DOĞU ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ


OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR/23

-- N.H. , 27.6.2007
Subject: Bakü'den SELAMLAAR

Selamlar Tahir Bey!

Men yaxşiyam, sağolun. Siz necesiz? Yahşisiniz mi?

Ben bu arada Türk Kurduna dair inceleme yaptım (Kaynaklara Sizi de saldım). Kurdun emzirdiği çocuk'ta artık Türk 'Tukyu/Asena' ve Roma 'Romulus ve Remus' efsanesi ne kadar birbirine benzediğini, sanki bir mitin iki varsiyonu olduğunu söylemiştiniz.

Bunun haricinde Tahir Bey Yunan mitolojisi sisteminin kurdu da mitik türk kurduna çok bağlı - Türk mitoloji sisteminde Kurt Güneşle sık alakalıdır. Eski Türk inançlarında Kurt Güneşin belgesi idi. Mitoloji efsanelerde Kurt Gökde yaşıyor, Gün ışınıyla yere iniyor. Kurdun gök ışığın içinde sabah yere inmesi (Oguz-Kagan'da Kurt dan sökülende, Cengiz efsanelerinde Kurt Alan Goa'nın çadırına sabaha yakın iniyor), Duyun Bayanın ölerken Güneş gibi yanıp Kurda dönmesi bu mitoloji suratı ışıkla, hem de Güneşle bağlıyor. Kurt-Güneş paraleli Türklerin töreyiş motifli mitlerinde de belli oluyor. Cengizname'de Cengizin annesi Güneşden hamile kalır ve "benim yanıma Güneş geliyor, o benim yanımdan Kured şeklinde gidiyor" diyor. Bir bir çok türk miti gösterebiliriz. Ve ilginci odur ki, Yunan mitoloji sisteminde de Kurt kutludur ve Apollona aittir, yani Güneş Tanrısına ve onun atributu gibi sunulur. Bu hayvanın adı bele yunanca "ışık" anlamına geliyor "luxos" (lux-os.Sadece yunanlarda değil diğer batı halklarinda da Kurt Güneşle alakalı... neyse çok uzattım.

Yeni yazınızı okumak nedeniyle burda bitiriyorum. Hoşça kalın. içinizde başarılar

Saygılarla

CEVAP:

Sağolun, men dahi yahşiyem. Mektubunuza çok memnun oldum.

Kurt ve Güneş üzerindeki çalışmanızın teferruatını da bekliyorum. Eminim, çok ehemmiyetli bir yazı olmuştur.

Selam ve saygılarla.

*****

-- Nargiz, H.H. , 9.7.2007 , Azerbeycan
Subject: Baku'den SELAM

Selam Tahir Bey

İmam Şamil destanını okudum, yeni bilgiler için teşekkür ederim! Bildiğime göre Hz.Ali'den sonra KÂBE üstüne çıkma izini yalnız Şeyh Şamil'e verilmişti. Vallah bugünün "çarlarını", bushlarını görünce Tahir Bey eski Rus çarı insana humanist gibi geliyor. Ama hiç kafkasyalılar da artık eskilerki değiller. Rusya dünyanın fethi planını çiziyor, kafkasyalılar rusya pazarlarını fethediyor. Bundan ileriyi düşünmüyorlar. Türkler Avrupa restoranlarında, azeriler de Rusya pazarlarında. Sanki Türk dünyasının misyonu Avrupayı yedirmektir. Ne nuve, yeni teknoloji, uzaya çıkma, şunu obir dünya düşünsün, yeterki döner satılsın, potates alınsın. İşte şanlı Yafet torunları...

Tahir Bey burada halk içinde gezen sohbetlere göre bizim buraya on binlerce kürd ailesi göç edip, Azerbaycana yerleştirilip. Sizde de bu hakkında sohbetler var mı? Düşünseniz 2008 seçimler olacak, binlerce kürd oyu az değil, Aliyevlerin tahta kalmasını sağlayacak. Biliyorsunuz hükümetimiz küçük "Kürdistan".

Sizde de yakında seçimler var. Kimin seçilmesin isterdiniz? Halka bırakılacak değil mi?

Ne "mutlu" bize Tahir Bey, ne parlamentoyu, ne cumhurbaskanını biz seçmeriz. Herşey önceden Yapılmış senaryoyla gidiyor. Halkın ve Avrupanın gözüne perde asmak için sahne kuruyorlar, sandıklar koyuluyor, oylar veriliyor. Koperfild bile gıpta eder vallah, birine oy veriyorsun, sandıktan başkası çıkıyor. Sihirbaz iktidarımız var Tahir Bey. Üstelik Butperest. Her adımda bir cumhur'babanın butu koyulup, halkta secde ediyor. Burası Aliyevstan, Haydarabad krallığı.

Türk dünyasinda, islam âleminde ilk cumhuriyet kuran devlet bugün krallık durumunda. çok ayıp bence...neyse... İnşallah Sizde gercekten demokrasi bir seçimler olur. Halk sandık başına gelir ve arzu ettiği bir yönetimi başa getirecek. Umarım bu sefer halkınız kutsal bu görevini yerine getirir. Cumhurbaşkanınız da gerçekten demokrat ve Atatürk ilkelerine bağlı birisi olur. Ve eminim öyle de olur. Bu yıl Domuz yılı ve Türkiye için çok önemli bir yıl. Domuz yılında Osmanlı Emperatorlugu yaranmış, Türkiye Cumhuriyeti de bu yılda kurulmuş. Dilerim ki bu sene de Türkiye için tarihi bir yıl olsun!

Ve dilerim ki biz de şu anda başta olan bu yönetimlerden tez zamanda kurtuluruz ve arzu ettiğimiz yönetimlere ve yöneticilere kavuşuruz. İNŞALLAH!

Şimdilik hoşçakalın dileklerimi iletiyor, Size ve yakınlarınıza sağlık diliyorum. Tanrı Sizi korusun!

Selam ve saygılarımla

CEVAP:

Mektubunuza çok teşekkür ederim. Elimden geldiği kadar suallerinizi cevaplandırmaya çalışacağım. Benim de bir kaç sorum var... Ayrıca ekte gönderdiğiniz Kurt yazısını aldım, Kril alfabesi ile olduğu için ancak heceleyerek okuyabiliyorum. İnşallah bitirebilirim.

Sorularım şunlar:

- Azerbeycan'daki Lâçinler ve Talişler nerelerde yaşıyor, nüfusları ne kadar? Bir problem yaratıyorlar mı? Bizim Kars şehrindeki Terekemeler, sizde de var mı?

- Azerbeycan'ın özünde ne kadar Kürt nüfus var? Bunların çoğunun Ermeni Kürdü olduğunu söyleniyor, doğru mu? Yerli Kürtler size problem çıkarıyor mu?

- Aliyev'in kabinesinde kaç Kürt var? Ve niye Azeriler dururken Kürtler'i bakan yapmış? Meclis'te kaç Kürt var?

- Azerbeycan'a göçen Kürtler hemen oy kullanabilir mi? Her gelen kişiye hemen Azerbeycan papasortu veriliyor mu?

- Ben Orta Asya'da iken, bütün Türkler Ağrı Dağı'nı (Ararat) Ermenistan'da zannediyorlardı. Azeriler de mi öyle biliyor?

- 1993 yılında bir Azeri'ye sormuştum: "Sizin Ermeniler'in iki katı nüfusunuz var. Nasıl oldu da, Ermeniler Karabağ'ı ve nice Azeri torpağını işgâl etti?" diye... Bana, "Bizim aramızda Azeri görünen Ermeniler var, kimin gerçek Azeri, kimin Ermeni olduğunu bilemedik," demişti. Bu doğru mu?..

şimdi gelelim sizin suallerinize:

Kürt halkı maalesef çingenelere benzer, ruhen göçebedirler. Ama kondukları yerde ot bitmez!.. Hiç bir yere yerleşip medeniyet kurmamışlardır.Tam tersine, gittikleri yeri çekirge sürüsü gibi tahrip ederler, hem mânen, hem maddeten!.. 1989 ve 1991'de Irak'tan kaçıp Türkiye'ye sığındıklarında, yapılan bütün yardımlara rağmen, bulundukları yerlerdeki bütün ağaçları yoketmişler, etrafı çöplüğe benzetmişlerdi, kendilerine verilen binaları tahrip etmişlerdi. Türkiye'de bütün büyük şehirlerde oluşan Kürt mahalleleri suç yuvasıdır. Hırsızlık, kapkaççılık, fuhuş, uyuşturucu, soygun, cinayet, mafyacılık, hatta travestilik Kürtler'den kaynaklanmaktadır. Diyarbakır'da kandırdıkları çocukları İstanbul'da hırsız, kapkaççı olarak kullanmaktalar!.. Bir gün otobüs terminalinde şahit olduğum vak'a beni çok düşündürmüştü. Masasına oturan kişinin Kürt olduğunu gören ve onunla sohbete başlayan başka bir Kürt, masaya bıraktığı cep telefonunu ve çay parasını bu adamın çalıp kaçtığını görünce, "Ben de Kürd'üm, ama ALLAH Kürtler'in belâsını versin!" diye feryat etmişti!..

O yüzden, eğer Azerbeycan'a Kürtler geliyorsa, suç faizi artacaktır... Böyle bir göçten burada kimsenin haberi yok. Türkiye'den mi, Irak'tan mı geldiklerini bilmiyorum. Ama zannedersem Türkiye'dendir... Bu arada söyleyeyim, Türkiye'den Irak'a giden Kürtler orada "ağabey" oluyor, çünkü Irak'taki Kürtler bizdekilerden çok daha kötü. Talabani ve Barzani'nin yakınları, kendi insanlarına dahi zulmediyor!.. Evlerini soyuyor, kadınlarına tecavüz ediyorlar... BBC'de bile yayınlandı.

Evet, bizde de seçimler var. Pek çok parti var, ama aslında iki gruptan oluşuyor. Millî partiler, gayrımillî partiler!.. Millî partiler benim gibi Avrupa Birliği'ne, Amerika Birleşik Devletleri'ne, IMF'ye, Dünya Bankası'na, Dünya Ticaret Örgütü'ne, globalleşmeye, özelleştirmeye, misyonerliğe karşı... 2-3 parti böyle... Diğerleri hep aynı, uşak ruhlu!..

Bölücü Kürt adaylar bağımsız olarak seçime giriyor. Bunlardan Mahmut Alınak, Kars'ta yaptığı konuşmada "Kürtçe'nin resmî dil olmasını, Meclis'te bile kullanılmasını ve tercüme edilmesini" istedi!.. Bilmiyor olamaz, onun "kürtçe" dediği bir dil yok!.. Kürtler'in kullandığı 50'yi aşkın ağız var, çoğu zaman iki Kürt bile birbirini anlamaz!.. Hangisini resmî dil yapacaksın?.. Kırmanç mı, Zazaki mi, Sorani mi, Gorani mi, yoksa bunların birbirinden farklı ağızlarını mı?..

Cumhurbaşkanı seçimine gelince, ben de "halk seçsin" derim. Ama hiç bir tahdit olmadan!.. Herkes aday olabilsin... Seçim ÜÇ defa yapılsın. Çünkü İKİ defa olursa, ikinciye en çok oy alan ilk iki kişi katılabiliyor. Halbuki, ilk seçimde ne birinci namzedi, ne de ikinciyi istemeyenler ikinci turda bir başkasını öne çıkarabilir. Böylece üçüncü turda en çok oy olan iki aday yarışır. Kazanan halkın cumhurbaşkanı olur.

Benim adayım RAUF DENKTAŞ... Son 30 yılda ondan daha vatansever, ondan daha başarılı bir Türk devlet adamı çıkmadı. O olmasa, Kıbrıs'ı çoktan kaybederdik.

O kadar mühim mevzulara temas etmişsiniz ki, cevap vermeden edemiyorum.

Haklısınız, Batı usülü demokrasi bir aldatmacadan ibarettir!.. Sâde bizde değil, kendi memleketlerinde dahi öyle olduğu için, onların halkının yarısı bile seçimlere katılmıyor. Bush için seçimlerde halkın %48'i sandığa gitti. Gerisi demokrasiye inanmıyor!.. Batı usülü demokrasi, "önüne konan listedeki tanımadığın insanları seni temsil etsin, sana hizmet etsin diye seçmek" denir, ama seçilenler kendilerine ve başkalarına hizmet ederler!..

Gerçek idare, Türk usülü Kurultay, veya İslâm usülü Şûra'dır.

Evet, Türkiye'de herkes "turist gelsin, iyi üretip ihracat yapalım" diye uğraşıyor. Yani gaye yabancıya uşaklık, veya yabancıyı doyurmak. Halbuki insan önce kendi milletine hizmet etmeli, kendi insanını doyurmalı. İşte bu da bize Batılılar'ın bize aşıladığı yanlış fikirlerden biri. Halbuki Kur'an bize 14 asır evvel uyarmış:

- "EY İNANANLAR!.. YAHUDİLERİ VE HIRİSTİYANLARI DOST EDİNMEYİN! ONLAR BİRBİRLERİNİN DOSTUDURLAR. SİZDEN KİM ONLARI DOST TUTARSA, O ONLARDANDIR. ALLAH ZÂLİM TOPLUMU DOĞRU YOLA İLETMEZ!"
(MÂİDE SÛRESİ, 51. ÂYET)

- "SEN ONLARIN DİNLERİNE UYMADIKÇA, NE YAHUDİLER, NE DE HIRİSTİYANLAR SENDEN RÂZI OLMAZLAR."
(BAKARA SÛRESİ, 120. ÂYET)

Bizi kendilerine benzetinceye kadar, bizi istedikleri gibi köleleştirinceye kadar uğraşıyorlar. Biz de onlara yakınlaştıkça, Türk ve İslâm vasıflarımızı kaybediyoruz.

Türk Hayvan Takvimi'nin Domuz Yılı, domuz ruhlulara galebe yılıdır. Bütün Türkler'e hayırlı olsun!..

Selam ve Saygılarımla.

*****

-- 19.7.2007 , Nargiz, H.H. Azerbeycan
Subject: Azerbaycan'dan SALAM

Selam Tahir Bey

Öncelikle mesajınız için teşekkür ederim.
Geçelim suallerinize-

- - Azerbeycan'daki Lâçinler ve Talişler nerelerde yaşıyor, nüfusları ne kadar? Bir problem yaratıyorlar mı? Bizim Kars şehrindeki Terekemeler, sizde de var mı?

Talişlar Azerbaycanın Güney-Doğusunda (Lenkaran, Lerik, Masalli..) ve İranın kuzeyinde yaşıyorlar. Nerdese Azerbaycan arazisinin 6%. İran asıllı fars dilli etnos, azerilerden sonra nüfusca 2ci. Göcebe değiller, gelme değiller, eski çagdan oraların sakinleri. Çekirce sürüsü gibi de değiller. Bulunan yerleri çöplüğe benzetmemişler, ağaçları yoketmemisler. Aksine, oralar müthiş doğal güzelliğe sahip, yemyeşil bir cennet parçası. Azerbaycanın limonu, portakalı, çayı oradan. İnsanları da çok hoşgörü ve dostcanlısı. Hem de bizim burası dünyanın belki de en toleran ülkesi. Farklı halklar, milletler, mazhepler kardeşçesine yaşıyorlar, hatta ermeniler bile ermenistanda bir azeri kalmadığı halde (belki de 20% torpaklarımızın kaybetmemizde hatsiz hoşgörülüğümüz). Talişlarda azerilerle beraber, hiçbir fark koyulmadan yaşıyorlar, hiçbir ayrıseçimlik yapılmıyor. Kendi dillerinde konuşuyor, gazete çıkarıyorlar, hatta talişça rep söylüyorlar ve televizyon kanallarımızda bile yayımlanıyor. Hiçbir problem yaratmıyorlar. Tek problem yaratılabilecek şey -onların güneyden ve doğudan İranla sınırlı olması. İran onların coğrafi, dil ve genetik yakınlığını belli siyasi amaçlarda kullanıyor. "Devida et impera" formulü tüm zamanlara yarıyor. Bazı talişlar da İranın oyunlarına uyuyor ve Taliş-Mugan Respublikası yaratmak iddiasina düşüyor.

Laçin Karabağda bir şehir. Ermenistanla sınırda. 17 Mayis 1992 yılında işgal olundu. Nüfusu azeriler ve kürtler. Belki bu yüzden Laçin kaçkınların Amerikada haklarını savunacak vekil Avrupada Türkiye kürtlerin hakların savunan, davaların aparan kürt vekil.

- Azerbeycan'ın özünde ne kadar Kürt nüfus var? Bunların çoğunun Ermeni Kürdü olduğunu söyleniyor, doğru mu? Yerli Kürtler size problem çıkarıyor mu?

Kürt nüfusunun sayını bilmem, ermeni kürdü de var, yerli de. ermeni kürdleri genelde 1948 yıllarında Ermenistandan Azerbaycana göç edenler. yerli kürtler de problem çıkarmıyorlar, ama alttan onlarda kendi siyasetlerin sürüyorlar. Medeniyet sektöründe bile-Nizaminin annesini kürt edip azeri şairi kürt şairi gibi sunuyorlar vs.

- Aliyev'in kabinesinde kaç Kürt var? Ve niye Azeriler dururken Kürtler'i bakan yapmış? Meclis'te kaç Kürt var?

Sayını bilmiyorum, ama en birincisi Aliyev. Sovyetler döneminde kürt idi, rusların Türkiyeye karşı yaptığı bomba - PKK , onun kurucu ve çalıştıranlardan olan Haydar Aliyev sonra 1990 yıllarda birden bire oldu Türk. Niye azeriler dururken Kürtleri bakan yapmış? Biz yapmadıkki. Aliyevler tahta gelenden milletten sormadılar. Mecliste çoğunlukla YAP partisi, Aliyevin partisi, onlar da hepsi Nahçıvanlılar ve Yerazlar(bizde Yerevan azerilerine öyle derler). onlar da çoğunlukla kürt.

Azerbeycan'a göçen Kürtler hemen oy kullanabilir mi? Her gelen kişiye hemen Azerbeycan papasortu veriliyor mu?

Göçme olduğu kesin değil ama hepsi konuşuyor, onlara hükümet vatandaşlık, pasaport vermeyeceyini sanmıyorum. tabi hemen verir.

- Ben Orta Asya'da iken, bütün Türkler Ağrı Dağı'nı (Ararat) Ermenistan'da zannediyorlardı. Azeriler de mi öyle biliyor?

Evet, çünkü sovyetlerde öyle dediler, bize de okulda coğrafi derslerinde Ararat ermeni dağı ve Ermenistanda bulunduğunu öğrediyorlardı.

- 1993 yılında bir Azeri'ye sormuştum: "Sizin Ermeniler'in iki katı nüfusunuz var. Nasıl oldu da, Ermeniler Karabağ'ı ve nice Azeri torpağını işgâl etti?" diye... Bana, "Bizim aramızda Azeri görünen Ermeniler var, kimin gerçek Azeri, kimin Ermeni olduğunu bilemedik," demişti. Bu doğru mu?..

Bana sorsanız- evet Ermenilerin iki katı nüfusumuz var, ama rusların nüfusundan değil. Ermenilerin arkasında Rusya durmuştu ve duruyor bizim arkamızda kim? Biz ruslara mağlup olduk ermenilere değil. Aramızda gerçekten ermeni çok, hükümetde bile ermeni annesi, eşi olan bakanlarımız, millet vekillerimiz var. hepsi de belli. İşgalin bir sebebi de bu.

Milletlere gelince, Tahir Bey, ben farklı düşünüyorum. Yani cinayetin milleti yok. Hırsız, kapkaççı kürt de var, türk de... ingilis de.

Benin çocukluğum sovyetlerde geçti, rus okulunda okudum ve küçükken bile rusların kabu milliyetçiliyin üzerimde hissettim. Onların bize olan aşağı münasibetin. Onlar bizlere herzaman yukardan aşağı bakarlardı, bize bizi barbar, kültürsüz bir millet gibi sunmaya çalışıyorlardı. ve bize kendimizden (türklüğümüzden) utanç hissi aşılamağa çalışıyorlardı. Ana dilimzde konuşmak bile kültürsüzlük sayılıyordu. hep aşağıatmağa çalışıyorlardı. Biliyorsunuz Tahir Bey, ruslar azerileri (tüm kafkasyalıları) nasıl çağırıyorlar?" çernomaziye", niger gibi bir şey, çok aşağı idici, Amerikada zencilere deyilen söz gibi. Ve ben kabu milliyetçiliğin iğrencliyini gördüğüm için böyle milliyetçiliğe nefret ederim. İnsani milletine göre, rengine göre aşağılatmak en iğrenç şey bence. Milletimi çok severim, ona olan sevgim ölçülmez ve kelimelerle ifade olunmaz ama benim "özümküne" sevgim "başkasınkına" nefret anlamına gelmez.Bir kafkasyalı şairin ruslara hitaben sözü var- "Ben bizim dağlar yüceltmek isterim sizin çölleri alç aklatmadan."

Çölleri aşağılatmadan dağları yüceltmek-en güzel milliyetçilik bu bence.

Ruslar hepsi faşist, skinhead değil, rusların Tolstoyu, Dostoyevskisi de var, Türker de hepsi Mevlana, Atatürk değil, Tahir Bey, kabul edin, aynı milletden hem Bach, hem Hitler çıkmış. Kur'an'da -

"Ey iman getirenler, Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Sonra bir-birini tanıyasınız diye halklara ve kabilelere ayırdık". (49cu Hucurat suresi,13 ayet.)

Hepsi sonucta Âdem ve Havva evlatları.

Kürd yazım latinca yazılmış , A3 Azlat veya Azeri Times Lat formati sizde yok herhalde, bizde bile tüm bilgisayarlarda azerice yok.

Selam ve saygılarımla

CEVAP:

Geniş açıklamalarla bezeli mektubunuza çok teşekkür ederim.

Önce bana gelen Kril harfleri ile yazıdan bir bölüm gönderiyorum. Belmem sizin orada nasıl görünecek?

Laçinler ve Talişler'in 1992'den sonra isyan çıkardığını ve ayrılmak istediğini bir kitapta okumuştum. Sorum o konuda bilgi almak içindi. Bizdeki Terekemeler aslında Türkmen boyundandır. Her bakımdan Türktür

Milliyetçilik konusunda tamamen haklısınız. Aslında ben ne kastettiğimi anlatamamışım. Siz şöyle yazmıştınız:

- Tahir Bey, burada halk içinde gezen sohbetlere göre bizim buraya on binlerce kürd ailesi göç edip, Azerbaycana yerleştirilip. Sizde de bu hakkında sohbetler var mı? Düşünseniz 2008 seçimler olacak, binlerce kürd oyu az değil, Aliyevlerin tahta kalmasını sağlayacak. Biliyorsunuz hükümetimiz küçük "Kürdistan".

Ben de bu kısım için, sırf size mahsus bir cevap olarak, Kürtler'in göç ettikleri yerlerde problem çıkardıklarını belirtmek istemiştim.

Bildiğiniz gibi, Türkiye 1800'lerden beri hep göç alır. Balkanlar'dan Boşnaklar gelmiş Bursa civarına yerleşmiştir. Arnavutlar gelmiş İstanbul ve İzmir'e yerleşmiştir. Pomaklar, Türkler gelmiştir. Sonra Kırım'dan Tatarlar gelmiş, Eskişehir'e yerleşmiştir. Bunlar hiç bir zaman mesele çıkarmamış, kendi mesleklerini icra ederek, hatta yerli Türkler'den daha fazla çalışarak geldikleri yeri mamur etmişlerdir. Yurt içinde Karadeniz'den Lazlar, Gürcüler büyük şehirlere göç etmiş, onlar da problem çıkarmamıştır. Lazlar daha çok fırıncılık ve balıkçılıkla, sonra da inşaat işleri ile uğraşmışlar, yerli Türklerle çok iyi kaynaşmışlardır. Fakir şehirlerden, köylerden büyük şehirlere göç eden Türkler de fazla sorun çıkarmaz.

Ama Kürtler hangi şehre göç etmişse, o şehirde derhal sürtüşmeler, işgaller, mafya tipi olaylar, ve tabii cinayetler artmıştır... Biz bunu ancak çingenelerin geçtiği yerlerde görürüz. Maalesef onlar da geçtikleri yerleri, kondukları yerleri tahrip ederler. Mutlaka bir soygun veya hasar olur.

Ben bu farkı anlatmak ve eğer Azerbeycan'a bir Kürt göçü varsa, sizi de böyle sorunların beklediğini anlatmak istemiştim.

Elbette ki, her millette iyi ve kötü insanlar vardır, ve Türkler'in de hepsi iyi, çalışkan ve dürüst değildir. Aslına bakarsanız, Kürtler kendi yaşadıkları yerde çok iyi insanlardır. Onların yaşadığı şehirlere köylere çok gittim. Çok misafirperver ve konuğa saygılıdırlar. Ama ne zamanki başka bir yere göç ederler, o zaman tamamen başka insanlar haline geliyorlar.

Türkiye'de de Kürtler ve Zazalar kendi aralarında dillerini kullanırlar. Hiç bir yasak yok. Kitap, gazete de yayınlayabilirler. Ama bir Kürt gazetesi en fazla 3000-5000 satabiliyor. Çünkü 50 civarında Kürt ağzı var, birbirini anlamıyorlar. Son seçimlerde de Kürt partisi %3.5 oy alabildi. Yani Türkiye'de öyle 20-30 milyon Kürt yok. Olanlar da bölücü Kürtler'e oy vermiyor.

Benim Kürtler'e bir düşmanlığım yok. Sitede sadece Kürt bölücülerin yanlış iddialarına cevap vermeye, ve Türkler'le ortak yanlarını göstermeye çalıştım.

Bir de şunu söylemek isterim: Fertler ile milletlerin toplu karakteri birbirinden farklıdır. Tıpkı iyi bir Rus ile, Ruslar'ın genel olarak Türkler'e "Çernomaziye" demeleri gibi... Siz dahi bütün hoşgörünüze rağmen, "Ruslar bizi aşağıladı" diye genelleştirmişsiniz. Benim Rusya'da ve Ortaasya'da karşılaştığım hemen bütün Ruslar iyi insanlardı. Ama bu, Ruslar'ın Türkler'e yaptığını unutturmuyor.

Aynı şekilde Ermeniler arasında da elbette iyi insanlar var. Ama Ermeni milletinin 1880'de, 1915'de, ve 1992'de yaptığı zulüm ve katliam arasında hiç bir fark yoktur. Ermeni, değişmez ermeni karakterini yüz yıl sonra bile göstermiştir. Erivan dahi 1900'de Türk yurdu idi. Şimdi kaç Azeri, kaç Türk var? Ama Azerbeycan'da da, Türkiye'de de hâlâ Ermeniler yaşıyor.

Rumlar da öyle. Mora'da, Girit'te 1820'lerde yaptıklarını 1920'lerde İzmir'de, ve 1964, 1974'de Kıbrıs'ta yapmıştır.

Bir de hep bilinen, ama son günlerde açıkça ortaya çıkan bir mesele var. TÜRK, KÜRT, MÜSLÜMAN ve ALEVİ kimliği altında gizlenen Ermeniler... Bunların sayısı 250-300.000 civarında. PKK ve TİKKO teröristlerinin çoğunun bu kripto Ermeniler olduğu sanılıyor.

Bilmem, meramımı şimdi anlatabildim mi?..

Haydar Aliyev'in Kürt asıllı olmasına çok şaşırdım. Politbüroya girdiğinde Türkiye'de çok kişi "İlk defa bir Türk Politbüro'ya girip Türkler'in sesini duyuracak ' diye sevinmişti... Peki, Aliyevler'in yerine gelebilecek değerli bir devlet adamı var mı? Kimdir?

Selam ve Saygılarımla.

*****

--- 27.7.2007, Nargiz, H.H. , Azerbeycan
Subject: Guney Azerbaycan

"Azerbaycan'da 35,000,000 insan Ana Dilinden mehrum"

http://www.petitiononline.com/st12az34/petition.html

To: UNSECO, Human Rights Organizations
Appeal to: UNESCO and Human Rights Organization

On behalf of Iranian Azerbaijanis who respect the 21st. of February as the annual International Mother Language Day, and as the believers of UNESCO's intention to achieve global peace through solving cultural differences.

Azerbaijanis had decided to celebrate this day in the city of Tabriz (the central city of Iranian Azerbaijan) in order to help a better understanding, integration and co-operation amongst the ethnic Iranian.

They had obtained proper permit from the special organization within the government of Islamic Republic of Iran for this occasion and had invited 18 linguists and related speakers to participate in this celebration.

In spite of necessary information which was presented to the authorities in Tabriz, assembling permit was denied by police force some hours before the beginning of the ceremony and the participants were obliged to leave the area without any clarification.

Referring to the latest statistics of UNESCO which clearly specifies that "half of the world's 6000 to 7000 languages are in danger of extinction", we the 23,000,000 Azerbaijanis of Iran (UN statistics 1998) composing % 37 of Iranian population against 22,000,000 Farsi speaking population of the country (% 35 as the same statistics) are facing the danger of extinction of our mother language due to the lack of educating our children in our own language.

Although we, Azerbaijanis along with speakers of other languages and dialects are the actual nation of Iran, unfortunately since 1925 our language rights have officially been taken over by Farsi language and we have lost the rights of any development and protection over our own Mother language by forbidding them to educate in schools and other educational organizations, which concluded none Farsi languages to be sacrificed by Chauvinistic Pan-Farsism.

Even after the Islamic Revolution of Iran (1979) in-spite-of articles 15 and 19 of country's constitutional law to protect none Farsi languages, the government has not been able to support none Farsi languages in the country and Iran has become the largest grave-yard of none Farsi mother languages and dialects.

In accordance with the latest verifications and investigations, Iranian nation is facing the danger of extinction of about 130 languages and dialects out of 200 living languages and dialects of the country within next 50 years if immediate actions are not taken to reserve them in proper ways.

We therefore take the opportunity of forwarding our appeal to the UNESCO and Human Rights Organizations to help us with reservation of our mother language within humanitarian bounds and boundaries before it becomes humanitarian disaster.

CEVAP:

Azerî dostumuz bu sefer Güney Azerbeycan'daki (İran) Azerîler'in sıkıntılarına değinen İngilizce resmî bir yazı göndermiş.

Bilindiği gibi Pers İmparatorluğu, Sâsânî Devleti ve Şah Rıza Pehlevî'den itibaren İran Devleti hariç, İran'da hep TÜRK devletleri hâkim olmuş, halkının çoğunu TÜRKLER teşkil etmiştir. Halen de Azeriler, Türkmenler ve diğer Türk boylarının toplam nüfusu Fars nüfustan daha fazladır. Rıza Pehlevî'nin bir Fars devleti oluşturma hırsı olmasaydı, İran Farsça'nın resmî dil olduğu (Selçuklular döneminde de öyleydi) bir Türk devleti olarak kalacaktı.

Yazıda ayrıca 6000-7000 kadar olan dünya dillerinin (çoğu ağız, lehçe veya şivedir) büyük kısmının kaybolmakta olduğundan da söz ediliyor.

Biz bir kültür ifadesi, hayat tarzının sonucu olan ağız ve lehçelerin kaybolmasını istemeyiz. Buna ülkemizde konuşulan ve Kürtçe diye bilinen 50 kadar ağız da dahildir... Ancak, buna dayanıp "ayrı dil" diye Kürtler'e ayrı bir devlet talebini de kabul etmeyiz. Çünkü böyle bir devlet oluşsa bile, birbirini anlamayan bu "ayrı 50 ağız" konuşanları büsbütün bilmedikleri bir dil etrafında toplamış ve zulmetmiş olursunuz. Zaten yeryüzünde 6000-7000 ayrı dil-lehçe bulunmasına rağmen, devlet sayısı sadece 200'dür ve bunların çoğu emperyalist Batı devletleri tarafından kurulmuş sun'i sömürge devletleridir. Hâlâ da sömürülmektedirler. En yenisi Endonezya'dan hıristiyanlık bahane edilerek koparılan 1.5 milyonluk Doğu Timor devletidir. Avustralya hemen gelip üstlerine çökmüş ve petrolünü işletmeye başlamıştır. Sıradaki sun'i devlet ise Sudan'ın Darfur bölgesidir. Batılılar burada hem yerli halkı isyana teşvik etmekte, hem de Sudan hükûmetini kıyım yapmakla suçlamaktadırlar.

Yani her dile bir devlet olmadığı gibi, her dinî gruba da bir devlete olmaz.

Yeri gelmişken bir de Güney Azerbeycan'ın durumunu ele alalım.

1991'de SovyetlerBirliği dağılırken Elçibey'in Rusya ve İngiltere tarafından bölünmüş olan iki Azerbeycan'ı birleştirme hayali vardı. Bizler de o günün heyecanı ile bütün Türkler'in bağımsız olmasını istiyor, her yeni devlet ilânında büyük sevinç duyuyorduk. Ancak hem Ortasya'da hem Balkanlar'da gördük ki, Ruslar'dan ve Sırplar'dan bağımsızlık kazanan bölgeler bu sefer Amerikan ve Avrupa saldırısına ve sömürüsüne muhatap oluyor!.. Türkler kurtulacağına ölüyor. Bosna-Hersek ve Kosova bunun en acıklı örnekleri!.. Batılılar hem Türkler'i kışkırtıyor, hem de arkasından NATO eliyle bombalıyor, oluşturduğu yapı içinde eski Yugoslavya Sırpları'ndan daha fazla Türkler'i eziyor!..

Aynı durum İran Azerbeycanı için de geçerli. Evet, İran bölünme korkusu ile uzun süredir, eski bir Türk devleti olduğunu unutmuş, Azeriler'i eziyor. Ama şu anda Amerika güçlü İran devletini bölmek için hem Azeriler'i, hem de Kürtler'i kışkırtıyor. Bu gelişmeden eğer yeni bir statü oluşursa; ne Azeriler, ne de Kürtler'e huzur getirmeyecek. Aynısı Doğu Türkistan, yani Uyguristan için de geçerli!

O yüzden biz Amerika ve Batı Avrupa devletleri sömürgeleri hariç, "bağımsızlık" isteyen bölge ve halklarının kendilerini ateşe atmalarından, Çin'den, Endonezya'dan kurtulup Amerika ve Avrupa'nın dikenli kucağına düşmelerinden korkuyoruz. Tıpkı Osmanlı Devleti'nden kopan ve sürekli savaş yaşayan Balkan, Arap ve Afrika ülkeleri gibi!.. Haa, Yeni Kaledonya Fransa'dan koparsa, Kanarya Adaları İspanya pençesinden kurtulursa, İngiltere Çebelitarık'tan çekilirse, buna bir diyeceğimiz yok tabii ki.

*****

--- 27.7.2007
Subject: BAKU'den SELAM

Selamlar Tahir Bey

Mektubunuz, her defa vakit harcayıp yazımı okuyup cevapladığınız için teşekkür ederim.

Öncelikle özür dilerim, önceki yazım Sizi kaba milletçilikte, faşizmde suçlama gibi çıktı.

Aslında her gün şehit veren Türkiye'yi kürtlere karşı faşizan baskıda suçlamağa, ittiham etmeğe hiç kimin hakkı yok. Bizde derler "topraktan pay olmaz". Benim bile hoşgörülüğüm limitsiz değil, sınırı var. Benim topraklarıma girildikte, milletime vatanıma zarar verildikde hosgörümden birşey kalmaz. Topraklarıma iddialı olana, evime giren düşmana ben de "hoşgeldin, buyur gel" demem. Sultan Mehmet Fatih'in dediği gibi "Topraklarımıza girilmedikçe, ülkemize zarar verilmedikçe, tebama cefa edilmedikçe bizden kimseye zarar değmez". Sizin de ne söylemek istediğinizi çok iyi anlıyorum Tahir bey, yazıların kürtlere karşı değil, kürt bölücülerine karşı.

Anlattığınız separatizm haraketleri gerçek olaylar, ama taliş ve lezgiler tarafından. Lezgiler daha bir etnos (dağestanlı), Azerbaycanın Kuzeyinde yaşıyorlar. Hatta orada, bizim arazimizde anklav bir köy var, Rusyaya ait, oranın vatandaşları. Yani anladığınız yine de dışarıdan büyük guvvelerin oyunu. Azerbaycanın parçalamak için kullanılan gayrı-türk etnoslar. Allah cezası vallah her taraftan "güzel, bizi seven komşularımız" var Tahir Bey. Kuzeyden Rusya, Guneyden İran, batıdan da Ermenistan, Gürcustan. Şanslıyız Dogudan Hazar. Ama en büyük düşmanlarımız içimizde.

Aliyevlere gelince. Onların kökü Ermenistandan, yani yerazlar. Sisyandan sonra Nahchivana taşınmışlar. Kürt olması bir yana hele annesinin ermeni olduğuda söylüyorlar. Biografilerine bakarsınız klan Haydardan başlıyor, annesi kim hiç malum değil. Türkmenbaşı (rahmetli) bile monarşisinde annesine heykel (but) koymuştu, bizde eşine koyuldu.

Yerine gelebilecek değerli bir devlet adamı var mı? Vallah Tahir bey kim olur olsun iyi olur, en azindan sülaleciliğe son koyulur. Klan hakimiyeti bitir. Nahcivan, Yeraz ağalığı bitir.

Yazım ben de normal latin azerice çıkıyor. Söz düşmüşken bizim latinca alfabemizde sizinkinden 2 fazla harf var. Biri "q" sizin "G" sesini verir. Ama bizde G sesi 2 tane, biri G-yumşak g (gel, get, gün), o biri "Q" (qlobus, Qarabag, Qars). Bir ozel harfimiz da "a" "e" arası bir harf, siz de sesi var ama harfi yok. benim ismimin 2 harfi da o harf.

Simdilik bu kadar. Selamlar ve saygılarımla.

P.S.: bu arada yeni parlamentonuz mubarek :-) bizde derler "köhne hamam, köhne tas" ama yine de İnşallah miletinize, ülkenize hayır ve huzur getirir. Milletlerin toplu karakterine dair daha bir özet. Rusya da meclis "Duma" düşünmek sözünden, avrupa da "Parlament" konuşmak sözünden, işleri sadece konuşmak. Bizde ne? Meclis. Millet vekillerinin yaptıkları görevi ne güzel anlatır ama Tahir Bey :-). Bizde "meclis" kelimesi hemde "party" anlamında, toplanıp güzel vakit geçirme, eğlenme.

CEVAP:

Değerli mektubunuz için teşekkür ederim. Yine pek çok mevzuda bizi aydınlattınız.

Haydar Aliyev, İlhan Aliyev meselesi beni önce şaşırttı, Kürt kökenli olması, annesinin Ermeni olma ihtimali, falan... Ancak düşününce Türkiye ve Azerbeycan'ın kaderlerinin birbirine benzediğini farkettim. Maalesef Türkiye'yi de Türkler idare etmiyor!.. Kürt diye bilip razı olduğumuz, Dışişleri Bakanı yaptığımız, Afganistan'a Birleşmiş Milletler temsilcisi diye gittiğinde gurur duyduğumuz, hatta bir ara Cumhurbaşkanı namzedi diye ismi ortaya atılan Hikmet Çetin adlı şahsın bir Ermeni dönmesi olduğu ortaya çıktı!.. Bir başka Dışişleri Bakanı, parti başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı olan İsmail Cem İpekçi de Yahudi dönmesi idi. Türkiye'deki parti başkanlarının çoğunun Ermeni, Rum veya Yahudi dönmesi olduğu anlaşıldı. Zaten bunlar hiç bir zaman "Türk" kelimesini kullanmayan, 'Türk'üm!" diyemeyen insanlar idi.

Nasıl oldu, biliyor musunuz?.. Çok enteresan!.. Öldürülen Ermeni yazar Hrant Dink'i biliyorsunuz. Ateşli milliyetçi bir genç bu c inayeti işledi. Ama arkasında kimler vardı?.. İşte bu bence son günlerde açığa çıktı.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. YUSUF HALAÇOĞLU çok önemli bir araştırma sonuçlarını açıkladı.

- Türkiye'de 41.297 aşiret ve oba olduğunu,

- Bunlardan 2288'inin Kürt aşireti ve obası olduğunu,

- Kürt diye bilinen pek çok aşiretin aslında 1600'lerdeki arşiv kayıtlarına göre TÜRKMEN olduğunu,

- Türkiye'deki alevilerin %99'unun TÜRKMEN olduğunu,

- Tehçirden kurtulmak isteyen bir çok Ermeni'nin kendini "Kürt-Alevi" diye gösterip bu aşiretlerde gizlendiğini, bu aşiret ve kişilerin hepsinin bilindiğini,

- Kürtler'in %99'unun Sünnî ve Şafî olduğunu

açıkladı!.. Bunun üzerine medyadaki ve üniversitelerdeki gizli Ermeni ve Yahudi kişiler kendisine hücum ettiler. İstifasını istediler.

Halbuki çok daha önce bir başka profesör, Prof. Dr. HASAN KÖNİ de bu ERMENİ, YAHUDİ ve RUM DÖNMELER konusunu dile getirmişti. Ermeni soykırım yalanı üzerine verdiği bir konferansta şöyle demişti:

... "Ayrıca çatışmalar sırasında yerinden olmamak için "convert" olan, yani müslümanlığa dönen Ermeniler de var. Bunların kimler olduklarını bilemiyoruz. Sayıları 300-400 bin kişi. Mesela Hakkari'deki Alevi kardeşlerimiz dönmüş Ermeniler'dir. Ayrıca dönmüş Museviler ve dönmüş Rumlar da var. Bunları maalesef Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşlarını rahatsız etmemek için açıklamıyor. Doğuda maalesef bir yangın olduğu zaman askerlik ve nüfus şubeleri ilk önce yanar. Belki de devletin içinde de yüksek rütbeye gelmiş Ermeni kökenli dönmüş insanlarımız var. Kim olduklarını bilmiyoruz. Genelde Ermeni meselesinde dönmelerden hiç bahsedilmiyor."

ERMENİ, YAHUDİ VE RUM DÖNMELER

Şimdi geldik en enteresan kısma... Hrant Dink de Ermenistan'a yaptığı bir seyyahatte, PROF. YUSUF HALAÇOĞLU'NDAN ÖNCE, HASAN KÖNİ GİBİ O DA, TÜRKİYE'DE 250-300.000 ERMENİ'NİN MÜSLÜMAN KİMLİĞİ ALTINDA, DAHA ÇOK KÜRT ALEVİ AŞİRETLERİ İÇİNDE KENDİNİ GİZLEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ!.. "Bunlar kıyımdan kurtuldu. Bunlardan niye hiç bahsetmiyorsunuz?" dediğinde, kendisine, "Böyle bir şey davamıza zarar verir," cevabı verilmişti.

Medyaya, bürokrasiye, hatta politikaya sızarak, en üst kademelere yükselmiş olan bu sahte müslüman, sahte Türk Ermeniler'in kimliğinin açığa çıkması; ne ne onların, ne de Avrupa Birliği ve A.B.D.'nin işine gelir!.. İşte bence bu yüzden Hrant Dink'i öldürttüler, suç tetiği çeken milliyetçi gencin üzerine yıkıldı.

Bildiğiniz gibi 1885'den itibaren tedhiş faaliyetine girişen Ermeni çeteciler önce kendilerini desteklemeyen Ermeniler'i öldürmüşlerdir. Şimdi de öyle yaptılar.

*****

  • DİĞER BÖLÜMLER : OKURLARLA SOHBET - MEKTUPLAR / 24 , BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ , DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI , TÜRKLERLE İLGİLİ LİNKLER , GİRİŞ