Batılılarca dahi ASYA kökenli kabul edilen diğer bazı kabileler de
bu dönemde (M.Ö.2500) Batı İran'a yerleştiler. Bunlardan GUTİLER kuzeye;
LULLUBİLER, KASİTLER ve ELÂMLAR da güney İran'a yayıldılar.
GUTİUM (KUTİUM) diye geçen bu kavim adından, Akatça olan nisbet eki
kaldırılacak olursa, geriye GUT kalır.
GUTLAR; bölgede ELÂMLAR'dan ve TOURKİLER'den sonra TÜRKLER İLE
MÜNASEBETTAR veya ayniyet gösteren ÜÇÜNCÜ KAVİM'dir. (10)
Kürt ayırımcılar GUT-KÜRT benzetmesinden hareket ederek, GUTLAR'ın
Aryan ve Kürt olduğunu öne sürerler. Bunlara cevabı bir yabancı
araştırmacı, hem de yarım asır önceden vermiştir.
Prof.Dr. Bunno LANDSBERGER, 1937'deki 2. Türk Tarih Kongresi'nde
sunduğu "Some Questions on the History of Asia Minor" adlı tebliğde,
Kuzeyden gelip AKAD devletini çökerttikten sonra M.Ö. 2500-1950
tarihleri arasında hüküm süren "GUT kavminin kral adlarının Türkçe'ye
ne kadar yakın olduğu"na dikkat çekmişti... Bu GUTİUM kralları EL
ULUMUŞ, İNİNE BAKAŞ, NİKİL LAKAP, YARLAGAN, YARLAGANDA, TİRİGEN
(TİRİKAN), İNKİŞU, KURUM, TABATI, ŞARLAK, ve LAŞİRAP idi. (11)
Bu adların Türkçe ile münasebetini kolayca görebiliriz:
1- EL ULUMUŞ (memleketi büyütmüş)
2- İNİNE BAKAŞ (çeşitli şekilde açıklanabilir; bir tanesi evine,
yuvasına bakan)
3- YARLAGAN (haber veren...Orhun kitabelerinde yargan )
4- TİRİGEN (yardım eden...Uygurca tiriga) veya TİRİKAN (diri kan)
5- ŞARLAK (kanatlı ve memeli hayvan adı)
Bu kralların adları hem yapı hem de anlam olarak TÜRKÇE kurallarına
uyduğu gibi, ad verme geleneği de TÜRK âdetlerine uygun yapılmıştı.
İşte bu yüzdendir ki, Landsberger, "Tarihte TÜRKLER'le en yakın
münasebettar olan, hatta belki de TÜRKLER'le AYNİYET gösteren kabile,
KUTLAR / GUTİLER'dir," der!.. (10)
Yapılan tesbitlerde, prehistorik dönemde KUTLAR/GUTİLER'in HAZAR
DENİZİ'nin güneydoğusu ile AMUDERYA / CEYHAN arasındaki bölgede, yani
BATI TÜRKİSTAN'da oturdukları, M.Ö.2500-2400 yıllarında batıya
yönelerek ZAGROS dağlık bölgesinin kuzeydoğusuna yerleştikleri
anlaşılmıştır.
Samî olan Babilliler GUTİLER'i Mezopotamya'dan sürünce, ELÂM ülkesi
Babil'in bir eyaleti haline geldi. Nihayet LARSA hanedanı bir ara
güçlendi ve Uruk ile Babil'i bir süre idaresine aldı. Ancak HAMURABİ
ve RİM-SİN zamanında 31 yıllık bir mücadele sonucu yıkılabildi.
HAMURABİ'nin savaştığı uluslar arasında bir de TURUKKU kavmi vardı.
(M.Ö.1750) MASPERO, verdiği haritada TURUKKU bölgesini HAKKÂRİ, GEVAR,
ŞEMDİNAN arasında gösterir. (12) Yani TURUKKULAR,Kürt ayırımcıların
"bizim" dediği bölgedeki DÖRDÜNCÜ TÜRK KAVİM'dir!..
Fransız Arkeoloji Enstitüsü 1933-1939 yılları arasında KUZEY
MEZOPOTAMYA'da kazılarda buldukları KİL TABLETLER'i 1950'den itibaren
tercümeleri ile birlikte yayınlamaya başlamışlardır.
George DOSSIN'in 1950'de yayınladığı "Archive Royale de Mari - Cilt
1'de yer alan 16 ve 69 numaralı tabletlerde geçen TURUKKU kavmi, TÜRK
DEĞİL DE NEDİR?.. (13)
Aynı eserin 195l yılında yayınlanan 4. Cildindeki 21, 22, 23, 24, 25, 41, 45,
52, 70,78 ve 79 numaralı tabletlerinde TURUKKU adı tam 18 defa
geçmektedir!.. Tabletlerin çoğu TURUKKU saldırıları ile ilgilidir.
Çinliler Türklerden TU-KÜS diye söz eder. Macarca'da geçen TÜRÜK
kelimesi ORTA ASYA'da halen kullanılmaktadır. Romenler ise bugün bile
bize TURUKKO der!.. Tıpkı 3750 yıllık tabletlerdeki gibi!..
TÜRKLER İLE BAĞLANTILI BEŞİNCİ KAVİM KASSİTLERDİR!.. Kürt
ayırımcılığını savunanlar, Kassit-Kussi-Kürt benzetmesinden giderek
KASSİTLER'i de kendilerinden sayarlar. Halbuki KASSİT kral adları da
TÜRKÇE çağrışımlar taşır.(14)
M.Ö. 1300 yılında bölgede yeni bir hanedan hakimiyeti ele geçirdi
ve bu dönemde ELÂM en yüksek devrini yaşadı. KUTİR-NAHUNTE
(M.Ö.1207-1171) KASSİTLER'i kovdu, oğlunu BABİL valisi tayin etti.
Ardından gelen SİLHAK-İNŞUŞİNAK (M.Ö.1165-1151) KERKÜK'e kadar
genişledi. ELÂMLAR Asur-Babil mücadelesi sırasında l. NABUKEDNEZZAR
tarafından yıkıldı. (M.Ö.1110)
Görüldüğü gibi, GÜNEY ANADOLU ve KERKÜK bölgesi şimdi olduğu gibi,
o zaman da TÜRKLER'in elinde idi. ELÂM, GUT, TOURKİ, TURUKKİ ve
KASSİTLER de bölgenin TÜRK kavimleri idi... daha kuzeyde, ANADOLU'da
HURRİLER vardı. Bir süre sonra da KİMMERLER, İSKİTLER varlık göstermeye
başladılar.
KİMMERLER, PROTO-TÜRK sayılır. (Prof. Taner Tarhan) Bu halk
M.Ö. 1900-595 arasında Güney Rusya, Kafkasya ve Anadolu'da hüküm
sürmüştür.
Batılı tarihçiler HİTİTLER, MİTANİLER ve URARTULAR'ı Aryan
gösterirler, Kürtler'i de bunlara bağlamaya çalışırlar.
Anadolu'da daha Asur döneminde KANİŞ, ZALPA, KUŞŞARA gibi
prenslikler vardı... Bunlardan bazılarının adları bilinmektedir ve
TÜRKÇE özellikler taşır. KANİŞ prensi İNAR gibi...
Tarihçi Yılmaz Öztuna HURRİLER'i ve HİTİTLER'i Batılılar gibi Ârî
ırktan sayar. Ama Öztuna'ya göre TÜRKLER de Ârî ırktandır. (TÜRKÇE olan
bu ÂRÎ kelimesi, köken olarak Batılılar'ın kullandığı ARYAN
kelimesinden farklıdır. AZERBEYCANLI bir dostumuz, HURRİLER M.Ö.1550'lerde krallık olarak teşkilatlandılar. Merkezleri
HURRİ, yani bugünkü URFA idi. Toroslar ile Fırat'ın doğusunda
Urmiye'ye kadar olan toprakları, Suriye'nin tamamını, Lübnan'ı, Kuzey
Filistin'i ve Kuzey Mezopotamya'yı ele geçirmişlerdi. Daha batıda olan
HİTİTLER'e karşı Mısır ile ittifaka girdiler. 5. Kralları ŞUTTARNA,
kızkardeşi MUTEMUYA'yı Firavun 4. TUTMOSİS'e verdi. Daha sonra
ŞUTTARNA'nın kızı GİLU-HEPA Firavun 3. AMENOFİS'le evlendi. (M.Ö.1396)
Ancak bir süre sonra HİTİTLER, HURRİLER'in ana kolunu ortadan kaldırdılar.
(M.Ö. 1300'ler) MİTANNİ denilen tâlî kol ise bir süre daha varlık
gösterdi. O da M.Ö. 1260'da ASUR tarafından ilhak edildi.
MİTANNİ denilen bölge, bugünkü URFA ili ile Kuzeydoğu Suriye'dir...
MİTANNİ kelimesi HİTİTÇE'dir. HURRİCE'si MAİTENİ'dir. ASURCA'si ise
HANİGALPAT'tır.
URARTU diye bilinen URARLAR yine Aryan diye bilinir. Ancak URAR-TU
kelimesi dahi ELÂMCA yani TÜRKÇE özellikler taşır. TU ülke demektir.
URARLAR ÜLKESİ anlamına gelir. URARLAR 290 yıl DOĞU ANADOLU'nun güneyi ile
VAN gölü civarına hükmetmişlerdir. Bir ara Malatya ve Erzincan
taraflarına, hatta bugünkü Ermenistan'a hâkim olmuşlardır. M.Ö. 716'da
Asurlar'a tâbi oldular. Bizce bu HURRİLER, MİTANNİLER ve URARLAR tamamen TÜRK özelliği
gösterirler. HİTİTLER ise bazi Hint-Avrupaî özellikler göstermelerine
rağmen, HURRİLER'in etkisinde kalmış, onlarla karışmışlardır. TÜRK
özellikleri ağır basar. İlerde bu hususa tekrar değineceğiz.
Netice itibariyle ANADOLU her bakımdan bir TÜRK yurdudur... TÜRKLER
Anadolu'yu, Bizans hariç hiç bir devleti yıkarak ele geçirmemişlerdir...
TÜRKLER zaten hep burada oturuyorlardı!
_________________________
(10) Koşay, H.Zübeyir; Makaleler ve İncelemeler
(1l) Yavuz, Edip; Tarih Boyunca TÜRK Kavimleri, sf. 38
(12) Bayram, Sadi; Mukaddes Kitaplara Göre Hz. Nuh'un Gemisi
(13) Bayram, Sadi; aynı eser
(14) KASSİTLER, İran tarafından geldiklerinden dolayı Aryan
(Hint-Avrupaî) olarak bilinir.
l. GANDAŞ (Kandaş) M.Ö. (1720-1700)
Yavuz. Edip; aynı eser.
bizi
M.Ö. 612'de MEDLER tarafından tamamen ilhak
edildiler.
--- Addaşer, Kalda Tarihi
--- Konyar, Basri; Diyarbakır Tarihi sf. 25
M.Ö.1550'lerde Babil'i işgâl etmişler, zamanla Babil dilini kabul
etmişler ve Samileşmişlerdir. (Yılmaz Öztuna, Devletler ve Hanedanlar,
Cilt 3, sf.42) Halbuki ELÂMLAR İran'daki ilk halk idi. KASSİTLER
onların soyundan olmalıdır. Kürt ayırımcılar KASSİTLER'e de sahip
çıkarlar. Ancak KASSİT soyundan olduğu söylenen Babil 3. Sülâle
hükümdarlarından bazılarınının adları şöyledir:
15. KARA-İNDAŞ (1445-1427)
20. KARA-HARDAŞ (1347-1346)
24. KADAŞMAN TURGU (Türk Kadaşman) (1297-1279)
25. KADAŞMAN ENLİL (1279-1264)