Önce bir duyurumuz var. LİNKLER ve SİTELER sayfalarındaki bazı bağlantı bozukluklarını giderdik. Lütfen daha önce deneyip de giremediğiniz siteleri bir daha yoklayın.
Şimdi ZİYARETÇİ DEFTERİ'ne bırakılmış bir kaç notu buraya naklediyoruz:
-- 26.2.2000 , DEMİR
Sizi zevkle okudum, ama bazi yerlerde abartmalar var . Kürtlerin millet olmadığını söylemişsiniz. Aşiretin dili olmaz. Kendinizi kandırmayın lûtfen. Bu ülkede Özal'ın hataları eminim Türkeş'inkilerden azdır. Lûtfen bazı şeyleri abartmayın. Ben Kürt milliyetçiliğine de abartılı Türk milliyetçiliğine de karşıyım.
CEVAP:
Devlet kurmamış topluluğa millet denmez. Başka ülke toprağında yaşıyanlara gene millet denmez. Meselâ bir İtalyan milleti vardır ama Amerika'da yaşıyanlar "İtalyan milleti" sayılmaz. Onlar İtalyan asıllı Amerikan vatandaşlarıdır. Ülkemiz için de aynı şey geçerlidir. Bir "kürt milleti" ne Türkiye içinde vardır, ne de dışında!... Aynı şekilde Çeçenistan'da yaşıyan Çeçenler'e millet diyebilirsiniz ama, Türkiye'deki Çeçenler bizim Çeçen asıllı vatandaşlarımızdır. Kürtler de öyledir.
Kürtler'in bir millet olmayışın bir sebebi de "Kürtlük" dediğimiz vasfın bir ırka ait olmayışıdır. Meselâ İbrahim Tatlıses önce "Ben Arap asıllı Kürd'üm" dedi, ama sonra Kuzey Irak'ta "Anam Kürt, babam TÜRK, ben TÜRKOĞLU TÜRK'üm" dedi ki, çok doğrudur. Arap Kürdü, Ermeni Kürdü, Fars Kürdü, hatta Yahudi Kürdü vardır ki, Mesut Barzani bir Yahudi Kürdü'dür. Kürtlük, göçebelik ve dağlı olma vasfıdır, milliyet değil!
Dil meselesine gelince;
bir Japon dil uzmanının görüşlerini bir kere
daha okursanız,
ortada "kürtçe" diye bir dil olmadığını görürsünüz. Kaldı ki,
Kürtler bile kendi aralarında "Kürtçe biliyor musun?" diye
sormaz, "Kırmançi zoni?" der. Yani ortada bir dil değil, çeşitli
"ağız"lar vardır.
-- 4.3.2000 , Liberal
Merhaba sevgili hocam.
Öncelikle büyük oranda yazılarınızı okudum. Kürtlerin millet
olmadığı,dünyanın çoğu ırkında Türklükle bağlantılı olduğu gibi bazı saplantılardan
kurtulamadığınızı görüyorum. Unutmayın ki bir Çinli'ye Çin seddini Tukeler'e karşı
korkudan yaptıklarını söylerseniz size gülerler. Hem de Çince gülerler. Bilmiyorum,
belki onların da Türklükle
ilgilerinin olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Lûtfen milliyetçiliği ırkçılık boyutuna
çekmiyelim. Unutmıyalım ki, bugün Devletimizin Güneydoğu'da ve Türkiye'nin dört
bir yanında çok barışcı uygulamalarda bulunduğunu soyliyemeyiz. Kim bu ülkede işkence
yapılmıyor diyebilir?
Bugün üstelik milliyetçilerde yaşanan çelişkiler binleri aşmıştır.. Katil Apo'yu ipten
kurtaran, sizin beğenmediğiniz ÖZAL'dan milyon kere daha kötü Demirel'i
Cumurbaşkanlığına getirmek için uğrasan MHP'lilerdir.. Sakın bunları istikrarla açıklamaya
çalışmayın.. Dünyanın en ahmakça istikrar çalışması, ülkedeki alışılagelmiş istikrarsızlığı
istikrar
sanmaktır. Artık kendimizi eleştirmeyi, dünyanın bütün ülkelerini potansiyel Türk
imparatorluğunun parçaları, oralarda yaşayanları da Türk görmekten vazgeçelim. Kendini
Kürt, Ermeni, Lâz, kim hangi milletten sayıyorsa, başımızın üzerinde yeri vardır. Kardeşlik,
Eşitlik, demokrasi, insan hakları, bunlar komik gelebilir size ama, bu böyle ve gerçek..
Bütün KÜRT KARDEŞLERİME SESLENİYORUM:
HEPİNİZ BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİNİZ VAR.. Yaşasın kardeşlik.. Yaşasın demokrasi..
İnsan hakları... Daha mutlu bir Türkiye milliyetçilikten, tabulardan, devrimlerden,
aşırılıklardan değil; çalışmadan, başarıdan, kardeşlikten olusacak.
Hocam, size de bir notum var... Milliyetçiliğiniz benim
14 yaşımdaki halime benziyor.. Lûtfen daha mantıklı olun. Sevgiyle kalın.
CEVAP:
Mektupta çok güzel sözler var... Ama hayâlî!... Eleştiriler var, ama
bir esasa dayanmıyor.
Çok önemli olduğu için yukarıdaki nota verdiğimiz cevabı bir
kere de burada tekrarlıyoruz:
Devlet kurmamış topluluğa millet denmez. Başka ülke toprağında
yaşıyanlara gene millet denmez.
Bu olay dünyanın hangi ülkesine gitseniz, böyle değerlendirilir.
Fransa'nın bir Korsika derdi vardır, ama bir Korsikalı milleti
yoktur. İtalya'nın bir Sicilya derdi vardır ama, Sicilyalı
milleti yoktur, onların mafyası vardır.
Keşke mesele "kürtleri millet olarak kabul etmek"le ve
"kendi milliyetçiliğimizden biraz taviz vermek"le çözülebilseydi!..
Zaten çözülmeyiş ve gittikçe şiddetleniş sebebi olaya böyle
bakılmasındandır.
Yazılar dikkatle okunursa görülecektir ki, bizim Kürt, Ermeni,
Rum, Yahudi asıllı vatandaşlarımıza karşı dile gelmiş en ufak
düşmanlık, en küçük bir ayırımcılık söz konusu değildir. Tabii ki onlar
düşmanlık gütmedikçe, ayırım yapmadıkça, sinsi sinsi bu devletin altını
oymadıkça!..
Vurgulanmak istenen husus, hem "ben sizden değilim" deyip, hem
de bizden fazla hak talep edilmesi, hatta toprak istenmesidir!..
Bu yazılar 1991-1994 yılları arasında hazırlanmış, sonra
bazı eklemeler yapılmıştır. O yüzden bu günlerde cereyan eden
olayların değerlendirmesini bulamıyorsunuz ve sanki bir eksiklik
varmış gibi geliyor olabilir...
Fırsat bulunca o yazıları da hazırlayıp hizmetinize sunacağız.
Çin duvarına gelince; O sizin gülen Çinli'ye soralım: Acaba Çinliler
onu kuzeyden gelen TÜRK akınlarına karşı yapmadılarsa, acaba kimin
için yaptılar? Pekin'in bir adı da HANBALIK (hanşehri- başkent)
değil miydi?.. Kubilay Han Çinli miydi?..
Çeşitli TÜRK boy ve soyları ile ilgili yazdıklarımız sadece bizim
kanaatimiz değil. Eğer vakit bulup ziyaret ettiyseniz, pek çok TÜRK
ve yabancı araştırmacının sayfasına link verdik. Meselâ
PARALLELS BETWEEN THE SUMERIANS AND THE HOPI NATIVES OF
AMERICA
atamız Sümerler ile Amerikan kızılderilileri
arasındaki benzerliği veren, bir Amerikalı'nın hazırladığı
sitedir.
Netice itibariyle, biz yapsak ta, yapmasak ta, istesek
te istemesek te pek çok topluluk kendini TÜRK sayıyor...
Bir biz buna inanmıyoruz!..
-- 6.3.2000, H.A.
Sonuna kadar sizin arkanızdayım. Ermeni ve ayrılıkçı olan ve milletin
devleti ile bölünmez bütünlüğüne son vermek isteyen kürtçe tv eğitim saçmalığına
devam diyen, tek bayrak tek millet ve tek dile karşı olan herkesin
Allah belasını versin!... Şu an TÜRK-ERMENI ilişkilerini inceliyorum.
Şayet bu konuda bildiğiniz kaynaklar varsa e-mailime ulaştırabilir misiniz.?
CEVAP:
Bizim yaptığımız tamamen sizin tarif ettiğiniz faaliyetle mücadeledir. Bu milleti
bölmek, parçalamak istiyenler, sonradan kalkıp ta, "sen bölücülük yapıyorsun"
demiyor mu, hayretten küçük dilimizi yutuyoruz.
Kaynak olarak size bizdeki
ERMENİ VE KÜRTÇÜ SİTELER
sayfası ile Türkkaya
Ataöv'ün yazdığı küçük kitapçıkları, ve Kâmuran Gürün'ün ERMENİ
MESELESİ adlı
dev eserini tavsiye edeceğim. Sanırım piyasada veya
Milli Kütüphane'de bulabilirsiniz.
EK CEVAP:
Doğu Perinçek ve ekibi, 2005 yılından itibaren tamamen Rus ve Ermeni kaynaklarından
yararlanarak Ermeni tezini çürüten eserler yayınladı. Kaynak
Yayınları'nda bulabilirsiniz... Maalesef TÜRK hükûmeti ve sözde
aydınlar uyurken, Doğu Perinçek ve Kıbrıslılar'ın ihanet ettiği
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Almanya'da, İsviçre'de, Fransa'da
"soykırım yok" diyenleri hapse tıkan kanunları çiğnediler,
Ermeni yalanlarını açığa çıkardılar, çıkarmaya devam ediyorlar.
-- 14.3. 2000 , N.A.
Yanlız 378 (Üçyüz yetmiş sekiz) kişinin ziyaret ettiği sitenizi gezdim.
Katılmadığım yerler yok değil. Ama en basit olarak Kürt kelimesini küçük,
Türk kelimesini büyük yazmanızın sebebini ve maslahatını anlamakta
izahınıza ihtiyaç duydum.
Üzüldüm, bu zekâ seviyesinde kalmak için kendinizi, sadece Dede Korkut
Hikayeleri okumak hususunda motive ederken hayli zorlanmış olmalısınız.
CEVAP:
Maalesef yazılarımız ve ziyaretçi sayısı homepages.infoseek.com tarafından
bir kere, daha önce go.com ile müşterek çalışırken yazılar
bir kere, ziyaretçi sayısı dört defa
silindi. Bizim tuttuğumuz çeteleye göre sitenin internette olduğu
1.5.yıl içinde 6000'den fazla "tıklama" oldu.. Bunun 4000 bini
son 6 ay içinde idi.
Ama haklı olduğunuz bir husus var. Kaç kişinin sayfalarımızı
okuduğunu tam tesbit edemiyoruz. Çünkü her sayfa değiştirmede numeratör
bir atıyor. Meselâ siz üç sayfaya gitti iseniz, bu üç ziyaretçi gibi görünüyor.
Tahminî olarak 2000 kişinin sitemizi ziyaret ettiğini düşünüyoruz.
Zekâ meselesi mi, değil mi bilemeyiz. Ama böyle yoğun bir bilgi bulunan bir
sitenin, geyik muhabbeti yapılan sayfalar kadar ziyaretçi çekmesini
zaten beklemiyoruz.
Siz yazınca dikkatimizi çekti, TÜRKLÜK'le ilgili bir site olmasına rağmen, galiba
bir kere Dede Korkut'tan bahsetmişiz. O yüzden bizi Dede Korkut Hikâyeleri ile
avunan biri sanmanıza üzüldük. Şöyle bir dikkatli gezinirseniz, hele bir de
verdiğimiz linkleri tıklarsanız, hiç te öyle hayalî bilgilere dayanmadığımızı
göreceksiniz.
Neden TÜRK kelimesini büyük, "kürt" kelimesini küçük yazdığımıza gelince,
sitede bir kaç kere belirttiğimiz gibi, TÜRK kelimesi hem bir IRK'ı, hem bir SOY'u,
hem de bir MİLLET'i temsil eder. "kürt" kelimesi ise ELEGEŞ yazıtlarında bir kol,
en fazla bir uruk olarak gösterilir ki, bugün onlardan geriye fazla bir şey kalmamıştır.
Bugünkü kürtler, ancak aşiret, hattâ aile düzeyindedir.
Buna rağmen, TÜRK ve "kürt"ü birbirine denk, aynı seviyede iki kavram gibi
gösterme çabalarını önlemek için öyle yazdık. Kürtler TÜRKMENİSTAN'daki
TÜRKMENLER
ile bile kıyaslanamaz. Çünkü onlar bir devlet kurdular. Kaldı ki, SELÇUKLU, OSMANLI,
KARAKOYUNLU, AKKOYUNLU, SAFEVİLER (İran) devletleri de birer TÜRKMEN devletidir.
Kürtler (Kürt aşiretleri) belki Anadolu'daki değişik aşiret adları taşıyan küçük, küçücük
TÜRKMEN aşiretleri, Yürük aşiretleri ile kıyaslanabilir.
O yüzden farklı yazdık.
-- 21.3.2000 , S.H.
Hey herifler,
Bin lanet olsun eşekoğlueşekler, sizler hayatta insan olamazsınız,
öyle hayvan kalırsınız,
CEVAP:
Hani yazılarımızı okuyup kızanları anlıyoruz da,
hakaret etme yerine "yazının şurası doğru değil. Falanca kitapta
sizin yazdığınızın tam tersi belirtilmiş," falan gibi, azıcık
bilimsel eleştiriler bekliyoruz.
Şimdi bu mektuba ne cevap verelim ki??? Aynen iade!..
-- 24.3.2000 , S.Y.
Türklerin İslamiyet'i kabulü ve Karahanlılar'la ilgili internetten
bilgi bulabilirmiyim? Yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum.
İyi çalışmalar...
CEVAP:
Bizim bildiğimiz kadarıyla internette Karahanlılar hakkında fazla bir bilgi
yok. Ancak tavsiyemiz bu tip aramalarınızı COPERNIC adlı programı kullanarak
yapmanız. Hemen bütün internet dünyasını tarıyarak bulduklarını listeliyor.
Biz de kendi taramamızda bulduğumuz bir linki koyduk. Aşağıdaki OĞUZ, GÖKTÜRK,
UYGUR SİTELERİ sayfasına bakınız.
-- 1.4.2000 , K.G.
İYİ GÜNLER SİTENİZİ ÇOK BEYENDİM, TEBRİK EDERİM.
BEN 1.MEŞRUTİYETLE CEVAP:
Bizim şu anki araştırmalarımızın dışında kaldığı için,
söyliyebileceğimiz fazla
bir şey yok. Ancak Abdülaziz ve 2. Abdülhamid hakkındaki bütün kitapları
taramanızı ve o dönemin önemli şahsiyetlerinin hatıralarını bulmanızı tavsiye
edebiliriz.
-- 22.4.2000 , B.K.
Selam. Ben uygurlar, Hunlar ve Göktürkler hakkında Türkçe bilgi
edinmek istiyorum bana yardımcı olur musun?
CEVAP:
Memnuniyetle. İlk yapılacağınız Rıza Nur'un 12 ciltlik TÜRK TARİHİ eserinin ilk 3
cildini taramak. Sonra Doğan Avcıoğlu'nun 6 ciltlik TÜRKİYE TARİHİ'nin gene ilk
ciltlerine bakmak. Sonra da Milli Kütüphane'de bulunan diğer eserleri bir şekilde
gözden geçirmek... Başarılar dileriz.
CEVABA EK:
Bu arkadaşımızın talebi üzerine daha sonra yeni bir sayfa hazırladık.
OĞUZ, GÖKTÜRK VE
UYGUR SİTELERİ
Bilindiği gibi daha önce de aslında
GUR-GUZ-UZ-OĞUZ'dan başkası olmayan
GUTİ
sitelerini vermiştik. Yalnız hemen hepsi İngilizce idi.
Umarız, yine de yardımcı olur.
-- 14.4.2000 , O.Y.
Konu: tebrik ve kınama
Gerçekten çok emek verilmiş, çok faydalı fikirlerin yer aldığı ağ sayfanız için teşekkür
ederim. Türk dilinde hazırlanlanmış en başarılı sayfa olduğunu belirtmek isterim. Ancak
bu kadar düzeyli bir çalışmada, örneğin güneş dil ile ilgili sayfanın sonunda yirmi sene
öncesinin duvar yazıları seviyesine inen ve hiç te birleştirici olmayan siyasi yorumunuz
bu sayfaları çok zedeliyor. Milli Şef bozuntusu diye hakaret ettiğiniz şahıs, hata ve
sevaplarıyla Türk milletini çok partili demokratik sisteme kavuşturmuştur. Bunu milli
şef yapmamış olsaydı, ondan sonra gelen 'bozuntular' asla yapmaz ve bugün hâlâ daha
tek partili yönetimle devam ediyor olurduk.
CEVAP:
Önce güzel sözlerinize teşekkür ederiz.
Milli Şef'ten sonra gelenler konusunda tamamen haklısınız. Ancak bu onun yaptığı
büyük hatayı örtbas etmeye yetmez. TÜRK dilinin içine düştüğü çıkmaz, ve hatta ülke
ekonomisi ile politikasının dışa bağımlı hale gelmesi
İsmet İnönü ile başlamıştır. (1947)
İnönü'nün istemiye istemiye demokrasiye geçmesi de bu politikanın bir parçasıdır.
Tıpkı bugün Avrupa Birliği'ne girmek için Anayasa'yı bile değiştirdikleri gibi,
"özelleştirme, insan hakları, demekratikleşme" hatta "Kürt kimliğini tanıma, çingenelere
itibarını iade etme" faaliyetine girdikleri gibi; o zaman da Marshall ve Truman
yardımlarından yararlanabilmek için "demokrasi"ye geçmek, Hitler, Mussolini, Franco ve
Stalin tarzı tek partili
faşist-komünist görünümden uzak durmak gerekiyordu. İnönü bunu yapmıştır.
Mecburiyetten!..
-- A.E. , 05.5.2000
Sayın Türkkan,
Sitenizi en az günde bir defa açıp tamamlanacak dediğiniz linkleri kontrol ediyorum.
Özellikle Kuzey Doğu Anadolu'nun Türklüğü ile ilgili bölümü merakla bekliyorum.
Öncelik vererek onu tamamlarsanız inanın cok minnettar kalacağım.
İşlerinizde başarılar dilerim.
CEVAP:
Şikâyet etmekte son derece haklısınız. Söz vermemize rağmen uzun bir süredir
o sayfaları hazırlayıp yükleyemedik.
Ancak KUZEY ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ ve KÂZIM MİRŞAN'IN
TESBİTLERİ'nden oluşan ESKİ TÜRKLER'DE İLİM bölümleri yeni
hazırlanmaktadır. Yüklenmiş olan diğer 3 BÖLÜM ise 12 yıllık bir çalışma ile
meydana getirilmiştir. Hâlâ eklemeleri, düzeltmeleri sürüyor.
Takdir edersiniz ki, yeni ele alınan konular öyle kolay hazırlanmıyor. Bir ilham
gelmeden kalem oynatamıyorsunuz, nereden başlıyacağınızı bile bilemiyorsunuz..
Gecikmenin en büyük sebebi budur.
Ama bu arkadaşı kıramadık. Üzerinde çalışmaya başladığımız yazıları ham haliyle
siteye taşımaya başladık. Kusurumuza bakmazsa, bir müddet onlarla yetinsin. Zaman
içinde hepsini düzene sokacak, ve tamamlıyacağız İnşaallah!
güle güle kalınız...
İLGİLİ AYRINTILI BİLGİ ARIYORDUM. YARDIMCI
OLURSANIZ SEVİNİRİM.