Poncelet (1788 - 1867)



         


           1812 yılında zafer gününün yaklaştığını bekleyen Napolyon, Rusya üzerine yürümüş, Rusya'yı hemen hemen eline geçirmiş ve Moskova kapılarına kadar dayanmıştı. Kremlin'den kayıtsız ve koşulsuz teslim olmalarını istiyordu. Şehir karşı koydu. Binlerce insan öldü ve teslim olmadı. Napolyon'un zaten Moskova'ya kadar soğuktan, başka bir düşmanı yoktu. Askerleri, şarkılar söyleyerek, bozulan koca Rus ordusunu arkadan izliyordu. Kılıçla öldüren kılıçla ölür ilkesine kulak asmayan Napolyon ve askerleri sürekli olarak soğukla savaşıyordu. Sonunda olanlar oldu ve Napolyon bu büyük ordusunu kendi haline perişan bir halde soğukla karşı karşıya bırakarak geri dönüyordu.
          Kaçan Fransız ordusunda genç bir istihkam subayı vardı. Bu genç subay, Jean-Victor Poncelet'ti. Poncelet, 1 Temmuz 1788 günü Paris'te doğdu. Genç yaşında Paris'te Ecole Polytechnique'e girdi ve daha sonra Metz'teki Harp okulunda istihkam teğmeni olarak görev yaptı. Monge'un tasarı geometrisi ve Büyük Carnot'un durum geometrilerinden etkilendi.
         Poncelet'in ilk eseri 1822 yılında basıldı. Aynı eserin ikinci baskısı da 1862 Yılında yapıldı. Poncelet'in bu kitabında Moskova seferi de uzun uzun anlatılır. Çünkü, bu eser bu seferin ürünüdür.
          18 Kasım 1812 günü Mareşal Ney'in yönetimindeki Fransız ordusunun kalan kısmı, Krasnoe'de ezildi. Savaş alanında ölü bırakılanlar arasında genç Poncelet de vardı. üzerindeki istihkam subayı elbisesi onun hayatını kurtardı. Daha nefes aldığını anlayan bir keşif kolu onu sorguya çekmek üzere genel kurmaya götürdü. Savaş esiri olan genç subay, paçavralara bürünerek ve biraz da siyah ekmekle beslenerek, donmuş ovalarda beş ay yürütüldü ve yürüdü. Civayı bile donduran soğuklarda sefer arkadaşları sefalet, açlık ve soğuktan, kitleler halinde öldüler. Fakat, onun kuvvetli vücudu kendisini kurtardı. 1813 yılı martında, Volga Nehri üzerindeki Saratov kentinin hapishanesine girdi. Başlangıçta çok yorgun ve bitkindi. Savaş alanı, yaralanma, ölümle burun buruna gelme, uzun yürütülme ve hapishane. Nisan ayına doğru biraz kendine geldi. Daha önce Fransa'da aldığı matematik kültürünü bir kere daha kafasından geçirdi, canlandırdı ve bir kalemle bir not defteri elde etti. Başka hiç bir şeyi yoktu. Kendini ve acılarını dindirmek için bu sürgün hayatındaki günlerini matematiğe vermekle geçirdi. Matematik onun acılarını biraz olsun unutturuyordu. Kalemler ve not defterleri bitti. Yenileri bulundu. Poncelet'in sürgünlük ve hapishane hayatı, ünlü projektif geometriyi kurdu.
          Kitapsız ve oldukça kötü koşullarda olmasına karşın, tüm öğrendiklerini yazdı. Amacı, Fransa'ya yeniden dönebilirse, arkadaşlarını girecekleri sınava hazırlayacaktı. İşe bu yönde başladı. Duvara, ocaktan çıkardığı kömür parçalarıyla yazılanı yazdığı söylenir. Karışık ve derinliğine olan matematikler hariç, Fransa' da öğrendiği bilgilerin tümü kafasındaydı. Aynı şeyler fizik ve mekanik içinde doğruydu.
          1814 yılının eylül ayında Fransa'ya dönen Poncelet, eski ve yeni yazılar olmak üzere, tam yedi not defteri ile gelmişti. Bu notları 1813 ile 1814 yıllarında Saratov hapishanesinde yazılmıştı. 1822 yılında yayınlanan eserinin ilk basımı, hayatının savunmasını içeriyordu. Kısaca, Krasnoe savaş alanında ölü sanılan, bu genç mühendis subay, geometriye yepyeni silahlar eklemiş bulunuyordu.
          1815 ile 1825 yılları arasında yine önemli askeri görevler aldı. Bu nedenle, geometri ile ilgilenecek çok az zaman bulabiliyordu. Bu görevlerden başka, Metz'te bir pratik mekanik okulu kurulması, Polytechnique'teki matematik öğretiminin düzeltilmesi, istihkamlara ait raporlar, komitedeki çalışmaları, Londra ve Paris'teki sergilerin başkanlıkları gibi görevler zamanını alıyordu. Akademi onu, 1831 yılında Laplace'ın yerine seçmişti. Poncelet, bu şerefli görevi, bazı siyasi nedenlerden dolayı ancak üç yıl kadar sonra kabul etmiştir.
          Poncelet'in hayatının olgunluk devresinin yarısı, sürekli eser vermekle geçmiştir. Diğer yarısı da kısa ve dar görüşlü politikacı ve askerlerin verdiği görevlerle geçmiştir. O, işten kaçmazdı. Fakat, Napolyon'un ordularının kemiklerine işlemiş olan yanlış bir görev duygusu onu bu felaketlere sürüklüyordu. Tüm bunlara karşın, sinirlerini bozmamış ve kuvvetli vücudu onu zafere ulaştırmıştır. Yetmiş dokuz yaşına kadar da yaratıcı dehası sarsılmamıştır. Eğer Napolyon'un ordularının bitmek tükenmek bilmeyen istekleri olmasaydı, Poncelet daha çok eser verirdi. Bu değerli dahiyi kullanacakları yer bulamadıkları zaman, Fransa'daki pamuk, ipek ve keten ipliği fabrikalarına denetlemeye gönderiyorlardı. Kısaca, onu rahat bırakmıyorlar, her işi ona gördürüyorlar ve onunla yürütüyorlardı. Bunun yanı sıra, Poncelet'in teoremleri de yürüyordu. Kesenlerin harmonik ve harmoniksiz olanları yine Poncelet'e aittir. 23 Aralık 1867 günü öldüğünde arkasından gelecek olan geometricilere büyük bir geometriyi miras olarak bırakmıştır.


 

 

(Biyografiler genel sayfa)

 
 

Ana sayfa
 

Matematik Tarihi

İncelenen Konular
 

Biyografiler

Javayla Matematik

Düşünce Yolu

Üniversite Hazırlık

Link Arşivi

Ziyaretci Defteri