k. Şehvet

Nefs-i emmârenin kötü huylarından onikincisi de şehvettir. Şehvet diğer kötü huylar gibi, sahibini cehenneme sürükleyici âfetlerden sayılmıştır. Bununla beraber şehvet, hadd-i zâtında insan ve hayvan neslinin bekasına hizmet için Cenâb-ı Hakk’ın verdiği nimetler içerisindedir. Yalnız şu kadar var ki, bu şehveti Cenâb-ı Hakk’ın emrettiği doğru yolda kullanmayı bilmelidir. Şehvet erkeklerde on üç ilâ on sekiz yaş arasında tahakkuk eden bir kudrettir. Bunun sû-i istimali (kötüye kullanılması) her ne vech ile olursa olsun sıhhate zararlı olduğu malûmdur. Bazen tedavisi müşkül olan büyük hastalıklara yol açtığı da muhakkaktır. Onun için şehveti mucib hallerden sakınılmasını Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’inde bizlere emir buyurmuştur. Göz görmekle, kulak işitmekle, dil söylemekle, el de temasla bu şehveti tahrik eder ve insanın büyük günahlara girmesine sebep olurlar. Bundan dolayı gözleri korumak için önümüzden başka taraflara bakmamayı büyüklerimiz bizlere tavsiye etmişlerdir.

Gerek el teması ve gerekse bu husustaki konuşmalar da aynı neticeyi verir. Ondan dolayıdır ki, Cenâb-ı Hakk, Kur’ân-ı Kerîm’inde, Ezvâc-ı Tâhirat validelerimizle (Peygamber Efendimiz’in tertemiz hanımlarıyla) yüz yüze görüşmeyi, konuşmayı men buyurmuşlardır. “Min verâi hicâb”. Halbuki Ezvâc-ı Tâhirat, bizim validelerimizdir, başka kimselere nikahları caiz değildir. Öyle olduğu halde yine bizlere edep ta’lim buyurularak, onlarla örtü arkasından ve onları görmeden, göz göze bakmadan konuşmak gerektiği bildirilmiştir. Çünkü gözler ve el temasları şehvetin öncüleridir. Bir erkeğin, Allah korusun, gayr-ı meşru böyle bir hareketi eğer bekârsa yüz değnek, evli ise recm olunmasına yol açar.

Pekiyi, bu halden kurtulunsun ve sakınılsın. Şehvet, ufak temaslarla bile bazen abdestin bozulmasına sebep olur da insan bilmeyerek, abestim var zannıyla namaz kılmaya kalkar. Bazen de guslü icap ettiren haller zuhur eder. Bu sefer hem abdesti, hem de orucu fesada gider. Uyku halinde iken meydana gelen geceki ihtilâmlar, yalnız guslü icâbettirir, oruca zarar vermez.

İmam Şafiî Hazretleri bu sebeple kadınlarla el sıkışmayı yasaklamıştır, bazen abdest ve bazen de guslü icâbettiren hallerden nâşi. İmam A’zam Hazretleri ise bu hususta daha müsamahakâr davranmışsa da, herhalde mü’mine yakışan, bunda daha ziyade ihtiyatlı olmasıdır. Zira söylendiği gibi abdest, hattâ guslü icâbettiren haller bir temas veya bir bakmak suretiyle dahi ortaya çıkabilmektedir. Bahusus gençlerin buna daha ziyade ihtimam göstermeleri tavsiyeye şayandır.

Nakşibend Mehmed Bahaeddin Hazretleri’nin dervişlere olan dokuz tavsiyesinden biri, “Nazar ber kadem”dir. Yâni yürürken ve diğer hallerde dervişin gözünün başka şeylere kaymaması için dairna önüne bakarak yürümesi ve oturmasıdır.

Tosbağa (kaplumbağa) denilen o kabuklu mahlûk, yumurtalarını, ancak gözlerini onlara dikerek olgunlaştırır ve yavrularını çıkarır. Gözün bakış tesiri, telsiz, telgraf ve mektuplardan daha kuvvetlidir. Ondan dolayı gözün muhafazası için Cenâb-ı Hakk, göze kapak koymuştur ki, icâbında gözlerini kapayarak insan bu gibi hallerden kendini koruyabilsin.

Bugünün gençliği ise, kadınlarla sohbeti hoş görür ve bunun âfetlerinden kendini emin zanneder. Neticede büyük günahlara müptelâ olurlar ki, bir daha kendilerini bu felâket ve badirelerden kurtarmaya imkân bulamazlar. Bunun neticesinde Allah Teâlâ’nın diğer emirlerini de unutarak namazdan, oruçtan ve zikrullahtan da mahrum kalırlar. Bu ise felâketlerin en büyüğüdür.

Zira Allah Teàlâ, kendisini unutanlara kendi kendilerini de unutturur. Artık ne olduklarını bilmez bir hale gelirler. Ve insanlık adını taşımalarına da Cenâb-ı Hak müsaade etmeyerek onların hayvanlar mertebesinde olduklarım buyurmuştur. Yâni hayvan bile değil, belki onlardan dahî aşağıdadır. Çünkü hayvanlardan pek çok faydalar vardır. Fakat kendini yaratan Allah’ı tanımayan ve onu unutanın hali çok gariptir ki, “Bel hüm adall” buyurulmuştur. Bugün de bu insanların birbirlerinin mallarına ve canlarına kast edişleri bu unutulmanın neticesidir. Bu hususta daha fazla malûmat almak isteyenlerin İmam Gazâli’nin bu mevzudaki yazılarını okumaları tavsiye olunur.

Yine bu şehvet, yetişme tarzına; çocuğun her istediğini yemesi, giymesi ve yaşamasına da bağlıdır. Bunlar diğer şehveti tahrik eden âmiller olduklarından, nefse hâkimiyet temin etmek için bunların da terki emir buyurulmuştur.

Bu şehvet felâketi, alışkın olanlar için çok acıbir vakıadır ki, ölünceye kadar bunu içlerinden söküp atmaya muvaffak olamamışlardır.

<< Önceki Sayfa | İçindekiler | Sonraki Sayfa >>