Gelen mektuplara yine sitemiz Ziyaretçi Defteri'ne bırakılmış bir notla başlıyacağız.
-- 28.6.2000 , G.Z.
Zêde çiyê nêvan, heq belaê sima bido, ma sima ra sima
ki ma ra raxelesiye.
Jü ki, her ede qena sima no. Torê çi.
Bu Türkçe'nin en asi ve inatçı lehçelerinden Zazaca idi. Bir Zaza bulun ve yukardakini çevirin, biraz için neşelensin. Bu arada, her tarafınızdan bilimselik fışkırıyor, siz kendinize resmen helâk etmissiniz, helâl olsun size, Üf Üff.
Hâlâ eskimiş ve bebelerin bile inanmadığı GÜNEŞ DİL TEORİSİ saçmalıklarını hangi yüzle temcit pilavı gibi ısıtıp, savunuyorsunuz; kalıbınızdan utanın be, faşistler!. Ben bir Zaza'yım, ve Kürtler de, Zazalar da, Asurlar da, Ermeniler de, tüm gayrı Türk halklar Anadolu'da ulusal açıdan ezilen halklardır, mazlumlardır. Ve ben onların yanında yer alıyorum. Diyelim ki, "Kürtçe" ve "Zazaca" diye bir dil yok. Sana ne be adam, bu Zazalarla Kürtlerin sorunudur; çocuklarımızı eğitecek olan bizleriz, siz faşistler değil. Utanmadan bir de bilimden bahsediyorsunuz!
CEVAP:
Daha henüz bir Zaza bulup tercüme ettiremedik, ama içinde küfür olduğunu biliyoruz. Pek anlayan olmadığı için de silmeye kıyamadık. Ancak önemli bir husus var. Bu kardeşimiz Kürtler ve Zazalar'ın gayrı TÜRK olduğunu söylemiş!.. Ama yine de "TÜRKÇE'NİN EN ASİ VE İNATÇI LEHÇELERİNDEN ZAZACA" demiş!.. Alay için demiş ama işte biz de bunu savunuyoruz. Ülkemizde "kürtçe" tabir edilen bütün ağızlar ve lehçeler aslında TÜRKÇE'nin birer lehçesidir!.. Bazılarını anlamadığımız doğru!.. Ama biz ÇUVAŞÇA, SAMOYETÇE ve TUVACA'yı da anlamıyoruz. Hiç kimse çıkıp onlar için "Bunlar TÜRKÇE değil" demiyor. Zaman, mesafe gibi çeşitli sebeplerle şimdiki TÜRKÇE'miz ile arasına büyük farklar girmiş bu lehçeler bizden sayılıyor da, en az 1000 yıldır beraber yaşadığımız insanların ZAZACA, KIRMANÇÇA gibi ağızları, lehçeleri neden bizden sayılmasın?..
Ezilme meselesine gelince, bu ülkede takip edilen Batıcı politikalar yüzünden yalnız Kürt, Zaza, vs. kökenliler ezilmiyor!.. En çok TÜRKLER eziliyor!.. Rum, Ermeni, Yahudi gibi azınlıkların hepsi refah içinde. Kürt ağalar (Ahmet Türk), mafya babaları (Kürt İdris) , şarkıcılar (İbrahim Tatlıses, hatta Ahmet Kaya), tiyatrocular (Yılmaz Erdoğan) ) da öyle. Hatta bazıları (Leylâ Zana gibi) milletvekili oluyor, hapse girse dahi milyarlık emekli maaşı alıyor.
Ezilen garibanlar, sizin benim gibiler!.. Mesele etnik değil, ekonomik ve politik!..
İşte onun için biz Türklüğü savunuyoruz. Eğer bu ülkede gerçekten Millî, Türkçü bir siyaset uygulansa, Batı'nın zalim emperyalist ve kapitalist politikaları Atatürkçü bir zihniyetle kapı dışarı edilebilse, sadece bu millete hizmet edenler yükselebilir. Gelir dağılımı düzelir ve ezilen ancak hainler olur.
Bu kardeşimiz ayrıca bir yabancının
ZAZACA
üzerine yapmış olduğu çalışmayı göndermiş. Onu da
aynen, ancak ayrı bir sayfada yayınlıyacağız. Değerlendirmesi size ait. Ancak bir kısmını
DEVAMI VAR dediği halde göndermemiş. Olduğu kadarı ile yayınlıyoruz.
-- 1.7.2000 , H.C.
Doğrusu sizin sitenize bakınca Türk hitleri M.Kemal'in kaatil yapısına uygun
ve onun kurduğu cumhuriyet kendisine benzer ,senin gibi aptalları çoğaltmış.
Kürtçe'yi ele almışsın, grameri yalın hal cümlesinde tutabilir. Ama
dilbilgisi olan iki insan bunlardan biri Türk ve diğeri Kürt, biribirini
anlamıyorsa, orda iş bitmiştir. Behey Allahın aptalı, Türkler dilini konuşuyorsa
Kürtler veya Zazalar neden ayıplıyorsunuz? Ne Kürtlerin Türklerle bir alakası
var, nede Zazaların. Türkler Uralaltay dil grubundan Zaza Ve Kürt Kardeşlerimiz
İrani dil grubundan, yani ari kökenlidirler. Utanın; aşırı çok aşırı ırkçısınız.
Kendinizden başka hiç bir etnik kimliğe yaşama şansı vermiyorsunuz. Ben Kendim
kim olduğumu biliyorum. Sizi bir uyduruk ırkçıları kim inanır, boşuna zamanını
harcama ve çok ayıptır insana benziyen bir vücut taşıyorsun, senden farklı olan
insanları kubullendikten sonra sorun yasal çerçevede eşit düzeyde her etnik
kimliğin üzerinde yaşadığı bölgede atanom, kimin de dediği otonomi verdikten sonra
bir arada bir devlet çatısı altında yaşam sağlanır. Yine diyorum Kürtler anlaşıp
anlaşmama sorunu Türklerin sorunu değil ve Zazaların biribirleriyle anlaşmıyorsa
bu da Türkleri ilgilendirmez. Zaza ve Kürtlerin Kültür ve siyasi hakkını insanca
verip böyle dostane girişimden sonra bir arada nasıl yaşayabiliz, sorusunu gündeme
getirmek gerekiyor. Ben Kendim aleviyim Türkçe'den başka bir dil bilmeme rağmen
ait olduğum kültür Dersim'lilerle aynı görüyorum, hem fizik olrak Türklere
degil de Zazalar benziyorum. Bunun yanında epeyce Zazaca öğrendim.
Mustafa Kemal ve onun cumhuruyeti Dersim (alevi Zazaları) çok kırdı, ona öfkem
çoktur. 04/05/1937 de kendisinin kararı var .
Zazaca; wes u war be! Türkçe; sağlıcakla kalınız!
CEVAP:
Ben de size sağlık ve afiyet dilerim. Mektubunuzu aynen yayınladım, tek
kelimesine bile dokunmadım. Anlaşılmıyorsa, aksaklık benden değil.
Hemen belirteyim ki, biz zaten bir arada yaşıyoruz. "Bir arada nasıl yaşıyabiliriz,
onu düşünelim" diye bir mesele yok Türkiye'de... Türkiye'de fakirlik var, eğitimsizlik var,
yolsuzluk var, ihmal edilmişlik var. Bu Marmara deprem bölgesinde de var, Tunceli'de
de var. Hep söylediğimiz gibi, bu bir TÜRK-Kürt-Zaza meselesi değil TÜRKLÜK ve
Batıcılık meselesi! Bu çatışmanın getirdiği, Kürtçülüğü öne süren bir bölücülük,
bir terör var!..
Ayrıca TÜRKİYE'de cereyan eden her olay bizi alâkadar eder. Kürt ve Zaza asıllılar
tek başlarına yaşamıyorlar ki!.. Bir önceki mektubu yazanın belirttiği gibi, Asuri, Süryani,
Arap kökenliler ve tabii TÜRKLER hep bir arada yaşıyor. Kürt aşiretlerinin birbiriyle olan
sürtüşmesi herkese zarar veriyor. Hele şii Kürt asıllılar ile bu mektubu yazan alevi
Zazalar arasındaki etnik ve bölücü yer kavgası büyük bir tehlike teşkil ediyor. Tek
çözüm TÜRKLÜK'te birleşmek!.. Yani bu vatan üzerinde yaşıyan herkes kökü-kökeni
ne olursa olsun, hiç bir imtiyaza sahip olmadan, hiç bir ayırıma tâbi tutulmadan TÜRK
vatandaşıdır. Yeter ki, bölücülük, ayırımcılık ve ihanet etmeye!..
Söyleyin bakalım, sizin sağlanmasını istediğimiz "barış içinde birlikte yaşama" böyle
mi daha kolay sağlanır, yoksa etnik bölünme ve sürtüşmeleri "bu bizim meselemiz" deyip
sürdürmekle ve TÜRKLER'i hasım görmekle mi?
Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde de, şimdi de ölenlerin hepsi Batı kışkırtmalı
isyanlar neticesindedir. Yoksa TÜRK ordusu ve polisi hiç bir zaman durup dururken bir
köye saldırıp kıyım yapmamıştır!.. Kaldı ki, Kürt ve Zaza kökenlileri TÜRK askerinden
daha çok, onlara bağımsızlık vaadeden PKK, TİKKO, THKP-C, hatta müslüman
geçinen ama Kürt bölücü İBDA-C ve HİZBULLAH gibi örgütler öldürmüşlerdir. Bunu yöre halkı çok
iyi biliyor!
-- 28.6.2000 , Gonfiday Zazaon
alın, biraz tarih öğrenin
antimhp@yahoo.au
CEVAP:
Biz baktık, okurlar da baksınlar. Ama netice değişmez.
-- 18.2000 , E.O.
Ben bütün çocukluğu ve delikanlığı Fransa'da geçirmiş ve hep
TÜRKLÜĞÜMÜN köklerini merak etmiş bir Türk olarak, ve ne yazık ki, bunu ancak
bir iki fransız yazarın kaleme alıp da Türklerin yazılı bir tarihi olmayıp yazdıklarını çin
eski yazıtlarına dayandırdıklarını iddia eden kitaplarında bulmayı umut etmiştim. Nafile...
Sayın Türkkan, alnınızdan öpmeme izin verin. Oradan buradan topladığım bilgilerle,
gelen turistlere, (Turizm sektöründe 22 yıldır ingilizce ve fransızca halı konferansı
veriyorum.) Türklerin dünya halılalarının oluşumundaki yerini anlatmaya çalışıyordum.
Sayenizde bunu daha bir keyifle yapabileceğim. Sizin sayfanıza kilim ve halı dokuma
sanatının dünyaya Türklerin hediyesi olduğunu destekleyecek bilgiler ararken tesadüfen
düştüm. Benim aslen aradığım Türklerin Orta asyadan göç yollarını gösteren bir harita
ya da anlatan bilgilerdi. Benim daha önce okuduğum Fransız bir Türkoloğun iddia ettiği
gibi batı ve doğu Türkistan olduğu ve göçün iki ana koldan gerçekleştiğidir. Bu aşamada
bana daha fazla doğru bilgiyi nereden elde edebileceğim konusunda yardımcı olabilirseniz
sevinirim. Saygılarımla.
CEVAP:
İltifatınıza teşekkür ederiz. Biz de sizi halıcılık konusundaki
gayretlerinizden dolayı kutlarız.
TÜRKLER'in göçleri ile ilgili iki ana teori var. Birincisi, Altaylar'ın kuzeyinden
göçen PROTO-TÜRKLER'in Orta Asya'ya oradan da Kafkasya'ya ve Mezopotamya'ya
geldikleri, bunların SÜMERLER ve ELÂMLAR ile başlıyan medeniyeti oluşturdukları,
sonra da HUNLAR, GÖKTÜRKLER döneminde göçe devam ettikleri şeklinde… Kâzım
Mirşan bu merkezi tam ORTA ASYA'ya koyuyor ve göçleri M.Ö. 15.000'lerde
başlatıyor... ATATÜRK bunu esas almıştır.
İkincisi ise, göçün ilk insan topluluklarının ortaya çıktığı Anadolu ve Mezopotamya'dan
başladığı, ve NUH TUFANI ile YAFES oğullarının hem Mezopotamya'da, hem
Kafkasya'da göründükleri ve Orta Asya'ya Anadolu'dan gittikleri, binlerce yıl sonra
Orta Asya'dan tekrar dünyaya yayıldıklarıdır... Biz Kâzım Mirşan'ın eserleri ile
karşılaşıncaya kadar ikinci görüşü savunuyorduk. Baştaki yazılarımız hep bu yöndedir.
Ancak şimdi ikincisine daha çok inanıyoruz.
Göç konusunda çeşitli kitaplarda bilgi var. Elimizde eski TÜRK
adları ile KÂZIM MİRŞAN tarafından hazırlanmış bir harita var. Türk adları ile
Asya ve Avrupa'nın göç dönemindeki hâlini gösteriyor. Onu yayınlıyorum.
TÜRKLER'İN GÖÇ YOLLARI
'nı en eski alfabe olan TÜRK TAMGALARI'nı mezar
taşlarında, duvar resimlerinde, halı ve kilimlerde takip ederek bulmak gerekir. Bunu
Kâzım Mirşan yapmış ancak haritasında işaretlememiş... Ayrı bir yazı halinde verdik. .
Siz haritada işaretleyin.
-- 29.3 2000 , M.Ş.K.
Değerli Hocam,
Âdet olduğu üzere değil, gerçekten siteniz ve çalışmalarınızdan dolayı -haddim
olmayarak- sizi kutluyorum. Sitenize internet üzerinde arama yaparken tesadüfen
rastladım. Yaklaşık 2 yıldan beri internet kullanan biri olarak daha önce dikkatimi
çekmemesi beni üzdü. Gerçekten de olayları delillerle ortaya koymuşsunuz. Özellikle
konu ile ilgili bağlantılar (linkler) bunu açıkça ortaya koyuyor. Sitenizin bağlantısını
ilk tıklayıp da çıkan sayfadan anasayfaya ulaştığımda, hemen "download" programını
açtım ve sitenin tamamını bilgisayarıma indirdim. Zira internete bağlanmam her zaman
mümkün olmuyor. Bilgisayarımda olmasının çok daha yararlı olacağını düşündüm.
Ayrıca notlarınızı kağıda dökerek kütüphanemde "kaynak eserler" bölümüne koyacağım.
Bu yüzden sizden helâllik istiyorum...
Değerli hocam, ben Mustafa Kemal Üniversitesi -Antakya/HATAY- Eğitim Fakültesi
Sınıf Öğretmenliği Bölümünde okumakta olan bir öğrenciyim. Yaradılışımdan getirdiğim
bir özellikle son derece meraklıyım. Bu merakım özellikle lise yıllarında biraz da gençliğin
vermiş olduğu heyecanla siyasete yöneldi. Çok sayıda arkadaşımın bulunması / Antakya'nın
kültürel-siyasi-dini v.b. alanlarda çok çeşitlilik göstermesi gibi nedenlerden ötürü
tanımadığım siyasi görüş, okumadığım yayın, yemediğim halt kalmadı. Ancak mantıklı
ve meraklı bir şekilde araştırma yapıldığı zaman aklın ve Türk'ün yolunun bir olduğu ortaya
çıkıyor. Önceleri sadece Osmanlı Tarihi'ne daha sonraları İslam'a Geçiş Dönemi'ndeki Türk
Beylikleri / Devletleri'ne kayan ilgim Andronava ve Karasuk Kültürü'nü başlangıç olarak
kabul ettiğim Ortaasya Türk Kültürüne idi. Kendimce ve okulda okutulan ders kitaplarınca
"Prototip Türkler" olarak adlandırılan bu konu bir hayli ilgimi çekmişti. Daha sonraları
Osman Turan Hoca'nın "Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi" adlı kitabında okuduğum
Hz. Nuh Peygamber'in oğlu Yafes ile ilgili bilgi ufkumu biraz daha genişletti. Ne yazık ki
bu konu ile ilgili bilgi / kitap / döküman kütüphanemde ve Antakya gibi küçük bir yerin
halk kütüphanesinde yoktu. İternet üzerinde araştırma yaparken sitenize rastladım. Ve
yukarıda anlattığım üzere hemen kaydettim, Şimdi satır satır, not ala ala, kaynak olarak
gösterdiğiniz eserleri kaydede ede okumaktayım. Gerçekten de ilaç gibi geldi...
Sizin sitenizin yanında amatör bile olamayacak bir site oluşturdum. Aylık E-Dergi
biçiminde, ancak istediğim gibi olmadı. Şu sıralar Dünya üzerindeki tüm Türkleri yaşadığı
yer / genel tarih / dil / din / kültür / gelenek-görenek v.b. açılardan inceleyen bir site
hazırlamaktayım. Türk Dünyası ile ilgili harita aradım ancak istediğim özellikte bulmadım.
Çoğu eksik veya hatalı... Eğer eksiksiz, gediksiz bir harita biliyorsanız bildirirseniz
sevinirim.
Danışmak istediğim bir başka husus : Okulumun bitmesine yaklaşık 2 sene var.
İşin aslı öğretmenliği sevdiğim ve üniv. ilk tercih ile girdiğim halde Türkiye'de
öğretmenlik yapmak istemiyorum. Önümde iki yol var : ya -imkanını bulursam-
ikinci bir üniversite (büyük ihtimal Çukurova Üniversitesi Türkoloji) okumak ya da
Ortaasya Türk Cumhuriyetleri'nin herhangi birisinde öğretmenlik yapmak. Eğer
Ortaasya'da öğretmenlik için bir bilginiz varsa iletirseniz sevinirim.
İyi çalışmalar diliyorum - Tanrı, Türk'ü Korusun ve Yüceltsin !
CEVAP:
Elimde bir Fransız Atlası'ndan alınmış Türk kökenli halkların yaşadığı bölgeleri
gösteren bir harita var. Ama büyüklüğünden dolayı tarayıp yayınlıyabilir miyim,
bilmiyorum. Çalışacağım. Bunun dışında eski S.S.C.B. 'nin halkları ve özerk bölgeleri
gösteren çok büyük haritaları var. Ama ben de elde edemedim.
Orta Asya'da öğreatmenliğe gelince, bu Fetullah'ın okullarında özel olarak, bir
de resmi olarak Millî Eğitim Bakanlığı'nın kendi elemanlarından seçerek oradaki Türk
okullarına gönderdiği öğretmenler var. Ama sanıyorum, M.Eğitim'de 5-10 yıl çalışmış
olanları sınavla, biraz da torpille seçip gönderiyorlar. Bunun için ilinizdeki M. Eğitim
Müdürlüğü'nden bilgi alabilirsiniz.
Selam ve sevgiler.
-- 11.8.2000 , G.Ö.Ç.
Dostum, ben bir arkeoloğum ve kendimi bildim bileli de Türkçülüğü fikri
bir mezhep olarak kabullenmişimdir.Yazını okudum; lâkin çok uçmuşsun.
Ne Türk Milleti'nin barbar olmadığını ispatlamak gibi bir gayreti, ne de tüm arkaik
budunların Türk olmak gibi bir mecburiyeti vardır. Bunlar "güneş dil teorisi"nden kalma
bilim dışı kanaat ve zorlamalardan başka birşey değildir. Daha bilimsel şeyler yazabilirsin.
Örneğin illâ Yunan'a birşeyler giydirmek istersen, Yunan sanatının Frig aktarımlı
Geç-Hitit ve doğu etkileriyle kuvvetli ilişkide bulunan İyon okullarından doğduğu
hakkında bir yazı olabilir bu. Fahri Işık'ı öneririm. Cevabını bekliyorum.
CEVAP:
Önce bu vesile ile bütün bu mektup gönderenlerden ve sizden geç
cevap yazdığımız için özür dileyelim. Bir süredir başka meşgalelerden dolayı
internet ile ilişkimiz olamadı. Halen de çok sıkışık durumdayız.
Değerli arkeolog kardeşim, sitemizi tam olarak dolaştıysanız, Beyaz Avrupalı'nın
ne gibi iddialarda bulunduğunu, Çin'e bile medeniyeti tâ Avrupa'dan götürdüğünü (!)
kendi sitelerinde göreceksiniz.
Tarih, maalesef "az bulgu, çok yorum" olan bir saha... Biz de elimize geçen
bulgular ile kendimizin ve başkalarının yorumlarını yayınlıyoruz. Hep Batı kökenli
yorumları okuduğumuz için, bazılarına bu ters geliyor. Ama Kızılderililer'in TÜRK
kökenli olduğunu ilk öne süren biz değiliz. Türk tarihçiler de değil. Amerikalı bilim
adamları!.. TÜRKLER ve TÜRKÇE lehine bir şeyler söyliyen, ortaya teoriler atanlar
ise ecnebi de olsa maalesef istihza ile karşılanıyor, önemsenmiyor. KVERGIE'nin
GÜNEŞ-DİL
teorisi gibi!.. KÂZIM MİRŞAN'ın
DUVAR RESİMLERİ
'ni TÜRKÇE ile okuması gibi!.. Hatta
Fransızların yayınladığı kil tabletlerdeki
TURUKKU
kavminin TÜRK olmasını kabul edememek gibi!..
ADİLE AYDA gibi bir büyükelçi VATİKAN kütüphanesini tarayıp TÜRKLER
ve ETRÜSKLER
arasındaki bağı bulup çıkarıyor da, maalesef tarihçilerimiz, arkeologlarımız,
Sümerologlarımız daha müzelerimizi dolduran tabletleri bile tam okumuş, yurt
dışındakilerle onların metinlerini birleştirmiş değil!..
Yahu, daha KÜRTLER'in TÜRK olduğunu
ELEGEŞ
yazıtlarına dayanarak dünyaya
kabul ettiren bir tarihçimiz yok. Bırakın dünyayı, bizim politikacılarımıza bunu
anlatabilmiş değiller. Onlar yapmayınca iş bize kalıyor, böyle amatörce tesbitlerimizi
yazıya döküyoruz.
Bizim sizden beklediğimiz, arkeolojik bilgilerinize ve elinizdeki kaynaklara dayanarak
yazdıklarımızın hangileri doğru, hangileri değil; onu bildirmenizdir. Genel olarak "uçuk"
değerlendirmesi, bir fayda sağlamıyor. Hangi bölümün "uçuk" olduğunu arkeolojik,
antropolojik ve etimolojik bulgular ile gösterirseniz; hemen düzeltir, sizin tesbitlerinizi
yayınlarız.
İlginize teşekkür eder, selam ve sevgiler sunarız.
Konu: Tebrik - Hellallik - Danışma - Tanışma