|
Matematiğin kurulması ve gelişmesinde en çok emeği geçen
ve matematiğe hizmet eden ırklardan birisi de Hint'lilerdir.
İsa'nın doğumundan çok önceki yıllarda Hint'lilerin matematiği
oldukça ileriydi. Matematik ve sayıların oluşturulması bu
ırkın buluşuydu. Sıfırı bile ilk kullananlar Hintliler'dir.
On dokuzuncu yüzyıl Hint'lileri ne kadar övünse yeridir.
Çünkü, 1887 yılında Kuzey Hindistan'da Ramanujan adında dahi
bir matematikçileri doğmuştur. Ramanujan, 1903 yılında Madras
Üniversitesine girmiştir. Bu üniversitede kendisini matematiğe
çok verdiğinden, diploma almak için yeterli ingilizceyi bir
türlü öğrenememiştir. Diploma alamayınca da iş bulamamıştır.
O, doğuştan bir matematikçiydi ve sürekli matematik buluşları
peşinde geziyordu. Oldukça fakir ve kağıt alacak parası yoktu.
Bulduğu matematik sonuçlarını parça parça ve eskimiş eski
kağıtlara yazarak, onları matematikçilere gösteriyordu.
1912 yılına kadar iş bulamayan ve bu arada evlenen Ramanujan, sonunda
Madras Liman idaresinde yirmi İngiliz lirası bir aylıkla katiplik bulabildi.
Bundan sonra ilim severler yardım ederek kendisini Cambridge Üniversitesi
matematik profesörü ünlü Hardy'ye överler. Hardy kendisini çağırdığı halde
bu öneriyi kabul etmez. Annesinin gördüğü bir rüya üzerine bu görüşme
önerisini kabul etmek zorunda kalır.
Ramanujan, 1914 yılında Cambridge'de ünlü bir koleje özel bir öğrenci
olarak girdi. Fakat, şanssız deha 1917 yılında vereme tutuldu. 1818
yılında İngiltere İlimler Akademisi olan Royal Society'ye oybirliğiyle
üye seçildi. Bu akademiye ilk seçilen Hint'li bir
matematikçi şerefini Ramanujan kazandı.
Ramanujan'ın tedavisi için tüm İngiltere doktorları
seferber edildi. Tüm bu tedavilere karşın, Ramanujan'ın
hastalığı günden güne ilerliyordu. Verem fazla yaşatmadı ve
o büyük dahinin genç yaşında 1920 yılında ölmesine sebep
oldu. Böylece, matematik tarihi genç bir dahiyi
daha kaybetti.
Ramanujan, tamsayılar arasındaki bağlılıkları bulma bakımından
üstün ve parlak bir zekaya sahipti. Bir gün, Hardy hastanede
kendisini ziyarete gelir ve gönlünü almak ister. Hastaneye gelirken
bindiği otomobilin plaka numarası 1729 olduğu ve bu sayının asal
çarpanları 1729=7*13*19 biçiminde 13 uğursuz sayısının bulunduğunu
düşündü. Hastanede Ramanujan'ın ölümüyle karşılaşılan haber
alacağını sandı. Ramanajan'ı sağlıklı görünce, kuşkularını ona
anlattı. Bunun üzerine Ramanujan, "Hayır dostum, bu özellik çok
ilginç bir sayıdır. Çünkü, iki yolla iki küp toplamına eşit olan
en küçük sayı budur" diyerek yanıt verdi. Onun kafasının içinde
sayılar eğitim görüyor ve onları istediği biçimde kullanıyordu.
Çok keski bir zekası ve belleği vardı. Hesaplarının birçoğunu
zihinde çok süratli ve konuşur gibi ara vermeden yapabiliyordu.
Onun gibi değerli bir matematikçinin bu şekilde genç yaşta ölmesi,
matematik dünyası için çok acı olmuştur.
Ramanujan da Colburn gibi zihinden çok hızlı hesap
yapardı. Bu hesapları nasıl yaptıklarını kendileri
de bilmiyorlardı.
|
|
|
|