George Dossin'in bahsettiği tablet metinleri incelendiğinde, Kral Samsi-Addu’nun iki şehir beyi arasındaki haberleşmeyi ihtiva ettiği anlaşılmaktadır... Ancak bu haberleşme, TURUKKU saldırıları hakkındaki bir nevi savaş raporlarıdır. Iasmah-Addu ile Isme-Dagan arasındaki bu raporların bir kısmı aynen şöyledir.
"Baban Samsi-Addu (konuşuyor)
Iasmah-Addu’ya şöyle de :
Supri Erah’ın bana gönderdiği notu bu kurye ile sana gönderiyorum.
Onu oku, belle.
Bana kendisine gönderilecek iki yüz kişilik kuvvet hakkında yazdı.
Uyuyanları uyandıran ve uyandırdıklarına hiç tayın vermeyen TURUKKULAR gibi yapacağız.
Biz şimdi, çorbada tuzu bulunmayanlara (mücadelemizde katkısı olmayanlara) karşı böyle davranacağız.
Yararlı olana ve adam istemeyene düzenli olarak adam vereceğiz. Ayakta
durabilmek için adam isteyene
ise adam vermeyeceğiz.
O halde, bölgesinde tutunabilmesini teminen ona, besleyebileceği yüz adam ver.
Onun bölgesi çok önemlidir. Bu yüz adam onun bölgesinde tutunsun ve orasını korusun.
Bu notumu sana . . . . . ayının üçüncü günü gönderiyorum."
"Kardeşin Isme Dagan (konuşuyor)
Iasmah-Addu’ya şöyle de :
TURUKKU düşmanı çıktı ve . . . . . a vardı.
O Kakkulatim’i işgal etti.. . . . . . . . . . . .
Öküzleri ve ganimeti ortadan kaldırdı. (gasbetti)
Bu akından beri TURUKKULAR’ın sayısı fazla görülmüyor, fakat artabilir.
Onlar gelmeye devam edecekler.
Olup bitenleri öğreneceğim, sonra sana daha ayrıntılı haber göndereceğim."
" Kardeşin Isme-Dagan (konuşuyor)
Iasmah-Adu’ya şöyle de :
Bana yazdığın TURUKKULAR ile ilgli haberler değişti.
Bundan dolayı şimdiye kadar sana kesin bir haber veremedim.
Onların işine gelince, yapmayı düşündükleri dostluk antlaşması imkanı ortadan kalktı.
Iantakim, Lu-Ninsnanna, Water-Nanum ve aynı şekilde soylular bekliyorlar.....
Gerçekten de şu sözleri yazdılar :'Madem ki sen bu rehineleri vermek
istemiyorsun, yarın veya yarından
sonra biz oraya (istediğimiz yere) gideceğiz.
Orası yazılsın, bilinsin ve oraya gidilsin. Kararını da vermiş
olarak bölgende
hazır bulun.'"
"Kardeşin Isme-Dagan (konuşuyor)
Iasmah-Addu’ya şunu söyle :
Bana TURUKKULAR hakkında yazmıştın.
TURUKKULAR'ın çıkış hareketinde bulundukları gün çok meşgül olduğumdan sana haber veremedim.
Kuvvetlerimiz onları takip etti.
Ve ben çok sayıda düşman öldürdüm.
Sonra grubumuz nehir kıyısına vardı ve oraya yerleşti.
Nehir kabardığından kuvvetlerimiz karşı tarafa geçemedi.
Sonra ben onları karşıya geçirebildim ve Tigunanim memleketine sevkettim.
Kuvvetlerimizin geçişinden sonra nehir alçaldı ve TURUKKULAR da gece nehri geçtiler.
Onların geçişinden sonra nehir yeniden kabardığından, nehri ben tek başına geçemedim.
TURUKKULAR şimdi Tigunanim diyarında (ülkesinde)...
Onlar buraya geldiklerinde şöyle dediler :
'O yurduna doğru gitti.'
Bu notumu mütakiben, TURUKKULAR hakkında sana tam bir rapor göndereceğim."
"Kardeşin Isme Dagan (konuşuyor.)
Iasmah-Addu’ya şöyle de :
Haklarında benden haber istediğin TURUKKULAR Tigunanim diyarında
bulunuyorlar. İlk önce onlar
açlıkla karşılaştılar.
Hirbazanim diyarına gitmişlerdi.
. . . . . zuri Köyü onlarla sıkı dostluk münasebetleri kurmuşlardı. Bununla beraber köyün bütün erkeklerini öldürdüler, halkı katlettiler ve mallarını yağmaladılar.
Bu köy yağmalanmıştı. . . . . . . . . . .
TURUKKULAR, bu köyden beş günlük erzak almışlardı.
Tıpkı bu köy halkı gibi önce dost oldukları ve sözlerini dinlettikleri
Tigunanim halkı da bu sert tavırları
yüzünden TURUKKULAR'a düşman kesildiler.
Oysa TURUKKULAR kıtlık içindedirler ve yiyecekleri de yoktur.
Onlar halen bu ülkede bulunuyorlar.
Benim bu notumun gönderilmesinden sonra onların buradan gitmeyi
düşüneceklerini sanırım. Onların
nereye ve hangi güzergâhı takip ederek
gideceklerini sana yazacağım.
Sağlığım yerinde. Birliklerim de iyidir.
Sağlığınla ilgili haberleri aksatma."
Iasmah-Addu’ya şöyle de :
Bana bahsettiğin ve elde tutamayacağımızı belirttiğin Susarra diyarını sana Isar-Lim anlatsın.
Şefleri Lidaya ile birlikte TURUKKULAR savaşa koyuldular ve iki şehri mahvettiler.
Yardıma geldiğimde dağlara çıktılar.
Anladık ki burası tutunmaya elverişli değildir.
Ben . . . . . . . . . . . .
Bu ülken, sonra . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arrapha ve Dabra
diyarından . . . . . . . . . . . e ..... sonra .....
ülkenin dahili kuvvetleri
terhis edilecekler.
Sağlığım iyi, için rahat olsun."
"Kardeşim Isme-Dagan (konuşuyor)
Iasmah-Addu’ya şöyle de :
Bir adam . . . . . Amursakim’e geldi ve şunları söyledi : 'TURUKKULAR amursakim siperi . . . . . . . . . . . . . . . . . ve dört günlük iaşe, . . . . . . . . . .'
Bunu ....düşündüm : 'Kuvvetler . . . . . . . . (Ben bile) seni teslim etmek istiyorum.'
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ve . . . . . . . . . . .
Memleket . . . . . Zal’a doğru . . . .
Buna, . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Onun haberleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ."
"Baban Samsi- Addu (konuşuyor)
Iasmah Addu’ya şöyle de :
Qabra’da bir ordunun teşekkül etmesi üzerine Isme Dagan’ı bir ordu ile Ahazim diyarına gönderdim.
Bana gelince, ben de bu şehre hareket ediyorum. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ve.... o . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
O, bu memleketin ordularının öncülerini ve onların etrafında toplanan TURUKKULAR'ı yok etti.
Bir tek kişi bile kurtulamadı. Ve o gün bütün Ahazim diyarını ele geçirdi.
Bu 'Davidum', ülkenin gözünde büyük.
Sevin ! Burada kardeşin 'Davidum'u öldürürken sen, Orada, kadınların arasında kalıyorsun. O halde şimdi, ordu ile birlikte Qatanum’a gideceğin zaman tam bir er kişi gibi ol. Kardeşin gibi sen de ülkende büyük bir ün kazan."
"Kardeşin Isme-Dagan (konuşuyor)
Iasmah-Addu’ya şöyle de :
Gönderdiğin iki kurye buraya salimen geldi . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . Zikri-Addu, li . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Sen bana yazdın : ... Sonra . . . . . . . . . . . . . . . . .
Onu buraya gönderme. Keşke . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . memleketin evlatları . . . . . . . . . . . .
Birçok . . . . . . . . ile . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Buraya vasıl oldular, ve . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bu haberi aldığın zaman, son derece . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bu haberden önce . . . . . . . . . . .
Kuvvetler sana doğru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . yoktur. İş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . tutundu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
İşte bu La’um ki Isar-Lim ile birlikte . . . . . . . . . .
Evvel emirde Esnuma’nın adamına dikkat etmedi.
Şimdi kralın önünde bu iş konusunda
ilahların andı söylenecek. O, ona
tanıklarını gönderdi. Bana gelince, ilahların yemini . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . size para verdik. Ağzım çok . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . Istar,
kuvvetlerin başına geçmesi için göndereceğim. Çabucak
kuvvetleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .
Esnunanna’ın adamı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .diğer gerçek de . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . düşman . . . . . . . . . . . . . . . . ve TURUKKULAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . savaştık. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Kuduz bir öfke istila etti beni . . . . . . . . . . . başı yaptım. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
O kimse ki, her şeyden önce memleketin ortasında . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .o devam edecek . . . . . . . . . . . . . . benim karşıda . . . . o devam etti. . . . . . . . . . .
Bütün bu iş . . . . . . . . . . . den . . . . . . . . . . . . . . .
Onu yerleştirme . . . . . . . . . Haneen’ler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . bir başkası . . . . . . . . . . . . . .
Dagan’a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Benimle karşılaşacak olan Esnuanna’nın kuvvetleri, Haneenler . . .
Onların .... kaybı . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Uzatmadım ve . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . içinde kararlar . . . . .
Tiri ayının 20. günü bu notumu sana gönderdim."
"Kardeşim Iasmah-Addu (konuşuyor)
Isme-Dagan’a şöyle de :
Kral bana herşeyden önce, TURUKKULAR'ın hücum ettiklerini Nithim’i kuşattıklarını yazdı.
O günden beri ne Kral ve ne de sen, bu adamların öldürülüp öldürülmediklerini, kaçıp kaçmadıklarını yazıp bildirmediniz.
Oysa ki, Asraya’nın yüreği endişelidir.
Şimdi sen bana, onların durumunu eksiksiz belirten bir rapor ile sağlık haberlerini gönder."
___________________________
Kil tabletler ile bilgiler aşağıda belirtilen makaleden alınmıştır:
Bayram, Sadi; Mukaddes Kitaplara Göre Hz. Nuh'un Gemisi