İnsanlığın bilinen en eski genetik kökeninin, Kazakistan’da yaşamakta olan bir TÜRK'te bulunduğunu biliyor musunuz?..
Batılılar, kendileri köksüz, medeniyetsiz olduğu için böyle araştırmalar yaparlar. Ama biz "TÜRKLER delikosefal mi, brokosefal mi? diye bir araştırma yapınca (1930'lar), "kafatasçı" oluveririz!.. LALE GURMAN Prof. Spencer Wells'in National Geography'de yayınlanan bir belgesel'ini anlatırken bu hususa değiniyor... Aynen veriyoruz:
- "kan ile, kemik ile ilgilenen bizler olsaydık “kafatasçı”, “faşist” olarak etiketlendirilirdik, oysa ilgilenenler yabancı olunca bunun adı, 'bilimsel çalışma' oluyor. Prof. Spencer Wells, bir genetik antropoloji araştırmacı... DNA’yı esas alarak, insanın dünya üzerindeki yayılımını araştırmakta... 100 bin yıl içindeki göç hareketleri ile ilgilenmiş. Hemen başta söylediği: Yaşam Afrika’da başlamışsa da, bakılıp büyütüldüğü yer, ORTA ASYA’dır (Yani TÜRKİSTAN'dır). Bu video’da Spencer Wells, KAZAKİSTAN'da yaşamakta olan NİYAZOV’a giderek tanışıyor ve anlatıyor. Wells’e göre; insanlığın ortaya çıkışı 60 bin yıl kadar önce Afrika’dan.... Yine ona göre, 45 bin yıl kadar da önce, asıl çoğalma ve yayılma ORTA ASYA'dan (yani TÜRKİSTAN'dan) olmuş."
- "Wells, Niyazov’un DNA’sını ve kanını incelemiş ve Niyazov’un 2 bin kuşaktır etnik saflığını koruduğu ortaya çıkmış. Tüm Avrupa, Rusya, Kızılderililer ve kuzey Hintliler dahil, 1 milyardan fazla insanın atasının bu ORTA ASYALI (yani TÜRK) NİYAZOV’un ailesinden geldiği genetik antropoloji ile belirlenmiş. Wells KAZAKİSTAN’daki 2 bin kişiden kan ve DNA örneği almış. Bunlardan NİYAZOV’unki olağan dışı önemli. Çünkü NİYAZOV 40 bin yıl önce burada yaşamış olan bir aileden gelmekte... Genetik olarak M 173 –yani ORTA ASYA işareti (yani TÜRK damgası)- denilen DNA damgasını taşıyan ilk kabileden bir üye, NİYAZOV... Başka bölgeden biri ile karışma olmamış. Bu özel damganın tüm kuzey yarımkürede yayıldığı ve 1 milyardan fazla insanın DNA’sında bulunduğu bilinmekte... NİYAZOV’un atalarından gruplar kuzey yarım küreye yayılmışlar; Avrupa, Rusya, kuzey Hindistan, Asya’nın bazı bölgeleri, kuzey ve güney Amerika nüfusunu oluşturmuşlar. Kabilenin geri kalan üyeleri KAZAKİSTAN’daki aynı yerde yaşamaya devam etmekte...Wells’e göre NİYAZOV 2 bin kuşak (40 bin yıl) burada yaşamakta olan bir aileden gelme. Y-kromozomuna dayalı çalışmalar yapıldığında NİYAZOV’un varlığı, çok büyük önem taşımakta."
- "Wells bu video’da TÜRK sözcüğünden hiç bahsetmemekte... (Batılılar TÜRK'ten hiç bahsetmez!) NİYAZOV bir ara, 'UYGURLAR, TACİKLER, PAMİRLER’den önce,' diye bahsederken hemen keser, 'Herkesten önce DNA’nın ne olduğunu biliyor musun?' diye sorar. 'Evet' yanıtını aldıktan sonra kaldığı yerden devam edemez) Wells, UYGUR’u, PAMİR’i, TACİK’i sıralarken, o anda NİYAZOV’un hafifçe, 'TÜRKİ' dediği duyulur ama devamı gelmez, havada kalır. (Yani NİYAZOV 'UYGURLAR, TACİKLER, PAMİRLER'den önce TÜRKÎLER vardı,' diyecekti, diyemedi. Hoş, onlar da TÜRK ama, sonraki boylar.)"
- "Wells TÜRK sözcüğünü hiç ağzına almaz ama, 'gece 9.’da doğu Kürdistan’dan yola çıktık' diye bahseder; artık Kürdistan’ın doğusu neresiyse?! (Güney Azerbeycan olmasın? Arkası da TÜRKİSTAN) Bu sıralarda ülkemizde birileri TÜRK'süz anayasa için harıl harıl çalışırken, bir yerlerde başka birileri de TÜRK'süz tarih, TÜRK'süz bir dünya hazırlamak için var güçleriyle çalışmakta... Oysa İstanbul Üniversitesi'nin hocalarından Alman Prof. Neumark demişti ki:
- "Tarihten TÜRK çıkarılırsa tarih kalmaz. OSMANLI arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir."