a. Küfür
Nefs-i emmârenin sıfatlarından birincisidir. İnsanların insanlığına, müslümanların da müslümanlığına mâni olan en büyük âfet küfürdür. İster kelime-i küfür olsun, ister kâfirlerin küfrü gibi olsun.
Kelime-i küfrü söyleyen insan eğer müslüman ve evli bir kimse ise nikâhı derhal bâtıl olur, hacca gittiyse haccı da bâtıl olur; yeniden tevbe-i nasuh ile tevbe edip imanını tazelemesi, nikâhını yenilemesi, eğer hacı ise bir daha hacca gitmesi gerektir. Eğer küfür hali üzre maazallah ölürse âhiretteki yeri ebediyyen cehennemdir. Hakk’ın cemâlini de görmekten mahrum kalır.
Küfür kelimesi imanın zıddıdır ve örtmek, setretmek, saklamak mânâsına gelir. Hak Teàlâ Hazretleri’nin vahdaniyyet-i ilâhiyyesini ve sıfat-ı ulûhiyyesini, Peygamberimizin peygamberliğini veya şeriatini veya din-i İslam’a müteallik akaidi inkâr eylemekten ibarettir. İmansıza kâfir denmesinin sebebi Hakk’ı setredip sakladığı içindir.
Bu küfür de dört nevi üzeredir:
Birincisi; küfr-i inkârîdir ki, asla Cenâb-ı Hakk’ı bilmeyip, ikrar ve onun varlığını itiraf eylememekten ibarettir.
İkincisi; küfr-i mücerredidir ki, Allah Teàlâ’yı bilir velâkin lisaniyle ikrar eylemediğinden ibarettir. İblisin küfrü gibi.
Üçüncüsü; küfr-i inadîdir ki, kalbiyle bilir, lisaniyle de ikrar eder de hasedinden nâşi din-i İslama mütedeyyin olmamasından ibarettir. Ebû Cehil’in küfrü gibi.
Dördüncüsü; küfr-i nifâkîdir ki, lisaniyle ikrar edip kalbiyle inanmayan kimse gibidir, İbn-i Übeyy, İbn-i Selûl gibi.
Gecenin karanlığına ve mezara sövmek ve nimetlere şükretmeyip fiilen ve kavlen inkâr etmek; dine ve imana sövmek küfre götürür.
Günah Kitabı’nda, küfrü mûcib şeyler yazılmıştır, oraya müracaat olunması rica olunur. Bizim “Mızraklı İlmihal”de de oldukça malûmat vardır. Cenâb-ı Hak cümlemizi küfr ve şirk’i mûcib hallerin hepsinden muhafaza buyursun, âmin!..
Küfrün Tarifi
Küfrün en kısa tarifi şöyledir: Şer’an ta’zimi vacib olan şeyleri tahkir ve tahkiri vacib olan şeyleri ta’zim etmektir.
Şer’an ta’zimi vacib olan şeylerden bazıları şunlardır: Meselâ Kur’ân-ı Kerîm’i ve onun okunduğu yerleri, Kâbe-i Muazzama’yı, mescidleri, bazı âyetleri, ulemâ-yı zevi’l-ihtiram hazerâtını, müctehidîn-i izam hazerâtını, sahâbe-i güzîn hazerâtını, bahusus Hazret-i Ebû Bekir’le Hazret-i Ömer radıyallahü anhüm hazerâtını, peygamberler ve bahusus bizim Peygamberimizin getirdiği şeriat-ı garrâ’yı Muhammediye’ye tamamıyla veya kısmen inanmamak vesaire gibi...