MİSYONERSAVAR YAZILAR

HZ. İSA MUAMMASI VE MESİH-MEHDİ MESELESİ - 5

BÖYLECE HAZRET-İ YAHYA'NIN HAYAT HİKÂYESİNİ VE İSÂ ALEYHİSSELÂM İLE OLAN MÜNÂSEBETİNİ TAMAMLAMIŞ OLDUK. HAZRET-İ MERYEM İLE İLGİLİ BÂZI BÖLÜMLER VAR, ONLARI DA VERECEĞİZ. SONRA HAZRET-İ İSÂ'YI ÜÇ BÖLÜMDE ELE ALACAĞIZ. BİRİNCİSİ DÖRT İNCİL'E GÖRE MUCİZELERİ, İKİNCİSİ DÜNYÂDAN AYRILIŞI, ÜÇÜNCÜSÜ VAAZLARI VE ONLAR ARASINDAKİ GERÇEK İNCİL ÂYETLERİ OLACAK.

HAZRET-İ İSÂ'NIN EN BÜYÜK MUCİZESİ BABASIZ DOĞMASIDIR. BUNU HEM KUR'AN-I KERİM'DEN, HEM DE OLAYI NAKLEDEN İKİ İNCİL VERSİYONUNDAN VERMİŞTİK... SONRA ÇOCUKKEN KONUŞMASIDIR Kİ, BUNU DA KUR'AN'DAN VERDİK. ANCAK İNCİL VERSİYONLARINDA BU MUCİZE YOKTUR... ŞİMDİ:

"SİZE ÇAMURDAN KUŞ GİBİ BİR ŞEY YAPAR,
ONA ÜFÜRÜRÜM. ALLAH TEÂLA'NIN İZNİYLE DERHAL
(UÇAN) BİR KUŞ OLUR. GENE ALLAH'IN İZNİYLE ANADAN
DOĞMA KÖRÜ, ABRAŞI İYİ EDER, ÖLÜLERİ DİRİLTİRİM.
EVLERİNİZDE YEDİĞİNİZ VE BİRİKTİRDİĞİNİZ ŞEYLERİ
SİZE HABER VERİRİM..."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 45-51. ÂYETLER)

İFÂDESİNDE YER ALAN MUCİZELERİN, İNCİL VERSİYONLARINDA NASIL YER ALDIĞINI GÖRELİM, SONRA DA BİR YORUM YAPMAK İÇİN MUCİZELERİNİN TÜMÜNÜ BİR ARAYA TOPLAYALIM.

- "VE İSÂ, ... HALK ARASINDAKİ HER TÜRLÜ
HASTALIĞI HER TÜRLÜ ZAYIFLIĞI İYİ EDEREK
GALİLE'DE DOLAŞIYORDU. VE ONUN HABERİ
BÜTÜN SURİYE'YE YAYILDI, VE ONA ÇEŞİT ÇEŞİT
HASTALIKLARA VE DERTLERE TUTULMUŞ BÜTÜN
HASTALARI, CİNLERE TUTULANLARI, SAR'ALI VE
İNMELİ OLANLARI GETİRDİLER VE ONLARI İYİ
ETTİ. VE GALİLE'DEN, DEKAPOLİS'TEN,
YERUŞALİM'DEN,YAHUDİYE'DEN, VE ERDEN
ÖTESİNDEN BÜYÜK KALABALIKLAR ONUN ARDINCA
GİTTİLER."
(MATTA , 4. BÂB, 23-25) (MARKOS , 1. BÂB, 35-39)

BURADA BELİRTMEK İSTEDİĞİMİZ BİR HUSUS ŞU Kİ, KUR'AN ÂYETLERİNDE SAYILMAMIŞ OLAN "HASTALIK TEDÂVİ ETME, SAR'A HASTALARINI, İNMELİLERİ, CİN TUTMUŞLARI İYİ ETME" OLAYLARI VAR... ANCAK BİZ BUNUN MÜMKÜN OLDUĞUNA İNANIYORUZ. KUR'AN BÜTÜN HASTALIKLARI TEK TEK, UZUN UZUN SIRALAYACAK DEĞİLDİ YA! EN ÖNEMLİLERİ OLAN KÖRLERİ, DİLSİZLERİ İYİ ETME, ÖLÜLERİ DİRİLTMEYİ ÖRNEK VERİP, GERİ KALANLARIN DA MÜMKÜN OLDUĞUNU İMÂ ETMİŞ.

DAHA ÖNCE SÖYLEMİŞTİK: YUKARIDAKİ CÜMLEDEN SANKİ HAZRET-İ İSÂ ÖNÜNE GELEN HER HASTAYI İYİ EDİYOR, İNSANLAR DA ONU DİNLEMEKTEN ÇOK, HASTA TEDÂVİ ETTİRMEK İÇİN GELİYORLARMIŞ GİBİ BİR ANLAM ÇIKIYOR... HALBUKİ, LUKA'DA (4. BÂB, 25-28) HAZRET-İ İSÂ BU ANLAYIŞA CEVAP VERİYOR. HERKESİ DEĞİL, ANCAK BELİRLİ KİŞİLERİ İYİ ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR Kİ, BİZCE DE GERÇEK BU... ZATEN İNCİLLERDEKİ ÖRNEKLER VE VERİLEN İSİMLER BUNU DOĞRULUYOR.

- " ... VE İŞTE, BİR CÜZZAMLI GELİP, 'YÂ RAB! EĞER
İSTERSEN, BENİ TEMİZLEYEBİLİRSİN,' DİYEREK ONA
SECDE KILDI. İSÂ DA ELİNİ UZATTI VE: 'İŞTE, TEMİZ
OL,' DİYEREK ONA DOKUNDU VE ONUN CÜZZAMI
HEMEN TEMİZLENDİ."
(MATTA , 8. BÂB, 1-3) (MARKOS , 1. BÂB, 40-43)
(LUKA , 5. BÂB, 12-13)

- "VE İSÂ KEFERİNAHUM'A GİRDİĞİ ZAMAN, BİR
YÜZBAŞI ONA YALVARARAK, 'YÂ RAB, HİZMETÇİM
İNME HASTALIĞINDAN ÇOK IZDIRAP ÇEKİP EVDE
YATIYOR,' DİYEREK GELDİ. VE İSÂ ONA DEDİ:
'ONU İYİ ETMEĞE GELİRİM.' VE YÜZBAŞI CEVAP
VERDİ: 'BENİM DEĞERİM YOK Kİ, DAMIM ALTINA
GİRESİN. FAKAT ANCAK BİR SÖZ SÖYLE, HİZMETÇİM
İYİ OLUR. ...' VE İSÂ BUNU İŞİTİNCE ŞAŞTI,
VE ARDINDAN GELENLERE DEDİ: 'DOĞRUSU, SİZE
DERİM, BEN İSRÂİL'DE BU KADAR BÜYÜK İMÂNI
KİMSEDE BULMADIM. ...' VE İSÂ YÜZBAŞIYA DEDİ:
'GİT, SANA İMÂN ETTİĞİN GİBİ OLSUN!' VE
HİZMETÇİ O SAATTE İYİ OLDU."
(MATTA , 8. BÂB, 5-13) (LUKA , 7. BÂB, 1-10)

NE DEMİŞTİK, DAHA ÖNCE?.. BU TARZ İYİLEŞMELER, YA ŞİFÂ VERENİN, YA DA ALANIN, EN MAKBULÜ DE İKİ TARAFIN İMÂN ETMESİYLE OLUR. İŞTE BU OLAYDA, HAZRET-İ İSÂ ALANIN İMÂN GÜCÜNE İŞÂRET EDİYOR VE HASTA DERHAL İYİLEŞİYOR... BU OLAY GERÇEK Mİ, DEĞİL Mİ, ORASINI ALLAH BİLİR. AMA GERÇEK OLMASI YÜKSEK BİR İHTİMAL, BİZ İNANIYORUZ. ALLAH'IN İSÂ'YA BAHŞETTİĞİ HİKMET VE KUDRETE İNANIYORUZ.

MARKOS KEFERNAHUM'DA BAŞKA BİR OLAYI ANLATIYOR:

- "KEFERNAHUM'A GİRDİLER. ... HEMEN ONLARIN
HAVRASINDA MURDAR RUH İLE BİR ADAM OLUP,
((RUH ONUN AĞZINDAN) BAĞIRARAK DEDİ: 'BİZDEN
SANA NE, EY NÂSIRÂLI İSÂ? BİZİ HELÂK ETMEĞE
Mİ GELDİN? KİMSİN, SENİ BİLİYORUM, ALLAH'IN
MUKADDESİ.' İSÂ ONU AZARLAYIP, 'SUS VE ONDAN
ÇIK!' DEDİ. MURDAR RUH DA ONU SARSIP YÜKSEK
SESLE BAĞIRARAK ONDAN ÇIKTI.
(MARKOS , 1. BÂB, 21-27) (LUKA , 4. BÂB, 33-37)

MARKOS İNCİLİ'NDE, KEFERNAHUM'DA CEREYAN ETMİŞ BİR OLAY DAHA VERİYOR. ANCAK İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN BU SEFERİNDE Mİ, BAŞKA BİR SEFERİNDE Mİ, BİLMİYORUZ.

- "BİR KAÇ GÜN SONRA KEFERNAHUM'A GİRİNCE,
EVDE OLDUĞU İŞİTİLDİ. ... DÖRT KİŞİ
TARAFINDAN TAŞINMAKTA OLAN İNMELİ BİR
HASTAYI GETİRİP KENDİSİNE GELDİLER.
KALABALIKTAN ONA YAKLAŞAMADIKLARI İÇİN
OLDUĞU YERİN DAMINI AÇIP SÖKTÜKTEN
SONRA, İÇİNDE İNMELİNİN YATMAKTA OLDUĞU
YATAĞI İNDİRDİLER. İSÂ DA ONLARIN
İMÂNINI GÖREREK İNMELİYE DEDİ: 'OĞUL,
GÜNAHLARIN BAĞIŞLANDI.'..."
(MARKOS , 2. BÂB, 1-11) (LUKA , 5. BÂB, 18-26)

KISSA, BU NOKTADAN SONRASI MATTA'DAKİ (9. BÂB, 1-7) KISSANIN AYNI.. YALNIZ ŞEHİR FARKLI. MATTA BU OLAYIN İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN KENDİ ŞEHRİNDE, YÂNİ NÂSIRÂ'DA OLDUĞUNU YAZMIŞ.

- "VE İSÂ PETRUS'UN EVİNE GELDİĞİ ZAMAN, ONUN
KAYNANASINI ISITMALI OLARAK YATMIŞ GÖRDÜ. İSÂ
ONUN ELİNE DOKUNDU, VE SITMA KADINI BIRAKTI.
O DA KALKIP İSÂ'YA HİZMET ETTİ."
(MATTA , 8. BÂB, 14-15)

BU KISSA MARKOS İNCİLİ'NDE VE LUKA İNCİLİ'NDE DE UFAK FARKLARLA VAR.
(MARKOS , 1. BÂB, 29-32)(LUKA , 4. BÂB, 38-39)

BU "DOKUNDU" İFÂDESİ DAHA ÖNCE DE GEÇTİ. İSÂ ALEYHİSSELÂM, MESİH'TİR. MESİH, "MESH EDEN" DEMEKTİR. MÜSLÜMANLAR DA ABDEST ALIRKEN BAŞIN DÖRTTE BİRİNİ, TEYEMMÜM EDERKEN YÜZ, KOLLAR VE AYAKLARI MESH EDERLER. YÂNİ, ELLE DOKUNARAK SIVAZLARLAR. İŞTE MESİH "DOKUNARAK İYİ EDEN" VE DAHA İLERİSİ "DOKUNARAK ÖLÜLERİ DİRİLTEN" ANLAMINA GELİR. YAHUDİLER VE HIRİSTİYANLAR İÇİN MESİH "KURTARICI" ANLAMINA GELİR. YALNIZ ŞUNU UNUTMAYALIM, "KURTARICI" ÖNCE KENDİSİNİN KURTULMUŞ, SELÂMETE ERMİŞ OLMASI GEREKİR... BU KONU ÜZERİNDE İLERDE DAHA UZUN DURACAĞIZ.

- "VE AKŞAMLEYİN, CİNE TUTULMUŞ BİR ÇOK ADAMLARI
KENDİSİNE GETİRDİLER. VE O, BİR SÖZLE RUHLARI
ÇIKARDI, VE HASTALARIN HEPSİNİ İYİ ETTİ."
(MATTA , 8. BÂB, 16) (MARKOS , 1. BÂB, 32-34)
(LUKA , 4. BÂB, 40-41)

CİN KONUSU KUR'AN'DA DA GEÇER, KOCA BİR CİNN SÛRESİ VARDIR. HAZRET-İ SÜLEYMAN CİNLERE DE HÜKMEDER, ONLARI İNŞAAT İŞÇİSİ, DALGIÇ OLARAK ÇALIŞTIRIRDI... GÖRMEDİĞİMİZ YARATIKLARIN VARLIĞINI REDDETMEK DOĞRU OLSAYDI, GEÇMİŞTE MİKROPLARIN, VİRÜSLERİN VARLIĞINI REDDEDENLERİN DURUMUNA DÜŞERDİK. DİNİN TEMELİ "GAYBA İYMAN"DIR, O YÜZDEN MELEKLERİN VARLIĞINA İNANIRIZ. CİNLERE DE İNANMAK GEREKİR, ÇÜNKÜ YÜCE ALLAH VAR OLDUKLARINI, BİR ÜMMET OLDUKLARINI, PEYGAMBERİMİZİN ONLARI İYMANA DÂVET ETTİĞİNİ KUR'AN'DA BELİRTMİŞTİR.

CİNLER, BEDENE BAĞLANMAMIŞ RUHLAR GİBİDİRLER. ZÂTEN CİN VE CAN KELİMELERİ AYNI KÖKTENDİR. CAN, BEDENLENMİŞ RUHTUR.

İNANIP İNANMAMAK OKUYANA KALMIŞ, CİNLER VE BEDENSİZ RUHLAR BÂZEN İNSANLARIN BEDENLERİNİ KONTROLLERİNE ALIP RAHATSIZ EDERLER. BU HÂLE, BİZİM TOPLUMUMUZDA "CİN ÇARPMIŞ" VE "TASALLUT" DENİR. BATI'DAN GEÇME KELİME İLE "OBSESYON" DA DENİR. BU DURUMA DÜŞMÜŞ KİŞİLER BÂZEN BİLENLERİN DUALARI İLE, BÂZEN RUHÎ ÇALIŞMALARLA, BÂZEN DE PSİKİYATRİ İLE TEDÂVİ EDİLEBİLİRLER. TABİİ, BİR DE BU HASTALARI "TEDÂVİ EDECEĞİM," DİYE KANDIRAN CİNCİ HOCALAR, MEDYUM GEÇİNENLER, VE BECERİKSİZ DOKTORLAR VARDIR, VE YAYGINDIR. BUNLARIN BAŞARISIZLIĞI, AKIL HASTANELERİNİN YARISININ BU TARZ KİŞİLERDEN OLUŞMASINDAN BELLİDİR. AMA TEDÂVİ OLANLAR DA VARDIR.

BİZ, HAZRET-İ İSÂ'NIN CİN ÇARPMIŞ EN AZ BİR KİŞİYİ İYİLEŞTİRDİĞİNE İNANIYORUZ. YUKARIDAKİ BÖLÜMDE BİRÇOK CİN ÇARPMIŞI BİR SÖZLE İYİ ETTİĞİ YAZILMIŞ... DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

ASLINA BAKARSANIZ, YUHANNA, VAFTİZ OLAYINDAN SONRA İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN İLK MUCİZESİNİ SUYU ŞARABA ÇEVİRMEK OLARAK VERİYOR Kİ, BUNU DAHA ÖNCE NAKLETMİŞTİK.

İSÂ ALEYHİSSELÂM, SUYU ŞARAP YAPTIĞI GALİLE'NİN KANA ŞEHRİNE YİNE GELİR. ORADA KRALIN BİR ADAMI VARDIR, OĞLU KEFERNAHUM'DA HASTADIR, İSÂ ONA "GİT, OĞLUN YAŞIYOR, DER. (YUHANNA , 4. BÂB, 45-54) YUHANNA BUNU "İKİNCİ MUCİZE" OLARAK KAYDETMİŞ.

YİNE YUHANNA'YA GÖRE 3. MUCİZE ŞUDUR:

- "... İSÂ YERUŞALİM'E ÇIKTI. YERUŞALİM'DE
KOYUN KAPISI YANINDA İBRÂNÎCE BEYTHESTA DENİLEN
BEŞ EYVANLI BİR HAVUZ VARDIR. BUNLARIN İÇİNDE
HASTA, KÖR, TOPAL, ÂZÂSI KURUMUŞ OLANLARDAN
BİR KALABALIK (SUYUN ÇALKALANMASINI BEKLEYEREK)
YATARDI. (ÇÜNKÜ RABBİN BİR MELEĞİ VAKİT VAKİT
HAVUZUN İÇİNE İNER, VE SUYU ÇALKALARDI. VE
SUYUN ÇALKALANMASINDAN SONRA İÇİNE İLK GİREN
KİMSE HER NE HASTALIĞA TUTULMUŞSA, İYİ OLURDU.)
VE HASTALIĞINI OTUZ SEKİZ YILDIR ÇEKMEKTE
OLAN BİR ADAM ORADA İDİ. İSÂ ONU YATMAKTA GÖRÜP,
UZUN ZAMANDIR HASTA OLDUĞUNU DA BİLEREK,
KENDİSİNE: 'İYİ OLMAK İSTER MİSİN?' DEDİ.
HASTA ONA CEVAP VERDİ: 'EFENDİ, SU ÇALKALANDIĞI
ZAMAN, BENİ HAVUZA KOYACAK KİMSEM YOK, VE
BEN GELMEKTE İKEN, BAŞKASI BENDEN ÖNCE İNİYOR.'
İSÂ DEDİ: 'KALK, YATAĞINI KALDIR, VE YÜRÜ!'
VE ADAM HEMEN İYİ OLDU VE YATAĞINI KALDIRIP
YÜRÜDÜ." (YUHANNA , 4. BÂB, 45-54)

BU KISSADA PARANTEZ İÇİNDEKİ İFÂDELER İÇİN KİTÂB-I MUKADDDES'İN TÜRKÇE TERCÜMESİNDE ŞÖYLE BİR İBÂRE VAR: "BİR ÇOK ESKİ METİNLERDE (BUNLAR) İLÂVE EDİLMİŞTİR."

YÂNİ, DAHA SONRADAN BİRİLERİ BUNLARI ÇIKARMIŞ!.. BİR DE DİYORLAR Kİ, "KUTSAL KİTAP HİÇ TAHRİF OLMADI!.. YAHU, ASIL İNCİL'İ BIRAKIN, YAZARLARIN DERLEMELERİ BİLE AKLINA ESEN TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLMİŞ!.. ÖNCE İMPARATOR DİKLETİYON İLK NÜSHALARI YOK ETMİŞ, SONRA KONSTANTİN KENDİ BİLDİĞİ GİBİ YAZDIRMIŞ! SONRA DA VATİKAN... SONRA TERCÜMELER, EKLEMELER, ÇIKARTMALAR!.. ARKASI KESİLMİYOR!

- "VE VÂKİ OLDU Kİ, BİRAZ SONRA İSÂ, NAİN
DENİLEN BİR ŞEHRE GİTTİ. ŞAKİRTLERİ VE
AHÂLİDEN BÜYÜK BİR KALABALIK KENDİSİ İLE
BERÂBER GİDİYORLARDI. ŞEHRİN KAPISINA
YAKLAŞTIĞI ZAMAN, İŞTE ANASININ BİR TÂNECİK
OĞLUNUN CENÂZESİ ÇIKARILIYORDU. VE KADIN
DUL İDİ. ŞEHRİN BİR ÇOK HALKI ONUNLA
BERÂBERDİ. RAB, ANAYI GÖRÜNCE ONA ACIDI.
VE KENDİSİNE, 'AĞLAMA,' DEDİ. YAKLAŞIP
TABUTA DOKUNDU. VE TAŞIYANLAR DURDULAR.
İSÂ DEDİ: 'EY GENÇ! SANA DİYORUM: KALK!'
ÖLÜ KALKTI, OTURDU VE KONUŞMAĞA BAŞLADI."
(LUKA , 7. BÂB, 11-15)

LUKA, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN SİMON PETRUS'LA TANIŞMASINI DA BİR MUCİZE İLE BAĞLIYOR. İSÂ BALIKÇI OLAN SİMON PETRUS İLE ARKADAŞLARINA ÖNCE VAAZ EDER, SONRA:

- "(ONLARA) ' ENGİNE ÇEKİN. AV İÇİN AĞLARINIZI SALIN.'
(DEDİ.) SİMON CEVAP VERİP DEDİ: 'ÜSTÂT, BÜTÜN
GECE ÇABALADIK, HİÇ BİR ŞEY TUTMADIK. FAKAT SENİN
SÖZÜN ÜZERİNE AĞLARI SALACAĞIM.' BUNU YAPTIKLARI
ZAMAN PEK ÇOK BALIK ÇEVİRDİLER. AĞLARI YIRTILIYORDU.
ÖTEKİ KAYIKTA BULUNAN ORTAKLARINA GELİP YARDIM
ETMELERİ İÇİN İŞÂRET ETTİLER. ONLAR DA GELDİLER.
İKİ KAYIĞI DOLDURDULAR. ÖYLE Kİ, KAYIKLAR BATMAĞA
BAŞLADILAR." (LUKA , 5. BÂB, 4-7)

- "VE İSÂ KAYIĞA BİNİNCE ŞAKİRTLERİ ONUN ARDINDAN
BİNDİLER. VE İŞTE DENİZDE BÜYÜK BİR FIRTINA OLDU,
O KADAR Kİ, KAYIK DALGALARLA ÖRTÜLDÜ. ... VE İSA
... O ZAMAN KALKIP YELLERİ VE DENİZİ AZARLADI.
BÜYÜK BİR LİMANLIK OLDU."
(MATTA , 8. BÂB, 28-26) (MARKOS , 4. BÂB, 35-41)
(LUKA , 8. BÂB, 22-24)

- "VE İSÂ KARŞI YAKADA GADARİNİLER'İN MEMLEKETİNE
GELDİĞİ ZAMAN KABİRLERDEN ÇIKAN CİNE TUTULMUŞ İKİ
KİŞİ ONU KARŞILADI. ÇOK AZGIN OLDUKLARI İÇİN, HİÇ
KİMSE O YOLDAN GEÇMEZDİ. VE İŞTE, ONLAR, (CİNLER)
'EY ALLAH'IN OĞLU, BİZDEN SANA NE? BURAYA BİZE
VAKTİNDEN ÖNCE İŞKENCE ETMEĞE Mİ GELDİN?' DİYE
BAĞIRDILAR. ONLARDAN UZAKTA OTLAYAN BÜYÜK BİR
DOMUZ SÜRÜSÜ VARDI. CİNLER İSÂ'YA, 'BİZİ ÇIKARIRSAN,
(BÂRİ) DOMUZ SÜRÜSÜNE GÖNDER,' DİYE YALVARDILAR.
İSÂ DA ONLARA, '(DOMUZLARA) GİDİN,' DEDİ. ONLAR
ÇIKIP DOMUZLARA GİTTİLER. VE İŞTE, BÜTÜN SÜRÜ
UÇURUMDAN AŞAĞI DENİZE ATILIP SULARDA BOĞULDU.
ÇOBANLAR KAÇIP ŞEHRE GİTTİLER, VE HER ŞEYİ, VE
CİNE TUTULMUŞ OLANLARIN İŞİNİ HABER VERDİLER."
(MATTA , 8. BÂB, 28-33)

BU KISSA MARKOS İNCİLİ'NDE DE VAR, AMA EPEY FARKLI. ÜSTELİK "GADARİNİLER" DEĞİL, "GERASİNİLER" DİYE GEÇİYOR. İKİSİNİN DİYÂRI AYNI YER MİDİR, BİLMİYORUZ :

- "KARŞI YAKAYA, GERASİNİLER'İN MEMLEKETİNE
GELDİLER. İSÂ KAYIKTAN ÇIKINCA, MURDAR RUHU
OLAN BİR ADAM HEMEN KABİRLERDEN ÇIKIP ONU
KARŞILADI. ONUN OTURDUĞU YER KABİRLER
ARASINDA İDİ. VE KİMSE ONU ZİNCİRLE BAĞLIYAMAZDI.
ÇÜNKÜ ÇOK KERE BUKAĞILAR VE ZİNCİRLERLE
BAĞLANMIŞTI. ZİNCİRLERİ KIRMIŞ, BUKAĞILARI
PARÇALAMIŞTI. VE KİMSE ONU ZAPTEDEMİYORDU.
DÂİMA, GECE GÜNDÜZ, DAĞLARDA VE KABİRLERDE
BAĞIRIRDI VE KENDİSİNİ TAŞLARLA YARALARDI.
İSÂ'YI UZAKTAN GÖRDÜĞÜ ZAMAN KOŞUP ONA
SECDE KILDI. VE (CİN) YÜKSEK SESLE BAĞIRIP DEDİ:
' EY YÜCE ALLAH'IN OĞLU? BENDEN SANA NE?
ALLAH HAKKI İÇİN, SANA AND VERİRİM, BANA
AZÂP ETME!' ÇÜNKÜ (İSÂ) ONA, EY MURDAR RUH!
'BU ADAMDAN ÇIK!' DİYORDU. ONDAN, 'ADIN NE?'
DİYE SORDU. VE (RUH) ONA DEDİ: 'BENİM ADIM
LEJİYON'DUR, ZİRÂ BİZ ÇOKLUĞUZ.' KENDİLERİNİ
O DİYÂRDAN ÇIKARMASIN DİYE ÇOK YALVARDI.
ORADA, DAĞIN YANINDA, BÜYÜK BİR DOMUZ SÜRÜSÜ
OTLUYORDU. ..." (MARKOS , 5. BÂB , 1-14)
(LUKA , 5. BÂB, 26-39)

BUNDAN SONRASI MATTA İNCİLİ'NDEKİ KISSA İLE HEMEN HEMEN AYNI... TABİİ HER İKİ BÖLÜMDE GEÇEN "ALLAH'IN OĞLU" İFÂDESİNİ ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ!.. AYRICA DİKKATİMİZİ ÇEKEN BİR HUSUS VAR: DOMUZ ETİ YAHUDİLER İÇİN DE HARAM OLDUĞUNA GÖRE, BU SÜRÜ KİME ÂİTTİ?.. GREKLER (ESKİ YUNANLAR'IN SOYUNDAN GELENLER) VEYÂ RUMLAR'A (ROMALILAR) ÂİT OLABİLİR... ACABA HAZRET-İ İSÂ'NIN ÇEVRESİNE TOPLANIP ONU DİNLEYENLERİN NE KADARI YAHUDİ, NE KADARI GREK, NE KADARI RUM İDİ?.. BU KONUDA FAZLA BİLGİMİZ YOK, AMA İNCİL NÜSHALARININ YUNANCA (GREKÇE) YAZILMASI BİZİ ŞAŞIRTIYOR. HAZRET-İ İSÂ'NIN DİLİ ARAMÎCE, VEYÂ İBRANÎCE OLMASI GEREKMEZ MİYDİ? VEYÂ HÂKİM ROMALILAR'A HİTAP ETMEK İÇİN LÂTİNCE OLSA, DAHA ETKİLİ OLMAZ MIYDI? NİYE YUNANCA?

- "VE İSÂ ...KENDİ ŞEHRİNE GELDİ. VE İŞTE, ONA
YATAKTA YATAN İNMELİ BİR HASTA GETİRİYORLARDI.
İSÂ ONLARIN İMÂNINI GÖRÜP, İNMELİ ADAMA DEDİ:
'OĞUL, CESUR OL. GÜNAHLARIN BAĞIŞLANDI." VE
İŞTE YAZICILARDAN BÂZILARI İÇLERİNDEN, 'BU
ADAM KÜFÜR EDİYOR,' DEDİLER. İSÂ ONLARIN
DÜŞÜNCELERİNİ BİLEREK, 'NİÇİN YÜREKLERİNİZDEN
KÖTÜ ŞEYLER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?' DEDİ. 'ÇÜNKÜ
HANGİSİ DAHA KOLAYDIR; >GÜNAHLARIN BAĞIŞLANDI<
DEMEK Mİ, YOKSA >KALK,YÜRÜ,< DEMEK Mİ? FAKAT
İNSANOĞLU'NUN YERYÜZÜNDE GÜNAHLARI BAĞIŞLAMAK
KUDRETİ OLDUĞUNU BİLESİNİZ DİYE...' O VAKİT
İNMELİ'YE DEDİ: 'KALK, YATAĞINI KALDIR DA,
EVİNE GİT!' O DA KALKIP EVİNE GİTTİ."
(MATTA , 9. BÂB, 1-7)

BURADA DURUP, BU BÖLÜMÜ AÇIKLAMAYA ÇALIŞACAĞIZ. BİRİNCİ HUSUS, HAZRET-İ İSÂ'DAN "İNSANOĞLU" DİYE SÖZ EDİLMESİ... BU, KUR'AN TÂBİRİ OLAN "MERYEMOĞLU" İLE BAĞDAŞIYOR!.. İNCİL VERSİYONLARININ MUHTELİF YERİNDE "İNSANOĞLU" TÂBİRİ GEÇİYOR, VE HIRİSTİYANLAR'A ONUN, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞLU" OLMADIĞINI HATIRLATIYOR!.. YÜCE ALLAH'IN İNCİL YAZICILARINA DİKTE ETTİĞİ BU HAKİYKAT, NE O ZAMAN, NE DE 200 YIL SONRA KONSTANTİN ZAMANINDA GİZLENEBİLMİŞ!.. DÖRT İNCİL'DE DE İLÂHÎ BİR DAMGA OLARAK DURUYOR!.. İŞTE BİZ "ALLAH HÜKMÜNÜ KORUR" DERKEN BUNU KASTEDİYORDUK.

NE VAR Kİ, SAPKIN RAHİPLER VE MİSYONERLER BU GERÇEĞİ BİLE ÇARPITIYORLAR!.. RADYO VE TELEVİZYON KANALLARINDA SÖZÜMONA MÜSLÜMANLAR'IN BU İFÂDEYİ GÖSTEREREK YAPTIKLARI İTİRÂZA ŞÖYLE CEVAP VERİYORLAR:

- "EVET, İNSANOĞLU İFÂDESİ, İSA MESİH'İN
İNSAN YÖNÜNÜ GÖSTERİR. AMA BİR DE
TANRISAL YÖNÜ VARDIR Kİ, O DA ALLAH'IN
OĞLU İFÂDESİYLE DİLE GELİR. İSÂ TANRI'DIR,
ALLAH'LA BİRDİR, AYNIDIR."

HÂŞÂ!.. BUNUN HİÇ BİR DOĞRU YANI YOK!.. İSÂ NE TANRI'DIR, NE DE ALLAH'LA BİRDİR, AYNIDIR!. İSÂ MERYEMOĞLU'DUR, İNSANOĞLU'DUR, PEYGAMBERDİR, MESİHTİR, VE ALLAH'IN SEVGİLİ KULUDUR. BİZ BUNA İNANIRIZ, KİMSE HIRİSTİYANLAR'IN BİLE KİTABINDA YER ALAN BU İNANÇTAN BİZİ DÖNDÜREMEZ!

İKİNCİSİ, İSÂ'NIN GÜNAHLARI BAĞIŞLAMASI... DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR, EĞER HATÂ YAPIYORSAK, GÜNAHIMIZI AFFETSİN, YÜCE ALLAH ÂYETLERİNDE, KENDİ İZNİYLE İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN ÖLÜLERİ DİRİLTECEĞİNİ BİLE BELİRTMİŞ, AMA GÜNAH BAĞIŞLIYACAĞI HUSUSUNDA HİÇ BİR ŞEY SÖYLEMEMİŞTİR. KÖRLERİ, DİLSİZLERİ İYİ EDECEĞİNİ BİLDİRMİŞTİR, BU YÜZDEN BAŞKA HASTALARI DA İYİ EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜRÜZ. AMA YİNE KUR'AN'DA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, ALLAH'IN İZNİ OLMADAN HAZRET-İ MUHAMMED BİLE KİMSEYE ŞEFAAT EDEMEZ. YÂNİ, BIRAKIN GÜNAH BAĞIŞLAMAYI, "ALLAH'IM, BU KULUNUN GÜNAHLARINI AFFET," BİLE DİYEMEZ!..

- "- "GÖKLERDEKİ VE YERDEKİLER HEP O'NUN!..
KİMİN HADDİNE Kİ, O'NUN İZNİ OLMAKSIZIN
HUZURUNDA ŞEFAAT EDECEK?"
(BAKARA SÛRESİ , 255. ÂYET)

ŞEFAAT, HÜRMETLİ BİRİNİN, KENDİNDEN ALT DÜZEYDEKİ BİR DİĞERİ HESÂBINA RİCÂ VE DUA EDEREK, ONA YARDIMDA BULUNMASI DEMEKTİR. ANCAK GÜNAH BAĞIŞLAMAK, HÂŞÂ, KULA VE BİR PEYGAMBERE DÜŞMEZ!

BU HUSUSU ORADAKİ YAHUDİ DİN ADAMLARI DA FARKEDİYOR, VE İÇLERİNDEN "İSÂ KÂFİR OLDU," DİYE GEÇİRİYORLAR.

HAA, ŞÖYLE OLABİLİR: BİLDİĞİNİZ GİBİ, İSLÂM'A GİRENLERİN GEÇMİŞ GÜNAHLARI AFFOLUR. GENE TABİİ, ALLAH'IN İZNİ VE TAKDİRİ İLE... HAZRET-İ İSÂ'YI GÖRÜP DİNLEYİP, İYMAN EDENLERİN DE GEÇMİŞ GÜNAHLARININ AFFOLACAĞINI DÜŞÜNMEK YANLIŞ OLMAZ. BİZCE, HAZRET-İ İSÂ BUNU DEMEK İSTEMİŞTİR. ZÂTEN CÜMLE, "İSÂ ONLARIN İMÂNINI GÖRÜP, İNMELİ ADAMA DEDİ: 'OĞUL, CESUR OL. GÜNAHLARIN BAĞIŞLANDI,' DEDİ" ŞEKLİNDEDİR. "BEN BAĞIŞLADIM," DEMİYOR!.. ARKADAN GELEN "İNSANOĞLU'NUN YERYÜZÜNDE GÜNAHLARI BAĞIŞLAMAK KUDRETİ OLDUĞUNU BİLESİNİZ" İFÂDESİ, ZÂTEN İNSANOĞLU İLE BAĞDAŞMIYOR. ÇÜNKÜ HIRİSTİYAN MİSYONER VE RUHBAN ANLAYIŞINA GÖRE DAHİ, "İNSANOĞLU" İFÂDESİ İSÂ'NIN "İNSAN" YÖNÜNÜ GÖSTERİR, MUCİZELERİ İSE İSÂ'NIN "TANRI" YÖNÜ GERÇEKLEŞTİRİR Kİ, O DA " ALLAH'IN OĞLU", HÂŞÂ, İFÂDESİYLE DİLE GELİR Kİ, BİZİM REDDETTİĞİMİZ BUDUR. İSLÂM ANLAYIŞINDA BÜTÜN MUCİZELER ALLAH'IN İZNİYLE KAABİLDİR. O İSTEMEDEN YAPRAK BİLE DÜŞMEZ!

AMA NE YAZIK Kİ, KATOLİKLER BU GERÇEĞİN FARKINDA DEĞİLLER. BIRAKIN HZ. İSÂ'YI, PAPA'YI; SIRADAN BİR PAPAZ BİLE "GÜNAH ÇIKARMA" HÜCRESİNDEKİ ZAVALLIYA, "GÜNAHLARIN AFFEDİLDİ EVLÂDIM," DİYEBİLİYOR!.. HÂŞÂ!..

YUKARIDA "ALLAH'IN İZNİ" İFÂDESİ YOK, HALBUKİ MERYEM OĞLU İSÂ'YA BAHŞEDİLEN KUDRETLERİ SIRALAYAN KUR'AN ÂYETLERİNDE "ALLAH'IN İZNİYLE" İFÂDESİ İKİ KERE TEKRARLANMIŞ!..

- "(HAVÂRİLER) 'EY RABBİMİZ!.. İNZÂL ETTİĞİN İNCİL'E İMÂN
ETTİK. VE RESULÜNE TÂBİ OLDUK. ARTIK BİZİ ŞÂHİTLERLE
BERÂBER YAZ,' (DEDİLER)." (ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 53. ÂYET)

İŞTE KASTETTİĞİMİZ AF, BÖYLE İYMAN EDENLER İÇİNDİR.

ÜÇÜNCÜ HUSUS, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN YAHUDİ ÂLİMLERİN AKILLARINDAN, GÖNÜLLERİNDEN GEÇENİ BİLMESİ... BU, KUR'AN'DAKİ "(YANINIZDA OLMADIĞIM HALDE ALLAH'IN İZNİYLE) EVLERİNİZDE YEDİĞİNİZ VE BİRİKTİRDİĞİNİZ ŞEYLERİ SİZE HABER VERİRİM," İFÂDESİYLE BAĞDAŞIYOR. NEYİ NEREYE SAKLADIĞINI BİLİRSE, AKLINDAN GEÇENİ DE BİLİR.

- "(VE EVDE,SOFRADA OTURURKEN) ONLARA BU ŞEYLERİ
SÖYLERKEN, İŞTE, BİR REİS GELDİ, VE 'KIZIM ŞİMDİ
ÖLMÜŞTÜR, FAKAT GEL, ÜZERİNE ELİNİ KOY, YAŞAYACAKTIR'
DİYEREK ONA SECDE KILDI. İSÂ KALKIP ŞAKİRTLERİ İLE
ONUN ARDINCA GİTTİ. VE İŞTE, ONİKİ YILDIR KAN
AKINTISI OLAN BİR KADIN İSÂ'NIN ARKASINDAN GELİP
ESVABININ ETEĞİNE DOKUNDU. ÇÜNKÜ KADIN İÇİNDEN
DİYORDU: 'YALNIZ ESVABINA DOKUNSAM, KURTULACAĞIM.'
İSÂ DA DÖNÜP ONU GÖREREK DEDİ: 'CESUR OL, KIZIM.
İMÂNIN SENİ İYİ ETTİ.' VE KADIN O SAATTEN İYİ
OLDU. VE İSÂ REİSİN EVİNE GELİP NEYZENLERİ VE
GÜRÜLTÜ EDEN KALABALIĞI GÖRDÜĞÜ ZAMAN: 'ÇEKİLİN!
ÇÜNKÜ KIZ ÖLMEDİ, ANCAK UYUYOR,' DEDİ. ONLAR
KENDİSİNE ÇOK GÜLÜYORLARDI. FAKAT KALABALIK
DIŞARI ÇIKARILINCA, İSÂ İÇERİ GİRDİ. VE KIZI
ELİNDEN TUTTU, KIZ AYAĞA KALKTI."
(MATTA , 9. BÂB, 18-25)

BU KISSA MARKOS'TA VE LUKA'DA ÇOK DAHA TAFSİLÂTLI VE FARKLI ANLATILMIŞ... GELEN HAVRA REİSİ YAİRUS, KIZI DA HENÜZ ÖLMEMİŞ, SON NEFESİNİ VERMEK ÜZERE... KIZIN YAŞI BİLE VERİLMİŞ: ONİKİ ... (MARKOS , 5. BÂB, 21-42) (LUKA , 8. BÂB, 40-42, 49-56) AKINTISI OLAN KADIN KISSASI DA LUKA İNCİLİ'NDE VAR. (8. BÂB, 43-48)

BİZİ DAHA ÇOK ETKİLEYEN, TABİİ Kİ ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ'NDEKİ "ALLAH'IN İZNİYLE ÖLÜLERİ DİRİLTİRİM," İFÂDESİNE UYGUN OLMASI YÖNÜNDEN ETKİLEYEN DİRİLTME OLAYI, SÂDECE YUHANNA İNCİLİ'NDE VAR:

- "BEYTANYA'DAN MERYEM İLE KIZKARDEŞİ MARTA'NIN
KÖYÜNDEN LAZAR ADLI BİR ADAM HASTA İDİ. DEĞERLİ
YAĞLA RABBİ MESHEDEREK AYAKLARINI SAÇLARI İLE
SİLMİŞ OLAN BU MERYEM İDİ. ONUN KARDEŞİ LAZAR
HASTA İDİ. İMDİ İSÂ'YA, 'YÂ RAB! İŞTE SEVDİĞİN
HASTADIR,' DİYE İKİ KIZKARDEŞ HABER GÖNDERDİLER.
İSÂ İŞİTTİĞİ ZAMAN DEDİ: 'BU HASTALIK ÖLÜM İÇİN
DEĞİL. FAKAT ALLAH'IN OĞLU BUNUNLA TÂZİZ OLUNSUN,
DİYE ALLAH'IN İZZETİ İÇİNDİR.' İSÂ, MARTA'YI
ONUN KIZKARDEŞİNİ VE LAZAR'I SEVERDİ. VE HASTA
OLDUĞUNU İŞİTİNCE, O VAKİT BULUNDUĞU YERDE İKİ
GÜN KALDI. ... VE ONDAN SONRA ONLARA DEDİ:
'DOSTUMUZ LAZAR UYUMUŞTUR. ANCAK ONU UYANDIRMAK
İÇİN GİDİYORUM.' İMDİ ŞAKİRTLER ONA DEDİLER:
'YÂ RAB, EĞER UYUMUŞSA, İYİ OLACAKTIR.' İSÂ
ONUN ÖLÜMÜ İÇİN SÖYLEMİŞTİ. FAKAT ONLAR
SANDILAR Kİ, UYKU UYUMAK İÇİN SÖYLÜYOR. İSÂ
ONLARA AÇIKÇA DEDİ: 'LAZAR ÖLMÜŞTÜR. VE İMÂN
EDESİNİZ DİYE ORADA BULUNMADIĞIMA SEVİNİYORUM.
FAKAT YANINA GİDELİM.' DİDİMOS DENİLEN TOMAS,
ŞAKİRT ARKADAŞLARINA DEDİ: 'BİZ DE ONUNLA
ÖLMEK İÇİN GİDELİM.' İMDİ İSÂ GELİP LAZAR'I
DÖRT GÜNDÜR KABİRDE YATMAKTA BULDU. VE BEYTANYA,
YERUŞALİM'E ONBEŞ OK ATIMI KADAR YAKINDI.
YAHUDİLER'DEN BİR ÇOĞU, KARDEŞLERİ İÇİN ONLARI
TESELLİ ETSİNLER DİYE MARTA VE MERYEM'E
GELMİŞLERDİ. ... VE MARTA İSÂ'YA DEDİ: 'YÂ
RAB, EĞER BURADA OLSAYDIN, KARDEŞİM ÖLMEZDİ.
ŞİMDİ DE BİLİRİM Kİ, ALLAH'TAN HER NE İSTERSEN,
ALLAH SANA VERECEKTİR.' İSÂ ONA: ' KARDEŞİN
KIYÂM EDECEKTİR,' DEDİ. MARTA ONA DEDİ: '(EVET,)
BİLİRİM Kİ, KIYÂMETTE, SON GÜNDE, KIYÂM
EDECEKTİR.' İSÂ ONA DEDİ: 'KIYÂMET VE HAYAT BENİM.
BANA İMÂN EDEN ÖLMÜŞ OLSA DA, YAŞAR. VE KİM
YAŞAR, VE BANA İMÂN EDERSE, EBEDİYYEN ÖLMEZ!
BUNA İMÂN EDİYOR MUSUN?' (MARTA) ONA DEDİ:
EVET, YÂ RAB! İMÂN ETTİM Kİ, DÜNYÂYA GELEN
ALLAH'IN OĞLU MESİH SENSİN.' ... VE (İSÂ) DEDİ:
'ONU NEREYE KOYDUNUZ?' ONA, 'YÂ RAB, GEL DE
BAK,'DEDİLER. ... O VAKİT İSÂ YİNE İÇİNDEN
İNLEYEREK KABRE GELDİ. O BİR MAĞARA İDİ. 'TAŞI
KALDIRIN,' DEDİ. ÖLENİN KIZKARDEŞİ MARTA ONA
DEDİ: 'YÂ RAB, ARTIK KOKMUŞTUR, ÇÜNKÜ DÖRT
GÜNLÜKTÜR.' İSÂ DEDİ:'SANA, >EĞER İMÂN EDERSEN
ALLAH'IN İZZETİNİ GÖRECEKSİN,< DEMEDİM Mİ?'
BUNDAN SONRA TAŞI KALDIRDILAR. İSÂ DA
GÖZLERİNİ YUKARI KALDIRIP DEDİ: 'EY BABA,
BENİ İŞİTTİĞİN İÇİN SANA ŞÜKREDERİM. VE BENİ
DÂİMA İŞİTTİĞİNİ BİLİRDİM. FAKAT ÇEVREDE DURAN
HALK İÇİN SÖYLEDİM. TÂ Kİ, BENİ SENİN
GÖNDERDİĞİNE İMÂN ETSİNLER!' BU ŞEYLERİ
SÖYLEDİKTEN SONRA, YÜKSEK SESLE: 'LAZAR!
DIŞARI GEL!' DİYE BAĞIRDI. ÖLÜ DE ELLERİ
VE AYAKLARI SARGILARLA BAĞLANMIŞ, YÜZÜ
MENDİLLE SARILMIŞ OLARAK ÇIKTI. ..."
(YUHANNA , 11. BÂB, 1-53)

EPEY UZUN OLAN BU KISSAYI, KISALTARAK ALDIK... SON DERECE ÖNEMLİ... HAZRET-İ İSÂ'NIN BU KİŞİYİ ALLAH'IN İZNİYLE GERÇEKTEN DİRİLTTİĞİNE İNANIYORUZ, ÇÜNKÜ KUR'AN, YÜCE TANRI'NIN ONU, MESİH OLARAK, BU KUDRETLE GÖNDERDİĞİNİ BELİRTİYOR... KISSADA LAZAR DİYE GEÇEN ŞAHSIN ADININ ÂZER OLDUĞU RİVÂYET EDİLİR. HAZRET-İ İBRÂHİM'İH BABASININ ADI DA ÂZER İDİ.

LAZAR'IN KIZI, MARTA'NIN KARDEŞİ (MAGDALI) MERYEM'İN ÇOK KIYMETLİ BİR YAĞ İLE HAZRET-İ İSÂ'NIN AYAKLARINI UĞMASI VE SAÇIYLA SİLMESİ, DAHA SONRA ANLATILIYOR. (YUHANNA , 12. BÂB, 1-3) LAZAR'A HEM BU BÖLÜMDE, HEM DE DAHA SONRA ATIFTA BULUNULUYOR. (YUHANNA , 12. BÂB, 9-11, 17)

BİR PEYGAMBERE VAHİY GELDİ Mİ, ALLAH KELÂMI ONUN AĞZINDAN DÖKÜLÜR. HAZRET-İ MUHAMMED'DE BU, SON DERECE BÂRİZDİR, PEYGAMBERİMİZ HEM SÖYLEMİŞ, HEM DE YAZIYA GEÇMESİNİ SAĞLAMIŞ, BU YÜZDEN ASHÂBINDA HİÇ BİR ZAMAN "HANGİSİ ALLAH KELÂMI, HANGİSİ PEYGAMBER SÖZÜ" TEREDDÜTÜ ASLA OLMAMIŞTIR!.. AMA HAZRET-İ İSÂ'DA VAHİY O ANDA YAZIYA GEÇMEDİĞİ İÇİN, KENDİSİ BÖYLE VECD HÂLİNDE İKEN AĞZINDAN DÖKÜLEN ALLAH KELÂMI, SONRADAN KENDİ SÖZLERİ İLE KARIŞTIRILMIŞ, BİR KERE YILLAR SONRA YAZILIRKEN, VE BİR DE 300 YIL SONRA KONSTANTİN TARAFINDAN ÜZERİNDE OYNANDIĞINDAN, İÇİNE YANLIŞ İFÂDELER DE KATILMIŞTIR... ANCAK BURADA BİR BÖLÜM VAR Kİ, HEMEN ALLAH KELÂMI OLDUĞU ANLAŞILIYOR:

- "KIYÂMET VE HAYAT BENİM. BANA
İMÂN EDEN ÖLMÜŞ OLSA DA, YAŞAR.
VE KİM YAŞAR, VE BANA İMÂN
EDERSE, EBEDİYYEN ÖLMEZ!"

EVET, KIYÂMET KİME ÂİTTİR?.. GERÇEK HAYY OLAN KİMDİR?.. ELBETTE Kİ, YÜCE ALLAH!.. VE BU İFÂDE KUR'AN-I KERİM'E DE UYGUNDUR. GERÇEKTEN İYMAN EDENLER, ŞEHİTLER GİBİ, ÖLSELER DE ALLAH İNDİNDE "DİRİ"DİRLER!.. ÖYLEYSE, BU ALLAH KELÂMIDIR, İSÂ'NIN SÖZÜ DEĞİL!.. DOĞRUSUNU YİNE ALLAH BİLİR.

"KİM BANA İMÂN EDERSE, O EBEDİYYEN ÖLMEZ," İFÂDESİ DE ÖYLE... VE BİZE:

YUNUS ÖLDÜ DEYU
SALÂ VERİRLER!
ÖLEN HAYVAN İMİŞ,
ÂŞIKLAR ÖLMEZ!

DÖRTLÜĞÜNÜ HATIRLATIYOR. HAKK'A İYMAN EDENLER, GERÇEK HAK ÂŞIKLARI ELBETTE ÖLMEZ!.. BEDEN ÖLSE DE, ÖLMEZ!.. BU KONUYU İLERDE TEKRAR ELE ALACAĞIZ.

"VAHİYLE PEYGAMBER SÖZÜ VE DE YANLIŞ İFÂDELER BİRBİRİNE KARIŞMIŞ," DEDİK... YUKARIDAKİ ALLAH KELÂMINDAN SONRA MARTA'NIN "YÂ RAB! İMÂN ETTİM." SÖZÜ DOĞRU OLABİLİR, "SEN MESİH'SİN," DOĞRUDUR. AMA BİRLİKTE GELEN "ALLAH'IN OĞLU" SÖZÜ ELBETTE DOĞRU DEĞİLDİR. YUKARIDA MARTA SANKİ SÂDECE İSÂ'YA İYMAN ETMİŞ GİBİ VERİLMİŞ. HALBUKİ, DAHA İLERDE HAZRET-İ İSÂNIN ŞU SÖZÜ VAR, KENDİSİNİN BİR İDDİASI OLMADIĞINI GÖSTERİYOR:

- "BANA İMÂN EDEN, BANA DEĞİL;
BENİ GÖNDERENE İMÂN EDER."
(YUHANNA , 12. BÂB, 44)

ÜÇÜNCÜ ÖNEMLİ HUSUS, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN BU DİRİLTMEYİ ALLAHTAN DİLEMESİ... BİZİM ANLAYIŞIMIZA, VE YUKARIDA "KIYÂMET VE HAYAT BENİM" İFÂDESİNE UYGUN... ALLAH İSTEMEDİKÇE DALINDAKİ YAPRAK BİLE YERE DÜŞMEZ!.. BİZ, HIRISTİYANLAR GİBİ "İSÂ, ALLAH'IN OĞLUYDU, O KUDRETİ VARDI, YAPTI" DEMİYORUZ. "ALLAH ONA O KUDRETİ VE İZNİ VERDİĞİ İÇİN YAPABİLDİ," DİYORUZ. ONUN İÇİN İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN BU YAKARMASI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ!

BU KISIMDA SON SÖYLEYECEĞİMİZ ŞEY, ANLADIĞIMIZ KADARIYLA O DÖNEMDE BÂZI ÖLÜLER TOPRAĞA GÖMÜLMEK YERİNE, MAĞARALARA KONULURDU. O YÜZDEN LAZAR'A ULAŞMAK İÇİN, MAĞARANIN KAPISINDAKİ DEĞİRMEN TAŞINI KALDIRMAK YETMİŞTİR... HAZRET-İ İSÂ İLE İLGİLİ FİLMLERDE BU MAĞARA-MEZAR SAHNELERİNİ GÖRMEK MÜMKÜNDÜR.

- "VE İSÂ ORADAN GEÇERKEN İKİ KÖR, 'EY DÂVUD'UN
OĞLU! BİZE MERHAMET EYLE,' DİYE ÇAĞIRARAK ONUN
ARDINCA GİTTİLER. VE EVE VARINCA YANINA GELDİLER.
İSÂ ONLARA DEDİ: 'BUNU YAPMAĞA KUDRETİM OLDUĞUNA
İNANIYOR MUSUNUZ?' KÖRLER KENDİSİNE, 'EVET, YÂ
RAB.' DEDİLER. O ZAMAN İSÂ, 'SİZE İMÂNINIZA GÖRE
OLSUN,' DİYEREK GÖZLERİNE DOKUNDU. ONLARIN GÖZLERİ
AÇILDI. VE İSÂ, 'SAKININ, KİMSE BUNU BİLMESİN,'
DİYE ONLARA SIKI TEMBİH ETTİ. ONLAR İSE ÇIKTILAR,
VE BÜTÜN MEMLEKETE BUNU YAYDILAR."
(MATTA , 9. BÂB, 17-31)

- "VE GEÇERKEN, ANADAN DOĞMA KÖR BİR ADAM GÖRDÜ.
... (İSÂ) YERE TÜKÜRDÜ, TÜKÜRÜKLE ÇAMUR YAPTI,
ÇAMURU ONUN GÖZLERİNE SÜRDÜ, VE ONA DEDİ: 'GİT,
SİLOAM (Kİ >GÖNDERİLMİŞ< DİYE TERCÜME OLUNUR)
HAVUZUNDA YIKAN.' ODA GİDİP YIKANDI VE GÖRMEKTE
OLARAK GELDİ." (YUHANNA , 9. BÂB, 1-34)

BU KISSANIN ANLATIMI YUHANNA İNCİLİ'NDE EPEY SÜRÜYOR.

İSÂ ALEYHİSSELÂM KÖTÜRÜMÜ YÜRÜTÜYOR, KÖRÜN GÖZÜNÜ AÇIYOR, BUNA ELBETTE BİR İTİRÂZIMIZ YOK... AMA, DİKKAT EDİN, "SAKIN BUNU KİMSEYE ANLATMAYIN," DİYOR. NİYE? GİZLİ KALMAK İÇİN Mİ? HAYIR!.. BİZCE ORADA KASTETTİĞİ,"SAKIN BUNU İSÂ YAPTI, DİYE ANLATMAYIN, BU ALLAH'IN İZNİYLE OLAN BİR İŞ" OLMASIDIR. YA İNCİL YAZILIRKEN, YA DA 325 YILINDA TEKRAR YAZILIRKEN, BÜTÜN MUCİZELER İSÂ'NIN ŞAHSINA MÂLEDİLMİŞ, "ALLAH'IN İZNİ"NİN GEREKTİĞİ UNUTULMUŞTUR.

BURADA BAŞKA ÖNEMLİ BİR HUSUS VAR, "ÇAMUR" İFÂDESİ... AMA ÖNCE ŞU ÂYETLERİ OKUYUN:

- "ALLAH TEÂLÂ O ZAMAN, 'EY MERYEM'İN OĞLU İSÂ,'
BUYURACAK, 'SENİN VE ANANIN ÜZERİNDEKİ NİMETİMİ AN!
- HANİ SENİ RUHULKÜDS'LE KUVVETLENDİRMİŞTİM.
BEŞİKTEYKEN DE, YETİŞKİN İKEN DE İNSANLARLA
KONUŞUYORDUN.
- HANİ SANA KİTÂBI, HİKMETİ, TEVRAT VE İNCİL'İ
ÖĞRETMİŞTİM.
- HANİ İZNİMLE ÇAMURDAN KUŞ ŞEKLİNDE BİR ŞEY
YAPMIŞTIN. ONA ÜFLÜYORDUN DA, İZNİMLE BİR KUŞ
OLUVERİYORDU.
- (HANİ) ANADAN DOĞMA KÖRÜ, ABRAŞI DA İZNİMLE İYİ
EDİYORDUN.
- GENE İZNİMLE ÖLÜLERİ (MEZARDAN DİRİ) ÇIKARIYORDUN...."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 52-54. ÂYETLER)

NE DİKKATİNİZİ ÇEKTİ?.. HAZRET-İ İSÂ'NIN BEŞİKTEYKEN KONUŞMASI MUCİZESİNİN İNCİL VERSİYONLARINDA OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİK. BAŞKA HANGİSİ YOK?.. ÇAMURDAN KUŞ YAPIP ALLAH'IN İZNİYLE DİRİLTMESİ!.. BU HİTÂP AHIRETTE, ALLAH PEYGAMBERLERİ BİR ARAYA TOPLADIĞI ZAMAN CEREYAN EDECEK ŞEKLİNDE BİLDİRİLMİŞ... YÂNİ, OLAYLAR OLUP BİTMİŞ. İSÂ ALEYHİSSELÂM KÖRLERİN GÖZÜNÜ AÇMIŞ, DİLSİZLERİ KONUŞTURMUŞ, ÖLÜLERİ DİRİLTMİŞ, İNANMALARINI SAĞLAMAK İÇİN ÇAMURDAN KUŞ YAPIP UÇURMUŞ... AMA BU SONUNCUSU İNCİL VERSİYONLARINDA YOK. YERİNE ÇAMUR SÜRÜP GÖZ AÇMA OLAYI VAR.

- "VE ONLAR ÇIKINCA, İŞTE, CİNE TUTULMUŞ DİLSİZ BİR
ADAMI İSÂ'YA GETİRDİLER.CİN DIŞARI ÇIKARILINCA,
DİLSİZ ADAM SÖZ SÖYLEDİ, VE HALK 'İSRÂİL'DE BÖYLESİ
GÖRÜLMEMİŞTİR,' DİYEREK ŞAŞTI. FAKAT FERİSÎLER,
'CİNLERİN REİSİ İLE CİNLERİ ÇIKARIYOR,' DERLERDİ."
(MATTA , 9. BÂB, 32-34)

DİLSİZLERİ KONUŞTURACAĞI KUR'AN'DA BELİRTİLMİŞ, BİZİ ŞAŞIRTMIYOR. CİN ÇIKARTABİLİR, ANCAK FERİSÎLER'İN ONUN CİNLERLE İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINI İDDİA ETMELERİ ENTERESAN... GÖRDÜKLERİ MUCİZELERE RAĞMEN, ONA İNANMIYORLAR VE BU KUDRETİN ALLAH'IN İZNİYLE KULLANILDIĞINI FARKETMİYORLAR. KALKIP "BU CİN İŞİ, SİHİR İŞİ," DİYORLAR!

- "BİR ZAMANLAR MERYEM OĞLU İSÂ DA DEMİŞTİ:
'EY İSRÂİLOĞULLARI! BEN SİZE ALLAH'IN - BENDEN
ÖNCE NÂZİL OLAN TEVRAT'I TASDİK EDİCİ VE BENDEN
SONRA GELECEK OLAN AHMED ADINDAKİ BİR PEYGAMBERİ
DE MÜJDELEYİCİ OLARAK GÖNDERİLMİŞ - PEYGAMBERİM.'
VAKTÂ Kİ O, KENDİLERİNE APAÇIK MUCİZELER GETİRDİ,
'BU ÂŞİKÂR BİR SİHİRDİR,' DEDİLER."
(SAF SÛRESİ, 6. ÂYET)

İNANMAYAN İNSANIN KULP BULMASI KOLAY!..

- "VE İSÂ BÜTÜN ŞEHİRLER VE KÖYLERDE, ONLARIN
HAVRALARINDA ÖĞRETEREK, VE MELEKÛTUN
MÜJDESİNİ VAAZ EDİP HER TÜRLÜ HASTALIĞI VE
HER TÜRLÜ ZAYIFLIĞI İYİ EDEREK DOLAŞIYORDU."
(MATTA , 9. BÂB, 35)

- "İSÂ ONİKİ ŞAKİRDİNİ YANINA ÇAĞIRIP MURDAR
RUHLARI ÇIKARMAK, HER ÇEŞİT HASTALIĞI VE
HER ÇEŞİT ZAYIFLIĞI İYİ ETMEK KUDRETİNİ
ONLARA VERDİ." (MATTA , 10. BÂB, 1)

BU OLAY MARKOS İNCİLİ'NDE ŞÖYLE GEÇİYOR:

- "(İSÂ) ONİKİLERİ YANINA ÇAĞIRIP ONLARI
İKİŞER İKİŞER GÖNDERMEĞE BAŞLADI. ONLARA
MURDAR RUHLAR ÜZERİNE HÂKİMİYET VERDİ. ...
ÇOK CİNLER ÇIKARIYORLAR, VE ÇOK HASTALARI
YAĞ İLE YAĞLAYIP İYİ EDİYORLARDI."
(MARKOS , 6. BÂB, 7-13)

- "İSÂ ONİKİLERİ TOPLAYIP, BÜTÜN CİNLER
ÜZERİNE, VE HASTALIKLARI İYİ ETMEK ÜZRE,
ONLARA KUVVET VE HÂKİMİYET VERDİ."
(LUKA , 9. BÂB, 1)

BU OLAYIN GERÇEKTEN CEREYAN EDİP ETMEDİĞİNİ BİLMİYORUZ, AMA ANLATILAN TÜRKLER VE MÜSLÜMANLAR ARASINDA "EL VERME" DİYE BİLİNEN MÂNEVÎ MÜRŞİT-MÜRİD İLİŞKİSİNİ ANDIRIYOR, YÂNİ MÜMKÜN, ANCAK ALLAH'IN İZNİYLE MÜMKÜN... SÖZÜ EDİLEN ONİKİ ŞAKİRT, BİZİM ONİKİ HAVÂRİ DİYE BİLDİĞİMİZ KİŞİLERDİR. ONLAR HAKKINDA KUR'AN HÜKMÜNÜ İLERDE VERECEĞİZ.

BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMÜ VERMİŞTİK. YAHYA ALEYHİSSELÂM, İSÂ'YA ŞAKİRTLERİNİ GÖNDERİR, İSÂ DA:

- "(ONLARA) 'GİDİN, İŞİTTİĞİNİZ VE GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEYLERİ
YAHYA'YA BİLDİRİN. KÖRLERİN GÖZLERİ AÇILIYOR,
TOPALLAR YÜRÜYOR, CÜZZAMLILAR TEMİZLENİYOR,
SAĞIRLAR İŞİTİYOR, ÖLÜLER KIYAM EDİYOR, VE FAKİRLERE
İNCİL VAAZ EDİLİYOR. VE KİM BENDE SÜRÇMEZSE, ONA
NE MUTLU!' (DER.)" (MATTA , 11. BÂB, 4-6)

- "VE İSÂ ORADAN AYRILIP, ONLARIN HAVRASINA
GİRDİ. VE İŞTE, ELİ KURUMUŞ BİR ADAM VARDI.
... İSÂ ADAMA 'ELİNİ UZAT,' DEDİ VE ADAM
ELİNİ UZATTI, VE ÖTEKİ GİBİ ELİ GİBİ ESKİ
SAĞLAM HÂLİNE GELDİ."
(MATTA , 12. BÂB, 9-16) (MARKOS , 3. BÂB, 1-7)
(LUKA , 6. BÂB, 6-10)

- "O ZAMAN CİNE TUTULMUŞ KÖR VE DİLSİZ BİRİNİ
İSÂ'YA GETİRDİLER, VE ONU İYİ ETTİ. ŞÖYLE Kİ,
DİLSİZ SÖYLEDİ VE GÖRDÜ. VE BÜTÜN HALK ŞAŞTI.
VE 'ACABA DÂVUD'UN OĞLU BU MUDUR?' DEDİLER.
FAKAT FERİSÎLER İŞİTİNCE, 'BU ADAM ANCAK
CİNLERİN REİSİ BEELZEBUL İLE CİNLERİ ÇIKARIYOR,'
(DEDİLER.)" (MATTA , 12. BÂB, 22-24)

İSÂ ALEYHİSSELÂM BUNA CEVAP VERİR:

- "... EĞER ŞEYTAN ŞEYTANI ÇIKARIRSA, KENDİSİNDE
AYRILIK (ÇELİŞKİ) OLUR. İMDİ ONUN ÜLKESİ NASIL
DURUR? ... FAKAT ALLAH'IN RUHU İLE ÇIKARIYORSAM,
BU HALDE ALLAH'IN MELEKÛTU ÜZERİNİZE GELMİŞTİR.
... BUNUN İÇİN SİZE DİYORUM, HER GÜNAH VE
KÜFÜR İNSANLARA BAĞIŞLANACAKTIR, FAKAT RUH'A
KARŞI KÜFÜR BAĞIŞLANMIYACAKTIR! KİM İNSANOĞLU'NA
KARŞI SÖZ SÖYLERSE, ONA BAĞIŞLANACAKTIR. FAKAT
KİM RUHULKUDS'E KARŞI SÖYLERSE, NE BU DÜNYADA,
NE DE GELECEKTE ONA BAĞIŞLANMIYACAKTIR!"
(MATTA , 12. BÂB, 25-32)

MARKOS'TA "FERİSÎLER" YERİNE "YAZICILAR" BU İTİRÂZI YAPIYOR, İSÂ ALEYHİSSELÂM DA CEVAP VERİYOR... CİN ÇIKARMADAN SÖZ EDİLİYOR AMA, DİLSİZ ADAM KISSASI YOK.
(MARKOS , 4. BÂB, 20-28)

BURADA ÇOK ÖNEMLİ BİR KAÇ HUSUS VAR. HAZRET-İ İSÂ CİNLERİ KENDİSİNİN DEĞİL, ALLAH'IN RUHU'NUN YARDIMI İLE ÇIKARDIĞINI AÇIKÇA BELİRTİYOR. BİLİNDİĞİ GİBİ, RUHULKUDS, CEBRÂİL ALEYHİSSELÂM'DIR. İSÂ'YI ALLAH'IN EMRİYLE MERYEM'E İLKAH EDEN ODUR. PEYGAMBERLERE ALLAH'IN EMİRLERİNİ VAHYEDEN ODUR, VE DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN ŞİFÂ MUCİZELERİNİN GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAYAN DA ODUR. ONU İNKÂR,
ALLAH'I İNKÂR ANLAMINA GELECEĞİ İÇİN, "ONA KARŞI KÜFÜR BAĞIŞLANMAZ," DİYOR İSÂ... BU KISIM MARKOS'TA DA VAR. (MARKOS , 4. BÂB, 29-30)... BİZ KUR'AN RUHULKUDS-CEBRÂİL HAKKINDA NE DEMİŞ, ONU VERMEKLE YETİNECEĞİZ:

- "KİM CEBRÂİL'E DÜŞMANSA, BİLSİN Kİ ÖNCEKİ
KİTAPLARI TASDİK EDEN VE MÜMİNLERE MAHZ-I
HİDÂYET VE MÜJDE OLAN KUR'AN'I, SENİN KALBİNE
CEBRÂİL, ALLAH'IN İZNİYLE İNDİRDİ."
(BAKARA SÛRESİ, 97. ÂYET)

İŞTE BU KADAR!.. RUHULKUDS TE NE YAPARSA, ALLAH'IN İZNİYLE YAPAR!

HER GÜNAHIN BAĞIŞLANMASI KONUSUNA GELİNCE "BAĞIŞLANACAKTIR" İFÂDESİNİ BİZ "BAĞIŞLANABİLİR, ALLAH DİLERSE BAĞIŞLAR," DİYE ANLIYORUZ... ANCAK İSLÂM ANLAYIŞINA GÖRE, ALLAH HER GÜNÂHI BAĞIŞLAR, AMA KUL HAKKINI BAĞIŞLAMAZ. ONU BAĞIŞLAMAK HAKKI YENMİŞ OLAN KULA ÂİTTİR. O YÜZDENDİR Kİ, MÜSLÜMANLAR HER FIRSATTA KARŞISINDAKİNDEN "HAKKINI HELÂL ETMESİ"Nİ İSTER. ANA-BABADAN ÖLMELERİNDEN ÖNCE HELÂLLİK ALMAK SON DERECE ÖNEMLİDİR. ÖLMÜŞLER İÇİN BİLE CENÂZE NAMAZINDAN SONRA, "HAKKINIZI HELÂL EDER MİSİNİZ?" DİYE SORULUR. NE GÜZEL ÂDETTİR!..

ÖTE YANDAN HIRİSTİYAN PAPAZLAR GÜNAH ÇIKARMA ÂYİNLERİNDE KARŞILARINA GELENLERİN GÜNAHLARINI DİNLEYİP, ONA BİR KEFFARET BEDELİ BİÇİP BU GÜNAHLARI BAĞIŞLAYABİLMEKTEDİRLER!.. DAHA ESKİDEN, ÖZELLİKLE KATOLİK PAPAZLAR ÖLMÜŞLERİN GÜNAHLARINI BİLE, PARA KARŞILIĞI SATTIKLARI BİR BELGE İLE BAĞIŞLAYABİLİYORDU!.. HATTÂ BİR GÜNAHKÂR İNSANIN ÂRAF'TA NE KADAR KALACAĞINI, CEHENNEMDE NE KADAR YANACAĞINI KESİN(!) OLARAK BİLDİKLERİNDEN, "CEZÂNDAN 120 YIL DÜŞÜLDÜ, BEKLEME SÜREN 68 YIL AZALDI," GİBİ HÜKÜMLER VEREBİLİYORLARDI!.. BUNUN UYGULAMASINI, VE SAÇMALIĞINI "LUTHER" FİLMİNDE GÖREBİLİRSİNİZ... VE ELBETTE BİZİM BU ANLAYIŞI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL!

DOĞRU OLAN BİR TEK ŞEY VAR: KİŞİ GÜNAHLARINA TÖVBE EDER VE BİR DAHA AYNI GÜNAHI İŞLEMEZSE, ALLAH'IN O KONUDAKİ GEÇMİŞ GÜNAHLARINI BAĞIŞLAYACAĞI UMULUR...

- "İMDİ İSÂ ... KAYIKLA ISSIZ BİR YERE AYRICA
ÇEKİLDİ. VE KALABALIKLAR BUNU İŞİTİNCE,
ŞEHİRLERDEN YAYA OLARAK ONUN ARDINCA
GİTTİLER. VE İSÂ ÇIKIP BÜYÜK BİR KALABALIK
GÖREREK ONLARA ACIDI, HASTALARINI İYİ ETTİ."
(MATTA , 14. BÂB, 13-14)

- "VE AKŞAM OLUNCA, ŞAKİRTLER ONA GELEREK
DEDİLER: 'YER ISSIZDIR, ZÂTEN VAKİT GEÇTİ,
HALKI SALIVER Kİ, KÖYLERE GİTSİNLER DE,
KENDİLERİNE YİYECEK SATIN ALSINLAR.' FAKAT
İSÂ ONLARA DEDİ: 'GİTMELERİNE HÂCET YOK.
ONLARA SİZ YİYECEK VERİN.' ŞAKİRTLER DE
İSÂ'YA DEDİLER: 'BURADA BEŞ EKMEK VE İKİ
BALIKTAN BAŞKA BİR ŞEYİMİZ YOK.' İSÂ,
'ONLARI BURAYA, BANA GETİRİN,' DEDİ. VE
ÇAYIR ÜZERİNE OTURSUNLAR DİYE EMRETTİ. VE
BEŞ EKMEKLE İKİ BALIĞI ALDI, GÖĞE BAKIP ŞÜKRAN
DUASI ETTİ, VE EKMEKLERİ KIRIP ŞAKİRTLERE VERDİ.
ŞAKİRTLER DE HALKA VERDİLER. HEPSİ DE YİYİP
DOYDULAR, VE PARÇALARDAN ARTANI ONİKİ KÜFE
DOLUSU KALDIRDILAR. YİYENLER, KADINLAR VE
ÇOCUKLARDAN BAŞKA, (SIRF) BEŞBİN ERKEK İDİ."
(MATTA , 14. BÂB, 13-21)

KISSA KÜÇÜK FARKLARLA MARKOS İNCİLİ'NDE DE (6. BÂB, 30-44) VAR... AYRICA LUKA'DA VAR, YALNIZ LUKA, OLAYIN BEYTSAYDA'DA CEREYAN ETTİĞİNİ YAZMIŞ. (9. BÂB, 10-17) YUHANNA İSE HÂDİSENİN GALİLE DENİZİNİN KARŞI YAKASINDA OLDUĞUNU YAZIYOR VE EPEY FARKLI ANLATIYOR (6. BÂB, 1-14)... OLUR MU, OLMAZ MI?.. ALLAH İSTERSE, HER ŞEY OLUR!.. ÜSTELİK YÜCE ALLAH BÖYLE BİR OLAYI, KUR'AN'DA BİZE DUYURUYOR. BU MUDUR, YOKSA BAŞKA BİR OLAY MIDIR, BİLMİYORUZ... AMA O OLDU İSE, BU DA OLABİLİR.

- "VE HANİ HAVÂRİLERE, 'BANA VE RESULÜME İMÂN EDİN,'
DİYE İLHAM ETMİŞTİM. ONLAR DA, 'İMÂN ETTİK. SEN DE
ŞÂHİT OL Kİ, BİZ MÜSLÜMANLARIZ,' DEMİŞLERDİ."

- "O VAKİT HAVÂRİLER, 'EY MERYEM'İN OĞLU İSÂ! RABBİN
GÖKTEN BİZE BİR SOFRA İNDİREBİLİR Mİ?' DEMİŞLERDİ. İSÂ
DA, 'EĞER İYMAN EDENLERDENSENİZ, ALLAH'TAN KORKUN,'
DEMİŞTİ."

- "HAVÂRİLER, 'İSTİYORUZ Kİ, ONDAN YİYELİM. KALPLERİMİZ
MUTMAİN OLSUN. SENİN BİZE GERÇEK SÖYLEDİĞİNİ BİLELİM.
VE O'NA ŞEHÂDET EDENLERDEN OLALIM,' DEDİLER."

- "MERYEM'İN OĞLU İSÂ, 'İLÂHİ!.. EY RABBİMİZ!.. BİZE
GÖKTEN BİR SOFRA İNDİR Kİ, EVVELİMİZ VE ÂHİRİMİZ İÇİN
BİR BAYRAM. VE TARAFINDAN BİR ÂYET OLSUN. BİZİ
RIZIKLANDIR. SEN RIZIK VERİCİLERİN EN HAYIRLISISIN!' DEDİ."

- "ALLAH TEÂLÂ, 'BEN ONU SİZLERE ELBETTE İNDİRİRİM.
FAKAT İÇİNİZDEN KİM BUNDAN SONRA NANKÖRLÜK EDERSE,
ARTIK ONU, ÂLEMLERDEN HİÇ BİRİNE YAPMAYACAĞIM BİR
AZAPLA TÂZİP EDERİM' BUYURDU."
(MÂİDE SÛRESİ, 109-114. ÂYETLER)

BU YÜCE ÂYETLERİ GÖRÜYOR MUSUNUZ?.. İNSANIN TÜYLERİ ÜRPERİYOR HAŞYETTEN!..

BİRİNCİSİ, YÜCE ALLAH'IN "HAVÂRİLER" DEDİĞİ KİŞİLER, GERÇEKTEN İYMAN ETMİŞ, MÜSLÜMAN DİYE ADLANDIRDIĞI KİŞİLER... HAZRET-İ MUHAMMED'İN ASHÂBI NE İSE; HAVÂRİYÛN DA İSÂ ALEYHİSSELÂM İÇİN ODUR... HATTÂ ŞÖYLE DİYEBİLİRİZ: ASHÂB, VEYÂ SAHÂBELER KELİMESİNİ BİZ, PEYGAMBERİMİZİN ÇEVRESİNDE YAŞAMIŞ, ALLAH'A VE PEYGAMBERİMİZ HAZRET-İ MUHAMMED (SALLALLAHU ALEYHİ VESELLEM) EFENDİMİZE GERÇEKTEN İYMAN ETMİŞ KİMSELER İÇİN KULLANIYORUZ... YOKSA PEYGAMBERİMİZİN ÇEVRESİNDE OLUP TA, MÜSLÜMAN GÖRÜNÜP İKİ YÜZLÜLÜK EDENLERİ, ZORU GÖRÜNCE GERİ DÖNENLERİ ASHÂBDAN SAYMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL! KUR'AN, ONLARI MÜNÂFIKLIKLA SUÇLAYAN PEK ÇOK ÂYET İHTİVÂ EDER.

İŞTE BURADA DA "HAVÂRİ" DİYE ADLANDIRILANLAR, GERÇEK HAVÂRİLERDİR. ANCAK BUNLAR İNCİL VERSİYONLARINDA ADI GEÇEN ONİKİ KİŞİ Mİ?.. Kİ BUNLAR SİMON PETRUS (AYRI BİR İNCİL YAZMIŞTIR) , KARDEŞİ ANDREAS, ZEBEDİ'NİN OĞLU YÂKUB, KARDEŞİ YUHANNA (İNCİL YAZARI DİYE BİLİNİR, AMA MUHTEMELEN DEĞİL) , FİLİPUS (AYRI BİR İNCİL YAZMIŞTIR) , BARTOLOMEUS (VARTOLOMEUS DİYE OKUNUR) , TOMAS (AYRI BİR İNCİL YAZMIŞTIR) , VERGİ MÜLTEZİMİ MATTA (İNCİL YAZARI DİYE BİLİNİR, BÜYÜK İHTİMAL DEĞİL) , ALFEUS'UN OĞLU YÂKUB, TADDEUS, GAYYUR SİMON VE (İSÂ'YI ELE VEREN VE İNCİL YAZARI) YAHUDA İSKARİYOT... (SONUNCUYU HIRİSTİYANLAR HAVÂRİYÛN'DAN SAYMAZLAR)... YOKSA BUNLARDAN BÂZILARI ALLAH İNDİNDE GERÇEK HAVÂRİ SAYILMIYOR DA, İSMİ GEÇMEYEN BAŞKALARI MI BU LİSTEYE DÂHİL, BİLEMİYORUZ.

MATTA'NIN LİSTESİ BU YUKARIDAKİ İDİ. (BÂB 10 , 2) MARKOS DA AYNI LİSTEYİ FARKLI SIRALAMA İLE VERİR. (BÂB 4 , 16-19) LUKA'DA İSE AYRI BİR LİSTE VAR, İKİŞER İKİŞER SAYMIŞ: SİMON PETRUS VE KARDEŞİ ANDREAS, YÂKUB VE YUHANNA, FİLİPUS VE BARTOLOMEUS, MATTA VE TOMAS, ALFEUS'UN OĞUL YÂKUB VE GAYYUR SİMUN, YÂKUB'UN OĞLU YAHUDA VE HÂİN YAHUDA İSKARİYOT... İLK YAHUDA ACABA HANGİ YÂKUB'UN OĞLU, BİLMİYORUZ AMA SIRALAMADAN ALFEUS'UN OĞLU YÂKUB'UN OLDUĞU GİBİ BİR SONUÇ ÇIKIYOR. BÖYLECE İNCİL VERSİYONLARI ŞAKİRT VEYÂ RESÜL (İSÂ'NIN ELÇİSİ) DİYE ADLANDIRILAN KİŞİLER ÜZERİNDE BİLE ANLAŞAMIYORLAR. MATTA VE MARKOS YÂKUB OĞLU YAHUDA'YI DIŞLAMIŞ, LUKA DA TADDEUS'U!.. YUHANNA İNCİLİ'NDE İSE İSİM GEÇİYOR, AMA TOPLU BİR SIRALAMA YOK... HELE BİZİM GÖRDÜĞÜMÜZ KADARIYLA "ONİKİ HAVÂRİ" GİBİ BİR KAVRAM DA YOK... NETİCE İTİBÂRİYLE, GERÇEK HAVÂRİLERİ ELBET YALNIZ ALLAH BİLİR!

NİYE BÖYLE DEDİĞİMİZİN BİR DELİLİ DE YİNE LUKA İNCİLİ'NDE VAR:

- "VE VÂKİ OLDU Kİ, İSÂ'NIN YUKARI ALINACAĞI GÜNLER
TAMAM OLMAK ÜZRE İKEN, YERUŞALİM'E GİTMEĞE YÜZ
TUTUP, ÖNÜNCE HABERCİLER GÖNDERDİ."
(LUKA , 9. BÂB, 51)

- "BU ŞEYLERDEN SONRA RAB, BAŞKA YETMİŞ KİŞİ TÂYİN
EDİP, KENDİSİNİN GİTMEK ÜZERE OLDUĞU HER ŞEHRE VE
YERE, ONLARI İKİŞER İKİŞER ÖNÜ SIRA GÖNDERDİ. VE
ONLARA DEDİ: 'GERÇEK (ŞU Kİ,) HASAT BEREKETLİ,
FAKAT İŞÇİLER AZDIR. YOLUNUZA GİDİN, İŞTE SİZİ
KURTLAR ARASINA KUZULAR GİBİ GÖNDERİYORUM."
(LUKA , 10. BÂB, 1-4)

- "VE YETMİŞLER: 'YÂ RAB, CİNLER BİLE SENİN İSMİNLE
BİZE İTAAT EDİYORLAR,' DİYEREK SEVİNÇLE DÖNDÜLER.
VE İSÂ ONLARA ' ... FAKAT RUHLAR SİZE İTAAT ETTİLER
DİYE SEVİNMEYİN, LÂKİN ADLARINIZ GÖKLERDE YAZILDI
DİYE SEVİNİN,' (DEDİ.)" (LUKA , 10. BÂB, 17-20)

BU ÜÇ İFÂDEDEN ANLIYORUZ Kİ, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN GÜVENDİĞİ BAŞKA 70-80 KİŞİ DAHA VARMIŞ... ACABA ONLAR ARASINDA KUR'AN'IN HAVÂRİ SAYDIĞI KİMSELER VAR MI? ALLAH BİLİR.

İŞTE BU GERÇEK HAVÂRİLER, İSÂ ALEYHİSSÂM'DAN KENDİLERİNE BİR SOFRA İNDİRMESİNİ İSTİYORLAR, KALPLERİ TATMİN OLSUN, TAM ANLAMIYLA İYMAN ETSİNLER DİYE... TIPKI HAZRET-İ İBRÂHİM'İN MUTMAİN OLMAK İÇİN ALLAH'IN ÖLÜLERİ NASIL DİRİLTTİĞİNİ GÖSTERMESİNİ İSTEDİĞİ GİBİ...

- "HANİ İBRÂHİM, 'YÂ RAB!.. ÖLÜLERİ NASIL DİRİLTİĞİNİ
BANA GÖSTER,' DEMİŞTİ. ALLAH TEÂLÂ, 'İNANMADIN MI?'
BUYURDU. İBRÂHİM, 'EVET, İNANDIM. FAKAT KALBİMİN
MUTMAİN OLMASI İÇİN SORUYORUM,' DEDİ. ALLAH, 'DÖRT
KUŞ TUT, ONLARI KENDİNE ALIŞTIR. SONRA (KES,) HER
PARÇASINI BİR DAĞA BIRAK. SONRA DA ONLARI ÇAĞIR.
KOŞA KOŞA SANA GELECEKLERDİR. BİL Kİ, ALLAH AZÎZ
VE HAKÎMDİR,' BUYURDU." (BAKARA SÛRESİ, 260. ÂYET)

HAVÂRİLERİN MUTMAİN OLMASI İÇİN GÖKTEN İNDİRİLEN SOFRA BU MUDUR, BAŞKASI MIDIR, BİLMİYORUZ. BİLDİĞİMİZ TEK ŞEY, İSÂ'NIN "OKUS-POKUS" DEYİP TE BİR SOFRA OLUŞTURMADIĞI!.. ELLERİNİ GÖĞE KALDIRIP ALLAH'A ÖNCE ŞÜKREDİYOR, SONRA NİMET VE RAHMET İSTİYOR. VE EKMEK VE BALIKLAR ÇOĞALIYOR... BURADA ÖNEMLİ OLAN VE KUR'AN'A UYAN HUSUS, BU "ÖNCE ŞÜKÜR" MESELESİ... BİLİRSİNİZ, ALLAH KUR'AN'DA BİZ İNSANOĞULLARINA NASIL DUA ETMEMİZ GEREKTİĞİNİ DE ÖĞRETİR. HER MÜSLÜMANIN EZBERE BİLDİĞİ FÂTİHÂ SÛRESİ, BUNLARIN BAŞINDA GELİR, VE "EL HAMDÜ LİLLÂHİ RABBİL ÂLEMİYN" DİYE BAŞLAR, YÂNİ ÂLEMLERİN, KÂİNATIN, MÜKEVVENÂTIN, BÜTÜN YARADILMIŞLARIN RABBİNE HAMD EDEREK, ŞÜKREDEREK, VERDİĞİ VE VERMEDİĞİ BÜTÜN NİMETLERE PEŞÎNEN TEŞEKKÜR EDEREK BAŞLAR... SONRA DA "BİZİ DOĞRU YOLA İLET, SAPIKLARIN YOLUNA DEĞİL, KENDİNE NİMET VERDİKLERİNİN YOLUNA" ŞEKLİNDE DUA İLE SONA ERER. ÖNCE ŞÜKÜR, SONRA DİLEK... KURAL BU!.. HAZRET-İ İSÂ DA BUNU UYGULAMIŞ.

GERÇEK HAVÂRİLER İÇİN, HAZRET-İ MUHAMMED'İN ÇEVRESİNDEN HAREKETLE "İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN ASHÂBI" DEDİK... ACABA ONUN ETRÂFINDA DA HAZRET-İ MUHAMMED'İN ÇEVRESİNDE OLDUĞU GİBİ MUNÂFIKLAR, MÜNKİRLER, KÂFİRLER VAR MIYDI?.. VARDI!

- "VAKTÂ Kİ İSÂ ONLARDAN KÜFRÜ HİSSETTİ, 'ALLAH YOLUNDA
BANA YARDIM EDENLER KİMLERDİR?' DEDİ. HAVÂRİLER, 'BİZ
ALLAH'IN YARDIMCILARIYIZ. ALLAH'A İMÂN ETTİK. SEN ŞÂHİT
OL Kİ, BİZ HİÇ ŞÜPHESİZ MÜSLÜMANLARIZ,' DEDİLER."

- " 'EY RABBİMİZ!.. İNZÂL ETTİĞİN İNCİL'E İMÂN ETTİK. VE
RESULÜNE TÂBİ OLDUK. ARTIK BİZİ ŞÂHİTLERLE BERABER YAZ,'
(DEDİLER)."

- "(YAHUDİLER, HAHAMLAR) HİLEYE SAPTILAR. ALLAH DA
HİLEKÂRLIKLARINA MUKABELE ETTİ. ALLAHU AZİMÜŞŞÂN
HİLEKÂRLIĞA, KÖTÜLÜĞE KARŞI CEZÂ VERENLERİN
EN HAYIRLISIDIR."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 52-54. ÂYETLER)

BURADA ÜÇ ÖNEMLİ HUSUS VAR. ALLAH HAZRET-İ İSÂ'NIN HAVÂRİLERİNİ ÖVÜYOR... GERÇEKTEN DE HAZRET-İ İSÂ'NIN HAVÂRİLERİ, HAZRET-İ MUHAMMED'İN ASHÂBI GİBİDİR. ONUNLA BERABER HİCRET EDEN MUHÂCİRİN GİBİDİR, İSÂ NEREYE GİDERSE, ONLAR DA ORAYA GİDERLER. BELKİ DE MEDİNE'DE HAZRET-İ MUHAMMED'İ VE MUHÂCİRLERİ AĞIRLAYAN ENSÂR GİBİDİR. GEREKİRSE AYNI TABAKTAN YER, YİYECEKLERİNİ BÖLÜŞÜRLERDİ. VE EN ÖNEMLİSİ, YÜCE ALLAH KİTABINDA YAZMIŞ; BU HAVÂRİLER ALLAH'A VE HAZRET-İ İSÂYA İNDİRİLEN GERÇEK İNCİL'E İMÂN ETMİŞ, PEYGAMBERE TÂBİ OLMUŞ, MÜSLÜMAN KİŞİLERDİR!..

BİLİNDİĞİ GİBİ, HAZRET-İ İBRAHİM'DEN BERİ GELMİŞ OLAN PEYGAMBERLER HEP İSLÂM DİNİNİ TEBLİĞ ETMİŞLERDİR. İSLÂM HAZRET-İ MUHAMMED VE KUR'AN İLE TAMAMLANMIŞTIR. O BAKIMDAN 52. ÂYETTEKİ "BİZ ŞÜPHESİZ MÜSLÜMANLARIZ," İFÂDESİ BİZİ ŞAŞIRTMAMALI, VE TIPKI ASHÂB-I KEHF (YEDİ UYUYANLAR) GİBİ ONLARA DA MUHABBET DUYMALIYIZ.

DAHA DA HAYRET VERİCİ OLAN KISIM, BU HAVÂRİLERİN "BİZİ ŞÂHİTLERLE BERABER YAZ," DEMELERİDİR!.. HANGİ ŞÂHİTLERLE?.. SORAN OLMUYOR!..

BİR MÜSLÜMAN, "EŞHEDÜ EN LÂ İLÂHE İLLALLAH" DEYİNCE, ASLINDA "BEN VARLIĞIMLA ALLAH'TAN BAŞKA İLÂH OLMADIĞINA ŞEHÂDET EDERİM," DEMEKTEDİR. İŞTE O HAVÂRİLER DE "BİZ DE SENİN VARLIĞINA, BİRLİĞİNE ŞÂHİDİZ, BİZİ DE BÖYLE DİYEN O ŞÂHİTLERLE BİRLİKTE YAZ," DİYE DUA ETMEKTEDİRLER!.. İNSANIN TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLUYOR BU YÜCE İFÂDELER KARŞISINDA...

YALNIZ BURADA TEKRAR BELİRTELİM, YÜCE ALLAH'IN "HAVÂRİLER" TÂBİRİNİ KİMLER İÇİN KULLANDIĞINI BİLMİYORUZ. HAVÂRİLERİN KULLANDIĞI VE KENDİSİNİN DE KABUL ETTİĞİ "ALLAH'IN YARDIMCILARI" TÂBİRİYLE KASTEDİLEN KİŞİLERİN, YÂNİ ALLAH'IN DOSTLARININ (VELİLERİNİN), ALLAH YOLUNDA HİZMET EDENLERİN KİMLER OLDUĞUNU BİLMİYORUZ... HIRİSTİYANLARIN KABUL ETTİĞİ 12 HAVÂRİ Mİ?.. BUNLARDAN BİRİSİ ONU İHBAR ETTİ, BİR DİĞERİ İSE ÜÇ KERE ONU İNKÂR ETTİ... BÂZILARI DA İNCİL TÂBİRİ İLE "SÜRÇTÜ". GERÇEK HAVÂRİLERE BU ONİKİ KİŞİNİN TÜMÜ DÂHİL Mİ, YOKSA DAHA MI AZ?.. VEYÂ DAHA ÇOK DA, BİLİNMİYORLAR MI?... DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR!.. BİZ ALLAH'IN SÖZÜNÜ ETTİĞİ GERÇEK HAVÂRİLERİN GERÇEK MÜSLÜMAN OLDUĞUNA İNANMAKLA YETİNECEĞİZ.

- "VE İSÂ, ŞAKİRTLERİ HEMEN KAYIĞA BİNMEĞE VE
... KENDİSİNDEN ÖNCE KARŞI YAKAYA GEÇMEĞE
ZORLADI. ... KAYIK DENİZİN ORTASINDA DALGALARLA
DÖVÜNMEKTE İDİ... VE YEL ONLARA KARŞI İDİ. VE
GECENİN DÖNDÜNCÜ NÖBETİNDE, İSÂ DENİZİN ÜZERİNDE
YÜRÜYEREK YANLARINA GELDİ. FAKAT ŞAKİRTLER,
ONU DENİZİN ÜZERİNDE YÜRÜRKEN GÖRÜNCE, 'BU BİR
HAYÂLETTİR,' DİYE ŞAŞIRDILAR, VE KORKUDAN
BAĞIRDILAR. ... PETRUS ... 'YÂ RAB, EĞER SEN İSEN,
SULARIN ÜZERİNDE SANA GELMEMİ EMRET,'(DEDİ.)
İSÂ, 'GEL,' DEDİ. PETRUS KAYIKTAN İNİP SULARIN
ÜZERİNDE YÜRÜDÜ. FAKAT YELİ GÖRÜNCE KORKTU, VE
BATMAĞA BAŞLAYARAK, 'YÂ RAB, BENİ KURTAR!' DİYE
BAĞIRDI. İSÂ, HEMEN ELİNİ UZATIP ONU TUTTU.
VE KENDİSİNE DEDİ: 'EY AZ İMÂNLI! NEDEN ŞÜPHE
ETTİN?' ONLAR KAYIĞA ÇIKTIKLARI ZAMAN DA YEL DİNDİ.
KAYIKTAKİLER 'SEN GERÇEKTEN ALLAH'IN OĞLU'SUN,'
DİYE ONA TAPINDILAR." (MATTA , 14. BÂB, 22-33)

KISSA KÜÇÜK FARKLARLA MARKOS İNCİLİ'NDE DE (6. BÂB, 45-51) VAR... BU SON KISMA İKİ YÖNDEN HEMEN İTİRÂZ EDİYORUZ. BİRİNCİSİ, HÂŞÂ, HEM ALLAH'A, HEM DE MESİH MERYEM OĞLU İSÂ'YA "ALLAH'IN OĞLU" İFTİRÂSI... İKİNCİSİ, KUR'AN'DA BİLE METHEDİLEN HAVÂRİLERE İFTİRÂ!.. ONLAR HİÇ BİR ZAMAN BÖYLE BİR İDDİA VE İSNATTA BULUNMAMIŞLARDIR!
BU KISSA YUHANNA İNCİLİ'NDE DE VAR, ANCAK PETRUS KISMI YOK. (6. BÂB, 16-26)

İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN DENİZ ÜZERİNDE YÜRÜMESİNE HİÇ ŞAŞMIYORUZ... YAKIN MİSÂL, SUSAM YAPRAĞINA SECCÂDE SERİP NAMAZ KILAN HACI BEKTÂŞ-I VELÎ'MİZ VARKEN, ŞAŞMAK MÜMKÜN MÜ?..

BURADA ESAS DİKKAT EDİLECEK HUSUS, HER TÜRLÜ MUCİZEYE MUHATAP OLMANIN ŞARTININ ALLAH'IN İZNİYLE HER ŞEYİN MÜMKÜN OLDUĞUNA İYMAN ETMEK OLDUĞUDUR. PETRUS, BİR KERE DAHA İSÂ'NIN TÂBİRİYLE "AZ İYMANLI" OLDUĞUNU GÖSTERMİŞ, VE SUDA YÜRÜRKEN BATMAYA BAŞLAMIŞTIR... BİZ BU KISSANIN GERÇEK OLDUĞUNA İNANIYORUZ, AMA ELBETTE EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

- "KARŞIYA GEÇTİKLERİ ZAMAN, CENESARET'TE KARAYA
GELDİLER. O YERİN ADAMLARI İSÂ'YI TANIYINCA, BÜTÜN
O ÇEVREYE (HABER) GÖNDERDİLER. VE HASTALARIN HEPSİNİ
ONA GETİRDİLER. VE HASTALAR YALNIZ ESVABINA,
ETEĞİNE DOKUNMAK İÇİN ONA YALVARDILAR. VE
DOKUNANLARIN HEPSİ İYİ OLDU.
(MATTA , 14. BÂB, 34-36) (MARKOS , 6. BÂB, 53-56)

- "VE İSÂ ORADAN ÇIKIP SUR VE SAYDA TARAFLARINA
ÇEKİLDİ. VE İŞTE KENÂNLI BİR KADIN O SINIRLARDAN
GELDİ, VE 'YÂ RAB! BANA MERHAMET EYLE, SEN EY
DÂVUD OĞLU! KIZIM KÖTÜ BİR HALDE CİNE TUTULMUŞTUR,'
DİYE BAĞIRDI. FAKAT İSÂ ONA BİR SÖZ CEVAP
VERMEDİ. ... FAKAT KADIN GELDİ VE 'YÂ RAB, BANA
YARDIM ET,' DİYE TAPINDI. ... İSÂ CEVAP VERİP
KADINA DEDİ, 'EY KADIN, İMÂNIN BÜYÜKTÜR, SANA
İSTEDİĞİN GİBİ OLSUN.' VE ONUN KIZI O SAATTE
İYİ OLDU."
(MATTA , 15. BÂB, 21-28) (MARKOS , 7. BÂB, 24-30)

MARKOS İNCİLİ'NDE BEYTSAYDA'DA GEÇEN BİR KISSA DAHA VAR:

- "BEYTSAYDA'YA GELDİLER. YANINA BİR KÖR
ONA DOKUNSUN DİYE KENDİSİNE YALVARDILAR.
VE KÖRÜ ELLERİNDEN TUTUP ONU KÖYDEN DIŞARI
ÇIKARDI. VE GÖZLERİNE TÜKÜRÜP ELLERİNİ
ÜZERİNE KOYDUĞU ZAMAN ONA, 'BİR ŞEY GÖRÜYOR
MUSUN?' DİYE SORDU. O YUKARI BAKIP DEDİ:
'ADAMLAR GÖRÜYORUM. ÇÜNKÜ YÜRÜYEN AĞAÇLAR
GİBİ ŞEYLER SEÇİYORUM.' SONRA ELLERİNİ
YİNE ONUN GÖZLERİ ÜZERİNE KOYDU. KÖR
DİKKATLİ BAKTI, SAĞALDI. VE BÜTÜN ŞEYLERİ
BERRAK GÖRDÜ. İSÂ DA ONU EVİNE GÖNDERİP,
'KÖYE BİLE GİRME,' DEDİ."
(MARKOS , 8. BÂB, 22-26)

- "VE İSÂ ORADAN GİDİP GALİLE DENİZİ YAKININA
GELDİ. VE DAĞIN ÜZERİNE ÇIKIP ORADA OTURDU.
VE ONA BÜYÜK KALABALIKLAR, BERÂBERLERİNDE
TOPALLAR, KÖRLER, DİLSİZLER, ÇOLAKLAR, DAHA
BAŞKA BİR ÇOKLARI OLARAK GELDİLER. VE ONLARI
İSÂ'NIN AYAKLARININ YANINA BIRAKTILAR. VE İSÂ
ONLARI İYİ ETTİ. ŞÖYLE Kİ, DİLSİZİ SÖYLER,
ÇOLAĞI SAĞLAM, KÖRÜ GÖRÜR, VE TOPALI YÜRÜR
GÖRDÜKLERİ ZAMAN, HALK ŞAŞTILAR, VE İSRÂİL'İN
ALLAH'INA HAMD ETTİLER."
(MATTA , 15. BÂB, 29-31)

İŞTE EN DOĞRUSUNU YAPMIŞLAR, ÇÜNKÜ BU MUCİZELERİN GERÇEKLEŞMESİ ANCAK ALLAH'IN TAKDİRİ İLE OLMUŞTU. BU KADAR ÇOK İNSANI İYİ EDİP ETMEDİĞİNİ BİLMİYORUZ. AMA İYMANLI OLANLARI İYİLEŞTİRDİĞİNİ DAHA ÖNCEKİ BÖLÜMLERDE GÖRMÜŞTÜK. BİZİM DE İNANCIMIZ O YÖNDEDİR. ANCAK İYİLEŞMESİ GEREKEN İYİLEŞMİŞTİR, DERİZ.

BU BÖLÜM MARKOS İNCİLİ'NDE FARKLI:

- "İSÂ ŞAKİRTLERİ İLE DENİZE ÇEKİLDİ. GALİLE'DEN
BÜYÜK BİR KALABALIK ONUN ARDINCA GİTTİ. ... İSÂ
KENDİSİNİ SIKIŞTIRMASINLAR DİYE KÜÇÜK BİR KAYIĞIN
KENDİ YANINDA BEKLEMESİNİ ŞAKİRTLERİNE SÖYLEDİ.
ÇÜNKÜ BİR ÇOKLARINI İYİ ETMİŞTİ. ÖYLE Kİ,
DERTLERİ OLANLARIN HEPSİ ONA DOKUNMAK İÇİN
ÜZERİNE ÜŞÜŞÜYORLARDI. MURDAR RUHLAR ONU
GÖRDÜKLERİ ZAMAN, ÖNÜNDE YERE KAPANIYORLARDI."
(MARKOS , 3. BÂB, 7-11)

YİNE MARKOS İNCİLİ'NDE GALİLE DENİZİ YAKININDA CEREYAN EDEN AYRI BİR OLAY DAHA VAR:

- "YİNE SUR SINIRLARINDAN ÇIKIP SAYDA
İÇİNDEN DEKAPOLİS SINIRLARI ORTASINDAN
GALİLE DENİZİ'NE GELDİ. ONA SAĞIR VE
PELTEK BİRİNİ GETİRDİLER, VE ELİNİ ÜZERİNE
KOYSUN DİYE ONA YALVARDILAR. O DA
KALABALIKTAN AYRICA BİR YANA ONU ALIP
KULAKLARINA PARMAKLARINI KOYDU, VE
TÜKÜRÜP DİLİNE DOKUNDU. GÖĞE BAKARAK
'AH' EDİP ONA, 'EFTALA' YÂNİ 'AÇIL' DEDİ.
KULAKLARI AÇILDI VE DİLİNİN BAĞI
ÇÖZÜLÜP DÜZGÜN SÖYLEDİ."
(MARKOS , 7. BÂB, 31-35)

BUNDAN SONRA GENE BİR BALIK-EKMEK KISSASI GELİYOR:

- "VE İSÂ ŞAKİRTLERİNİ YANINA ÇAĞIRIP DEDİ:
'HALKA ACIYORUM, ÇÜNKÜ ŞİMDİ ÜÇ GÜNDÜR
BENİMLE BİRLİKTE BULUNUYORLAR, VE YİYECEK
BİR ŞEYLERİ YOK. YOLDA BAYILMASINLAR DİYE,
BEN ONLARI AÇ SALIVERMEK İSTEMEM.' VE
ŞAKİRTLER ONA DEDİLER: 'ISSIZ YERDE BU
KADAR BÜYÜK KALABALIĞI DOYURACAK KADAR
EKMEĞİ NEREDEN BULALIM?' İSÂ DA ONLARA:
'KAÇ EKMEĞİNİZ VAR?' DEDİ. VE ONLAR: 'YEDİ
EKMEK VE BİR KAÇ KÜÇÜK BALIĞIMIZ VAR,'
DEDİLER. İSÂ 'YERE OTURSUNLAR,' DİYE HALKA
EMRETTİ. VE YEDİ EKMEĞİ VE BALIKLARI
ALDI, VE ŞÜKREDEREK KIRIP ŞAKİRTLERİNE
VERDİ, ŞAKİRTLER DE HALKA VERDİLER. HEPSİ
DE YEDİLER VE DOYDULAR. VE PARÇALARINDAN
ARTANI YEDİ SEPET DOLUSU OLARAK KALDIRDILAR.
YİYENLER DE, KADINLAR VE ÇOCUKLARDAN BAŞKA
(SIRF) DÖRT BİN ERKEK İDİLER."
(MATTA , 15. BÂB, 32-38) (MARKOS , 8. BÂB, 1-10)

DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR AMA, BU YUKARIDA NAKLETTİĞİMİZ BALIK-EKMEK MUCİZESİNİ ANDIRIYOR... AYNI TARZ MUCİZENİN TEKRARLANDIĞI PEK GÖRÜLMEMİŞTİR, ŞİFÂ OLAYLARI MÜSTESNÂ... BELKİ BİR DE UZUN YILLAR BOYU ÇÖLDE DOLAŞAN MUSÂ'NIN KAVMİNE GÖKTEN BILDIRCIN VE KUDRET HELVASI İNDİRİLMESİNİ ÖRNEK GÖSTEREBİLİRİZ. BU, O KADAR UZUN SÜRE TEKRARLANMIŞTI Kİ, YAHUDİLER BIKIP SOĞAN SARIMSAK İSTEMİŞLERDİ... ANCAK BURADA OLAY SANKİ İLK DEFÂ CEREYAN EDİYORMUŞ GİBİ BİR DURUM VAR. MESELÂ ŞAKİRTLERDEN BİRİ,"HANİ GEÇEN DEFÂ YAPMIŞTIN YA, DUA ET TE, ŞU EKMEKLER VE BALIKLAR GENE ÖYLE ÇOĞALSIN," DİYEBİLİRLERDİ. VEYÂ ÜÇ GÜN OLMADAN DAHA ÖNCE, "HALK EPEYDİR AÇ, YİYECEĞİMİZ DE AZ. DUA ET TE, ŞU EKMEKLER VE BALIKLAR GENE ÇOĞALSIN," DİYE ONLAR TEKLİF EDEBİLİRLERDİ. BÖYLE BİR ŞEY YOK. SANKİ İLK ANLATILAN OLAYIN BAŞKA BİR RİVÂYETİ GİBİ... SAYILAR DIŞANDA TEK FARK, İLK OLAYIN ISSIZ BİR YERDE, İKİNCİSİNİN İSE GALİLE'DE GEÇMİŞ GİBİ ANLATILMIŞ OLMASI... ÖTE YANDAN BU İKİNCİ BALIK-EKMEK KISSASI LUKA İNCİLİ'NDE YOK. YUHANNA'DA BİR "EKMEK YEME" İFÂDESİ VAR:

- "İSÂ ONLARA CEVAP VERİP DEDİ: 'DOĞRUSU VE
DOĞRUSU SİZE DERİM: ALÂMETLERİ GÖRDÜĞÜNÜZDEN
DEĞİL, FAKAT EKMEKLERDEN YEYİP DOYDUĞUNUZDAN
DOLAYI BENİ ARIYORSUNUZ,' (DEDİ.)" (YUHANNA , 6. BÂB, 26)

YÂNİ, İSÂ FAKİR HALKI DOYURMUŞ... NASIL DOYURMUŞ, ALLAH BİLİR, AMA BİZ MÂİDE SÛRESİ'NDEN ANLIYORUZ Kİ, GÖKTEN BİR SOFRA İNMİŞ. AMA DİKKAT, HAZRET-İ İSÂ, UYARIYOR, "O SOFRA BENDEN DEĞİL, ALLAH'TAN,"DİYE... HAZRET-İ MUSA OLAYINI ÖRNEK VEREREK UYARIYOR:

- "HALK, 'ATALARIMIZ ÇÖLDE MAN YEDİLER, NASIL
Kİ, >YEMEK İÇİN ONLARA GÖKTEN EKMEK VERDİ,<
DİYE YAZILMIŞTIR.' İMDİ İSÂ ONLARA DEDİ:
'DOĞRUSU VE DOĞRUSU SİZE DERİM: SİZE GÖKTEN
EKMEĞİ MUSA VERMEDİ, FAKAT SİZE GÖKTEN GERÇEK
EKMEĞİ BABAM VERİYOR.' (DEDİ.)"
(YUHANNA , 6. BÂB, 31-32)

ÖZETLERSEK, LUKA DA BİZİM GİBİ DÜŞÜNMÜŞ OLMALI Kİ, İKİNCİ RİVÂYETİ KİTABINA ALMAMIŞ. YUHANNA İNCİLİ'NDE BALIK-EKMEK KISSALARININ İKİSİ DE YOK... MATTA'NIN, HEP MARKOS'TAN KOPYA ÇEKTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİK, ONUN İÇİN SÂDECE O İKİ İNCİLDE İKİ AYRI BALIK-EKMEK KISSASI GÖRÜYORUZ. BUNUN ANCAK BİRİNİN DOĞRU OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ.

ŞÜPHE UYANDIRAN BİR BAŞKA HUSUS TA, RAKAMLAR... SIRF ERKEKLER BİR TOPLANTIDA 5.000, DİĞERİNDE 4.000... HER ERKEĞE BİR KADIN, İKİ ÇOCUK KATILDIĞINI VARSAYARSAK, BİRİNCİ TOPLANTIDA 20.000, İKİNCİSİNDE 15-16.000 KİŞİ OLDUĞUNU KABUL ETMEK GEREKİR. BU BİR STADYUM DOLUSU İNSAN DEMEKTİR. NE O ZAMANIN ŞEHİR NÜFUSLARINA UYMAKTA, NE DE O KADAR İNSANA MİKROFONSUZ, HOPARLÖRSÜZ HİTAP MÜMKÜN GÖRÜNMEKTE... YİNE DE DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

30.5.2008

ÖNEMLİ SAYFALAR

HZ. İSA MUAMMASI VE MESİH-MEHDİ MESELESİ - 6
İÇİNDEKİLER

Email: misyonersavar@excite.com