Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
 
TANGOWEB
 

Referanslar

http://come.to/tangoweb

Kaynaklar
 

K O N U L A R 

ANA MENÜ
ULUSLARARASI TERÖRİZM
OSAMA BİN LADEN BİN MUHAMMED
ULUSLARARASI TERÖR ÖRGÜTLERİ
ULUSLARARASI TERÖR ÖRGÜTLERİ - TÜRKÇE -
ÜLKE ETÜDLERİ
T Ü R K İ Y E
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
YUNANİSTAN
BATI TRAKYA
ERMENİSTAN
GÜNEY KIBRIS RUM KESİMİ
I R A K
KUZEY IRAK
İRAN İSLÂM CUMHURİYETİ
RADİKAL İSLÂMİ HAREKETLER
SURİYE
FİLİSTİN
ALEVİLİK
AZINLIKLAR
ASURİLER, KELDANİLER, YEZİDİLER
KAFKASYA, ORTA ASYA,   TÜRK DÜNYASI
ASYA, ORTA DOĞU, ATLAS, KÖRFEZ ÜLKELERİ
İSTİHBARAT VE GÜVENLİK KURULUŞLARI
TÜRKİYE'DEKİ  DİPLOMATİK MİSYONLAR
ULUSLARARASI  KURULUŞLAR
DİNLER, MEZHEPLER, TARİKATLAR
ANARŞİZM - ANARŞİSTLER
BİZANS, PONTUS, KIBRIS, ANTİ-TÜRK
ORGANİZE SUÇLAR
ÖNEMLİ GÜNLER
YAZILAR
FORUMLAR
ÇEŞİTLİ
INTERNET MEDYA

D O W N L O A D

 
GÜNCEL
ABD'NİN TERÖRLE
TANIŞTIĞI GÜN
EN ÇOK ARANAN
22 TERÖRİST
OSAMA BİN LADEN, AFGANİSTAN, TALİBAN
PROFİLLER
OSAMA BİN LADEN
  Video Bantın Çözümü
  Veda Mesajı
 
GÜNEY ASYA TERÖR ÖRGÜTLERİ
HİNDİSTAN VE PAKİSTAN'DA 
 FAALİYET GÖSTEREN TERÖR  ÖRGÜTLERİ
 
GÖRÜŞ, ÖNERİ VE KATKILARINIZ İÇİN
tangoweb@hotmail.com
   
Kuruluş 30 Ağustos 1999
Güncelleme 25 Şubat 2002
Y A Z I L A R
 
HİZBULLAH - 1
 
HİZBULLAH'IN KANLI YOLCULUĞU

Millî Türk Talebe Birliği ve Akıncılar Derneği içinde faaliyet gösteren kimi köktendinci gruplar, 1980 yılı ortalarında Diyarbakır'da Vahdet Kitabevi'nde bir araya geldiler. 

Türkiye'nin terör olaylarından henüz kurtulduğu 1980'li yıllar. Sol örgütlerin büyük darbe yediği dönem. Derneklerin, partilerin kapatıldığı bu dönemin şaşkınlığını atan ve genellikle Millî Türk Talebe Birliği (MTTB) ve 600 kadar şubesi bulunan Akıncılar Derneği içinde faaliyet gösteren kimi köktendinci gruplar, 1980 yılı ortalarında Diyarbakır'da Vahdet Kitabevi'nde bir araya geldiler. ''Fikrî Toplantılar'' ın yapıldığı bu kitabevindeki tartışmalar, 12 Eylül ihtilâliyle önemli sarsıntılar geçiren sağcı-dinci grupların yeniden toparlanması için bir başlangıç oldu. Toplantıya Fidan Güngör, Hüseyin Velioğlu, Mansur Güzelsoy, Abdullah Yiğit (Mehmet Ali Bilici), Ubeydullah Dalar katıldı. 

Toplantıya katılanlardan bazıları dikkat çekmektedir. Örneğin Fidan Güngör. İleriki tarihlerde Hizbullah ''Menzil Grubu"nun Siyasî Lideri olarak ortaya çıkacak olan Güngör, Diyarbakır Hazro doğumlu. 1978'e kadar MTTB'de faaliyet gösterdi. 1974'te memur olarak çalıştığı TRT'den 12 Eylül ihtilâliyle birlikte ayrıldı. MTTB'den ayrılmasının ardından İslâmcı mücadeleye ağırlık verdi.

Diğer kişi ise Mansur Güzelsoy. Daha sonraları Menzil'in Dinî Lideri olarak ortaya çıkacaktır. İleriki yıllarda Hizbullah'ın vurucu gücü İlimciler'in lideri olan Hüseyin Velioğlu da MTTB kökenli.

İkinci toplantı 1981'de Batman'daki Cem Kitabevi'nde düzenlendi. Batmanlı Ekrem Baytap 'ın sahibi olduğu kitabevindeki toplantıyla aynı yıllarda üçüncü toplantı ise İstanbul Kasımpaşa'da gerçekleştirildi. Akıncılar Derneği'nden 8 kişilik bir grup ''kitap okumak ve fikir tartışması'' için bir araya geldiler. Batman, Diyarbakır, İstanbul hattı, örgütün bu etkinliğini sürdürdüğü rota açısından da ilginç ipuçları vermektedir.

Bu üç toplantıda da fikrî tartışmalardan çıkan sonuç şöyle özetlenmektedir:

''Laik cumhuriyetin yıkılması ve yerine İran'dakine benzer bir İslâmi devletin kurulması zorunluluğu...''

Hizbullah bu kitabevleri çevresinde, Özellikle Güneydoğu'daki imam-hatip liselerindeki potansiyelini de değerlendirerek bir yapılanma içerisine girdi. Giderek büyüyen grup, ileride kanlı örgüt Hizbullah'ın ana kadrosunu oluşturacaktır.

İLK EYLEMLER

Yıl 1983... Kasımpaşalı Hizbullahçıların da aralarında bulunduğu bir grup, İstanbul'da Tekel büfelerinin de aralarında olduğu küçük soygun olaylarıyla eylemlere başladı. Örgütün ilk büyük eylemi bir yıl sonra Mecidiyeköy'de bir kuyumcu soygunu. Bir Hizbullahçı olay sırasında polisin elinden kaçamadı. Sonraları ''İslâmi Hareket'' olarak lanse edilecek bu yapılanmanın içinde örgütün lideri İrfan Çağırıcı ile kardeşi Rıdvan Çağırıcı da bulunuyor. Çağırıcı, bir cami avlusunda sakladıkları silâhları da polise gösteren kişi. O dönemde güvenlik birimleri 01. 11.1984 tarihli basın açıklamalarında olayı şöyle duyurdular:

''İstanbul ilinde bir kuyumcu soygununa müdahale eden güvenlik kuvvetleri ile sanıklar arasında çıkan çatışma neticesi, faillerinden biri olay yerinde yakalanmıştır. Şahsın yapılan sorgusunda, illegal Hizbullah örgütü mensubu olduğu, kuyumcuyu örgüt adına arkadaşlarıyla birlikte soymaya teşebbüs ettiği öğrenilmiştir. Genişletilen tahkikat sonucunda örgüt mensubu olduğu anlaşılan 13 kişi, 1 adet Sten makineli tabanca, 4 adet çeşitli çapta tabanca, bu tabancalara ait şarjörler, bine yakın mermi ve bol miktarda örgütsel dokümanlarla birlikta yakalanmışlardır. Sanıkların yapılan sorgusu ve ele geçen dokümanların değerlendirilmesiyle, 'mevcut anayasal düzenimizi yıkarak, yerine dinî esasları temel alan bir şeriat devleti kurmayı amaç edindikleri, amaçlarını gerçekleştirmek için silâhlı mücadeleyi örgütledikleri, 1983 yılında kurdukları Hizbullah Örgütü adına çeşitli eylemlere karıştıkları' tespit edilmiştir. Soruşturma sonucunda, 1983-84 tarihleri arasında İstanbul'da bakkal, market ve oto gasplarından oluşan toplam 19 faili meçhul olayın, bu örgüt mensuplarınca gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Dar-ül Harp (Harp Hâli) şartlarının Türkiye'de var olduğuna inanan örgüt mensupları, bu eylemlerini, Hz. Peygamberimizin döneminde Mekke'de müşriklere yönelik yapılan kervan gasplarını örnek alarak gerçekleştirdiklerini beyan etmişlerdir.''

Örgütün Teşkilât Genel Emiri'nin İrfan Çağırıcı, Askerî Kol Başkanı'nın Selim Gülcan, İçtimai Kol Başkanı'nın Nejat Atiker , İstihbarat Kol Başkanı'nın Mehmet Balmaz, Tebliğ Kol Başkanı'nın da Metin Torun olduğu belirlendi. Haklarında İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı 27 Aralık 1984 tarih ve 1984/732 esas, 1984/732 kayıtla dava açılan ve 1984/479 karar sayılı iddianamede adları geçen diğer militanlar da şöyle :

Rıdvan Çağırıcı, Ramazan Koyuncu, Selim Ayhan, Erdoğan Torun, Adil Ateş, Metin Sarıkaya, Ramazan Karakaya, Abdullah Bilen, Halit Tekin, Mehmet Kahveci, Mustafa Gülcan, Lütfü Esen.

Sanıkların bir bölümü gazeteci Çetin Emeç cinayetine de karıştıkları gerekçesiyle halen Bandırma Cezaevi'nde. Örgüt o dönemde büyük darbe yedi.

BİR BAŞKA GEREKÇE

PKK'nin etkin olduğu yıllar. Köylerin basıldığı, kadın çocuk demeden yüzlerce insanın katledildiği dönem... Özellikle siyasilerin ''Bir avuç eşkıya'' diye yorumladığı PKK'lilerle güvenlik güçleri arasında amansız bir mücadelenin yaşandığı 1987 yılı.

Marksist örgüt PKK'nin bu eylemleri bölgedeki bazı kitabevlerinde İran modelinden etkilenerek fikir düzeyinde çalışmalar yapan bazı İslâmcı grupların fitilini ateşlemeye yetti. Hareket, ''dinsiz kâfir'' olarak adlandırılan PKK'lilerin kadın çocuk demeden yaptığı katliamlara bir tepki olarak büyüdü, bu fikir hareketi ileriki yıllarda tarihin en kanlı örgütlerinden birinin de oluşmasına yol açtı: Hizbullah...

''Allah'ın Partisi - Allah'ın Askerleri'' anlamına gelen Hizbullahi yapılanmalara ilk kez Hüseyin Velioğlu'nun Diyarbakır'dan ayrılarak Batman'a gittiği 1987 yılında rastlanmaktadır. Velioğlu, Hizbullah'ın birlikte ilk tohumlarını attığı arkadaşı Fidan Güngör ve Mansur Güzelsoy'dan ''Silâhlı mücadeleye karşı çıktıkları'' gerekçesiyle ayrıldı. Silâhlı mücadeleye karşı çıkan Güngör, bunun gerekçelerini şöyle açıklamıştır:

''İslâmi hareketin ilk merhalesi az sayıda Müslümanın özel bir gayret sonucu eğitilmeleridir. Bunlar ileri dönemlerde öncü görevi üstlenecek kadrolardır. Hareketin daha ilk günlerinde işe okuyarak başlanmasını istiyor rabbimiz... Bu şu anlama gelir: Çalışmalar, bilgilenmeyi, kültür edinmeyi ve buna dayalı olarak düşüncenin gelişmesini sağlamayı amaçlamaktadır...''

Velioğlu, Batman'da İlim Kitabevi'ni kurdu. İlimciler olarak adlandırılan Hizbullah'ın tehlikeli kanadının yapılanması burada sürdü.

1988'de taban kazanma faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Özellikle PKK ile mücadelenin sürdüğü bu dönemde Velioğlu ve grubu, dini düşünceleriyle ön plana çıkan kişileri çevresine aldı, lise öğrencileri ve gençliğin diğer kesimlerine el attı.

Akrabalık ve aşiret bağları örgütlenmeyi güçlendirdi. PKK terörü tırmanırken Hizbullah yapılanması önce Batman, ardından da Diyarbakır ve ilçelerinde hızlandı. ''Etki-tepki'' diye tanımlanan bu süreçte kendilerine bu adı vermeseler de Hizbullahçılar, PKK sempatizanlarıyla küçük sürtüşmelere girmekten kaçınmadı.

Güneydoğu'da 1991'den itibaren faili meçhul cinayetlere rastlanmaya başlandı. Diyarbakır'da, Mardin'de, Silvan'da, Gercüş'te, Nusaybin'de birileri günün herhangi bir saatinde sürekli tetiğe bastı.. Enselerinden Takarov marka tabancalarla kurşunlananlar da bölgelerinde solcu, yurtsever, Kürt aydını ya da laik kişilerdi.

PKK'nin yarattığı korku ve gerginlik faili meçhul cinayetlerin yarattığı kaosa terk etti yerini. PKK'li gruplar ve sempatizanları, yandaşlarını hedef alan bu saldırılarda hep aynı adresi gösterdi: Hizbulkontra...

Batman ve Diyarbakır'daki İslâmcı gruplar Hizbulkontra suçlamasına tepki gösterdi. Hizbullah deyimine ise tepki vermediler.

Ancak Hizbullah, PKK'ye karşı bir güç olarak örgütlenmede zaman kaybetmedi. Temelleri 1980'li yıllarda atılan yapılanma kısa sürede bir
örgütlenmeye dönüştü. Camiler örgütün toplantı alanları olarak kullanıldı.
PKK ile mücadele içinde olan güvenlik güçleri ise uzun süre bu yapılanmayı
bir tehlike olarak görmedi.

ÖRGÜTLENME

Resmi kaynaklara yansıyan bilgilere göre İlimciler ve Menzilciler olarak adlandırılan Hizbullah, ''Ulema'' (din adamları) önderliğinde örgütlendi. İki örgütün de birer ''Genel Emiri'' oldu. Örgütler Siyasî ve Dinî ağırlık olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu yapı Menzilciler'de daha belirginleşti. Menzilciler'de Fidan Güngör ''Siyasî'' , Molla Mansur Güzelsoy da ''Dinî'' lider olarak adlandırıldı.

Örgüt yapısı da şöyle oluştu :

Şûra : Klâsik partilerdeki merkez komite işlevini görür. Karar ve yürütme kurulunu denetler. Örgütün siyasî, askerî ve lojistik, basın yayın ve halkla ilişkiler gibi kol sorumluları Şûra içindedir.

Şûra'nın Görevleri : Eylem kararı almak. Hayata geçirilmesi yolunda fetva vermek. Yeni katılımların çalışma alanlarını belirlemek. Örgütlenme ve yapılanmayı gerçekleştirip örgüte yön vermek. Örgütü yönetmek ve denetlemek.

Şûra'nın altında Siyasî ve Askerî Kanatlar yer alır :

Siyasî Kanat : Ulema, Hizbullah ve İslâm davasının propagandasını yapan elemanlardan oluşur. Bunlara Tebliğci ya da Davetçi denir. Siyasî Kanat birim mensuplarına genelde tebliğci, Cami Grupları'na ''Seyda'' ve Grup Sorumluları'na ''Mele'' (molla) denir.

Siyasî Kanat, belirlenen amaçlar doğrultusunda din temasını işler, dindar ve muhafazakâr kesimin şeriat özlemini körükler, dinsel âdetler ile yerel gelenek ve göreneklere sahip çıkar.

Kur'an kursları, dinî nikâh, taziye, mevlüt gibi münasebetler, Hizbullah lehine başarıyla kullanılır. Cami ve mescitlerdeki kadrolu imamlara ek olarak medrese çıkışlı mollalar ile Siyasî Kanat elemanları işbirliği halinde çalışır.

Köylerde, ibadethanelerde, cemiyet ve cemaat toplantılarının yapıldığı mekânlarda hızlı bir yapılanma ve kadrolaşmaya gidilir.

Siyasî kanat her biri üç ile beş kişiyi kapsayan üç alt birimden oluşur :

Halk Birimi : Cami, mescit, Kur'an kursu, kahvehaneler, halkın toplandığı yerlerde veya özel münasebetlerin yapıldığı mekânlarda çalışır.

Ortaöğretim Birimi : Ortaokul ve liselerde, yurtlar öğrenci evlerinde faaliyet gösterir, öğrenci sorunlarıyla ilgilenme, sınavlarda yardımcı olma, harçlık sağlama vaatleriyle öğrencilerle ilişkiye geçilir. Dinsel sohbet ve ibadet gibi yollarla eğitim verilir. Bu arada siyasî militanlarca da propaganda yapılır.

Yükseköğretim Birimi : Üniversite ve yüksekokullardaki öğrenciler arasında çalışır. Bu iş için kampuslar, kantinler, kütüphaneler, öğrenci yurt ve evleri ve mescitler kullanılır.

İçtimai ve İstihbarat Kolu : Fiilen siyasi kanat çatısı altında çalışır. Görev alanları çok geçişli olmakla birlikte İçtimai Kol, örgütün cemiyet, cemaat, tarikat, özetle halkla ilişkiler birimi gibi çalışır. Daha ziyade örgüte malî destek sağlar.

Askerî Kanat : Bu kanada ''Cihat Grubu'' da denilmektedir. Çünkü nihaî amacı mevcut düzeni yıkmak için İslâmda kutsal savaş anlamına gelen cihat ilân etmek, yani şiddet yoluyla iktidarı devirip yerine şeriat esasına dayalı bir İslâm devleti kurmaktır. Bu amaçla elemanları askerî eğitimden geçirip vurucu timler oluşturup halkı düzene karşı ayaklandırır.

Hizbullah'ın Askerî Kanadı'na bağlı olarak faaliyet gösteren ''İcra Birimi'' kanlı olaylara imza atan grubu kapsamaktadır. Diğer bir adı ''Eylem Grubu'' olan bu yapılanma kendi arasında ''Satırcılar'' , ''Tetikçiler'' olarak iki alt kümeye ayrılır.

Eylem kümesi şöyle oluşur:

Tetikçi : Bizzat eylemi yapar.

Yakın Koruma : Eyleme fiilen karışmayıp, tetikçiye müdahale olması halinde duruma el koyarak onu yakından koruyup kollar.

Emniyet Nöbetçisi : Eylem yerinden belli bir uzaklıkta bekleyip çevreyi gözetleyen tetikçiyle yakın korumayı kollar.

Hedef Gösteren: Vurulması gereken hedefi gösteren, kılavuzluk eden kişi.

Örgütün İcra Birimi Sorumlusu, Şûra tarafından alınan eylem kararını alt birimdeki Hücre'lerden birine aktarır. Eylemi yapacak hücrede en az iki kişi olması gerekmektedir.

İcra Birimi'nin bir başka kolu olan Sorgu ve İnfaz Birimi ise örgüt aleyhinde faaliyette bulundukları saptanan kişileri sorgulanmak üzere kaçırıp bir yere götürme görevini üstlenir. Sorgu, bu birim üyeleriyle kaçırılan kişi hakkında istihbarat çalışması yapan Siyasî Kanat mensubu bir üyenin de katıldığı üç kişilik bir tim tarafından yapılır.

Sorgulanan kişi tövbe ederse serbest bırakılır. Tövbe etmediği takdirde kurtulma şansı çok azdır. Tövbe etsin ya da etmesin sorgulanan kişinin sesi banda kaydedilip bir üst birime aktarılır.

Şûra'nın alacağı karara uygun olarak sorgusu yapılana çeşitli cezalar verilir. Bu cezalar; para, evini yakma ve öldürme olabilir. Uygulamayı yine bu birim yapar.

Hizbullah örgütü bu yapı içinde kısa sürede başta Batman ve Diyarbakır olmak üzere Mardin, Bingöl, Siirt, Şanlıurfa ile ilçelerinin büyük bölümünde örgütlendi.

Örgütlenmeyi Menzilciler de İlimciler de aynı hızla sürdürdü. Bu süreçten sonra bu kentlerde iki gruba bağlı olarak yüzlerce tim oluştu. Gruplar daha sonra batıya kaydı.

Oluşumlarına ''Menzil Cemaati'', ''Fecir Cemaati'' ve ''Tevhidci Grup'' adını veren Menzilciler, 1993 yılında Diyarbakır kent merkezinde yayımladıkları bir bildiride ''İslâmi Halk Hareketi'' adını kullandı.

Menzilciler Batman'da ''Fecir Grubu'' adı altında örgütlendi. Polis, örgütün Dinî Lideri'ni İhsan Yeşilırmak , Siyasî Lideri'ni ise Giyasettun Uğur olarak belirledi. Bu iki kişi de daha sonra İlimciler tarafından öldürüldü. Hizbullah'ın en yoğun örgütlenmesi Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde gerçekleştirildi. Silvan, örgütün saldırıları nedeniyle korku kenti oldu.

Örgüt ilçe merkezi ile Yolaç Köyü'nü uzun süre karargâh olarak kullandı. Kuruluşunda iki kanattan militanların da bulunduğu Silvan Hizbullahı 1992'de İlimciler'in denetimine girdi. ''Mele Mehmet'' adlı bir kişinin önderliğinde yayıldı. 

     

____________________________________________________________________
Kaynak : Dayanışma Web Sitesi - 19.01.2000 tarihli Cumhuriyet Gazetesi