Beyaz Gelinlik
Yamacın tehlikesine karşın, kestirmesinin rahatlığına,
Hızlı hızlı bir yolcu geliyordu, ince uzun patikanın başında.
Ne kadarda kendinden emin yürüyordu, vakur, olduğunca,
Oysa yetecekti bastığı taşın nankörlüğü, ölümü için ona.
Gecenin karanlığına nispet, serinliğinin hoşluğunda,
Ürkek bir ceylan gölgesi vurdu ufka, Orman dağının başında.
Bilseydi aç kurdun yemek için, ona pusu kurduğunu gün ağardığında,
Bekler miydi güneşi tüm zerafeti ile koşmak için bir tutam yeşile doğada.
Kar yağıyordu soğunun acımasızlığına keza, bakirenin düşleri vardı beyazında,
Onun düğünüydü... Kocasına atıyordu kalbi, küçük göğüslerinin altında.
Mutluyuz yazan süslenmiş arabanın freni patladığında,
Sevinecek miydi tertemiz kefeniyle hazır olduğuna.
atila uslu