
Denizin
Dibinde Hatçam
Evlerinin
önünde pınarlar harlar
Hatçam çıkmış pencereye ay gibi parlar
Ben Hatça’yi yitirdim de dumanalı dağlar
Gözlerimin pınarları durmadan çağlar
Ovalara
duman çökmüş göremedin mi
A kız kendi saçını öremedin mi
Alçaklara karlar yağmış yükseklere buz
Gel sarılalım gaçalım ince belli kız
Denizin
dibinde Hatçam demirden evler
Ak gerdanın altında da çiftedir benler
O kınalı parmaklar da o beyaz eller
Yolcuyu yolundan eyleyen dilber
Dalga dalga dalga dalga dalgalanıyor
Hatçayı görenler sevdalanıyor
Üçünü de besini de Hatçam onuna
Ben de yandım Hatça’mın basma donuna
Yüce
dag başına Hatçam ekin ekilmez
Yağmur yağmayınca Hatçam kökü sökülmez
Ellerin köyünde Hatçam kahir çekilmez
Doldur ağıları içelim Hatçam
Varman kızlar varman kirli çobana
Çoban evde durmaz gider yabana
Ovalara duman çökmüş göremedin mi
A
kız kendi saçını öremedin mi
Arvalli
dedikleri bir büyük şehir
Şehir oldu bana her zaman zehir
Çok dediler arkadaşlar yar senin değil
Doldur ağıları içelim Hatçam
Yüce
dağ başında Hatçam harmanın mı var
Harmani kaldırmaya dermanın mı var
Hatçam beni öldürmeye fermanın mı var
Doldur ağıları içelim Hatçam
Yöre:Burdur
Denizin
Dibinde Hatçam'ın Hikayesi
Burdur’dan Antalya’ya doğru giderken yaklaşık 38 km. Uzaklıkta bulunan Arvalli, yeni adi ile Bağsaray köyünde geçer hikaye.
Hikayeye göre Hatçe isminde bir
güzel kadın köyün meydanındaki duvarında çift oluklu pınar bulunan bir evde oturur. Türküde sözü geçen pınar bu pınardır.
Hatçe
güzel ve alimli bir köy güzelidir. Köyün çobanı Hatça’ya gönlünü kaptırır. O da çobanı sever. Ne var ki Hatçe evlidir.
. Kader onları bir türlü bir araya getirmemiştir. Her ne kadar olumsuzluklar
çok olsa da aşklarına engel olamazlar ve bir zaman
sonra birlikte kaçmaya karar verirler. Çobanla birlikte kaçarak
Antalya’ya yerleşirler. Yaklaşık 5 ay sonra yakın bir köyde (Kayis) de buna benzer bir olay gerçekleşir ve İbrahim CAN isimli mahalli sanatçı bu türküyü yakar.