Jean Le Rond d'Alembert adı, Notre Dame de Paris yöresinde
küçük bir kilisenin adı olan Saint-Jean-Le Rond'tan
gelmektedir. Chevalier Destouches'in gayri meşru oğlu
olan d'Alembert, annesi tarafından gizlice Saint-Jean-Le
Rond kilisesinin basamaklarına bırakılmıştı.
Çocuğu sabahın erken saatlerinde kilisenin basamakları üstünde
mışıl mışıl uyurken, kiliseye gelen papaz buldu. Hava oldukça da
karanlıktı. Sabahın soğuğu iliklerine kadar işlemişti. Kilise
avlusunun kapısını açtı ve yavaş adımlarla merdivenlere doğru
yaklaştı. Basamakların üzerinde karanlık bir şey gördü. Köpek
veya yabani bir hayvan olabileceğini düşündü ve biraz da korktu.
Biraz daha yaklaşınca karartının hareket etmediğini ve hayvan
olmadığını anladı. Kafasından bazı düşünceler bir film şeridi
gibi süratli bir biçimde geçti. Acaba bu ne olabilirdi?
Merdivenlere doğru tırmandı ve karartıyı artık iyice
seçebiliyordu. Örtünün bir ucunu kaldırdı. Bir de ne görsün,
minicik bir yavrucak annesinin sütünü yeni emmiş gibi mışıl
mışıl uyuyordu. Yüzünün açılmasıyla sabahın soğuğu ciğerlerine
kadar girdi. Arka arkaya bu temiz havayı burnundan çekti ve bol
bol oksijeni teneffüs etti. Soğuk onu biraz rahatsız etti.
Hava da iyice aydınlanmıştı. Çocuğun yüzü iyice fark
edilebiliyordu. Yavaşça kucağına aldı ve
merdivenlerin basamaklarını dikkatlice çıktı. Cebinden
çıkardığı anahtarla kapıyı açtı ve bir eliyle de bebeği
uyandırmamak için tüm gayretlerini harcadı. Kendi odasına girdi.
çocuğu masanın üzerine yatırdı. Kilisenin içi de soğuktu.
Sobayı yaktı ve odayı ısıttı. Bu tatlı ve güzel bebek
uyandığında saat 10'u geçiyordu.
Belediye ilgilileri, çocuğu fakir bir camcının karısına verdiler.
Bu hayırsever, fakir fakat sevgisi ve şefkati zengin olan kadın
da bu küçücük ve kimsesiz yavruya kendi çocuğu gibi baktı ve
büyük bir dikkatle onu büyüttü. Daha sonra annesinin ve babasının
kim olduğu anlaşıldıysa da bu iyilik sever kadından çocuğu ne
almaya ne de istemeye gelen oldu. Yalnız, Chevalier, o zamanın
kanunlarına göre gayri meşru oğlunun eğitim ve öğretim parasını
ödemeye mecbur edildi. Kilise de peşini bırakmıyordu. Bu olayı
ve bu aileyi d'Alembert büyüyünceye kadar öğrenemedi.
Kendi annesi ve babasından daha ileri sevgi ve şefkatle
büyütüldü. Oldukça da sıhhatli ve gürbüzdü.
D'Alembert'teki matematik dehası uyanmaya başlayınca, oğlunun
oturduğu yeri ve evi bilen öz annesi onu memnuniyetle yanına
alacağını ve bakacağını bildirdi. Küçük ve akıllı d'Alembert,
"Sen benim üvey annemsin. Camcının karısı benim asıl annemdir"
diyerek onun bu önerisini geri çeviriyordu. Onu dünyaya getiren
öz annesi ve babası gibi, o da onları unuttu. Bir daha da
adlarını andığı görülmedi. Onun annesi ve babası, o fakir
camcı ve onun karısıydı.
D'Alembert ünlü olduğu zaman bu ailesini unutmadı.
Kendisine bakan, onların sevgileriyle büyüyen camcının
ailesini kendi ailesi olarak kabul ettiğinden, fakir
olan bu ailenin rahatlık içinde yaşamalarını sağladı.
Bu aile yine kendi küçücük evlerinde kalmayı uygun
buldular. D'Alembert'te manevi anne ve babası olan
camcı ailesini öz annesi ve öz babası ilan etti.
Yaşam süreci boyunca da onlarla övündü ve onlara baktı.
D'Alembert artık bir saray matematikçisi ve ünlü biriydi.
Gece ve gündüzlerin uzaması veya kısalması probleminin
çözümünü tam olarak d'Alembert verdi. En önemli eseri,
parçalı diferansiyel denklemler üzerinedir. Özellikle,
titreşen tellere ait buluşu çok önemlidir. Serilerin
yakınsaklığına ait d'Alembert ölçütü onundur. Kendi adıyla
anılan çok sayıda teoremleri vardır.
D'Alembert, genç dostu Lagrange'ı güç ve önemli problemleri
çözmeye yöneltiyor, olanaklar ölçüsünde ona bir ağabey gibi
davranıyordu. Beraber bir arada olduklarında sözlerle ve
ayrı olduklarında da mektuplarla, mide rahatsızlıkları
olan Lagrange'a önerilerde bulunuyordu. Mekanikte çok
önemli buluşları olan Fransız matematikçisi d'Alembert'in,
dalga denklemi ve bu problemin kendi adıyla bilinen çözümü
ünlüdür.
D'Alembert'i yaşatan en önemli buluşlarından biri de biraz
önce adını andığımız d'Alembert ya da genel matematikte adı
çok geçen bölüm ölçütüdür. Sonsuz terimli serilerin
yakınsaklığı, yakınsaklık bölgesini ve yakınsaklık
yarıçapını bulmak için bundan daha kullanışlı bir formül
bulunamamıştır. Yine bu ölçütle, serilerin analitik
bölgelerini kolayca bulabiliriz. D'alembert, genel
matematiğin kurucularından biri olarak bilinir ve biri
olarak kabul edilir.
|