / He

diyerem : Her zaman söylerim )

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gün battı kuşlar hüstü

Bülbül gülünnen küstü

Her gelen geçer bizden

Olmuşuğ yollar üstü

(Hüstü : Sustu / Gülünnen : Gülünden / Olmuşuğ:Olmuşuz )

 

 

Açın kafesi açın

Bülbülem güle kaçım

Ne hakkımı verdi felek

Ne koydu gözümü açım

 

 

Mey' den uyar

Meze var mey' den uyar

Biz meydan sahibiyiğ

He bize meydan uyar

( Sahibiyiğ : Sahibiyiz / He : Her zaman )

 

 

Kan içer

Damarlarım kan içer

Feleğe su gösterme

Susuz olsa kan , içer

 

 

Koyun kimin

O sürü koyun kimin

Düşmüşüğ kurt ağzına

Sahipsiz koyun kimin

( Düşmüşüğ : Düşmüşüz )

 

Az alırığ

Çox satıp az alırıx

Özümüz beş on tana

Gün be gün azalırıx

( Azalırıx : Azalırız / Çox : Çok )

 

 

 

 

 

 

 

 

- 8 -

Yoxam özüm

Yayiram yüxam.. özüm

Bir gün geli dillerde

Adım var yoxam özüm

( Yoxam : Yokum / Yayiram : Açıyorum / Yüxa : Yufka / Geli : Gelir )

 

 

 

- 9 -

Beğ evde

Kul kapıda beğ evde

Başı kestiv yan ettiv

Harda kaldı be.. gövde

( Beğ : Bey / Kestiv : Kestin / Ettiv : Ettin )

 

- 10 -

Çox yaralar

Tehne söz çox yaralar

Hiç kimse sağaltmadı

Sağalttım çox yaralar

Koysalar derdim diyim

Açaram çox yaralar

Baxma küçük hurdayım

Sinem, dert çox yer alar

( Tehne söz : Acı söz/Diyim : Desem / Açaram : Açarım / Alar : Alır )

 

- 11 -

Kerkük sen ne Kerkük'sen

Kaxmaz bir ağır yüksen

Yetim kimsesiz tekin

Belimi sen büküpsen

Suçumu sele bilim

Neyçin mennen hürküpsen

Dost halim yaman gördü

Dedi neden çöküpsen

Kırılır sert ağaçlar

Sen kopmayan bir köksen

Göz yumdum ağzım açtım

Dedim sebep Kerkük sen

 

 

 

 

 

 

 

Bu gelen ses saladı

Sala demex Allah'tı

Dediler bir düz yol var

Zan ettim Musalla'

Üz dönderdim Kıbleye

Mennen vayı Kala'dı

( Saladı : Ezan sesidir / Demex : Demek / Musalla : Kerkük'te bir semt / Üz dönderdim : Yüzümü çevirdim / Mennen vayı : Öyle sandım / Kala : Kerkük'ün meşhur Kala' sı )

* * * * * * * * * *

 

B / Şiirler

 

Aç KAPIYI

Aç kapıyı sana geldim, seninle bir sohbetim var

Gönül dolu senden yana yıllar boyu hasretim var

Aç kapıyı can sultanım vaslı eyyama bırakma

Bu görüş son görüştür yakında bir hicretim var

Ben bir bülbülü avara faslı gül baharım geçmiş

Kırık dallar bucağında her gün bin mihnetim var

Bağlanmışım kaydı dehr abdal gibi kuru yere

Ne taht devleti şöhret ne cahi bir servetim var

İçmişim badi hüzün feleğin badesinden ben

O günden bu güne kadar tüm dünyadan nefretim var

Ne tende cesaret kalmış ne gözlerde parlak ışık

Ne göz açıp ağlamaya ne gülmeye kudretim var

Yazdan gül benzim gören beni şadanlardan sanır

Bilmez gönül diyarında bilinmez bir illetim var

 

* * *

 

SÖYLE

Söyle derdin can dilberim çekme beni boş hesaba

Yandı gönül ahuzardan oldu diyarı haraba

Mihnetinden yandı ciğer yandı gönül yandı kan

Düştü kervanı muhabbet tükenmeyen bir azaba

Edeceğim hayatımdan bir itirafı hak Huda'ya

Felek ile yüz yüze bir gün duracağım bir itaba

"Bayraktar" söyler azizim yanma ateşi firkate

Dünya böyle dünya kalmaz değmez acı bir şaraba

 

* * *