Dostlar, Canlar!
Lütfen bize yazın. Eksiklerimizi, yanlışlarımızı bildirin. Çıkmayan sayfaları, bozuk görüntüleri adres ve sayfa başlığı vererek bildirin. Anlaşılmayan yerler varsa, belirtin. Soru soranlara cevap vermeye çalışacak, diğerlerine peşinen teşekkür etmekle yetineceğiz. Verdiğimiz her cevabı burada yayınlamayabiliriz. Ama sizin mektuplarınızı hiç değiştirmeden koyacağımıza emin olabilirsiniz.
Hepinize selâmlar, sevgiler.
Ali Haydar Başveren
--- İstifade ettim, teşekkür ederim.
Cevap: Bu konuda geniş bilgiyi İslam Ansiklopedi'nde ve
bizim "kaynaklar" sayfamızda verdiğimiz Akşam ve Tercüman
gazetelerinin ansiklopedilerinde bulabilirsiniz.
-- nusayriler hakkında bilgi alabilir miyim?
Cevap: Nusayrilik üzerine İslam Ansiklopedisi'nde çok
geniş bilgi bulabilirsiniz.
Ayrıca Tercüman Gazetesi'nin 1987'de yayınladığı "Mezhepler ve
Tarikatler Ansiklopedisi"nde bilgi var. Ama ben gene kısaca
yazayım.
Nusayrilik, Muhammed bin Nusayr en-Nemirî (ölümü 883)
tarafından kurulmuş bir Şii tarikattir. Nusayr, 10. İmam
Ali en-Naki tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu
iddia ederek ortaya çıkmıştır. Onu ilahlaştırmış, haramı
helâl ilân etmiştir. Bu yüzden diğer İslam mezheplerince
makbul sayılmaz.
Bir başka iddia da 11. İmam Hasan el-Askerî'nin "bab"ı,
yani bir nevi halifesi olduğunu öne sürmesidir. Nusayriliğin
ikinci önemli ismi Hüseyin bin Hamdân el-Hasibî'dir.
(ölümü 968) Onun zamanında Nusayrilik Suriye'de yayılmıştır.
Kitabi-ul Mecmu adlı eseri kutsal sayılır.
Karmatilerin Suriye'yi işgali sırasında bir kısım
Nusayriler Antakya dolaylarına gelip yerleştiler. (903)
Ülkemizdeki az sayıdaki Nusayri bu suretle oluştu.
Görüşlerine göre Hz. Ali ilahtır, ne doğmuş, ne doğurmuştur.
Ölümsüzdür. Nusayrilerin Kelime-i şahadeti "Ben Ali'den başka
ilah olmadığına şahadet ederim" şeklindedir. Ali
kendi nurundan Muhammed'i yaratmıştır. Muhammed de Salman-ı
Farisi'yi yaratmıştır.
Bu açıdan Hıristiyanlıktaki teslise benzer. Namaz, oruç ibadetleri
farklıdır. Kur'an ile ilgilenmezler. Ancak şimdiki Nusayriler'in
ve bizim ülkemizdekilerin böyle düşünüp düşünmediğini araştırmak
gerekir. Çünkü tarikat çıkalı 1000 yıl geçmiş bulunmaktadır.
Gerisini diğer kaynaklardan bulabilirsiniz.
-- Selamun Aleyküm Değerli Kardeşim! Allah senden Razı olsun,
bu çalışman gerçekten çok değerli ve umarımki herkes okur ve
birşey öğrenir! Gerçekten çok güzel hazırlamışsın.
Allah tüm işlerini rast getirsin. Sevgim ve Saygımla
--- selam:
Sitenize yeni ulaştım. göstermiş olduğunuz ilgi ve yakınlığa
teşekkür ederim. Başarılarınızın devamını dilerim.
--- Guestbook'a bıraktığın mesaj için sağol.
Görüş alışverişinden biz de memnun oluruz.
-- FİTNEYE SEBEBİYET VERMEYECEK ÇALIŞMALARINIZI VE MİLLİ
BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZE HALEL GETİRMEYEN ARAŞTIRMALARINIZDAN
DOLAYI SİZLERİ TEBRİK EDERİM. RAMAZANINIZ MÜBAREK OLSUN. BÜTÜN
MÜSLÜMANLARA VE İNSANLIĞA. BASARILAR.... HÜRMETLER
--- Şu anda kiminle muhattab olduğumu ve mailimi kimin
okuduğunu bilmiyorum. tek bildiğim bana yardımcı olursanız
hayatımın bir anda değişebileceği...
Ben aslında Sünni bir vatandaşım. adım Mehmet. kütahya'nın
Tavşanlı ilçesinde yaşıyorum. ama hayatımın büyük bir kısmı
Kütahya'da geçiyor. çünkü orada üniversite tahsilimi
tamamlamaya çalışıyorum. işletme bölümü 2.sınıf öğrencisiyim.
dini bilgim olmamakla birlikte annem ve babam islamiyete bağlı
insanlardır.
yani yarı dindar bir ailenin çocuğuyum. Kütahya'da ismini vermek
istemediim bir kızla tanıştım. ve âşık oldum. ilk başlarda benden
bişeyler sakladığını farketmedim birlikte çok güzel günlerimiz
oldu. kendimce ve bazen onunla birlikte evlenme hayalleri
kuruyorduk... 3 hafta önce bana ALEVİ olduğunu söyledi ve
ayrılmamız gerektiğini ailesinin bir sünni ile EVLENMESİNE izin
vermeyeceğini söyledi. DÜNYAM BAŞIMA YIKILDI. hâlâ görüşüyoruz ama
çok huzursuzum. belki benim şu anki ruh halimi anlayamazsınız ama
size şunu söyliyim: intihar etmeyi bile düşünüyorum.
Gel gelelim benim düşüncelerime... 3 haftadır alevilik hakkında
ziyaret etmediğim site, okumadığım kitab kalmadı. hepsindeki ortak
sonuç şu kardeşlik dostluk sevgi.......ve bunu ALEVİ KARDEŞLERİM
SÖYLÜYOR. ama bizi ayıran tek sorun mezhep farkıydı. neden böyle
oldu. bazı aleviler sünnilere düşman mı yoksa?. o zaman neden
saklıyorlar?. bence sünnilerde bir sorun yok. asıl sünniler
kardeşlik yanlısı...
BU sözleri ben söylemiyorum. Hz. Ali'yi o kadar çok seviyosanız
ona uyun. Hacı Bektaş Veli böyle mi diyor?. sizin kitabınızda böye
mi yazıyor?.
BİRAZ KIRGINIM, KUSURA BAKMAYIN. BUNLAR İÇİMDEN
GELENLER. LÜTFEN BENİ E-MAİLSİZ BIRAKMAYIN.YAPTIĞIM HATALARDAN
DOLAYI ÖZÜR DİLERİM.
Cevap: Değerli Kardeşim,
Birincisi biraz sabırlı olmanız gerekiyor. Sakın
ola ki intihara filan kalkmayın. Bizim siteyi baştan sona
bir güzel okuyun. Maalesef daha bitiremedik.
2. Mahmut ve Cumhuriyet dönemini yazamadık.
Ama farketmez. Yazdıklarımız Aleviler ile Sünniler
arasında bir düşmanlık olmaması gerektiğini ortaya
koyar. Asıl düşmanlık Arap kabileleri ile
ilgilidir, Türklerle bir alâkası yoktur.
Yalnız çok iyi bilmeniz gereken bir husus var ki,
o da maalesef Aleviler'in ÇOĞUNUN sünniler'den daha cahil
olduğu... kendi inançları ile ilgili hemen hiç bir eser
olmadığı... gece gündüz aynı bir kaç cümleyi
tekrarlayıp durdukları... ve en kötüsü barıştan,
kardeşlikten, hoşgörüden söz edip, sonra Sünnilerden
nefret ettikleri... Hoş, Sünniler'in cahilleri de bir
rezalettir, tuttururlar "Alevi'nin kestiği yenmez" diye!..
Neresinde yazıyor Kur'an-ı Kerim'in?.. Üstelik bırakın Alevi'yi,
Ehl-i Kitab'ın (yani Hıristiyan ve Musevî'nin) yemeğinin Müslüman'a
helâl olduğuna dair âyet var!..
Benim tavsiyem, kıza çok açık olarak "onun alevî
olmasının sizin ve aileniz açısından bir sorun
teşkil etmediğini, hatta Hacı Bektaş prensipleri yönünden
sizin de alevî sayılabileceğinizi, ailesine de böyle
bildirmesini" belirtin. Aleviler'in Sünniler'den âdet
olarak farkı. dolu içmeleri, tavşan eti yememeleridir.
Zaten kaç Sünni tavşan eti yer ki?.. Haram olmamasına
rağmen gerekirse, sırf kızın ailesini memnun etmek
için siz de sevmediğinizi, yemiyeceğinizi
söylersiniz.
İkincisi çoğu Sünni haram olduğunu bile bile içki
içer. Yani bu bir Âlevi âdeti olmakla kalmaz,
Snniler'de de görülür. Gerekirse, kızın hatırı için
onu da içersiniz, sonra da gerekli görürseniz Tanrı'dan af dilersiniz.
Yani önce kıza, sonra onun ailesine sizin onlardan
farklı olmadığınızı anlatabilirsiniz. Zaten bizim
sitenin amacı da arada öyle büyük bir fark
olmadığını, sun'i bir düşmanlık yaratıldığını ortaya koymaktı.
Eğer sizi sevdiğinize kavuşturabilirse, amacına
ulaşmış demektir.
Selam ve sevgiler.
--- mailinize teşekkürler
sitenize tesadüfen girmiştim. bana site adresinizi
gönderirmisiniz?
bana gönderdiğiniz mail beni çok rahatlattı.
ne kadar insancıl bir insan olduğunuzu gösteriyor mailiniz.
yazdıklarınız gayet mantıklı şeyler.
ben henüz gencim önümde uzun bir yol var.
sizin gibi bir yol göstericiyede ihtiyacım var.
benimle bu konuda ve başka konularda da irtibat kurabilir
misiniz? Türkiye'de mi yaşıyorsunuz?
size başarılar dilerim
umarım herşey gönlünüzce olur.
--- Allahın rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Şans eseri
sayfanıza girdim. çok güzel düzenlemişsiniz. Ben tasavvufla
ilgileniyorum. kök olarak sünniyim. ama Ehli beyt
sevgisiyle doluyum. Aleviliği Büyük Türk milletinin ruhu,
özü olduğunu düşünüyorum. bozulmamış bir Türklük. Maalesef
bir Türk milliyetçisi olarak alevi kardeşlerimizin bir kısmını
kominist olarak görmek beni üzüyor. Şunu unutmayalım
alevi bir Türk bize sünni bir Araptan 10 gömlek yakındır. özümüz
ayrı değil. biz Türkler hiç bir zaman mezhep ayrımı yapmamışız.
önceden böyle bir ayrım yokmuş ve inşallah kalkacaktır.
--- Merhabalar...sizinle aynı düşüncede olduğumuz için sevindim.
Devlet, millet bütünleşmesini inşallah en kısa zamanda sağlıyacağız.
Osmanlı imp. zamanında yapılan hatalar telafi edilmelidir. Türkmenler
bu ülkede 2 sınıf vatandaş değildir. BİR GERÇEĞE DİKKAT ÇEKMEK
İSTİYORUM. İZLENİMLERİME GÖRE BATIDAKİ ALEVİ OLAN TÜRKMENLER BEN
TÜRKMENİM DEDİĞİNDE ASLINDA ALEVİ OLDUĞUNU DA SÖYLEMİŞ OLUYOR.
YANİ ALEVİLİKLE TÜRKMENLİK BİRLEŞMİŞ BİR DURUMDADIR. FAKAT İŞ
DOĞUYA GELDİĞİNDE MÜTHİŞ BİR MEZHEPÇİLİK ORTAYA ÇIKIYOR. ASLINDA
BUNA TAM OLARAK MEZHEPÇİLİK DE DENEMEZ. FAKAT DOĞUDAKİ ALEVİ
VATANDAŞLARIMIZ TÜRKÜM, DEMEKTEN ÇEKİNİYORLAR. ONLAR İÇİN SADECE
ALEVİLİK VAR TÜRKMENLİK O KADAR ÖNEMLİ DEĞİL. BU ÜLKEDE TÜRKMENLER
YÜZYILLARDIR EZİLİYOR. ARTIK BUNA DUR DEMEK GEREKİYOR. BİR GERÇEK TE
ALEVİ OLAN TÜRKMENLERLE SÜNNİLİĞE GEÇEN TÜRKMENLERİN ASLINDA
BİRBİRLERİNDEN FARKLARI PEK YOK. YANİ DÜŞÜNCEDE VE YAŞAMDA
AYNILAR. CELALİ İSYANLARINDA TÜRKMEN KIYIMININ ACISINI HÂLÂ
YAŞIYORUZ. AYNI HATALAR HÂLÂ YAPILIYOR.
EN KISA ZAMANDA MEZHEP AYRIMLARININ SONU GELMESİ DİLEĞİYLE...
TÜRK MİLLETİ BUNU BAŞARACAK GÜÇTEDİR.. SEVGİ VE HOŞGÖRÜYLE..
ALLAHA EMANET OLUN.. İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER.
--- YILDIRIM BEYAZID DÖNEMİ VE ANKARA SAVAŞI HAKKINDA BANA
BİLGİ GÖNDERİRSENİZ COK MEMNUN OLURUM.
Cevap: Maalesef kişiye özel bilgi sunamıyoruz.
--- Subject: Okumakla birlikte ruhunuz ve yüreğinizle bakın,
ALEVİ-SÜNNİ SÜRTÜŞMESİNİN İÇYÜZÜ adlı yazınızı okudum.
araştırma yapmak güzeldir ancak bazı araştırmaya
ruhunuzu, yüreğinizi ve kalbinizi koymanız gerekir
böyle bir araştırmada.
Herşeyin doğrusunu bilen Allahtır. Eğer saygı duymamız
gereken büyüklerimize saygısızlık yapıyorsak Allah
bizleri af etsin dileklerimle, Sayın Ali Haydar Bey
--- merhaba,
internette Türk ve anadolu tarihinde "Türkiye'de yaşıyan Türkçe
konuşan ve burada uzun yıllar kalmış zenci Türkler" le ilgili bir
araştırma yapıyorum. Okul projesi olması dolayısıyla bayağı da bir
kaynak lâzım. Amerika'da TV sinema okuyorum ve bu konuyla ilgili bir
belgesel yapmayı planlıyorum. Bu konuda sizin sayfanıza da rastgeldim.
Bu konuda bana yardımcı olabilecek herhangi bir kaynak ya da direkt
sizden faydalanabileceğim bilgi verirseniz cok minnettar olacağım.
Hatta bu insanların izmir civarında yaşadıklarını duydum, ziyaret
etmeyi de düşünüyorum onları. Tabii adreslerini bulduktan sonra.
Bu araştırma da ufak bir katkınız da olsa çok sevinirim.
saygılarımla,
--- Değerli Kardeşim,
Mektubumda sizlere AHİR ZAMAN hakkında düşünmeme, vicdanımı harekete
geçmesine vesile olan www.ahirzaman.net internet adresini tanıtmak
istiyorum.
Ahir zaman, kıyamete yakın bir vakitte Kuran ahlÂkının tüm dünya
üzerinde hakim olacağı ve insanlar arasında yaygın olarak yaşanacağı
bir dönemdir. Geçmiş dönemlerde yaşanan ahlÂksızlıklar, baskılar,
zulümler, adaletsizlikler ve dejenerasyon bu kutlu dönemde ortadan
kalkacak, her türlü sıkıntının yerini bereket, bolluk, zenginlik,
güzellik, barış ve huzur alacaktır. Teknolojide çok büyük gelişmeler
yaşanacak ve bunlar tüm insanların hayrı ve rahatlığı için
kullanılacaktır.
Peygamber Efendimizden nakledilen hadislerde ahir zamanın pek çok
özelliği tarif edilmektedir. Bu dönemde, Allah, Hadi (hidayet veren)
sıfatını taşıyan bir şahs-ı maneviyi (Mehdi) vesile edecek, inkÂrcı
felsefe ve ideolojileri ortadan kaldıracak ve dünyanın dört bir
yanında devam eden zulüm ve kargaşayı sona erdirecektir. Mehdi'nin
en önemli görevi, dinin Peygamberimiz dönemindeki şekliyle yaşanmasını
sağlamak, Kuran ahlakını insanlar arasında hakim kılmak, tüm dünyada
huzuru ve barışı tesis etmektir.
Günümüzde gerçekleşen olayları ahir zaman alÂmetleri ile
kıyasladığımızda, ahir zamanın, içinde yaşadığımız dönem olduğunu
gösteren ve aynı zamanda Altınçağ'ın gelişini müjdeleyen pek çok
işaret görmekteyiz.
Ahir zamanın başlangıcı, hadislerde, fitnelerin çoğaldığı, savaş ve
çatışmaların arttığı, dünya üzerinde çok büyük bir ahlaki yozlaşmanın
baş gösterdiği din ahlakından uzaklaşıldığı bir kaos ortamı olarak
tanımlanmıştır. Söz konusu dönemde, dünyanın dört bir yanında doğal
felaketler olacak, fakirlik hiçbir dönemde olmadığı kadar artacak,
suç oranlarında çok büyük bir tırmanma görülecek, cinayetler ve
katliamlar birbirini takip edecektir. Ancak bu ahir zamanın sadece
ilk aşamasıdır; ikinci aşamada Allah Mehdi'yi vesile kılarak insanlığı
bu kaos ortamından kurtaracaktır.
Elbette burada sayılan olaylar tarih boyunca birçok kez yaşanmıştır.
İnsanlık tarihi boyunca pek çok savaş, doğal felaket ya da deprem
gerçekleşmiştir. Ahlaki dejenerasyon her dönemde farklı toplumlarda
görülmüş, fakirlik ve açlık dünyanın dört bir yanında asırlardır
süregelmiştir. Ahir zaman alametlerini bu olaylardan ayıran fark
ise bu alametlerin hepsinin aynı dönem içinde, birbiri ardına ve
hadislerde belirtilen bazı özel şekillerde gerçekleşmesidir. Burada
şunu da müjdelemeliyiz ki; Peygamberimizin hadislerinde anlatılan
bu büyük kaos sadece geçici bir dönem yaşanacak ve Altınçağ'ın
başlangıcı bu çalkantılı dönemi sona erdirecektir.
Altınçağ savaşların ve çatışmaların son bulduğu, insanlığa büyük
belalar getiren dinsiz ideolojilerin tarihin karanlıklarına gömüldüğü
ve dünyanın bolluk, bereket ve adaletle dolup taştığı bir dönem
olacaktır. İslam ahlakı tüm dünyaya yayılacak, insanlar akın akın
dine yöneleceklerdir.
www.ahirzaman.net sitesinin amacı da tüm insanları ahir zamanın
bu müjdesi üzerinde düşünmeye ve bunun şevk ve heyecanını
birbirleriyle paylaşmaya teşvik etmektir.
İslamın beklenen baharı için elbirliği ile çalışmak gerektiğini
düşünüyorum . Bu yüzden sizden ricam www.ahirzaman.net adresine
sitenizden bir geçiş verip veremeyeceğinizi sormak .
Sizlerin bu konudaki düşünceleri benim için önemli olduğunu
belirtiyor, en kısa sürede değerli fikirlerinizi bekliyorum.
Selam ve Dua ile,
Cevap: Musevilik ve Hıristiyanlık'ta Mesih, Müslümanlık'ta Mehdi inancı vardır.
Altın Çağ ise tamamen bir Hıristiyan (ama Hz. İsa'dan gelen değil) inancıdır.
Maalesef uydurma hadisler ile Mesih ve Mehdi ifadeleri arasıına girmiştir.
Buna da 9. Kısım'da değinmek istiyoruz. Bekleyin.
--- merhaba. benim adım Devlet. kendim Türkmenistanlı türkmen'im.
sizin sayfanızı okudum ve biraz beğendim. sayfanızın eksik yönü
pek objektif değil. ama boşver. çünkü bu dünyada objektif olan
çok az ama çok az insan vardır. en objektifler bile değildir.
Ben kendim türkçüyüm ama bugün bilinen ülkücülerden değilim.
gerçekten ama gerçekten ttrk dünyasının geçmÜşüyle övünüyorum ama
şu günkü durumdan utanıyorum. bütün Türk aleminin birbirini
desteklemesini istiyorum.
Anladığım kadarıyla iyi bir müslümansınız. ama benim müslüman
olduğum söylenemez. ama yakınım. hristiyan veya musevi de değilim.
ama ateist de değilim. Tanrı herhalde var. ve çıkar için değil de
yürekden inanıldığı takdirde tanrı kendisine inanan herkesi yanına
alacak. müslüman hristiyan farketmez. yeterki diğer insanları
aşağılamadan insanlara saygı gösterilerek (yahudilerin gibi)
inanıldığı takdirde. yani çoğu dinlerin amacı Allaha ulaşmak ama
yöntemler farklı. ve benim için yöntemler o kadar da önemli değil.
yeterki başkalarına da saygılı olsun.
eskiden 15-16 yaşlarımda kendim isteyerek namaz ve dinin gereçlerini
yaptım. dini kitaplar okuyordum isteyerek. ama sonunda islam
kalbimdeki boşluğu dolduramadı. ve bu arada çoğu kendine iyi
müslüman diyen insanların haraketlerini ve davranışlarını gördüm
ve daha soğudum dinden. Bu dünyada benim istediğim veya düşündüğüm
müslüman çok az olduğu için daha sonra sorun kimde diye düşünmeye
başladım. Dinde mi yoksa insanlarda. şu anda bunu anlamam imkÂnsız.
bence bu dünyadaki 1.5 milyar müslümanın ancak 50 milyonu ancak
doğrudürüst müslüman.
Bir başka sorun islam veya başka dinler kainat ve insanlık ve Tanrı
hakkında o kadar çok sorun veya soru var ki islamla net cevaplaman
imkÂnsız. Sadece geçiştirme veya akla mantığa uymayan cevaplar
bulabilirsin. Onun üstüne islam çok fazla yasaklar koyuyor.
kızların giyimi konusunda en azından. Başın örtülü gezilecekmiş
mesela. Saç göründü görünmedi ne fark ederki. İnsan doğasına aykırı
kurallar var ki insan mecburen daha büyük şeylerin içine giriyor.
mesela cinsel konularda. fahişelik ve evlenmeden ilişki yasak olduğu
için çoğunluk abaza oluyor. Ve suni yollarla ihtiyaçlarını gidermeye
çalışıyorlar ve ortaya ilginç olaylar çıkıyor. ve bunun gibi birçok
yasaklar var.
Bir başka olay. İslam türklere zorla öğretildi. bu bir gerçek. Bir
başka olay osmanlı sultanları fetihleri din uğruna yaptıklarını
söylüyorlar. Bunların çoğu saçma. Çoğu kişisel istekleri veya doğal
istekleri yani daha güçlü olma devletin başında oturmak şan şöhret
için savaştı. Eğer dini o kadar seviyor olsalardı. 10-15 veya daha
fazla karıları olmazdı (harem meselesi) bunuNla yetinmeyip kendi
cinsinden insanlarla ilişkilere girmezlerdi. Bunlar bir kabul edilmesi
gereken gerçek bence. Bir başka konu islamın Allah ve bunula ilgili
açıklamaları Darvinin açıklamalarından pek farkı yok eğer objektif
bakarsan. İkisi de bilimle ispatlanamayan şeyleri söylüyor. ve hangi
pencereden bakarsan onunku doğru. Eğer bunlara cevap bulursan email
gönder. ve ben senin benim içimdeki bu karışıklığa ne cevap
vereceğini merak ediyorum.
ÖNEMLİ OLAN İSLAM VEYA BAŞKASI DEĞİL İLK ÖNCE TÜRK MİLLETİ VE DAHA
SONRA ONA AİT KÜÇÜK OLARAK TÜRKMEN MİLLETİ
CEVAP: Sevgili Devlet Kardeşim,
Alevi-Sünni Sürtüşmesinin İçyüzü
adlı yazı dizime gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim.
Son derece haklısınız. Önemli olan Türklük. Zaten yazı da Türklüğü alevi/sünni diye
bölmeye çalışanlara yönelik yazılmıştı. Ama bölünme sadece onunla kalmıyor. Hıristiyan
Türkler, hatta Musevi, Şamanist Türkler var. Bizim amacımız şu güzelim dünyada önce
bütün Türkler'in, sonra da bütün insanların kardeşçe birbirini severek yaşaması.
Bir de sitemizi dikkatle okursanız, Türkler'in nasıl müslüman olduğunu,
köleleştirmeye (mevali) direndiklerini, bundan vazgeçilince, gönüllü olarak
müslüman olduklarını göörecesiniz.
Selam ve sevgiler.
-- Orta Asya Türkleri'nde devlet yönetimi ile ilgili
bilgilendirme yaparsanız çok memnun olacağım.
Konunun aciliyeti vardır..BİLGİNİZE..
Cevap: Dediğim gibi, kişiye özel bilgi sunamıyoruz. Ne varsa, sitede.
--- sayın ali haydar
sen her kimsen seni canı gönülden gerçekten
Allah için yürekten tebrik eder, okuduğum bu yazılar için önünde
saygı ile eğilirim. saygılarımla.
-- Meltem TV Diyalog programına Mektup 12.3.2003
Sohbete iştirak edenlerin dikkatini bir hususa çekmek
isterim. Meseleye "İslam demokrasiyle bağdaşır mı? İslam
sosyalizmle bağdaşır mı? İslam hukukun üstünlüğü ile bağdaşır
mı?" diye bakmak doğru olmaz. Çünkü İslam hükmünü Hz. Âdem'den
beri sürdürdüğüne göre, bütün felsefe ve ideolojilerden
öncedir.
Eğer demokrasinin gerçek halkla, insanla ilgili müsbet
yönleri varsa, aslında bu İslam'la bağdaşıyor, İslam'a uygun
davranılıyor demektir. Eğer sosyalizmin insana yönelik müsbet
yaklaşımları varsa, o yönüyle İslam'la bağdaşıyor, bir İslâmî
prensibi uyguluyor demektir. Tersi vârit değildir.
Kaldı ki, bunların hiç birisi, hiç bir felsefe veya ideoloji
insana, hayata, kâinata İslam gibi "bir bütün" olarak
bakamadığı için, sadece bir yönleriyle doğrudurlar, geri kalan
yönleriyle insanlara huzur vermekten uzaktırlar.
Demokrasiyi halkın isteğini, arzusunu, ihtiyacını iktidara
taşımak olarak alırsanız, İslam'a uygundur. Ama Demirel gibi,
"bulun 226'yı düşürün" noktasından alırsanız, bu "demokrasi"ye
uygundur, ama İslam'a uygun değildir... İslam'ı burada
demokrasiyle bağdaşır görmek te son derece yanlış olur.
Aynı şekilde "hukukun üstünlüğü"nü Meclis'ten yalan-yanlış
çıkarılmış kanunlara uymak olarak alırsanız, İslam'ın hak ve
hukuka verdiği değerle hiç bir şekilde bağdaşması mümkün
değildir.
Tekrar ediyorum. İslam insanlığın başlangıcından beri var
olduğu için onu herhangi bir görüş, felsefe, ekol ve ideoloji
ile bağdaşır göstermek yanlıştır. O felsefe ve ideolojilerin
İslam'a uygun düşen yaklaşımları olabilir ama hiç biri İslam
değildir.
Ali Haydar Başveren
-- ben alevi sünni sürtüşmesinin iç yüzü adlı araştırmanızın
altıncı kısmının onuncu bölümünü okudum.sizin hiç bir tarihi
bilgisi olmayan, düşüncelerini ve iddialarını, bilimselliği
ve sağlamlığı dahi tartışılmayacak kaynaklara dayandırarak,
sadece halkı kandırmaktan ve laf kalabalığı yapmaktan başka
hiç bir işe yaramayan bir insan olduğunuzu gördüm. tamamiyle
ırkçı ve insanlık duygularından yoksun olarak yaptığınız bu
araştırmanın bilim ve kültür dairesi içerisine hiç bir şekilde
giremeyeceğini size belirtmek isterim.
gelelim şimdi şah ismaile. tüm dünyanın bildiği ama sanırım
sizin bu olgunluğa daha ulaşamadığınız, sadece pragmatik tarih
anlayışını kendinize baz alarak bu safsataları bize empoze
edeceğinize inanıyorsunuz. Şah ismail gibi bir çok dili ana
dili farsça gibi iyi konuşan bir insanı, anadoluda yüşamış büyük
bir zat olan bektaşiye olan saygısından ve samimiyetinden
ötürü yazdığı türkçe rubai tarzında şiirleri referans olarak
alıp onu türk olarak göstermeniz tamamiyle bilimsellikten uzak
aynı zamanda değişik güç odaklarına yağcılık ve yalakalık
yapmaktan başka hiç bir şey değildir. ziya gökalp gibi kendi
kanını satarak türk olduğunu iddia eden bir kansızın
düşüncelerinide kaynak olarak alıp bunları bize yutturmaya
çalışmanız son derece çirkin bi davranış.
ayrıca kaş yapayım derken göz çıkartığınızın bile farkında
değilsiniz. Şah ismail türk yaparken atanız olan yavuz sultan
selimi sanki bir yabancıymış gibi dilinin Şah ismail karsındaki
acizliğini bir nevi sallamaya çalışıyorsunuz.
anadolu türkmenlerinin şah ismaile neden meylettiği sorusuna
gelince siz bunu işi gücü türkçülük propagandası yapmaktan
başka hiç bir şey yapmayan, eserleri bilimselliğin kıyısından
dahi geçmeyen bir insanın verdiği cevapların arkasına sığınarak
araştırma yaptığınızı sanıyorsunuz. anadolu türkmenlerinin Şah
ismaile meyletmelerinin sebebi Şah ismailin önceden onları
satın alması ve onlara vaatlar vermesi, yavuz gibi birza kinci
ve gaddar bir padişahın yanında kendilerini güvende hissetmemeleri
olarak ta verebilirsiniz. siz tarihi sadece kendi açınızdan
gören bir üçüncü göz ile bakmaya aslında cesaret edemeyen bir
araştırmacı demiyorum, kendini araştırmacı kimliğine sahip
olarak düşünen bir bilim düşmanısınız. ziya gökalpin kendini
türk sayan herkes türktür safsatasını alarak türkiyenin sadece
kürtlere ait olduğunu sanıyorsunuz. ama gecmişten gelen bazı
olguları göz ardı ederek kürtlerinde bir zamanlar islam dini
ve osmanlı devletinin şeref ve bekası için savaştığını
unutuyorsunuz. söyleyin şimdi soruyorum size tarihi bilmeyen
bir kimse ben tarih araştırması yaptım diye piyasada dolaşması
abesle iştigal değildir de nedir.
ASLANLAR KENDİ TARİHÇİLERİNE ULAŞINCAYA KADAR, AVCİLARIN
ÖYKÜLERİ AVCILARI YUKSELTMEYE DEVAM EDECEKTİR. bunu unutmayın
siz gerç ekleri aramakla meşgul bir insan olsaydınız gerceğe
ulaşırdınız ama arayıpta bulamama korkusuna düşüyorsunuz ama
şunuda unutuyorsunuz. ARAYANLAR BULAMAZ AMA BULANLAR
ARAYANLARDIR.
Cevap: Mektubunuzu dikkatle okudum. Şah İsmail'in soyu
konusunda yerli-yabancı kaynak ve ansiklopedilerden araştırma
yapabilirsiniz. Mesela Fransız (Büyük Meydan) Laurousse
ansiklopedisi Safeviler'in dillerinin öz-be-öz Türkçe olduğunu
açıkça belirtiyor. Dili Türkçe olursa kendi ne olur, siz karar
verin.
İfadenizden Kürt asıllı olduğunuzu anlıyorum. Kürtler'in
aslını da Türk diyarı Yenisey'deki Elegeş yazıtında (ki Kürt
boyundan Han Alp Urungu'nun mezar taşıdır) Orhun alfabesiyle
ve Türkçe olarak bulabilirsiniz. (Bakın Eski Türk Yazıtları,
Hüseyin Namık Orkun, 1987, TDK) Selam ve sevgiler.
-- araştırmanısı tavsiye ederim çünkü siz böyle devam edersenis
kendinisin sahte müslüman olduğunusu ispatlıyorsunus. allaha
kuran-kerime, hz.muhammed ve 12imamlara, geri kalan islamdan
önceki peygamberlere ve kitaplara, incile, tevrata, zebure
ihanet ediyorsunus. obir yandan allaha namas kılyorsunus.
bu şartlar içinde allah sizin namasınızı kabul edecekmi?
hz.muhamede ve hz.aliye resmen iftira atyorsunus. araştırın
visdanla seytanı karıştırmadan! hz.muhmmed allahın son büyük
peygamberidir (s.a.v.),hz alide onun halifesidir. ömer
şeytanın askeridir.
Cevap: Siteyi dolaşmış olmanıza memnun oldum, ancak
dikkatli okuduğunuza emin değilim.
Maide Suresi 3. âyete atıfta bulunmuşsunuz, ama o âyet
yenmesi yasaklanan etlerden ibarettir. Ne kastettiğinizi
anlayamadım, içinde tavşan olmayışından başka. Sonra hangi
sayfada saydığınız muhterem zatlara ihanet ve hakaret ettiğimi
anlayamadım. Lutfen sayfa ve cümle olarak verin. Ayrıca eğer
Ömer şeytan ise, Hz. Ali'nin nasıl olup ta onun yanında
savaştığını, ona nasıl kızını verdiğini izah edin. Eğer dediğiniz doğru olsa (hâşâ!)
Hz. Ali şeytana hizmet etmiş olmaz mı?.. Lûtfen biraz
iz'anınızı, idrakinizi kullanın ve siz Hz. Ali'ye hakaret
etmeyin! Selam ve sevgiler.
--- Sayfanıza internette halifelik le ilgili bilgi ararken
rastladım ve "Alevi-Sünni Sürtüşmesinin İçyüzü" araştırmanıza
rastladım. Çok ilgimi çekti. cahilliğimi bağışlayın ama kitabınız
olup olmadığını soracaktım. Ben Amerika'dan yazıyorum 9 yıldır
buradayım bu yüzden pek kitapları takip edemedim. Özellikle
bu araştırma dizisinin kitabı varsa almak isterim. Kitap listenizi
nasıl bulabilirim?
Benim email adresim: ebirinci@stevens-tech.edu
Cevap: Maalesef bütün kitabım bu ve sadece İnternet'te.
-- Ali Haydar bey Hazarlar'ın yahudi olduktan sonra avrupaya
yayılmasıyla ilgili verdiğiniz bilgi tez mi yoksa kaynaklara
dayanıyor mu dayanıyorsa eğer kaynakları öğrenebilirmiyim ?
Akla çok mantıksız gelmemesine rağmen öle kolay
kabullenebilicik bir söylem değil.
Şimdiden teşekkürler!
Cevap: Sitede de belirtildiği gibi, Hazarlar Musevî idiler.
ancak Yahudi değillerdi. Bildiğiniz gibi yahudilik bir ırk,
musevîlik dini olarak kabul edilir. Bu konuda Arthur Kostler
adlı yazarın "13. Kabile" adlı bir eseri vardır. Ayrıca
Encyclopedia Judaica (Yahudi Ansiklopedisi) bunu doğrular,
hatta dünyadaki musevîlerin çoğunun bu Hazar Türkü kökenli
olduğunu belirtir. Bu konuda internette de İngilizce pek çok
yazı vardır. Musevî Türkler Yuhidelerce "Aşkenaz" diye bilinir. Bizde "Karay" diye
anılırlar. Selam ve sevgiler.
-- merhaba ben iskenderundan cem başveren. isminizi vede
yazdıklarınızı google den buldum vede çok şaşırdım. bu soy
ismin sadece bizde olduğunu sanıyordum çünkü daha önce
araştırdım ama kimsede bulalmamıştım. acaba diyorum bir
akrabalık olayı varmı onu merak ediyordum. o sebeple bu
e maili yazıyorum. sizi tanımıyordum bile ama birazda olsa
internette hakkınızda ufak bilgiler buldum.mesela yazar
olduğunuz. galiba alevisiniz.bizde de aleviyiz vede
elbistanlıyız. size başarılar iyi günler...
Cevap: Maalesef bir akrabalığımız yok. Sizin gibi değerli
bir akrabam olsun isterdim.
--- Merhaba Ali Haydar Bey
Makalenizi okudum ilgimi çekti. Sizinle tanışmak ve bilgi
alışverişinde bulunmak isterim. Mkalenizde beyt yazmışsınız.
Acaba Derdiment Hatayi mahlaslı kişi, Şah ismail Hatayi değil
de bir başka biri mi diye düşündüm.
yanılıyor muyum acaba?
Ayrıca Şeyh Cüneyt'in babası Şeyh Şah İbrahim Veli ile
bilgi topluyorum. acaba yardımcı olur musunuz? saygılarımla.
Cevap: Bu konuda fazla bir bilgim yok. Ancak meşhur kişilerin
mahlâsları, başka şairler tarafından alınıp kullanılır. Olmaması
mümkündür. Sitede yazdıklarımdan başka bilgi yok elimde.
--- selamlar saygılar. çok güzel ve faydalı bir sayfa. ben
ilk halife hz.ebubekirden son halife abdülmecid efendiye kadar
hiç kesintisiz haliferlin tarih sırasına göre isim listesini
arıyorum. şu şekilde;
görev tarihi ; adı ; devleti ; yaşadığı yer ;
------------- --------------- ---------- ------------------
801-809 harunul reşit abbasi bagdat
bu şekilde bir listeniz varmı, varsa bana maille yollarmısınız.
yanılmıyorsam abdülmecid efendi dahil toplam 102 halife var.
birde sizin listenzde oniki imamlarda halife olara geçiyor.
onlar tarih te halife kabul ediliyormu.
birde hz.hasan halifelik yaptımı, yoksa hz.aliden sonra
direk emeviler mi halifeliğe başladı. teşekkür ederim, saygılar...
Cevap: Bizim çalışmamız halifeler üzerine değil; Alevilik-Sünnilik
üzerine. Bu yüzden sadece ilgili kısımlarda halifelik konusuna
temas ettik. O tablolar 12 İmam, 4 Mezhep İmamı ve onlarla aynı
çağda yaşamış halifeleri göstermek için hazırlanmıştır. Çağdaşlık
tablosudur. Oniki İmam'dan Hz. Ali ve Hz. Hasan halifelik
yapmıştır, ama kendini tanıyanlara. Zaten İslam tarihinde aynı
anda üç halifenin olduğu dönemler bile yaşanmıştır. Hepsi
sitede var.
-- merhaba Ali Haydar abi sizin yazılarınızla bugün
tanıştım sizinle de tanışmak isterim inşallah bu email
adresinden size ulaşırım eğer ulaşırsa bana yazarmısınız
Allaha emanet olun
Cevap: Mektubunuza teşekkürler. Ancak genelde yurt dışında
oluyorum. Yine de site ile ilgili hususları bana
yazabilirsiniz. Selamlar.
-- Merhaba Ali Haydar Bey cevap yazdığınız için tşk.
ederim. Sizin sitenizi inceledim anladığım kadarıyla,
peygamber efendimiz vefat ettikten sonra ceryan eden
hadiselerin fazla üzerinde durulmaması gereken bir durum
olduğunu anladım
Fatma annemize babasından miras bırakılan fedek arazileri,
biat için Hz.Fatma annemizin evine gelerek
biat istemeleri tatsız olayların ceryan etmeleri yanlışmı,
sizden bir Alevi olarak Hz. Ali efendimizin yolundan gitmek
isteyen bir müslüman olarak diyim. Nasıl bir yol takip etmem
gerektiği. Şiaalaramı uymam gerekir, sünnileremi, ne yapmam
gerekir hocam. şu an inan boşluktayım. şii kaynağı olan
peşaver gecelerini okudum. Nehcul Belaga yı okudum
okuduklarım beni dehşete düşürdü bu kaynaklar ki güvenilir
kaynaklar örneğin Nehcul Belagayı rahmetli Gölpınarlı derlemiş.
Sizinle en azından msn de sohbet etmek isterim. ordan
yazamazssanız en azından baha açıklayıcı öğretici bilgi
verirseniz çok sevinirim. Allaha emanet olun
Cevap: Değerli Kardeşim,
İnançlı, temiz kalpli bir Alevi olduğun mektubundan
anlaşılıyor. Elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım.
Maalesef ülkemizde alevilik üzerine fazla eser yok. Çoğu da
hurafe dolu. Bu bakımdan Ahmet Yesevi Hazretleri'nin Hikmetler
adlı eserini (Kültür Bakanlığı yayını), Hacı Bektaş
Velayetnamesi'ni, Pir sultan Abdal şiirlerini, Abdülbaki
Gölpınarlı'nın 12 İmam adlı eserini tavsiye ederim.
Abdülbaki Gölpınarlı dürüst bir bilim adamıdır, ne bulmuşsa,
onu neşretmiştir. Eserlerine güvenilir. Nech-ül Belaga muhteşem
bir eserdir. Hazret-i Ali'yi en iyi o kitaptan tanıyabiliriz.
Ali yolunda olmak demek, elinden dilinden belinden hiç bir
insana zarar gelmemesi demektir!.. Boş lâf etmemek, boş işle
uğraşmamak, her yaptığı hayırlı ilgili olmak demektir.
Darılma ama, "karakartal" lâkabından futbol düşkünü olduğunu
anlıyorum. Kendini fazla kaptırma, futbola ayırdığın vaktin
çoğunu kendini yetiştirmeye, etrafına yararlı olmaya sarfet.
Allah yardımcın olsun.
FLASH televizyonunda sözümona Alevilik üzerine yapılan
bir açık oturumda bazı alevi geçinenlerin iddiaları üzerine
gönderilen mektup:
Alevilik-Bektaşilik hakkında öğrenmek istedikleriniz
aşağıdaki sitede...
https://www.angelfire.com/al4/haydar/
Bu arada Aleviliğin İslamiyet'le alâkası olmadığını söyleyen
o sözde alevilere sorunuz: Aleviler 12 İmam, 17 Kemerbest,
14 Masum-u Pâk tabirlerini kullanır mı, kullanmaz mı? Kullanır
derlerse, sorun: 17 Kemerbest kim, saysınlar... 14 Masum-u Pâk
kimdir, saysınlar. Sayamazlarsa, nasıl Aleviler adına
konuşabiliyor bu adamlar?
-- selamün aleyküm Melamilik ne demektir ?
bu sorunun cevabını alabilirmiyiz
Cevap: Sitede var.
-- hocam internetteki yazınızı çok beğendim çok teşekkür
ederim. özellikle şu yazdıklarınızı:
İşte bugün KIRMANÇ KÜRTLERİ'nin iki ana kolundan birini
teşkil eden ve BEÇENEVİ, BEÇENELİ, BEŞENEVİYYE, PEÇENE,
PEÇENEK olarak bilinen Dicle civarındaki kürt aşiretleri;
OĞUZ'un torunu BEÇENE soyundan gelen ve BİZANSLILAR tarafından
BALKANLAR'dan getirilip bölgeye yerleştirilen HIRİSTİYAN
PEÇENEKLER'in torunlarıdır!.. OSMANLI kayıtlarında "Göçer
Ekrad-Ulus taifesinden" ve "TÜRKMEN Ekradı-Ulus taifesinden"
diye yer almışlardı. Yani göçebe TÜRKMENLER'in dağda yaşıyan
aşiretleri diye bilinirlerdi!..
KURMAÇ, KURUMANÇ, GURMANÇ, KURMANÇ diye bilinen Dicle
civarındaki kürt aşiretleri ise, HIRİSTİYAN KUMANLAR'ın
soyundandır. 1514'de ÇALDIRAN savaşından sonra YAVUZ SULTAN
SELİM tarafından KÜTAHYA, AYDIN, SARUHAN'dan alınıp DOĞU
ANADOLU'ya yerleştirilmişlerdir. OSMANLI kayıtlarında
"konar-göçer TÜRKMEN taifesinden" şeklinde yer alırlar.
Kırmanç kürtlerinin tipi aynen Ege Türkleri'ne benzer. Bir
kısmının sarışın ve yeşil gözlü olması da bu yüzdendir.
KIRMANÇ kürt aşiretlerinin BOKHTİ, BOTON diye bilinen diğer
kolu da, daha önce belirttiğimiz gibi OĞUZHAN'ın torunu
BOGDUZ'den gelen ŞAMANİST UZLAR'dır. Bunlar eski âdetlerine
daha bağlı ve dağlık yerlerde daha diğerlerinden kopuk
yaşadıkları için OSMANLI kayıtlarında "Ekrad taifesinden"
şeklinde yer almışlardır.
DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU, SURİYE, IRAK, İRAN ve
KAFKASYA'da "kürt" olarak bilinen topluluk ve aşiretlerin bir
kısmı ARAP, FARS, ERMENİ, hatta YAHUDİ kökenlidir... Yani
ortada bir "kürt milleti" yoktur!.. Kürtleşerek kendi
milletinden bir ölçüde kopmuş insanlar vardır. Meselâ Mustafa
ve Mesut Barzani'nin BARZAN AŞİRETİ, Yahudi kökenlidir.
ERZİNCAN'da "kürt" dendi mi akla ERMENİ gelir!.. TÜRK kökenli
Kürtlerin ise aslını yukarda açıkladık.
Konu Kürtler'den açılmışken, bir de ZAZALAR'dan bahsedip
sözü bağlıyalım. GURAN, GURLULAR, ZAZALAR diye bilinen ve daha
ziyade TUNCELİ ve DİCLE boyunca yaşıyan bu aşiretler ORTA
ASYA'dan GURİSTAN'tan HARZEM hükümdarı CELALEDDİN HARZEMŞAH'ın
CENGİZ ordusu önünden kaçarken beraberinde getirdiği
GUR-GUZ-OĞUZ TÜRKLERİ'dir!.. 1250'lerde bölgeye yerleşmişlerdir...
Hikâyesini ilerde anlatacağız.
Bu aşiretler sonradan MİLAN (BEÇENE), ZİLAN (BOGDUZ) gibi
başka adlar almışlar, başka dallara bölünmüşlerdir ama özleri
TÜRK'tür! TÜRK'ten başka değildir!
tekrar tesekkurler.
Cevap: Bunlara ek olarak YUSUF HACALOĞLU'nun tesbitleri var.
Türkiye'deki 52.800 aşiretten ancak 2300'ünün "kürt" kökenli
olduğunu, gerisinin "kürt" bilinen Türkmen aşiretleri olduğunu
açıkladı. En önemlisi "alevi kürt" diye bilinenlerin çoğunun
gizli Ermeni kökenli olduğunu belirtti. Bunların başında da
asıl adı Artin Agopyan olan Abdullah Öcalan geliyor!
-- Sitenize ve araştırma yazınıza göz atıyordum.
Acaba hiç bir yerde Gadiri Humm olayından/ahdinden bahsettiniz
mi? Ben göremedim. Güzel ve iyi niyetli çalışmanızdan ötürü
sizi can-ı gönülden kutlarım.
Cevap:
".... Ey Peygamber! Allah'tan sana indirilen emri bildir!
Değerli Canlar... Bu ayet Hz. Ali'nin halifeliğinin hak
olduğu ve velayetin asıl temsilcisinin Hz. Ali olduğu hakkında
indiği söylenhir. Ama Gadir-i Hum meselesi karışık.
Onun için ayrı bir sayfa hazırladık.
-- Bilmeyenlere Duyurulur:
MELAMİLİK TARİKAT DEĞİL, HAKİKATTİR…
Mevlana Hazretleri, Mesnevi’sinde şöyle buyuruyor. “Şeriat
muma benzer; yol gösterir ki ele mum almadan, yol alınmaz. Ele
mum alıp yola düştüğünde, yoldaki bu gidişin, yürüyüşün
tarikattır. Gideceğin yere varıp, amacına ulaştın mı, bu da
hakikattir. Bunun için demişler ki; Hakikatler meydana çıktı
mı, yollar biter!”
Muhyiddin-i Arabî Hazretleri de: “Hakk’ı yollarda arama,
çünkü ortada O’na giden bir yol yoktur” diye buyuruyor.
İşte Melâmilik; yolların bittiği, başka bir deyişle; Hakk
ile aramızda yolların, uzaklıkların, mesafelerin hiçbir zaman
var olmadığının, Hakk’ı arayışın zannımızdan ibaret olduğunun
ve gafletten kaynaklandığının zevk edildiği nokta olan
hakikattir ki, ancak İslam tasavvufunun bittiği yerden
Melâmilik başlar...Baki selam,
Cevap: Aman Gönül kardeş, yanlış yapmayalım. Her tarikate
gireni derviş, her "melâmî oldum" diyeni hakikate ermiş
saymayalım. Hele şimdiki tarikatler gibi melâmiliğin de
aslından çok uzaklaştığını unutmayalım. Kimin HAKİKAT'e
ulaştığını ancak ALLAH bilir!
Haldun Aydın
Asos ASGUNES@SUPERONLINE.COM
NADİR ÇAY nadircay@mynet.com.tr
Yavuz Tosun
Ali Haydar Can,
Ali Yaman (M.A.), 26.1.1998
KADI...
Kadınları okutunuz.
İncinsen de incitme.
Eline, diline, beline sahip ol.
Arifler hem arıdır, hem arıtıcı.
İnsanın cemali sözünün güzelliğidir.
Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme.
Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayınız.
İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu!
mehmet Biral 11.1.2000
mehmet biral 14.1.2000
28.4. 2000 , "EROL TUNA"
EROL TUNA, 03.9.2000
RECEP HİRİK , 29.1.2001
T.Bilge Ogut 27.11.2002
Sami Atalay , 12.2.2003
devlet atamamedov , 25.2.2003
Kadir Tumer, İHLAS HABER AJANSI 02.4.2003
m.hazar , 3.4.2003
Konu: İslam
Mümtüz Kek, 13.1.2005
Mercan Keser 14.1.2005
13.4.2003 Hasan Özdemir
Gore 13.1.2005
Cem Başveren 8.8.2005
Ali Akın, Almanya Augsburg
CAVIDAN KAHYA E.V. ALTUG , 1.2.2006
Ali Canbey, 1.5.2006
Ali Canbey, 8.5.2006
Engin Aydın, 17.12.2006
Egemen Şükran Ergin , 12.12.2007
Doruk Oğuz , 11.5.2008
Şayet bu emri bildirmezsen elçiliğini eda etmemiş olursun
ve Allah seni insanların şerrinden korur!
Allah küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez." (Maide suresi 67. ayet)
Gönül /Berrak Annıkbaşı 23.4.2008